Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Eğitim için dil Eğitim, çeşitli dallarda uzmanlık gerektiren bir iş. Bu uzmanlık dallarının başında da dil gelir. Başarılı eğitim dilin başarılı kullanımına bağlıdır. Dilin başarılı kullanılması ise iyi bir anadil eğitiminden geçer. Çağdaş donanımlı bir anadil ve dilbilim eğitiminin gerekliliği FATMA ERKMAN AKERSON ğitim ve dil kuşkusuz birbiriyle yakından ilgili iki alan. Dili kullanmanın tek amacı eğitim değildir, ama eğitimi gerçekleştirebilmek için dılden vazgeçemezsiniz. Eğitim amaçlı yayınların dili ise açık seçik, doğru, anlaşılabilir ve yöneldiği öğrenci kitlesinin düzeyine uygun olmalıdır. Bu koşullara sahip olmayan bir ders kitabı, içindeki bilgiler ne kadar yararlı olursa olsun, işlevini yerine getiremez. Bir ders kitabını olumlu kılan tek nitelik anlatımının düzgün olması değildir. İçerdiği bilgiler ve yöntem seçimi de önemlidir. Bir ders kitabı, ancak bu üç etmeni doğru bir biçimde değerlendırmiş ve üçünün de (bilgi, yöntem, anlatım) hakkını verebilmişse başarılı sayıiır. Yineleyelim, bu üç etmenden biri olan anlatım en önemli yapıtaşıdır, çünkü öteki ikisinin varlık kazanması buna bağlıdır. Anlaşılmayan, aktarılamayan bilgi yok sayıiır. Demek ki, ders kitabının hazırlanmasında bu üç alana da eşit ölçüde özen göstermek çerekir. Bir ortaokul fizik kitabının yazılması (ve öğretım amaçlarına ulaşabilmesi) için ilk koşul kuşkusuz yazarının fizik bilmesidir, ama bu bilgi yeterli değildir. İyi fizik bilmek iyi bir eğitimci olmakla aynı anlama gelmez. Fizik bilgisinin eğitimcilik bügileriyle desteklenmesi gerekir. İyi bir E eğitimci ise, birçok başka sorunun yanı sıra yöntem sorunuyla hesaplaşmalıdır. Bir alanda bilgi sahibi olmak başka bir şeydir, bu bilginin eğitim amaçlı aktarımı başka bir şeydir. Verilecek bilginin içerik açısından seçimi ve nasıl bir yöntemle aktarılacağı saptandıktan sonra sıra anlatım sorununa gelir: Anlatım, yani kitabın dili. Burada da yazarın dil ve anlatım sorunlarıyla hesaplaşması, bu alanı kesinlikle gözden kaçırmaması gerekir. Tek bir kişinin bu üç uzmanlık alanında eşit derecede başarılı olması kolay değildir. Bu nedenle, ders kitaplarının hazırlanması işlemi aslında bir ekip çalışması olmak zorundadır. Ya da eğitim fakültelerimiz öğrencilerini bu üç alanda birden eğitmeyi denemelidir. Eğitim fakültelerinin programları bu düşünceye uygun olarak hazırlanmaktadır, ancak sonuçlar hiç de sevindirici değildir. Ders kitaplarımızın birçoğu ne bilgi, ne yöntem ne de anlatım açısından gerekfi düzeye ulaşamamaktadır. Bu yazıda, bu durumun kapsamlı bir çözümlemesine girişmek istemiyoruz, ama belli bir nokta üstünde durmak istiyoruz: Eğitimcinin iyi yetişmesi, tüm meslek dallannda olduğu gibi, kendi alanında yazılmış iyi kitaplar bulunmasına bağlıdır. Eğitimci, yöntem sorunlarının tartışıldığı kaynaklar bulabilmelidir ve öğretmen de, dalı ne olursa olsun iyi bir anadil eğitiminden geçmeli, eğitim fakülteleri yetiştirdiği öğretmene çağdaş bilgilerle donatılmış bir anadil ve dilbilim eğitimi verebilmelidir. Anlatımı düzgün, anlaşılabilir, ve yöntemi doğru tasarlanmış bir matematik dersi sonuçta matematiğin daha kolay öğrenilmesini sağlayacaktır. Bu, tüm dersler için gecerlidir. Bu yazıda, sözünü ettiğimiz alanlarda, geçen aylarda yayımlanmış olan kimi kitapları tanıtmak istiyoruz. Elimizdeki ilk kitap, yöntem'le ilgili: Yaratıcı Toplum Yolunda Çağdaş Eğitim (Cem Yayınevi, Çağdaş Yaşam Destekleme Derneği Yayınları 1, İstanbul, 1990. 265 sayfa). Değişik yazarlartn makalelerinden oluşuyor. Yazarların bir bölüğü eğitimin farklı dallarında görev vapan kişiler, bir bölüğü de eğitici değil ve çeşitli meslek dallarından geliyorlar. Bu meslek dağılımı sonucunda yöntem sorununa başka başka açılardan nasıl bakılabileceğini görüyoruz. Salt uygulama açısından, çeşitli meslek dallarıyla eğitimin ilişkisi açısından ve felsefi anlamda bir dünya görüşü olarak yöntem sorunu enine boyuna ele alınıyor. Tüm yazıların en belirgin özelliklerınden biri de dıle gösteraikleri özen. Hem çok duru bir Türkçe kullanılmış hem de meslekten eğitimci olmayanların da izleyebilecekleri bir anlatım aranmış. Çok ciddi konular, teknik terimler içinde kaybolmadan anlatılıyor. Tanıtmak istediğimiz öteki iki kitap doğrudan doğruya dilbilimle ilgili: Dilbilim Araştırmaları (Hitit Yayınları, Ankara, 1990. 295 sayfa) ve Dilbilim Yazıları (USEM Yayınları, Ankara, 1990. 71 sayfa). Üniversitelerimizde olsun, ortaöğretim kurumlarımızda olsun, anadil eğitiminin sağltklı bir biçimde verilebilmesi için her şeyden önce anadilimizin çağdaş yöntemlerle ele alınıp incelenmesi gerekir. Bu ilk el araştırmalarından "sonra eğitime yönelik düz'enlemeler gerçekleşebilir. Ik el araştırmaları da kuşkusuz dilbilimcilerin işidir. Kanımca eğitime yönelik düzenlemeler de dilbilimcilerle birlikte yapılmalıdır. Son yıllarda dilbilimin önemi ülkemizde yavaş yavaş gündeme gelmekle birlikte, henüz özgün dilbilim araştırmaları yapanlarla eğitimciler arasında sağlıklı bir iletişim ve işbirliği kurulmamıştır. Bu iki kitap özellikle bu sorunlara el atan makalelerden oluşuyor. İkisinde de dilbilimi ve dilbilimin yan alanlarını tanıtan yazıların yanı sıra Türkçeyle ilgili özOzcanBaşkan Akşlt Gökturk gün araştırmalar ve ders kitaplarımızla çağdaş dilbilim verileri arasındaki kopuklukları inceleyen çalışmalar yer alıyor. "Dilbilim Araj}tırmaları"nın önsözünde şöyle deniyor: "Çukurova Universitesi'nde 3. Dilbilim Sem pozyumu dolayısıyla toplanmış olan Türk üniversitelerindeki dilbilimciler dergi cıkarmak yerine ortak parasal katkılarla yılda bir kitap yayımlanması konusunda anlaşmışlardır. Bu kitabın tek amacı üniversitelerimizde dilbilim alanındaki çalışanları bir araya getirmek ve Türkçe dilbilim yazı ve araştırmalarını yayımlama olanağını sağlamaktır..." Kitabın içindeki dilbilim kaynakçası ise dilbilimle ilgilenen herkesin elinin altında bulunması gereken bir Itaynakça. Sözünü etmek istediğimiz son yayın: Dilbilim ve Göstergebilimin Çağdaş Ruramları (Mehmet Rıfat, Düzlem Yayınları, İstanbul, 1990. 158 sayfa). Bu kitap, belli başlı dilbilim ve göstergebilim akımlarını ve bu alanlardaki yayınları tanıtıyor. Dilbilimle ilgilenenler ve özellikle dilbilim eğitimine yeni başlayanlar için vazgeçilmez bir giriş nıteliğinde. Bir de şu açıdan önemli: Ulkemizde dilbilim zaman zaman İngilizce konuşulan ülkelerin geliştirdiği kaynakçalardan elde edilen verilerin ışığında ilerliyor. Bu kaynakçalar da Avrupa'daki gelişmeleri her zaman yeterince yansıtmıyorlar. Mehmet Rıfat'ın kitabında ise kıta Avrupası kökenli araştırma ve akımlara geniş yer verilmiş. Kısacası, eğitim çeşitli dallarda uzmanlık gerektiren bir iştir. Bu uzmanlık dallarının başında da dil gelir. Başarılı eğitim, dilin başarılı kullanımına bağlıdır. Dilin başarılı kullanımı iyi bir anadil eğitiminden geçer. İyi bir dil eğitimi ise ancak çağdaş dilbilimin verileri ışığında gerçekleşebilir. Eğitimcilerimiz her aşamada dilbifimin vardığı sonuçları göz önüne almalıdır. Bunun için de dilbilim alanında yayına gereksinim vardır. Tanıtmaya çalıştığımız kitaplar bu boşluğu doldurmayı amaçlayan önemli yayınlardır. D CUMHURİYET KİTAP SAYI 21 SAYFA 12