22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Haberler CBT 1452 /16 Ocak 2015 15 TEKNOLOJİ POLİTİK Baha Kuban baha.kuban@gmail.com S Kanser, daha çok raslantısal gelişiyor igara içmek, aşırı derecede güneşlenmek ve tek tip beslenme –yaşam biçimi birçok kanser türünde önemli bir rol oynuyor. Fakat bir insandaki kanser riski kalıtım ve çevreden çok rastlantıyla ilgili. Kötü huylu tümörlerin çoğu daha çok şanssızlık sonucu gelişiyor diyor John Hopkins Üniversitesi bilim insanları Science dergisinde. Buna göre bir doku türündeki kök hücre bölünmeleri, kalıtım ve çevresel faktörlerden daha önemli. İnsan bedenindeki bazı doku türlerinde binlerce kat daha fazla kanser gelişiyor diyor biyoistatistikçi Cristian Tomasetti ve onkolog Bert Vogelstein. Bir insandaki akciğer kanseri riski yüzde 6,9, beyin tümörü ve sinir sisteminin diğer bölümlerindeki kanser riski yüzde 0,6 ve gırtlakta karsinom riski ise sadece yüzde 0,00072 civarında. Hatta çok sayıda çevre zehri ve hastalık etkenlerinin etkisi altında bulunan ince bağırsaktaki kanser riski yüzde 0,2 ve kalınbağırsakta ise yüzde 4,82’dir. Kalıtım ve çevre faktörleriyle bu büyük farklılıklar açıklanamıyor. Tüm kanser hastalıkları şanssızlık, çevre ve kalıtım faktörlerinin bir kombinasyonuyla gelişiyor. Bu üç faktörün kanserin oluşumundaki katkı paylarını öğrenmek için geliştirdikleri bir model sonucu bu yargışa vardılar.. Daha önceki araştırmalardan hatalı kök hücre bölünmesinin tümör oluşumunu tetiklediği biliniyordu. Çünkü bir hücrenin her bölünüşünde kalıtımın kopyalanması sırasında genetik değişimler sızabiliyor. Gerçi bu mutasyonlar genelde onarılıyor. Ama her zaman onarılmadıkları için bunlar zamanla birikmektedir. Kök hücredeki bir mutasyon özellikle tehlikelidir, çünkü mutasyonlar yaşam boyu kardeş hücrelere aktarılıyor. Bilim insanları kök hücreler için iyi betimlenebilen otuz bir doku türünü inceledikten sonra, kök hücre bö Akıllı Telefonlarımızdan Başka Kaybedeceğimiz Şeyimiz Yok ! * Kentin banliyölerinden birinde, sabah evinden çıkıp arabasına binen kadın, tren istasyonunun hemen önünde iner. Elektrikli arabası, bir “akıllı” park sistemi yoluyla, gün boyunca beklerken şarj olacağı park yerine götürülür. * Yolda aniden kalp krizi geçiren bir adama, ambulans falan gelemeden, acil tıbbi yardım hizmetleri şirketinin uzaktan kumandalı, pilotsuz “akıllı” ‘dron’ helikopterleri, o çok değerli ilk dakikalarda, elektroşok ile müdahale ederler. * Apartmanların tepelerinde yaşayan uçanrobot bakım timleri, kentin altyapısına gömülü olan, her an izledikleri sensörler/duyargalar aracılığı ile, bozuklukları, kırılmaları, çatlamaları, durmaları anında algılayarak en kısa sürede ve sorun büyümeden onarırlar. lünme sıklığını, her doku için ABD’de yaşayan bir yetişkinin tümör riskiyle karşılaştırdılar. Buna göre çeşitli doku türleri arasındaki kanser riski farkının yüzde 65’i kök hücre bölünmesiyle alakalı. Bu da kanserin baş nedeninin kök hücrelerdeki DNA kopyalanmasında ortaya çıkan hatalar olduğunu söylüyor. Bununla birlikte bazı kanser türlerinde çevresel ve kalıtsal faktörler daha önemli bir rol oynamakta. Aralarından akciğer ve cilt kanserinin de bulunduğu otuz bir kanser türünden dokuzu, çevresel koşullara bağlı olarak gelişen Dtümörleri (deterministik) grubuna dahil edilmiş. Geriye kalan yirmi iki kanser türü, örneğin pankreas veya ince bağırsak karsinomu, özellikle de kök hücrelerinin çoğalması sırasında meydana gelen kopyalama hatalarıyla ortaya çıkan Rtümörleriyle gelişmekte. Bu tür R tümörlerinde genetik ve çevresel faktörler daha önemsiz bir rol oynuyorlar. Fakat akciğer kanseri gibi Dtümörlerinde de replikasyon faktörleri önemlidir. Familyal Adenomatöz Polippozis’e (FAP) sahip kişilerde bile (sindirim sisteminde çok güçlü kalıtsal bir risk faktörü) kalın bağırsak kanseri riski, onikiparmak bağırsağı tümörüne karşın 30 misli daha yüksek. Bunun nedeni kalın bağırsakta aşağı yukarı 150 misli kök hücre bölünmesi yaşanmasıdır diyor bilim insanları. Güney Kore’nin Songdo şehri, yaşayan bir “akıllı kente” en yakın örneklerden biri . Yaşama ve çalışma mekânları, yolları, su, atık ve enerji sistemleri yoğun bir izleme ve kontrol altında. Her devinim en verimli şekilde ve en az kaynak harcayarak gerçekleştirilmeye çalışılıyor. H Optimizm kalbe iyi geliyor cıların iyimser veya kötümserlik durumları geniş kapsamlı anketlerle ölçülmüş. Sonuçlara göre çok iyimser insanlar ortalamanın üzerinde yüksek puana ulaşmışlar. Bu kişilerin ortalama sağlık değerlerine ulaşma şansları ise yüzde elli daha yüksekken, en ideal değeri elde etme şansı ise yüzde 76 civarında. Bu etki, bedensel ve yaş, etnik durum, gelir ve eğitim durumu gibi sosyal faktörün dikkati alınması halinde daha da belirginleşmiş. İyimserler özellikle de daha iyi kan şekeri ve kolesterol seviyelerine sahipler. Bu kişiler ayrıca bedensel açıdan daha etkinler, beden kitle endeksleri daha sağlıklı seviyelerde ve kötümserlere kıyasla dah az sigara içiyor. Bu durum kalp dolaşım sisteminin yararına tabii ama daha önceki araştırmalarla da 14 puanlık cetvele fazladan bir puan eklenmesi halinde bile inme riskininin yüzde sekiz oranında düştüğü anlaşılmıştı. (Health Behavior and Policy Review). alk inanışına göre dertsiz ve mutlu insanlar daha uzun yaşar. Oysa sorunlar ve kötümser bakış açısı sağlıksız olabiliyor hatta ömrü bile kasıltabiliyor. Bu inanıştı bir gerçek payının bulunduğunu şimdi Illinois Üniversitesi’nde Rosalba Hernandez ve ekibi kanıtladı. Araştırmacılar optimizm veya iyimserlik ve sağlıklı kalp dolaşım sistemi arasında gerçekten bir bağlantının bulunup bulunmadığını incelemişler. Araştırma çerçevesinde yaşları 45 ila 84 arasında değişen, 5000’i aşkın katılımcının sağlığı standart bir sisteme göre ölçülmüş. Bu sistemde yedi faktör dikkate alınmış: Kan basıncı, beden kitle endeksi, kan şekeri, kolesterol değeri, kalori alımı, bedensel etkinlik ve sigara içimi. Her faktör 0’dan ikiye kadar değerlendirildikten sonra araştırmacılar puanları toplamışlar. Böylece 14 puanlık maksimum değerın sağlıklı kalp için en iyisi olduğu ortaya çıkmış. Katılım Bu ve benzeri yarı bilimkurgu hikayeleri sonsuza kadar uzatılabilir. Ve hepsi de bu yeni moda “akıllı kent” dalgasının gerçek bir öyküsü olabilir. Günlük yaşamın, ev ve iş mekanlarının her yerine giren ölçüm cihazları, “akıllı” ev aletleri, “akıllı” otomobiller ve otoyollar, “akıllı” yapılar, “akıllı” bisikletler, akıllı cep telefonlar bilgisayarlar ve hızlı internet ağları ile bağlı, büyük hacimli verileri işleme yeteneğine sahip yazılımların, kent ölçeğinde bir araya gelip oluşturdukları “şeylerin interneti” (internet of things)... Bir önceki biyomucizeler (yeni biyoteknolojiler ile sağlıklı, dertsiz yaşamlar) dalgasından sonra, bu sefer de “sonsuz veri” cenneti vaadi mi? Bu kategoriye giren global mal ve hizmetler pazarının 1.7 trilyon ABD $’na ulaştığı söyleniyor. Dünyanın en büyük bilişim ve elektronik şirketlerinin başını çektiği bu yeni “akıllı kent” modası, sıradan kentli için ne anlam ifade ediyor? Üç boyutlu renkli bir ekranda, evden işe, işten alışveriş merkezine, alışveriş merkezinden eve hareket eden bir piksel olarak, örneğin? Ya da, herkesin, her şeyin, her an gözlendiği uçsuz bucaksız bir panoptikon olarak? Doğrusu, IBM’in Rio De Janeiro için 10 milyon ABD $ maliyete inşa ettiği söylenen “Operasyon Merkezinin” 1984vari tekinsiz bir havası yok değil! Sel ve afet önleme, erken uyarı gibi güzel amaçlarla kurulan “Operasyon Merkezini”, gururla sunan belediye başkanı Eduardo Paes’e göre haftanın yedi günü, günün yirmidört saati kentin her köşesini gözlemelerine olanak veriyor! Birinci Dünya Savaşı’nın hemen öncesinde savaş teknolojilerine ilanı aşk eden fütüristlerden beri bu kadar teknolojimerkezli bir gelecek tasarımı az görülmüştü. Kent plancıları ve tarihçileri, kentin insanlar ve onların yarattığı hikayelerle örülü özelliklerini vurgulayarak bu yeni modayı, karşıütopya veya distopya olarak niteliyorlar. İngiliz mimar Cedric Price’ın bu duruma çok uygun bir sözü var; “ Tamam çözüm teknolojide, iyi de, problem neydi? “ Gelecek yazıda, akıllı kent kavramının hangi sorunlara çözüm olarak ortaya çıktığına, büyük bilişim şirketlerinin damgasını yemeden önce ne ifade ettiğine ve bugün yeniden nasıl anlamlandırılması gerektiğine bakmakta fayda var...
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle