17 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Pavlov’un köpeği ve hayvan deneyleri mürettebat için risk taşıyan bölgelerde uçmak ve görevler yapmaktır. Örneğin, ABD ve Avustralya İHA’ları ‘kasırga avcısı’ olarak da kullanmaya başlamıştır. Görüldüğü gibi İHA’lar pek çok sivil uygulama alanı için büyük potansiyele sahiptir. Ayrıca, almaç, iletişim ve bilişim teknolojilerine ek olarak güneş enerjisi üretim ve depolama teknolojilerindeki gelişmeler İHA’lara yepyeni ufuklar açmaktadır. Gerçekten de günümüzde, klasik (içten patlamalı) motorları ile havada kalma süreleri günleri bulabilen İHA’lar, yakın gelecekte, kanatlarındaki yüksek verimli güneş panelleri ile şarj ettikleri bataryalarının çalıştırdığı elektrik motorlarını kullanarak aylarca (hatta yıllarca) uçabileceklerdir! İşte, yazımızın başında sözünü ettiğimiz gibi, bu alana Google ve Facebook gibi büyük ve yenilikçi firmaların ilgi göstermelerinin nedeni budur. Her iki firma da satın aldıkları uzman şirketler aracılığı ile bu tür İHA’ları 20.000 metre yükseklikte (stratosfer eşiğinde) sürekli uçurarak, geniş bölgelere yüksek hızda (1 Gb/sn) internet iletişimi sağlamayı ve böylelikle milyonlarca yeni kullanıcı edinmeyi planlamaktadırlar. Bu bölgelerin başında da mobil cihaz kullanıcı sayısı büyük hızla artmakta olan Afrika gelmektedir. İHA’ları internete ulaşım ve benzer amaçlı işlevlerde kullanma projelerinin en önemli nedeni uydulara göre 50 kat daha düşük olan maliyetleridir. Gerçekten, bu tür bir İHA 2 milyon dolar civarına mal olurken, benzer işlevli bir uydunun fiyatı 100 milyon doları bulmaktadır. Geliştirilmekte olan İHA’ların kanat uzunlukları 60 metreyi (Airbus A380 için 80 m!), taşıyabilecekleri yük ise 100 kilogramı bulmaktadır. İlk uçuşların 2015 başında olması beklenmektedir. Google’un İHA’larla ilgili bir diğer hedefi de Google Maps ve Google Earth hizmetlerini geliştirmektir. Bu alanda, İHA’lar, uydu fotoğraflarına ek olarak (ya da onların yerine) yüksek çözünürlükte ve sık güncellenen (hatta gerçek zamanlı..) fotoğraflar çekebilecektir. Son olarak, İHA’ların sivil amaçlı kullanımlarının önündeki en büyük engellerin ise teknolojiden çok, hava trafiği güvenliği ve 3G/4G telefon operatörlerine karşı oluşturdukları ticari tehdit olduğunu belirtelim. Özetle önümüzde, her teknolojik sıçramada olduğu gibi, bizlere, yapacağımız kullanıma göre, hem en iyiyi hem de en kötüyü (sivil hedeflerin İHA’lar ile vurulması gibi) yaşatabilecek bir döneme daha giriyoruz. Referanslar : B GELECEK İHA’LARIN MI? ilimin sınırlarını zorlamak adına hayatlarını feda eden hayvanlar tarihte çok çabuk unutulur. Sadece uzay köpeği Laika, klonlanmış koyun Dolly, işaret dilini öğrenen goril Koko, çabalarının karşılığı şöhreti yakalamış olanlardır. Bu listeye tarihe Pavlov’un köpeği olarak geçmiş, zil çalınca salgılamayı öğrenen de eklenmelidir. Heykeli, ST. Petersburg Deneysel Tıp Enstitüsü’nün (UI.Akademika Pavlova) bahçesinde deneysel tıbbın bütün diğer dört ayaklı kahramanlarını da selamlamaktadır. Belki en ilginci, heykel fikrinin Pavlov’dan gelmiş olmasıdır. Büyük fizyolog 1935’te taslağı onaylamış ve şunu yazmıştır: “Prehistorik zamanlardan beri insanlığın dostu ve yardımcısı köpek belki bilim için kurban edilebilir. Bunun mutlak gerekli olması ve lüzumsuz işkenceye sebep olmaması bizim haysiyet sorunumuzdur”. Heykel 1935’te heykeltıraş Bezpalov I.K tarafından yapıldı, kaidesi granit ve kireç taşındandır ve üzerinde bronz kabartmalar vardır. Günümüzde hayvan hakları aktivistleri ise çok farklı düşünüyor. San Diego’da son SfN konferansında EDAB (the European Dana Allience for the Brain) üyeleri son zamanlarda hayvan deneylerini önleme faaliyetinde şiddetlenme görüldüğünü ve EDAB üyelerinin uyarılması gereğini belirttiler. Memleketimizde de beyin araştırma kuruluşları var, TÜBAS da bunlardan biri. EÜ Tıp Fakültesi Fizyoloji ABD öncülüğünde 1991’de kuruldu. (TÜBASTürkiye Beyin Araştırmaları ve Sinirbilimleri). EDAB üyeleri olarak mesajlar bizlere de iletilmiştir. Frankfurt Max Plank Beyin Araştırmaları Enstitüsü’nden Prof. Dr. Wolf Singer’in EDAB Yürütme Kurulu üyesi olarak şuun bildirdi: Alman Hayvan Hakları aktivistleri iyi bir zamanlama ile 21Aralık 2013’te çok okunan Frankfurter Algemeine Zeitung’da ve birkaç gün sonra Die Zeit’da tam sayfa on iki paragraflık bir manifesto yayınladı. Aktivistlerin manifestosuna kısaca göz atalım: Hayvan deneyleri etik yönden lanetlenmeli. Hayvan deneyleri faydalı olabilse de etik ve moral yönden uygun değildir, çünkü hayvanların kendilerine ait hakları vardır ve faydacı tartışmalar bilimsel değildir. Hayvan deneyleri medikal perspektif yönünden de lanetlenmeli. Çünkü insan hastalıkları hayvanlar âleminde bulunmaz, hayvanlarda oluşturulsa bile yapay insan hastalığı olur. İnsanlardakinin psikolojik, sosyal, genetik ve çevresel sebepleri vardır. Onun için hayvan deneyleri yalancı araştırmalardır ve kanser, kalp ve kas hastalıkları, diabet, romatizma, alerji vb., tedavilerinde tamamen başarısızdır. Hastalıkların sayısı gitgide artmaktadır. Halkın endişesi tıp doktorları ve ilaç endüstrisinin kâr amaçları için kullanılmaktadır. İnsanla hayvan arasında anatomik, metabolik, psikolojik ve diğer önemli farklar olduğu için hayvan deneyleri uygun veriler sağlamaz. Sonuçlar yalnız değersiz değil yön şaşırtıcı ve tehlikelidir. Hayvan deneyleriyle elde edilen insanda teyit edilebilmelidir. Bu da bilimsel sonuçların varsayım olduğunu ispatlar ve faydasızdır. Bilim ve araştırma özgürlüğü çoğu kere, hangi türden olursa olsun diğer canlıların hayatını koruma konusunda moral mecburiyete sıkı sıkıya bağlıdır. Diğer canlılara acı ve ölüm getirdiği yerde bilimsel sorgulama özgürlüğü biter. Hayvan deneyleri hayata saygıyı ve dolayısıyla insanlara karşı merhamet duygusunu azaltır. Hayvan deneyleri insanları da tamir edilmesi gereken makineler gibi kabul eden modası geçmiş mekanistik tavrın tıbbi disiplinlere yansımasıdır. Bu hatalı görüş hastalıkları farmakolojik ve cerrahi girişim gerektiren anormal biyokimyasal ve fizyolojik olaylar olarak kabul eder. Nuran Hariri Hastalıkların organik orijini olmamasına rağmen sosyal ve psikolojik faktörler ihmal edilir. Hayvan deneyleri insanlığa hizmet etmez, hastaları ilaç ve cerrahinin faydalarına inandıran olumlu fakat yanlış beyanlarla oyalar. Bu oyalama hastaların hastalıkla aktif mücadelesine ve kendi sağlıklarının sorumluluğunu almalarına mani olur. Ayrıca hayvan deneyleri araştırmacılara bilimsel kariyerlerini güçlendirmese de hizmet eder. Hayvan deneyleri yapan bazı üniversite departmanları yozlaşmış ve çalışmalar akademik unvan fabrikalarına dönmüştür. Hayvan deneyleri kimyasal maddelerin yararlı mı, toksik mi olduğu sonucunu belirlemez. Halbuki doku kültürü ve in vitro çalışmalarla kesin sonuç alınır ve insana uyarlanabilir. Hayvan deneyleri korkunç pahalıdır, ve halkın milyonlarca lirası insanlardaki gerçek tıbbi araştırmalardan ve halk sağlığı enstitülerinden kesilmiş olur. İnsan hakkında faydalı bilgi hayvan deneyleriyle değil psikosomatik, sosyal, çevresel ve koruyucu hekimlik, epidomiyoloji, klinik farmokoloji, psikoterapi, homeopati ve naturel tıp gibi disiplinlerle elde edilebilir. Tıbbi disiplin, araştırma ve tedavi stratejilerinin hayvanlarda değil insanlarda ve hastalarda düzenlenmesini gerektirir. Sonuç: Hayvan deneyleri sadece zalim ve etik olmayan modası geçmiş nonspesifik bir metoddur, insanlar ve hayvanlar adına hemen lanetlenmeli. Bu amaca ancak kanun değiştirmekle varılabilir, onun için sorumlu politikacıların dikkatini hayvan hakları üzerine çekmek mecburiyeti vardır. Manifestoda belirtilen düşünceler çoğu hayvan hakları aktivist hareketlerinde benzeri bir davranışı temsil eder. Burada gerçek olarak sunulan tartışmalar aslında yanlıştır ve bilimsel delillerle reddedilebilir. Ama böyle tartışmaların tıp mensupları tarafından da ileri sürülmesi endişe vericidir. İşte geniş halk kitlelerine hitap etmeden önce dikkate alınması gereken birkaç tavsiye: Hayvan deneyleriyle elde edilen sonuçların insana uyarlanamayacağı tezine evrimin konservatif tabiatı ve canlı organizmalardaki derin benzerlikle karşı çıkılabilir. İnsan tedavisi ve veteriner hekimlikte kullanılan ilaçlar benzerlik gösterir. Hayvan deneyleri için belli yasal kurallar var. Hayvan deneyleri diğer amaçlar (yiyecek, giyecek, hayvan yemi, vb.,) için kurban edilen hayvanların ancak cüzi bir bölümünü oluşturur. Hayvanların acı çekmesiyle insanlarınki çok farklıdır. Hayvanların ömür hakkında bir fikri yoktur. Aile veya gruptaki kayıplarla çok daha az etkilenirler. Tedavisi olmayan nöropsikiyatrik hastalıklar hastaya ve çevresine çok acı verir. Hayvan modelleriyle geliştirilmiş tedaviler vardır: Epilepsi’nin farmakolojik ve cerrahi tedavisi, Parkinson’da derin beyin (DBS) stimülasyonu, sağırlar için kohlear implantlar, santral ağrının farmakolojik ve (DBS) tedavisi, felçte trombolizis, multipl sklerozda farmakolojik tedavi gibi… Nörolojik ve psikiyatrik anlaşılmasında ilerleme kaydedebilmek için hayvan deneyleri hâlâ vazgeçilmezdir. Hayvanların kullanılmasındaki ilkeleri belirten yönetmelikte European Comission tarafından bazı yenilikler getirilmiştir. Hayvan deneyleriyle ilgiliaktivistler de dahilbütün temsilciler uzun ve sıkıcı tartışmalar sonucu bir uzlaşmaya varmışlar. Bu yasal çerçevenin sonucu olarak, sıkı kurallara uyulmak kaydıyla hayvanlarda araştırmanın vazgeçilmezliği kabul görmüştür. MANİFESTOYA ELEŞTİRİLER: MANİFESTO 1. http://www.theguardian.com/world/2014/apr/20/ facebookgooglebuyingintodronesprofitmotive 2. http://www.theguardian.com/world/2014/apr/20/ facebookgooglebuyingintodronesprofitmotive 3. http://en.wikipedia.org/wiki/File:Packagecoptermicrodronesdhl.jpg CBT 1415 9 /2 Mayıs 2014 TIP ARAŞTIRMALARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle