Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Bunları Biliyor musunuz? CBT 1479/24 Temmuz 2015 9 Ölümsüzlük konusunda bilmediklerimiz var: Doğarız ve ölürüz. Peki, ölmek zorunda mıyız? Milyarder Dmitry Itskov ve “Russia 2045” adlı bir girişimi başlatan arkadaşları insan beynini içinde barındıracak yapay bedenler oluşturmak suretiyle ölümsüzlüğü sağlamayı hedefliyorlar. Itskov ve arkadaşları yaklaşık otuz yıl içinde bireyin kişiliğini yapay bir beyinde barındıracak hologram bir “avatar” oluşturabileceklerine inanıyorlar. • Bu dünyada kesin olan iki şey • • Terasem’in LifeNaut projesi hemen bugün uzun bir yaşam sunabileceğini öne sürüyor. Bunun için yapmanız gereken tek şey bir LifeNaut hesabı açmak ve bu hesaba kendinizle ilgili olabildiğince çok bilgi yüklemek. Görünüşe bakılırsa, “akıl dosyası” gelecekte sizin yeniden yaratılmanıza yarıyor. Ölümsüzlük salt 21.yüzyıla özgü bir arayış değil. İ.Ö 3.yüzyılda Çin imparatoru Qin Shi Huang cıva içerek sonsuz yaşama kavuşmayı umut ediyordu. Ancak umutları suya düştü. • • Birilerinin Qin’i yeniden yaşama döndürmeye çalışıp çalışmadığı bilinmiyor, ama 1980’lerde insanbilim ve etnobotanik uzmanlarından Wade Davis’in Haiti’de mezarlarından kalkan “ölülerle” ilgili durumları belgelediği biliniyor. Davis, balon balığı ve kimi başka canlı türlerinde bulunan bir nörotoksin olan tetrodoksini içen canlı bir bireyin dışarıdan bakıldığında ölü gibi “göründüğünü” ve sonradan “yeniden yaşama döndürülebildiğini” öne sürüyordu. • çalışma girişimleri Sovyetler Birliği’nde Sergei Bryukhonenko gözetimindeki Deneysel Fizyoloji ve Terapi Enstitüsü’nün odak konusuydu. 1940 yapımı Experiments in the Revival of Organisms (Canlıları Yeniden Yaşama Döndürme Deneyleri) adlı video sözümona enstitüde gerçekleştirilen organ canlandırma ve dahası kesik köpek başlarını yeniden yaşama geçirme deneyimlerine yer vermekteydi. Bu arada, dünyanın bir başka köşesinde, havacı Charles Lindbergh ile bilimci Alexis Carel, yapay bir kalp perfüzyon pompası gibi, insan yaşamını uzatacak buluşlar ve yöntemler üzerine kafa yordular. Lindbergh 1974 yılında kanserden yaşamını yitirdi. Biz insanlar ölümsüzlüğe ulaşmak için kafa patlatırken, başka canlı türleri görünürde bunu pek bir çaba harcamadan yapıyorlardı. 2014’te bilim insanları 30 bin yıldır Sibirya’daki donmuş topraklarda korunmakta olan Pithovirus sibericum adlı virüsü buzların erimesine olanak tanımak suretiyle yaşama döndürdüler. •Ölüyü gerçekten de canlandırmaya • • • Ölümsüz denizanası (Turritopsis dohrnii) gerçekte yaşam döngüsünü tersine çeviriyor. Erişkin bir denizanası transdiferasyon yoluyla (bir dokuya ait kök hücrenin uygun koşullar altında farklı bir dokuya ait hücreler oluşturması) yeniden • gençliğine kavuşuyor. Bir başka “ölümsüz” canlı türü olan omurgasız minik Bdelloid rotiferlerin (tekerlekliler) tümü dişilerden oluşur ve bunlar birbirlerinin bire bir kopyaları olan özdeş dişi yavrular dünyaya getirmek suretiyle çoğalırlar. Bu minik canlılardan birtakım ipuçlarını yakalayan bilim insanları, 1996’da Edinburgh’daki Roslin Enstütüsü uzmanlarından Ian Wilmut ve ekibinin koyun Dolly’yi klonlamalarıyla başlatılan süreçte, yaklaşık 20 yıldır memeliler klonluyorlar. Erken bir dönemde yaşlılığa bağlı belirtiler gösteren Dolly 6 yaşında öldü. Oysa, koyunların ortalama yaşam süreleri 12 yıldır. Araştırmacılar Dolly’nin telomerlerinin, kromozomların uçlarında yer alan ve yaşla küçülen koruyucu kapakçıkların, vaktinden önce kısaldığına tanık oldular. Dolly hayvanların klonlanması konusunda törel bir tartışmayı başlatmakla birlikte, uygulama zamanla daha da yoğunlaşarak ticari bir boyut kazandı. Güney Kore’deki Sooam Biotech şirketi yaklaşık 100 bin dolar karşılığında düzenli olarak evcil hayvanları klonluyor. İnsanlarda çoğalma amaçlı klonlama geniş ölçüde yasak olmakla birlikte, sağaltım amaçlı klonlamayahastanın genetik yapısıyla özdeş kök hücreler oluşturma işlemine hücrelerin bir hastalığın sağaltımına yaradığı gerekçesiyle genelde izin veriliyor. • • • • • •Belli sayıda bölünmenin ardından ölmek üzere programlanmış olan öteki hücre türlerinin tersine, kök hücreler sonsuza dek bölünebildiklerinden ölümsüzdürler. Ne yazık ki, kanser hücreleri de bu özelliğe sahipler. Kanser hücrelerinin ölümsüzlüğüyle ilgili olarak en ünlü olay 1951 yılında rahim ağzı kanserinden ölen Henrietta Lacks olayıdır. Lacks’den alınan kanserli hücrelerin laboratuvar ortamında çoğaltılması sonucunda HeLa hücreleri adı verilen ve dünyanın farklı yerlerindeki laboratuvarlarda günümüze dek varlığını sürdürmekte olan hücre dizisi oluşturuldu. HeLa hücrelerinin temel alındığı araştırmalar aşıların oluşturulmasında, AIDS ve kansere karşı savaşımda son derece etkili olmakla birlikte, birtakım tartışmaları da beraberinde getirdi. Lacks’in hücreleri alınıp çoğaltılırken ne kendisinin ne de aile bireylerinin onayı alınmıştı. Ancak 2013 yılında, Lack’in ölümünden 60 yılı aşkın bir süre sonra, Ulusal Sağlık Enstitüsü onun hücrelerinden ve bunların içerdiği genetik bilgilerden nasıl yararlanılacağı konusunda Lacks’in soyundan gelenlerin onayını alma yoluna gitti. Lacks’ekendi de bir tür ölümsüzlük içerenyeni bir hak kazandıran bu olay hücre dizisi araştırmalarının törelliği bağlamında olumlu bir örnek oluşturdu. Rita Urgan, kaynak Discovery • • • da gerçekleşen pamuk (kütlü) üretiminin 2002 yılı üretiminden yaklaşık 0,1 milyon ton daha düşük gerçekleştiğini de vurgulamak gerekiyor. Kısaca, son yıllarda tarıma yönelik uygulanan olumsuz politikaların etkisini gösterdiği ve bunun sonucunda 2,635 bin Grafik 1: Seçilmiş Tahıl ve Diğer Bitkisel Ürünlerde Ekilen Alan (Milyon hektar alanın (bu alan 3,053 Grafik 2: Seçilmiş Tahıl ve Diğer Bitkisel Ürünlerde Üretim (Milyon Ton) Dekar) bin hektara sahip Belçika’nın %86.3’üne karşılık geliyor) ekiyüksek gerçekleştiği ürünlerin başında arpa meler incelendiğinde, bu iki temel ürünün de. Şekerpancarı üretiminde de belirgin geliyor. 2002’de yaklaşık 8,3 milyon ton üretim miktarında 20022014 yılları arasın bir artış izlenmiyor. Ekim alanında gözle lebilir tarım alanı olmaktan çıktığı anlaşılıolan arpa üretimi 2008’de 5,9 milyon tona da önemli bir değişimin yaşanmadığı iz nen düşüş, izlenen fiyat politikası, alterna yor. Diğer taraftan bitkisel ürünlerde önemli geriledi, ancak izleyen yıllarda gerçekleşen leniyor. 2002’de yaklaşık 19,5 milyon ton tif ürün fiyatlarındaki gelişmeler ve iklim boyutlara varan üretim kayıpları izleniyor. ılımlı üretim artışları ile 2013 yılında 7,9 olan buğday üretimi 2014’te 19 milyon ton koşulları gibi birçok öge pancar üretimini Hiç kuşkusuz bunun temel nedenleri arasınmilyona tona yükseldi, 2014’te ise 6,3 mil oldu. Ekim alanlarının daralması, üretimin olumsuz etkiliyor. 2002’de 16,5 milyon ton da; tarım alanlarının giderek inşaatlaşması, yon tona geriledi; 2002 yılı üretiminin 2 doğa koşullarına bağımlı olması verimliliği olan üretim 2014’te 16,6 milyon ton olmuş. tarıma yönelik uygulanan yanlış politikalar, milyon ton altında. Pamuk ekim alanlarında meydana ge kırsaldan kentlere yönelik göç, plansız kentdüşürerek üretimi olumsuz etkiliyor ve buğTahıllar ve bitkisel ürünler arasında en day üretiminde son 30 yıldır belirgin bir ar len azalmaya karşın üretiminin 2,5 milyon leşme, sanayi ve turizm tesislerinin tarım temel iki ürünü oluşturan buğday ve şeker tış izlenmiyor. 2014’te 19 milyon ton olan ton civarında gerçekleşmesi verimlilik artı arazilerini işgal etmesi ve tarım alanlarının pancarının üretiminde meydana gelen geliş buğday üretimi, 1986’daki üretim düzeyin şından kaynaklanıyor. Ancak, 2014 yılın imara açılması gibi birçok öge etkili oluyor.