Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Destansı şiirlerin ozanı Yorgo Seferis, Bütün Şiirleri / Çevirenler: Herkül Millas Özdemir İnce / Varlık Yayınları / 210 s. /10.000 TL A , CKK Kod No:^124.304 HALİLİBRAHİMBAHAR 1963'te Nobel Yazın Ödülü Yorgo Seferis'e verilir. Bu durum dünyaca dünlü ozanlar arasındaki seçkin yerini almasını sağlar. O yıl ülkemizde ne gibi yankılar olduğunu şimdi anımsamıyorum. Ünlü ozanın daha önce bizde tanınıp tanınmadığtnı da bilmiyorum. Yanılmıyorsam Seferis'ten Cevat Çapan'ın, aslınclan değil, İngilizceden yaptığı ilk çeviriler 1965'te Yeni Dergi'de yayımlandı. 24 parçadan oluşan Çapan çevirisi Destansı Öykü adıyla aynı yıl De Yayınevi'nce okuyucuya sunuldu. Yine anımsadığıma göre söyleyeceğim. Varlık Yayınları'ncaçıkarılan Cep Dergisi'nde Melih Cevdet Anday'ın Seferis'ten yaptığı kimi şiir çevirilerı 1969'da yayımlandı. Bunların da Yunanca aslından değil, başka bir dilden çevrildiğini sanıyorum. Cevat Çapan'ın İngilizceden çevirdiği, şiir, anı, deneme, bir kitap Üç Kırmızı Güvercin adıyla nisan 1971'de Altın Kitaplar Yayınevi'nden okuyucuya ulaştı. Yorgo Seferis'i olabıldığince tanımamı, gerçekten sevmemi sağlayan Üç Kırmızı Güvercin'dir. Tükenmiş olmasına karşın bu çevirinin ikinci basımı nedense yapılmamıştır. 1983'te Yazgo Çeviri dergisinin ocak şubat sayısında Herkül Millas, ingilizceden çevrilmiş Ardıç Yunanlı ozan Yorgo Seferis bütün şiirleriyle Türkçede K İ T A P T A N B İ R Ş İ İ R Ak kâğıt sert bir ayna ne isen yalnızca onu geri verir sana. Seninle konuşur ak kâğıt, senin sesinle, beğendiğin sesle değil; senin müziğin, senin yaşamındır boşa harcamış olduğun bu hayat. Yeniden kazanabilirsin eğer istersen onu bağlanırsan eğer bu kayıtsız nesneye o seni geri atar başladığın yere. Gezdin, birçok ay, birçok güneş gördün ölülere, dirilere dokundu ellerin derinden duydun delikanlının derdini iniltisini kadının acılığını olgunlaşmamış çocuğundayanaksız, çöküyor bütün duyguların güvenemezsen eğer bu boşluğa. Yitirdiğini sandığın şeyleri belki onda bulursun, gcnçliğin filizlenişini, haklı batışını yaşın. Ne verdiysen odur yaşamın ne verdiysen odur bu boşluk, bu ak kâğıt. Üç Gizli Şiir bölümündeki Yazgündönü adlı şiirin 8. parçası S A Y F A 1S Kuşu adlı uzun şiirdeki önemli yanlışları, Yunanca aslına göre ortaya koyan bir inceleme yazdı. Ama Cevat Çapan'ın adı bu yazıda geçmedi. Seıeris'in ünlü uzun şiiri, Üç Kırmızı Güvercin'de var; ilgi duyanlar bir daha karşılaştırabilir. 1971'de ölen Yorgo Seferis'in, Varlık Yayınlan'nca basılmış Bütün Şiirleri Özdemir İnce Herkül Millas ortak çevirisi. Yunanca aslından yapılmış bu çeviri. İçinde çok uzunlu kısalı 172 şiir bulunan bu yapıt, temelde on kitaptan oluşuyor. Dönemeç, Sarnıç, Roman, Yimnopedya, Alıştırmalar Defteri, Seyır Defteri I, Seyir Defteri II, Ardıç Kuşu, Seyir Defteri III. Gizli Şiir. Yorgo Seferis'in Bütün Şiirleri kendi ülkesinde bugüne dek 15 kez basılmış. Seferis her basıma daha sonra yazdığı şiirleri eklemiş. Yapıt ozanın ölümüyle bugünkü aşamada kalmış. Arkada bıraktığı şiirlerin, Bütün Şiirler II, adıyla basılması ya da ilkine eklenmesi düşünülmelidır. Yorgo Seferis'in Yunanca aslından Türkçeye kazandırılması şiir yazanlar, şiir okuyanlar için gerçekten sevinilecek, övülecek bir olaydır. Tüm şiirleriyle, aslından Türkçeye çevrilmiş ozan sayısı ne kadar az. Bunun yabancı kaynak dilden, amaç dil Türkçeye şiir çevirmedeki büyük güçlükten ileri geldiği kesin. Bildiğime göre aslından dilimize değişik tarihlerde en çok çevrilen ozan Charles Baudelaıre'dır. Çevirmenlerin adlarını burada sayamam, sanırım üçten az değildir. Şiirin doğal kaynağı anadildir. Bir ozan gerçek büyük şiiri, ancak içinde doğup büyüdüğü kaynaktan beslenerek yaratabilir. Şiir bir yaratıdır, bir 'icat' edilmiş sözdür, anadilden yaratılmış bir söze yükselmedir. Yaratıldığı dile de çevrilemez dersem, sakın bana yan bakmayın. Hemen her okuyucu, şiiri kendi özel birikimine, duyarlığına indirgeyerek algılama eğilimindedir. Algılama donanımına uyamayan şiiri dışlama, ilk eylemi olacaktır. Bir ozanın şiirini yazdıktan sonra, onu nasıl algıladığı, nasıl değerlendirdiği gerçekten araştırmaya, incelemeye değer. Aynı dili konuşanlar da çoğu kez sağlıklı iletişim kurmak, anlaşmak için, bir çeviri süreci işletirler. Ben şunu demek istiyorum, ben bunu demek istiyorum, yanlış anlaşılmasın, öyle demedim, böyle dedim gibi tümceleri hepimiz duymuşuzdur. Bu bir tür aynı dilden aynı dile çeviridir. Abartma sayılmasın bir şiir eğer ilk bakışta anlaşılıyor, özü ortaya çıkıyorsa ben kuşku duyarım. Bana şiir duyumu değil, düz bir söz anlamı aktarır. Şiirin yaratıldığı dildekı durumu böyleyken çeviri şiirin özünde neleri barındırdığı, çdzümlenmesi çok güç bir sorundur. Her türlü güçlüğe karşın, insanlar konuşmak, anlaşmak gereksinimindedir. Ozanlar da birbirini, eksiğiyle, artısıyla anlamak, çevirmekle yükümlüdürler. Her şiir nasıl olsa okuyana, algılayana göre anlamlanacak, yorumlanacak, çözümlenecektir. Şiir çevirmenin şiir yazmak denli güç olduğuna inanıyorum ben. Bundan ötürü gerçek şiir çevirmenlerine ijgim, saygım büyüktür. Hiç kuşkusuz Yunan şiiri büyük bir şiirdir. Bunu en eski çağlardan bugüne süren, kültür birikimi sağlamaktadır. Kültürün dille gelişen katmanlarından da denebilir. Bu şiirin arkasında Helen, Grek, Yunan zincirleme geleneği yatmaktadır. Bu kaynaktan Kavafis, Seferis, Elitis, Ritsos gibi, büvük üne kavuşmuş ozanlar yetişmiştir. 1979'da Nobel Yazın Ödülü'nü Elitis almıştır. Herkül Millas'ın Etilis'ten çevirdiği şiirler, Üç Kitaptan adıyla 1980'de Cem Yayınlarfndan çıkmıştır. Ozan Özdemir Ince'yle Herkül Millas çağdaş Yunan izmırlı ozan Yorgo Seferis 1963 Nobel Edebıyat udulunu almıştı. şiirinden dilimize pek çok şiir çevirmiştir. Sınır komşumuz bu bakımdan oldukça ayrıcalıklı bir konumdadır. Kavafis de tümüyle çevrilmiş, sanırım sonbaharda basılacak. Elimizdeki Seferis çevirisi ortaklaşa bir yapım. Kaynak dil Yunanca sorununu, bu iki dili de çok iyi bildiği söylenen Herkül Millas çözümlemiştir. Çevirinin aşlına uygun bir şiire, olabildiğince dönüştürülmesini Özdemir İnce başarmıştır. Seferis'in şiirlerinde baştan sona, mitolojinin, tarihin, coğrafyanın, özellikle de insana ilişkin boyutların, dikkati çektiği gözden kaçmıyor. Ozan, şimdi içinde bulunduğu andan geçmişe, geçmişten günümüze, geleceğe uzanıyor. Sık sık göndermeler yapıyor. Ama ne olursa olsun, ister geçmişe, ister geleceğe uzansın, ozan, şimdinin içindedır. Elbette amacı, mitolojik, tarihsel olaylar, öğeler aktarmak değil, bunlar aracılığıyla çağdaş bir şiir yaratmakttr. Şiirinde bütünüyle doğa, özellikle denizler, adalar, savaşlar, yıkımlar, umutlar büyük yer tutar. Seferis için, destansı uzun şiirler ozanıdır demek yanlış sayılmaz. Çok uzun dizeler, çok kısa dizeler de göze çarpar. Bu yapıtında Haıku örneği, kısacık şiirler de var. Genelde uzun şiirde, anlatımcı bir söylem ağır basar. Se^eris öykülemci, anlatımcı bir tavır takınmaktan kaçınmıyor. Ama bunu yaparken temel öğenin, şiir olduğunu hiç unutmuyor. Gerçek bir ozanlık yeteneği olmayan birısinin elinde, böyle anlatımlar, öykülemeler, gereksiz uzatmalara, gevezeliklere dönüşmekten kurtulamaz. Şiirinde, sık göndermeler, gizli açık, değişik katmanlar oluşu dikkatle, özüne ulaşmaya çalışarak derinliğine bir okumayı gerektiriyor. Seferis ilk bakışta, çok açık söylüyor gibi görünüyor okurken, ama bu yüzeysel bir algılamadır. Böyle okumalarla tadına varılacağını sanmıyorum. Yapıtın sonuna eklenmiş oldukça geniş açıklamalar, notlar çok yararlı, başvuru kaynağı oluyor. Nobelli büyük ozan Yorgo Seferis'in tüm şiirlerini Türkçeye kazandıran Özdemir İnce'yle Herkül Millas'a bu yapıt okundukça borcumuz çoğalacak. D C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 21