23 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

2 Gündem CBT 1470/22 Mayıs 2015 Bilim ve teknolojiyi sevdiren dergi: ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak:?İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji T Cumhuriyet BİLİM?VE?TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1470 22 Mayıs 2015 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ Can Dündar SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Abbas Yalçın YAYIN?YÖNETMENİ Orhan Bursalı GÖRSEL?YÖNETMEN Tüles Hasdemir “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin, 3. sayfa haberi Bahçeşehir Üniversitesi ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. Genel Müdür: Özlem Aydan, Genel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü, Reklam Koordinatörü: Hakan Çankaya, Reklam Müdürü: Ozan Altaş, Rezervasyon Yönetmeni: Onur Tunalı YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE?MERKEZİ?VE?YAZIŞMA?ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CUMHURİYET?REKLAM www.cumhuriyet.com.tr Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul ürkiye gibi bilim geleneği zayıf bir toplumda bilimsel üretimin önünde onlarca engelden söz etmek mümkün. Ancak niyetimiz bu değil. Bilim ve teknolojide önemli açmazlarla karşı karşıya bulunan bir ülkede, tüm bu olumsuzluklara rağmen, son 28 yıldır ilkelerinden taviz vermeden, Türkiye’de bilim ve teknolojiyi halka taşıyan Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji (CBT) ekinden söz edeceğiz bu yazıda. CBT’de yer alan yazılar bilim ve teknolojiyi halkla buluşturması nedeniyle bilim dergileri arasında özel bir yere sahip. CBT ile birlikte, bilim ve teknoloji halka indi, geniş kitlelerle buluştu ve bu satırın yazarının da içerisinde bulunduğu bir kuşağın yetişmesinde önemli bir işlev gördü. Bu nedenle CBT bir derginin çok ötesinde, adeta bilim ve teknoloji akademisi işlevi görmektedir. Cumhuriyet’in kültür pınarlarından, her yazısı ile okuyucuyu aydınlatan Doğan Kuban çözümlemeleri... Müfit Akyos, Aykut Göker, Osman Bahadır, Baha Kuban, Ali Akurgal, Hayrettin Ökçesiz, Tanol Türkoğlu ile birlikte birçok akademisyen ve aydın CBT’ye katkıda bulunmaktadır. Bu nedenle CBT’yi Türkiye’nin bilim ve teknolojideki en temel bilgi kaynaklarından biri olarak nitelendirmek abartı olmaz. Türkiye gibi bilim geleneği zayıf bir toplumda bir dergi bu kadar çok sevilip, benimsenmeseydi 28 yıldır yayında kalması mümkün olamazdı. CBT o kadar çok benimsendi ki CBT’nin yayında olduğu Cuma günleri Cumhuriyet gazetesi daha fazla talep ediliyor. CBT’nin bilim ve teknolojiye ilişkin yaklaşımını (tezini) şu şekilde özetlemek mümkün: Türkiye bilim ve teknolojide sıçrama gerçekleştirmeden azgelişmişlik kısır döngüsünü aşamaz. Ekonomik büyümenin asıl kaynağı teknoloji ve teknolojik yeniliklerdir. Bu nedenle ulusal yenilik sistemin oluşturulması kaçınılmazdır. Türkiye’nin mevcut üretim yapısıyla azgelişmişlikten kurtulmasını beklemek ham hayaldir. Bu nedenle üretim yapısının yüksek teknolojiler temelinde dönüştürülmesi gerekmektedir. Aksi halde düşük teknoloji ihracatçısı bir ülke olmaktan kurtulmamız mümkün değildir. Bilim ve teknolojinin gelişmesi ise eğitimle yakından ilintilidir. Teknolojideki gelişmeleri temel bilimlerdeki gelişmeler öncelemektedir. Bu nedenle fizik, kimya, matematik ve biyoloji gibi temel bilimler stratejik olarak öncellikle ele alınmalıdır. Büyük kurtarıcının söylediği gibi “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür” kuşaklar yetiştirmeden Türkiye’nin bilim ve teknolojide söz sahibi olması imkânsızdır. Kısaca, bilim ve teknolojide yeni bir paradigmaya ihtiyaç bulunmaktadır... Bursalı 1450. sayısında ve birçok sayısında amaçlarının ne olduğunu açıkça ortaya koyar: “Bilimi, doğruyu, bilimsel düşünmeyi, gerçeği, ülkemize katkıyı, ARGE ve bilim üretmeyi yaymak ve hak edenin hak ettiği yerlere gelmesi için çaba sarfetmek...” CBT salt pratik teknolojik gelişmeleri değil, bilginin doğası ve kaynağını ilgilendiren epistemolojiye (bilgi felsefesi) ve ontolojiye (varlık bilim) ilişkin kuramsal çözümlemeleri de okuyucuyla buluşturur. CBT felsefe geleneği son yıllarda daha da aşınan bir toplumda bilimsel araştırmanın zorluklarından hareket etmekte, bilimsel düşünmeyi teşvik etmektedir. Bursalı da ekonomi ve teknoloji konusunda yazdığı yazılarla bilim hayatımıza önemli katkılarda bulunmaktadır. Bursalı, CBT’de ve yazdığı kitaplarda bıkıp usanmadan, şu soruların yanıtını arar: Neden teknolojiden geriyiz?, neden bilim üretemiyoruz?, mevcut eğitim sistemiyle bilim ve teknolojide sıçrama gerçekleştirmemiz mümkün mü?, insanı merkezine alan bir ekonomik sistem inşa edilemez mi?, sosyal gelişme olmadan ekonomik kalkınmanın anlamı nedir?, ARGE’ye gerekli önemi vermeden teknolojide dönüşüm mümkün mü? Bursalı bu ve benzeri sorularla okuyucuyu düşünmeye teşvik eder… okuyucuyu uyarır… Ülke sevgisini içi boş, kof kavramlarla değil, bilim ve teknoloji çözümlemeleri ile ortaya koyan, bilim ve teknolojideki gelişmeleri her hafta CBT sayfalarına taşıması nedeniyle Türkiye CBT yazarlarına çok şey borçludur… bu katıksız bir yurt sevgisidir... Sonuç olarak, “Katı olan her şeyin buharlaştığı”, giderek magazinleşen ve tüketime dayalı Amerikan yaşam tarzının bilinçlerimizi teslim aldığı postmodern zamanlarda, CBT’nin anlam ve önemi daha da artıyor. CBT bu anlamda modern zamanlara ait büyük anlatıların mümkün olduğunun adıdır da. Eğitimin giderek piyasalaşıp metalaştığı günümüz piyasa ekonomilerinde CBT bilginin kamusal niteliğini okuyucuya sunarak da önemli bir işlevi yerine getirmekte. Başka bir ifadeyle, günümüz kapitalist toplumlarında teknolojik gelişmenin kapitalizme özgü bir mantık içerisinde gelişmesi ve yanlılığı kaçınılmazdır. Bu nedenledir ki, kapitalist toplumlarda teknoloji insanlığın temel ihtiyaçları için değil, kapitalist sınıfın kâr arayışlarına göre şekillenmektedir. Ancak bilimin sadece bir sınıfa özgü bir edinim olmadığı, insanlığın ortak ürünü olduğu gerçeği göz önüne alındığında bilimsel bilgi piyasanın dar/kâr mantığına teslim edilemez. Bu noktada CBT’nin önemi daha da artmakta bilginin kamusal niteliğini öne çıkararak önemli bir işlevi yerine getirmektedir. Bir kuşağın yetişmesinde bir okul işlevi gören CBT’nin daha adil ve eşitlikçi bir dünya ütopyasını yitirmeden, bundan sonraki yıllarda da bilim ve teknolojiyi kamu yararı çerçevesinde halka, taşıyacağına olan inancımız tamdır…İyi ki varsın CBT. Bayram Ali Eşiyok’un bu yazısı, İktisat ve Toplum dergisinden kısaltılarak alındı (www.iktisatvetoplum. com)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle