Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
William Faulkner ve 'Döşeğimde Ölürken* Gerçeğin büyülü görünümü Döşeğimde Ölürken / William Faulkner / Çeviren: Murat Belge / İletişim Yayınları / 232 s. / 9000 TL / CKK Kod N « 066.115 W FERİDUN ANDAÇ illiam Faulkner, Amerikan edebiyatında bölgesel romancıların başında gelir. Mississippi Eyaleti'nin N e w Albany kasabasında doğan romancı, bütün yapıtlarında 'Güney'i konu edinir. 186165 yılları arasındaki 'iç savaş'tan yenilerek çıkan 'Güney', Texas'tan California'ya değin uzanan bölge, bu yıllarda ülkenin yoksul, geri kalmış kesimini oluşturuyordu. Bu yenilgi sonrası 'Güney'in ekonomik ve toplumsal yapısında da büyük bir çöküntü yaşanır. Bölgenin tarıma dayalı ekonomik yapısı çöküntüye uğrar. 'Kuzey' sermayesinin buraya girmesiyle, tarım alanındaki endüstrileşmede yeni adırruar atılır. Bölgede bu yeniden yapılanmayla yaşanılan çelişkiler, çatışkılar; bölge halkının yaşamı Kate Chopin (18511904), Ellen Glasgow (18741945), William Faulkner (18971960), Thomas Wolfe (19001938), Robert Penn Warren (1905), Carson Mc Cullers (19171967), Truman Capote (19241984), Erskine Caldwell (19031987) gibi romancıların ürünlerine konu olur... " G ü n e y ' i en iyi anlatan ve yorumlayan bir yazar" olarak nirelendirilen Faulkner'ı bunlardan ayıran en önemli yan da özgün anlatımı, çağdaş roman tekniğine yeni bir boyut getirmesi, yola çıktığı yerellikten evrensel bir söyleme ulaşmasıdır. Insanı, insanın yaşamdaki trajik k o n u m u n u sergilerken de öncelediği temalar, yansıttığı gerçeklikler; onun sanatının bu yöndeki boyutlanışını bize gösteriyor. Kurduğu simgesel VVıllıam Faulkner Nobel Odülü'nü alırken CUMHURİYET KİTAP SAYI 21 dünya içinde 9313 zencı, 6298 beyazın yaşadığı 2400 milkarelik düşsel bir yöre olan Patawpha; onun romanlarının salt coğrafyası olmakla kalmıyor; Amerika'nın 'Güney'in insan/toplum gerçeğinde insanlığın tragedyasıru yansıtıyor. 1949'da Nobel Edebiyat Ö d ü l ü ' n ü kazanan Faulkner'ın okurumuzla tanışması '50'li yıllann başında oldu. Öyküleri çevrildi, onu tanıtıcı yazılar yazıldı, öykülerinden derlemeler kitaplaştı. Bunların ardından asıl üniinü sağladığı romanları dilimize çevrilerek yayımlandı. O n u n romancılığına ilgi de bu yıllarda yoğunlaştı iyice. Yeni Dergi'nin " F a u l k n e r Ö z e l sayısı"nın bu ilgiyi daha da pekiştirdiğini söyleyebilirız. Romanlarında bilinç akışı tekniğini ustaca kullanarak çağdaş roman anlavışında Henry James'in (18431916) getirdiklerini daha ileri bir düzeye götürmesi; ona, kendine özgü bir roman gerçeği kurmasını sağladı. Zaman ve mekân kavramlarını kişilerin kendi 'durum' ve 'an'lanndaki gerçekliklere göre algılayıp bilinçlerinden geçenleri de yansıtma(Iarı)sı, onun bu roman gerçeğinin öne çıkan en belirgin öğelerindendir diyebiliriz. Döşeğimde Ölürken (1930), Faulkner'ın işte bu yöntemini en iyi sergileyen romanıdar. Bundren aılesinden anne Addie'nin ölüm döşeğindeki durumu, ölümü sonrası onun tabutla götüriiiüş serüveni, bu aşamada olup bitenler kendisi de dahil on beş kişinin bakış açısıyla yansıtılır. Romanda ilk 'an'da öne çıkan bu. 'Güney'de dağlık bir yörede yaşayan yoksul Bundren ailesinin trajik öyküsü... Anne Bundren, ölüm döşeğindedir. Son isteği ölünce Jefferson'da gömülmesi. Çocukları da bunu gerçekleştirmek için yola kovulurlar. Bu yola koyuluş süresince yaşanılanlar, olup bitenler; sözünü ettiğimiz kişilerin bakış açılarıyla yansıtılır. Oraya vanş gerçekleşir. Ama o sürede yansıtılanlar bu bireylerin durumudur. Onların getirildikleri 'durum'un ardındaki gerçekler de bir bir sergilenir. Bu aşamada okura iletilenler, sezgiletinlenler önemli. 'Güney'de, 'Iç Savaş' sonrası yoksul kırsal kesim insanının yaşamından yansıtılanlarla yörenin ekonomik ve toplumsal gerçekliği de sergilenmiş olur. İnsanların bireysel gerçekliklerinden toplumsal gerçekliklerinin görünmeyen yönlerine döndürür okuru, Faulkner. Faulkner'ın yansıttığı bu insanlık durumundan; yaşamın ne denli güç, aşılmaz, geçilmez görünen engelleri karşısında; 'insan' yoksul da, bilgisiz de, bencil de olsa; bir amaç için sonuna değin gücünü kullanabileceğini, bunları aşabileceğini çıkarabiliyoruz. Roman, kişilerin iç dünyalarının gerçekliği üzerine kurulu. Anlatıcı konumunda olan bu kişiler, gerçekliklerini anlatırken dışta yaşanan olup bitenleri de yansıtırlar! Bundren ailesi, ailenin yaşadığı felâket, onun sürüklediği yolculuk, bu sürede yaşanılanlar kişilerin bakış açılarıyla sergilenir. Faulkner, kişilerin yansıtıcı bilinç konumundaki durumlarını ustalıkla verir. Burada işlevi tümüyle kişilerin bakış açılarına yükler. Bir yanda bununla romanın dramatik kurgusunu sağlamca örerken diğer yanda da kişilerin romanın olav örgüsünün başlangıcı diyebileceğimiz yaşanan 'an'dan uzayıp giden süredeki değişimlerini sergiler. Bu insanların yaşadıklan 'an'daki bilinç akışlarıyla dile getirilenler hem onların o süredeki bilinçlilik durumlarını; hem de olup bitenlerin görünümünü ortaya koyar. Okur, arka plandaki romancının varlığını sezinlemeksizin kişilerin anlatıları, onların yansıttığı dünyalar ile baş başa kalır. Romanın anlatısal kurmaca dokusuna baktığımız da; romancının, çoğul bakış açısı kullanarak yaşanan insanlık durumunu yansıtmada çağdaş, roman tekniğini ustaca kullandığını görüyoruz. Romanın anlamsal örgüsü, anlatıcı konumundaki kişilerin aktardıkları/yansıttıklarıyla belirleniyor. Bu da sınırlıdır. Okurun bu örgüsel bütünlüğü okuma eylemi süresince yakalayabilmesi ise anlatıcı kişilerin anlattıklarının yanı sıra birbirleriyle ilikşilerini/yakınlıklarını tanımasıyla gerçekleşiyor. Döşeğimde Ölürken, belli bir zaman düzleminde başlayıp belli bir anlatıcı tarafından anlatılan düz bir metin değildir. Bir anlamda yaşananlara içinde yaşayan kişilerin bakışı ve yorumunu getirebilecek bir yöntemi seçiyor, Faulkner. Bununla da yetinmiyor, kişilerin kendi gerçeklerini de kendi anlattıkları/bakış açılarıyla sergiliyor. Dışta olup bitenlerin onların dünyalarına yansıları; algı düzeyleri ile bunların aktarımı... Faulkner, böylece, okurda yeni bir okuma bilinci geliştiriyor diyebiliriz. Kişilerin, ön plana çıkararak anlattıklarıyla anlatamadıkları arasında bir bağ kurarak, romanın anlamsal bütünlüğünü bu okuma süresince sağlıyor. Üstelik, okur, kendince de bir yorum getirmeye açık bir bilinçlilik 'an'ını yakalayabiliyor. Faulkner, romanda belirgin olarak öne çıkardığı kişilere (Darl, Cash, Dewey Dell, Vardaman, Anse...) romanın konusunu biçimlendirerek; tematik özelliklerini, olay örgüsünün akışımını sağlıyor. Okur, onların gerçekliklerine tanık olurken bir yandan olup bitenleri, diğer bir yandan da onların bulunduklan ortamdaki durumlarını izler. Döşeğimde Ölürken'i okuyup bitirdiğinizde; Dostoyevski'nin şu sözünün; "Çabuk anlaşılan şey uzun ömürlü değildir" hangi anlamları kapsadığı üzerine düşüneceksinizdir, eminim! D Türkçede Faulkner Duman (Knight's Gambit) / Çeviren: Talât Sait Halman / 1952 / Varlık Yayınları Doktor Martino / Çeviren: Bilge Karasu / 1956 / Yenilik Yayınları < Kırmızı Yapraklar / Çeviren: Ülkü Tamer / 1959 / Ataç Kitabevi Ayı / Çeviren: M.Belge / 1967 / De Yayınları Bır Mayıs Günü / Çeviren: Semih Aközlü / 1989 / Ara. Yayınları Kutsal Sığınak / Çeviren: Ender Gürol / 1 b. 1962, Varhk Yayınları, 2 b. 1986, Cem Yayınları Lekeli Gunler (adıyla) / Çeviren: Ozay Sunar / 1967 / Altın Kitaplar Kutsal Sığınak / Çeviren: Hamdi Koç / 1986 / De Yayınları Ses ve öfke / Çeviren: Rasih Güran / 1965 / Remzi Kitabevi Döşeğimde Ölürken / Çeviren: Murat Belge / 1 b. 1965, De Yayınları, 2 b. 1982 Adam Yayınları, 3 b. 1990 İletişim Yayınları Ağustos Işığı / Çeviren: M.Belge / 1968 / Cem Yayınları Aşk vc ölüm / Çeviren: Vahdet Gültekin / 1968 / Güven Yayınları Sartoris / Çeviren: Gülten Yener / 1985 / Can Yayınları Öykfl Roman Biyografl/tanıtım William Faulkner / T.S.Halman / 1963 / Varlık Yayınları "William Faulkner özel Sayısı" / Dost Dergisi / Ağustos 1962 / yd. sayı: 17 "William Faulkner Özel Sayısı" / Yeni Dergi / Ocak 1966 / Sayı: 16 S A Y F A 2 5