Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu (tanolturkoglu@Gmail.com) BİLİM TARİHİ Bilgisayar teknolojilerinin insan beynini geçme konusunda bir şansları olabilir mi? Alan Turing’in altmış sene öne sürdüğü problem çözüldü mü? Radyo Haberleri dergisi Türkiye Radyo Amatörleri Cemiyeti (1962) ve bu cemiyetin dergisi olan Radyo Amatör Mecmuası’ndan önce, Türkiye Radyo Amatörleri Derneği (1950) ve onun Radyo Haberleri dergisi vardı. Osman Bahadır bahadirosman@hotmail.com Alan Turing ve İnsanlaşan Bilgisayar 80’li yılların başında üniversiteye hazırlık için dersaneye giderken yaşadığım bir olayı hâlâ anımsıyorum: Hangi bölüme gitmek istediğimi soran bir arkadaşa “bilgisayar mühendisliği” diye yanıtlayınca bilgisayarı “insanların yaptığı işleri yapacak ve o nedenle insanların işsiz kalmasına neden olacak bir alternatif” olarak değerlendirmiş ve bunu sağlayacak olan ekipte yer alacağım için seçimimi eleştirmişti. Tabii o zamanlar paradigma kavramının ne olduğunu, toplumsal dönüşümleri vb bilmiyorduk. Belki de içimizde benzer bir tereddüt vardı da dile getiremiyorduk. Ancak bugün baktığımızda insanların bilgisayarlaşmadan dolayı işsiz kaldığını söylemek fazla “sanayi toplumu” söylemi olmanın ötesine geçmeyecektir. Evet bilgisayarlaşma pek çok işin otomatize edilmesine ve insan dahline gerek kalmadan yapılmasına neden oldu. Ancak bunun yanı sıra ortaya çıkardığı istihdam gereksinimi çok daha fazladır. Peki bir fark yok mu? Elbette var. Dün eli kâğıt kalem tutan birisi iş bulabiliyorken, bugün bilgisayar kullanmasını bilmeyen birisinin iş bulması pek kolay değil. İyi haber ise dün bilgisayar öğrenmenin nasıl olacağı bilinmezken bugün bilgisayar öğrenmek artık eğitim süreçlerine kadar girmiştir. Bilgi toplumunda insanın bilgisayar ile dansı sanayi toplumundan farklı. Bu dansın yapılamayacağını iddia edenler konuya belli ki sanayi toplumu refleksi ile yaklaşmakta. Bilgi toplumu paradigmasından bakanlar için ise imkânlar neredeyse sınırsız (sadece sosyal medya kavramının yaşamımıza girmesiyle ortaya çıkan yeni iş türleri buna güzel bir örnektir). İnsan bilgisayar dansı farklı biçimlerde de gündeme gelmiş bir konu. Bunlar içinde altmış yıldır eskimemiş bir tanesi de Alan Turing’in ünlü değerlendirmesi. Kendisi ile “insan gibi” etkileşim kuran bir bilgisayarı insan ayırt edebilir mi? Turing bunun için bilimsel olmamakla birlikte kişisel bir değerlendirme kriteri de koymuş. Eğer bilgisayar, kendisi ile etkileşim kuranları %30 oranında insan olduğuna ikna ederse o zaman bilgisayar teknolojisinin insan gibi hareket edebilir hale gelmiş olduğundan bahsedilebileceğini söylemiştir Turing. Önceki yıllarda bu oranı %29’a kadar zorlayan bir bilgisayar yazılımının bu yıl %30 barajına ulaştığı haberi geçtiğimiz haftalarda medyaya da yansıdı. Kendisini Ukrayna asılı bir çocuk olarak tanıtan hattın öteki ucundaki “yazılım” onunla dialog kuranları %30 seviyesinde ikna etti. Tabii bir başka tartışma da böylece başlamış oldu. Bilgisayar teknolojisi insan seviyesine gerçekten ulaştı mı? Bu konuda öne sürülen bir başka kriter ise şöyle: Eğer bir bilgisayar televizyondan ya da youtube’dan izleyeceği herhangi bir program ile ilgili sorulacak sorulara doğru cevap verebilirse, testi geçmiş sayılır (Gary Marcus, New York Üniversitesi). Bilgisayarların tanımlanmış şeyleri insandan daha yüksek performansta yapması konusunda bir sıkıntı yok. Ancak bilişsel anlamda (insan beyninin düşünerek, tefekkür ederek, çıkarımda bulunarak ürettikleri) bilgisayar teknolojilerinin insan beyni “gibi” hareket etmesine daha zaman var gibi görünüyor. Bilişim teknolojilerinin insan beyni karşısında bir şansı olacaksa belki de o kuantum bilgisayarları sayesinde gerçekleşecektir ki bu da mutlak bir son anlamına gelmeyecektir. Sadece bir devir (paradigma) kapanacak, yeni bir devir başlayacak. D ergimizin 28 Şubat 2014 tarihli 1406. sayısında TRAC Radyo Amatör Mecmuası başlıklı yazımızda, 1962’de kurulan TRAC’dan ve onun yayın organı olan Radyo Amatör Mecmuası’ndan söz etmiştik. Fakat bu dergiden 15 yıl önce Reşat Akyıldız tarafından yayınlanan Radyo Haberleri isimli bir dergi de vardı. Bu derginin varlığından bizi haberdar eden ve dergi nüshalarını veren, Reşat Akyıldız’ın kızı sayın Ülkü Akyıldız’a çok teşekkür ederiz. Radyo Haberleri dergisinin ilk sayısı Aralık 1949’da yayınlandı. Bu derginin sahipliğini üstlenen Türkiye Radyo Amatörleri Derneği ise daha sonra, 20 Nisan 1950 tarihinde kuruldu. 17 Haziran 1950 tarihinde de derneğin kuruluşu nedeniyle bir toplantı düzenlendi. Derneğin Çiçek Palas salonunda yapılan bu açılış toplantısında, derneğin fahri başkanı olan Ord. Prof. Salih Murat Uzdilek başta olmak üzere, İTÜ Elektrik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Santur, Prof. Bedri Karafakıoğlu, doçentler, asistanlar, elektrik ve radyo mühendisleri ve kalabalık bir amatör radyocular grubu ile gazeteciler bulunuyordu. Derneğin açılış konuşmasını yapan Prof. Uzdilek, sözlerine telsizin tarihçesiyle başlamış, hocası olan radyo lambasının mucidi Fleming ile aralarında geçen bir hatırayı anlattıktan sonra, insan zekâsının en güzel verimi olan telsiz telgraf ve telefonun, düşünen ve araştırma ruhu taşıyan kimseleri cazibesine alan sihirli bir fen alanı olduğunu belirtmiştir. Daha sonra sözünü radyo amatörlüğüne getirerek, 19101915 yıllarında kendisinin Okmeydanı Telsiz İstasyonu’nda ve Prof. Santur’un da Amerikan Koleji’ndeki amatörlük hatıralarını anlatmıştır. Prof. Uzdilek daha sonra sözlerini şöyle tamamlamıştır: “Radyo amatörlüğü, insanların düşünme ve araştırma kabiliyetlerini arttıran, daima çözülmesi lazım gelen bir sürü meselelerle dolu ve o derecede de zevkli bir mevzudur. Bugünkü radyo tekniği kısa zamanda ulaştığı şayanı hayret tekamülünü daha ziyade radyo amatörlerine borçludur. Meçhulü bulan daima onlar olmuş, sonra ilim ve fen adamları işlemişlerdir. Hür memleketlerin hepsinde çoktan kurulmuş bulunan radyo amatörleri derneği, geç olmakla beraber memleketimizde de işe başlamış bulunuyor. Kısa zamanda geniş bir üye topluluğuna sahip bulunacağına şüphemiz olmayan bu çok faydalı derneğe başarılar dilerim.” Derneğin kurucu başkanı olan Reşat Akyıldız (19101987), deniz assubayı iken 1940 yılında bu görevinden istifa etti. Daha sonra TRT Ankara Radyosu’nda telsizci olarak çalıştı. Radyonun Piyango Tepesi’ndeki ilk telsiz direğini o dikmişti. TRT’deki görevinden sonra yakın arkadaşlarıyla birlikte İstanbul’da Mors adında bir radyo ve telsiz cihazları üretim atölyesi açtı. Radyo Haberleri dergisi, Reşat Akyıldız’ın derneğin kurulmasından önce yayınlamaya başladığı bir dergidir. Aylık olarak yayınlanan derginin elimizde bulunan son sayısı, Temmuz 1950 tarihli 8. sayısıdır. Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nde de derginin sekiz sayısı bulunmaktadır. Bu durumda derginin sekiz sayı çıkmış olması olasılığı çok yüksektir. Küçük boyda, renkli kapaklı ve 40 sayfalık olan dergide, radyoculukla ilgili çok çeşitli konularda telif ve çe Reşat Akyıldız Radyo Haberleri dergisinin ilk sayısının kapağı viri yazılar yayınlanmıştır. Bu yazılardan bazılarının konu başlıkları şunlardır: Elektroakustik ve ses amplifikatörleri, radar ve prensipleri, lambalı voltmetrenin yapılışı, radyo şemaları, pratik radyo kursu, radyo ölçü aletleri, radyo lügatı, havacılıkta radyo, frekans modülasyonu, basit ve ucuz osilatörlerin yapımı, telsiz telgraf muhabere usülleri, pratik transformatör imâli ve hesapları, vericiler ve prensipleri, uluslararası mors kodları, dört lambalı pilli radyonun şeması ve imali, manyetik alandan voltaj istihsali, magnetik usülle ses kaydı vb. Dergide ayrıca Türkiye’de 1950 yılında kamu hizmeti gören elektrik santrallarının tüm özellikleriyle tam listesi verilmektedir. Derginin yazılarının büyük çoğunluğunun yazarı ve çevirmeni Reşat Akyıldız’dır. M. Karayel ile İpek Film ses mühendisi Salahattin Erbil, derginin diğer önemli iki yazarı olarak görünmektedir. Resimleri ve özenle çizilmiş şemalarıyla Radyo Haberleri dergisi, çeşitli kuruluşlardan çok sayıda reklam da almıştır. Radyo Haberleri dergisi, bize 1950 Türkiye’sinden güzel bir elektronik dünyası manzarası sunmaktadır. CBT 1422 12/ 20 Haziran 2014 Avrupa’nın uygulamalı araştırmalar konusunda önemli kuruluşu Alman Fraunhofer IIS ile Bilkent Üniversitesi arasında iletişim teknolojileri, görüntü işleme ve medikal mühendisliği alanlarında ortak çalışma kararını içeren bir anlaşma imzalandı. Anlaşmayı Bilkent Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Adnan Akay ile Fraunhofer IIS İcra Direktörü Prof. Albert Heuberger imzaladı. Bu işbirliği anlaşması, Bilkent lisansüstü öğrencileri, profesörleri, Fraunhofer IIS bilim insanları ve enstitüyle Bilkent İle Fraunhofer IIS Arasında İş Birliği ilişkili üniversitelerden Alman üniversite öğrencilerinin değişimini öngörüyor. İmza töreninin ardından iki gün süren bir sempozyum düzenlendi. Sempozyumda araştırma projelerinin paylaşımı ve proje önerilerinin geliştirilmesi sağlandı. Sempozyumun birinci günü proje sunumlarına ayrıldı. İkinci gün ise bilim insanları ortak proje fikirleri üzerinde tartışarak yeni proje fikirleri geliştirdiler ve proje grupları oluşturdular.