02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

10 2015Bilim CBT 1452/16 Ocak 2015 11 2015’te bilim dünyasında neler olacak? 10 öngörü 2014’te bilim dünyasında olağanüstü gelişmeler yaşandı, fakat bilimin en iyi yönü her gün yeni bir şeyler öğrenmemiz ve her yıl bir adım daha ileri gitmemiz. Bundan 10 yıl önce hayal bile edemediğimiz gelişmeler yaşanıyor ve değişimin hızı her geçen gün biraz daha artıyor. Kanadalı astronot Chris Hadfield’in bir söyleşisinde dile getirdiği gibi, “100 yıl içinde Wright Kardeşler’i filme almaktan 1.4 milyar km uzaktaki Titan’a kamera indirmeye kadar işi ilerlettik. Artık bırakın 100 yıl sonrasını, bir yıl sonrasında bile neler olacağını kestirmekte zorlanıyoruz.” Belli başlı bilim dergileri 2015’te neler olacağı ile ilgili öngörülerinde önceliği geçen yılın sonuçlanmamış projelerine veriyor. bilinen uydu sayısı beşe çıkmış durumda. New Horizons, kamerasının yanı sıra çok sayıda elektronik cihaz taşıyor. Bunlar vasıtasıyla toplayacağı verilerin Dünya’ya ulaşması bir yılı bulacak. Bu verilerin değerlendirilmesi sonucu Plüton yeniden gezegen sınıfına iade edilebilir. geliştirilmesi gerekiyor. Higgs’in bilim insanlarını doğru yola yönlendireceği sanılıyordu, ancak günler geçtikçe standart modeli biraz daha çıkmaza soktuğu anlaşılıyor. Standart Model’in en yakın rakibi Süper Simetri (SUSY) denilen kuramdır. Bu kuram bilinen tüm parçacıkların daha ağır bir çeşidinin varolduğunu öngörüyor. Ancak bu ağır parçacıklar daha kendini göstermiş değil. Yüksek enerjilerde çalışmak süper partnerlerin bulunmasında başarısız olursa, fizikçiler milyarlarca dolarlık bir çelişki ile karşı karşıya kalacaklar: Ya SUSY’yi ortaya çıkartacak kapasitede, LHC’nin daha yüksek enerjilerde çalışan ileri bir modelini yapacaklar, ya da daha yeni bir modelin peşine düşerek SUSY kuramından vazgeçecekler. Buna karar vermek o kadar kolay değil. 4. Ebola ile mücadele: Bıçak sırtında bir mücadele daha önce bulunan kemikler 2 ve 3 milyon yıl öncesine ait. O dönemde Homo türünün Australopithecus’tan ayrılmış olduğu varsayılır. Son buluntuların içinde en önemlisi, 2008 yılında keşfedilen, yeni bir türe ait olduğu sanılan ve neredeyse hiçbir eksiği olmayan iki iskelet. Bunların tümüyle yeni bir tür olan Australopithacus sediba’ya ait olduğu varsayılıyor. A.sediba, insan ve australopithecus’un tuhaf bir karışımı. Bazılarına göre eğer bu kemikler birbirinden uzak mekânlarda bulun 3. İklim değişikliği: İyimserlik rüzgârları Dünyanın en fazla karbondioksit üreten iki ülkesi ABD ve Çin sera gazı salımını azaltmak için geçtiğimiz yıllarda tarihi vaatlerde bulundular. Bunlara bel bağlayan dünya kamuoyu bu yıl Aralık ayında Paris’te yapılacak olan Birleşmiş Milletler İklim Toplantısı’nda yeni bir umudun yeşereceği umudunu taşıyor. Son yıllarda sara gazı salımını azaltmaya yönelik çok sayıda girişim işlerlik kazanmış durumda; güneş panelleri herkesin erişebileceği maliyetlere çekildi; Çin enerji santrallerini kapatıyor; fosil yakıtlar içinde havayı en az kirleten metan şu anda fosil yakıtların en ucuzu; kendi enerjisini üreten evler inşa ediliyor; damlarda yer alan panellerden elde edilen ekstra enerji şebekelere yükleniyor. 2009’daki Kopenhag’taki iklim zirvesi fiyaskosundan bu yana pek çok ülke iklim ile ilgili bazı yasaları devreye soktu. Bunların başında dünyayı en fazla kirleten ABD ve Çin geliyor. Bu ikisi şimdi yeşil enerji konusunda ortak araştırma projeleri yürütüyor. Dünya hiç olmadığı kadar hızla ısınıyor ve denizler yükseliyor. Bu gidişat tahminlerden önce felaketlere yol açabilir. Ancak bütün bunlar sizi karamsarlığa sürüklemesin. Ülkelerin bu konudaki olumlu duyarlılığı bu felaketleri geciktirebilir, hatta engelliyebilir. Şimdi tüm gözler Aralık ayındaki Paris toplantısına çevrilmiş durumda.. 1.Yeni Ufuklar: Plüton’a iadei itibar Robotların Ay’dan, Mars’tan ve bir kuyrukluyıldızdan selfie’lerini tweet’ledikleri bir çağda, Plüton’un bir resminin bile bulunmaması size garip gelmiyor mu? Bu yıl NASA’nın Yeni Ufuklar (New Horizons) isimli sondası bu cüce gezegene insanlığın ilk ziyaretini gerçekleştirecek. Şu anda Plüton ile ilgili görüntüler Hubble Uzay Teleskobu’nun çektiği çözünürlüğü çok düşük fotoğraflardan oluşuyor. Astronomlar bunları bir takım ileri işlemlerden geçirdikten sonra ancak bulanık haritalar haline getirmeyi başardı. New Horizons Şubat ve Mart ayları arasında gezegenin yakınlarından geçecek. Ancak bu yakınlaşmadan elde edilecek görüntüler Hubble’ın yakaladıklarından daha net olmayabilir. Esas net ve aydınlatıcı resimler 14 Temmuz tarihinde, sondanın gezegene en yakın geçtiği dönemde çekilecek. Sonda bu tarihte gezegenin 10.000 km yakınından geçecek. Bu da bazı uyduların Dünya’ya uzaklığından daha yakın bir mesafe. Sondanın bu ziyareti uzun zamandır planlanıyordu. New Horizons 2006 Ocak ayında fırlatıldı. O tarihte Plüton Güneş Sistemi’nin 9. Gezegeniydi. Aynı yılın sonlarına doğru Plüton cüce gezegen statüsüne indirildi. Ancak başta Alan Stern olmak üzere pek çok bilim insanı Plüton’un eski statüsüne kavuşturulması için kampanya yürütüyor. 2012 yılında Plüton’un iki uydusunun daha bulunması bu kampanyaya güç kattı. Şimdi Plüton’un 2. Parçacıklar çarpışıyor: Büyük Hadron Çarpıştırıcısı yeniden devrede 2014 yılında Ebola kafesinden kaçtı. Dünya şimdi salgını kontrol altına almaya çabalıyor, ancak tepki göstermekte çok geç kalındığı için Ebola’yı yeniden kafesine kapatıp kapatamayacağımızı bilmiyoruz. 2015 yılı bu açıdan belirleyici olacak. Geçen yıl Eylül ayında Batı Afrika ülkeleri Gine, Sierra Leone ve Liberya’da vaka sayısı logaritmik olarak artış gösterince, virüsün yayılmasını engellemek için sağlık örgütleri bölgede seferberlik ilan etti. Sonuçta yılsonuna doğru hasta sayısının korkulan düzeyin altında kalması sağlanmış oldu. Ancak tüm bu gayretlerin devam etmemesi durumunda Ebola yine kontrolden çıkabilir. Aralık ayında Dünya sağlık Örgütü (WHO) finansman açısından sıkışık durumda olduğunu açıkladı. 2015’te daha fazla çaba ve finansman gerekiyor. Şu anda en büyük tehlike virüsün seyahat eden insanlar aracılığı ile diğer ülkelere sıçraması. WHO şu anda Mali’de salgını durduğunu açıkladı. Ancak uzmanlar virüsün Hindistan’a ulaşması durumunda salgını önlemelerinin mümkün olamayacağını düşünüyor. İşin bir de umut veren kısmı var. Ebola aşısı ve antiviral ilaçlar üzerindeki çalışmalar 2015 yılında hız kazanacak. Aşılar bugün yarın hazır olmayabilir, ancak hazır olduğu zaman Ebola’nın Batı Afrika’da yayılması engellenebilecek. bu yarışma kapsamında 11 robotu değerlendirecek. Bunlardan biri de yandaki fotoğrafta görülen ve VIGIR Ekibi’nin geliştirdiği robot. Bu robot duvarları yıkacak ve molozları toplayıp insanların geçmesi için yol açacak. Bu yarışmada en ileri teknolojiler tanıtılacak. Örneğin su vanasını açabilecek robotlar, merdiven çıkan robotlar... Bunlar geleceğin makineleri olarak yalnızca afet durumlarında değil, günlük yaşantımızda da insanlara yardımcı olacak. DARPA’nın bu yarışmayı düzenlemekteki ana hedefi Fukushima Daiichi nükleer tesisinin temizlenmesi işini robotlara devretmekti. Robotlar, soğutma sistemlerini devreye almak için radyasyon düzeyinin yüksek olduğu mekanlara girebiliyor. Geçen yıl yarışmayı kazanan Japon tasarımı robot, insanı rahatsız edecek kadar yavaş hareket ediyordu. Örneğin bir merdivenin basamağını çıkması dakikalarca sürüyordu. Bu yılın kazanan robotunun daha hızlı, daha akıcı hareket etmesi bekleniyor. rin sanal gerçekliğe daha uygun koşullarda erişimini sağlamış oldu. 8. Işığı görebilmek: Körlük tedavisinde genetik uygulamalar 2015 yılında körlüğün tedavisinde umut veren optogenetik uygulamalar insanlar üzerinde denenecek. Normal olarak ışığa tepki vermeyen hücrelere, ışığa duyarlı genlerin eklenmesi uygulamasına optogenetik adı veriliyor. Bu uygulamalar fare ve maymunlarda işe yarıyor; şimdi Paris’teki Gensight ekibi, körlüğü tedavi etmek için bu uygulamayı insanlarda denemeye hazırlanıyor. Bunun için retinitis pigmentosa (gözün fa postalanacak. Pittsburg’daki UPMC Presbiteryen Hastanesi’nden bilim insanları, ağır yaralanma vakalarında doktorlara zaman kazandırmak için bu tekniği geliştirdiler. Bu teknikte boşaltılan kanın yerine tuzlu su doldurulur ve vücut hızla soğutulur. Hücresel faaliyetlerin hemen hemen tümü durur ve vücut sıcaklığı 10 C’ye iner. Bu noktada hastanın vücudunda hiç kan kalmamıştır; soluk almaz ve beyin faaliyetleri durur. Normal koşullarda böyle bir hasta ölü farz edilir. Bu sıcaklıkta hücreler oksijen olmadan da canlılığını korur; anaerobik glikoliz yardımıyla yavaş yavaş enerji üretir. Eğer vücudunuz bunu şu anda içinde bulunduğunuz koşullarda yapmış olsa, yalnızca 2 dakika daha hayatta kalırsınız. Ancak düşük sıcaklıklarda hücreler saatlerce hayatta kalabilir. Bu süre içinde yarayı tedavi edebilirlerse doktorlar vücudu yavaş yavaş kan ile ısıtırlar. Hayvan deneylerinde kalbin kendi düzeninde atmaya başladığı tespit edildi. Eğer atmaz ise kalp, masaj ile çalıştırılır. Geçen yıl ağır yaralı bir hastanın bu yolla tedavi edildiği yönünde söylentiler mevcut. Gizli tutulmakla birlikte bu tekniğin bu yıl deneneceğine kesin gözüyle bakılıyor. saydı, tümüyle farklı türlere ait oldukları düşünülecekti. Bu buluntuların ilginçliği, evrimin işleyişi ile ilgili eşsiz bir gözlem olanağı sunmasından kaynaklanıyor. Ne yazık ki Yükselen Yıldız Mağarası’ndaki buluntular, ortak atalarımızla ilgili net bir insan aile ağacının çizilmesini imkânsız hale getiriyor. Zira hangi türün hangi sırada yer aldığı şu anda tam olarak bilinmiyor. Bu kemiklerin şimdilik bizlere söylediği yalnızca şu: Birkaç milyon yıl önce yaşayan maymuna benzeyen yaratıklar birbirleriyle çiftleşerek zaman içinde bizlerin ortaya çıktığı karmakarışık türler oluşturmuşlar. 7. Sanal gerçeklik: Gerçeğe çok yakın bir deneyim Palmer Luckey isimli bu mucit babasının garajında geliştirdiği Oculus Rift adını verdiği sanal gerçeklik cihazı ile uzun zamandır CERN’de çalışan bilim insanları Şubat 2013’te kapatılan Büyük Hadron Çarpıştırıcısı’nı (LHC) yeniden çalıştırmaya hazırlanıyor. Böylece dev cihaz, proton ışınlarını yüksek enerjide yeniden çarpıştıracak. LHC’nin tam kapasiteyle devreye girmesi Mayıs 2015’i bulacak. LHC bugüne dek görevini layıkıyla yaptı. 2012’de parçacık fiziğinin Standart Model’inin son kayıp parçası olan Higgs Bozonu’nu keşfetti. Ancak yeniden çalıştırma tarihi yaklaştıkça bilim insanları LHC’nin başka bir şey bulabileceğine pek ihtimal vermiyorlar. Standart Model’in evrenin tanımını eksiksiz olarak yapamadığı biliniyor. Örneğin kütleçekimi ile ilgili bir şey diyemiyor. Dolayısıyla her şeyi kapsayacak bir kuramın 5. Kayıp kuzenlerimiz: Ailemizin yeni üyelerini tanıyalım İnsan ailesi 2013 ve 2014 yıllarında yeni akrabaları olduğunu keşfetti. 2015’te bunların kim olduğunu öğreneceğiz. Ekim 2013 yılında Güney Afrika’da bir mağaranın derinliklerinde bir düzine insana ait olduğu sanılan 1500 kemik bulundu. En az 100 bilim insanı bu kemiklerin kime ait olduğunu araştırıyor. Bu çalışmanın sonuçları 2015 yılında alınabilir. Peki olasılıklar neler? Kemiklerin bulunduğu Yükselen Yıldız (Rising Star) Mağarası, İnsanlığın Beşiği adı verilen büyük bir mağara kompleksinin bir parçası. Burada 6. Felaket robotları: İnsanları robotlar kurtaracak Bu yıl 5 Haziran tarihinde dünyanın en önemli robotik yarışması Kaliforniya’da gerçekleştirilecek. DARPA Robotics Challenge, uykuda olan sanal gerçeklik hayalini yeniden canlandırdı. Başa takılacak olan cihazın ne zaman piyasaya çıkacağı sorusu daha yanıtlanmış değil. Fiyatının 200 ile 400 dolar arasında olacağı söyleniyor. Geliştiriciler şimdiden cihazda bulunması muhtemel uygulamalarla ilgili bazı ipuçları veriyor. Örneğin hedefi vurma oyunları, tıp öğrencileri için cerrahi eğitimi, kullanıcının tercihi doğrultusunda yüklenecek sanal gerçeklik filmleri vb… Bunların yanı sıra heyecan verici olanaklar da sunabilecek. Örneğin kullanıcıyı kentin herhangi bir meydanına veya dünya üzerindeki herhangi bir eğitim kurumundaki sınıfa sanal olarak gönderebilecek. Geçen Mart ayında Facebook’un Oculus Rift’i 2 milyar dolara satın alması cihazın ticari boyuta taşınacağı kaygısını da beraberinde getirdi. Kullanıcılar oyunlara ve diğer uygulamalara eklenecek olan reklamların cihazın değerini düşüreceğinden korksa da, Facebook’un hisseleri satın alması tüketicile ışığa duyarlı hücrelerinin –fotoreseptörlerhasar görmesine yol açan genetik körlük) hastalığı olan insanların denek olarak seçilmesi planlanıyor. Işığa duyarlı bir proteini üreten hücrelere bir gen yerleştirildiği zaman bu foto reseptörlerin, görme ile ilgili gözdeki ve beyindeki tüm hücrelere bilgiyi ileteceği düşünülüyor. Kadavradan çıkartılan gözler üzerinde yapılan ilk deneylerde istenilen sonuç bazı teknik nedenlere bağlı olarak alınamadıysa da ekip, sorunları çözmek için yeni teknikler geliştiriyor. Örneğin gönüllülere, üzerinde video kamerası olan gözlükler takılacak. Kameralar dış dünyanın filmini çekecek ve bu bilgiler bir miniprojektöre aktarılacak. Miniprojektör istenilen yoğunluktaki ışığı spesifik dalgaboylarında göze gönderecek. Başlangıçta ekip bu işlemi görme engelli insanların tek gözüne uygulayacak. İlk denemelerin bu yılın sonlarına doğru başlaması planlanıyor. 10.Vücudu güçlendirmek: ‘Biohacking’ Bu yıl devrim niteliğindeki bir teknik yardı mı ile ölümcül yaralanmalarda hastanın yaşam belirtileri geçici olarak durdurulacak; başka bir deyişle kısa bir süre için diğer tara 9. Azrail’i aldatmak: Öbür tarafa kısa süreli ziyaret “Biohacking” tıbbi ve elektronik teknikler yardımıyla bir insanın kendi biyolojisini yönetmesidir. Şu anda yaygın olarak kullanılmasa da bu teknik gelecek için çok zengin potansiyeller içeriyor. Bugüne dek bu alandaki en başarılı uygulama, parmak uçlarına yerleştirilen minik mıknatıslardır. Böylece kullanıcı elektriksel alanları kolayca hisseder. Bir başka uygulama da deri altına yerleştirilen RFID çipleridir. Bunlarla uzaktan kumanda edilen kilitleri açabilirsiniz, veri depolayabilirsiniz.. Ne var ki bu teknikler sizi bir gecede süperkahraman yapmaz. İnsan vücudunun karmaşık ve hassas yapısı bu tür deneylere kolay kolay izin vermiyor. Ancak uygulamaların bu dengeyi bozmadan bu yolda ilerlemesi kaçınılmaz. http://www.scientificamerican.com/article/whattoexpectscientiststodoin2015/ http://www.nature.com/ news/2015preview1.16647 New Scientist, 20/27 Aralık 2014 Time, 29 Aralık 20145 Ocak 2015
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle