02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Son Araştırmalardan rülebiliyor. Forster ve ekibi bundan sonra yıkama sıvısı yerine kullanılacak lipozomları steril olarak üretmeye izin veren bir yöntem geliştirecek. CBT 1441/31 Ekim 2014 7 Kitap Cahil Hoca Zihinsel Özgürleşme Üzerine Beş Ders Jacques Rancière Metis Yayınları Çeviren Savaş Kılıç İlginç bir kitapla karşı karşıyayız: “Felsefenin elması Joseph Jacotot’nun başına düşmüştür: 1818’de sürgünde bir devrimci olan Jacotot, Belçika’da Fransız edebiyatı okutmanı olarak yarızamanlı bir iş bulur. Tek kelime Fransızca bilmeyen Flamanlara, kendisi de tek kelime Flamanca bilmediği halde hocalık etmek zorundadır... Fénelon’un ikidilli birTelemak baskısı koşar imdadına; “öğrencileri”nin kendi kendilerine Fransızcayı ve kitabı öğrenmelerine kılavuzluk eder. İnsanın bilmediğini de öğretebileceğini gösteren bu tuhaf deneyin sezdirdiği kaçınılmaz sonucu anlamakta hiç gecikmez Jacotot: Bilen ile bilmeyenin, öğreten ile öğrenenin, kol emekçisi ile zihin emekçisinin, kısacası zekâların eşitliği. Bu şaşırtıcı hikâyeyi ve Jacotot’nun felsefesini anlatan Jacques Rancière, hem eğitim üzerine çok özgün bir düşünce sunuyor hem de zekâların eşitsizliğini ve bilgi hiyerarşisini bahane eden toplumsal eşitsizlik tasavvurlarına önemli eleştiriler getiriyor. “Özgürleştirmeksizin eğiten aptallaştırır,” diyen Cahil Hoca, eğitimciler ve eğitim sistemi üzerine kafa yoranlar için olduğu kadar siyaset felsefesiyle ilgilenenler için de ufuk açıcı bir kitap.” (Kitapevinin tanıtımından) İçindekiler: I. Zihinsel Bir Serüven; II. Cahilin Dersi; III. Eşitlerin Aklı; IV. Küçümseme Toplumu; V. Özgürleştirici ve Maymunu   leri Fakültesi bünyesindeki Mikroelektronik Araştırma Grubu ile Almanya’nın önemli bilim merkezlerinden Leibniz IHP İnovatif Mikroelektronik Enstitüsü arasında yıllardan bu yana süren işbirliği sonucunda Sabancı Üniversitesi’nde “MorethanMoore” konseptiyle ilk ortak sanal laboratuvarı (Joint Lab) 16 Ekim’de açıldı. Açılışa Sabancı Üniversitesi Rektörü Prof.Dr. Nihat Berker ve IHP Mikroelektronik Rektörü Prof.Dr. Bernd Tillack, dışında Almanya Eğitim ve Araştırma Bakanlığı’nın, Türkiye Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanliği ileTÜBİTAK ve ilgili sektörlerin temsilcileri de katıldı. Bilimsel deneyimler ve kaynakları birleştirilip, 2007’deki projelerle başlayan bilgi transferi zenginleştirilecek. Ortak laboratuvar, Türkiye ve Almanya’daki enstitüler arasındakilerin ilk örneği ve iki ülkenin işbirliğini yeni bir düzleme taşıyacak. MorethanMoore konsepti daha küçük, fonksiyonel, ekonomik, kullanışlı ve uzun ömürlü elektronik sistemlerin geliştirilmesi üzerinde kurulu. Bu şekilde haberleşme, biyotıp, uzay, havacılık, güvenlik, otomobil ve robototomasyon sektörü gibi birçok sektöre katkıda bulunulacak. Bilimde Türk Alman işbirliğinde yeni bir adım Tutankamon’un gerçek görüntüsü çok farklıymış Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilim ganıyla” erkek balık, dişi balıkla kenetlenerek çiftleşmenin başarılı olmasını sağlıyordu. Incisoscutum richiei, Devoniyen devrine kadar yaşayan zırhlı balık (Placodermi) sınıfına dahildir. Tutankamon’un parlak altın maskesi güzelliği ve ihtişamı yansıtır. Oysa gerçekte dişlek ve ayağındaki bir bozukluk yüzünden topal olan hükümdarın kalçası da kadın kalçası gibi genişmiş. Mısırlı firavun ile ilgili yapılan bu en ayrıntılı inceleme sonucunda Tutankamon’un ancak baston yardımıyla yürüyebildiği anlaşılmış. Rekonstrüksiyon için 2000’in üzerinde bilgisayar taramasıyla “sanal otopsi” yapılmış. DNA incelemeleri ise Tutankamon’un anne ve babasının kardeş olduklarını gösteriyor. Fiziksel bozukluğun hormonsal dengesizliklere bağlı olarak geliştiği sanılıyor. Çeşitli efsanelere göre Tutankamon öldürülmüştü, fakat kafatası ve iskeletinin diğer bölümlerinde saptanan çatlaklar ve kırıklardan sonra araba yarışında öldüğü düşünülmeye başlanmıştı. Bilim insanları artık Tutankamon’un genetik bir hastalık yüzünden öldüğüne inanıyorlar. Çünkü kırıklarından sadece biri ölümden önce meydana gelmiş. Ve topal ayağıyla da araba yarışına katılması imkânsızdı diyorlar. Vaka Sunumları İle Acil Metabolik Hastalıklar Avustralyalı ve İngiliz bilim insanları 380 milyon yıllık balık fosillerinde embriyo buldular. Oysa bugüne kadar dişi yumurta hücrelerinin beden içinde ilk kez 350 milyon yıl önce omurgalılarda döllenmeye başlandığı sanılıyordu. Daha önceleri yumurta atımı ve bunu takip eden döllenme kural olarak kabul ediliyordu çünkü (Nature). Londra Doğa Tarihi Müzesi paleontologu Zerina Johanson, seks düşündüğümüzden çok daha önce başlamış diyor. Araştırmacılar yüz milyonlarca yıl önce yaşayan balıkların ilkel bir üreme türüyle çoğaldıklarını düşünüyorlardı. Bu üreme türünde yumurta ve sperma suda birleştikten sonra embriyo balık bedeninin dışında gelişir. Fakat incelemiş olduğumuz balık fosillerinde embriyo bulunca, beden içi döllenme söz konusu olduğunu anladık diyor Melbourne Victoria Müzesi’nden John Long. Long ve arkadaşları bu çifştleşmenin nasıl gerçekleştiğini öğrenmek için Incisoscutum richeiei balık türünün erkeğini ayrıntılı bir şekilde incelemiş. Erkek balığın alt kısmında, dişi balıkta bulunmayan bir yüzgeç fark edilmiş. I biçimindeki bu “üreme or İlk seks 400 milyon yıl önce Uluslararası Uzay İstasyonu’nun güneş panellerinden birine küçük bir kıymık çarpmış. Interfax ajan Uluslararası Uzay İstasyonu’nun güneş panelinde çarpma izi sı tarafından yapılan açıklamaya göre, uzay çöplüğü veya küçük bir meteorit olduğu sanılan cisim, güneş modülünün amonyak tüpünün hemen kenarına çarpmış. 13 cm uzunluğunda ve on santim genişliğindeki çarpma yeri, uzay istasyonunun fotoğraflarında fark edilmiş. NASA çarpmanın 12 Mayıs ve 20 Haziran arasındaki bir tarihte gerçekleşmiş olması gerektiğini söylüyor. Kıymık delik açmış olsaydı, UUİ mürettebatı tarafından kapatılması gerekirdi. UUİ daha önceleri de 400 km yükseklikte iken uydu veya roket kalıntıları gibi uzay çöpünden kaçmak zorunda kalmıştı. Geçen yılın nisan ayında da uzay istasyonunun güneş panellerinden birine yine bir parça çarpmıştı. Şu anda UUİ’de üç Rus kozmonot, iki Amerikalı ve bir Alman astronot çalışıyor. Nilgün Özbaşaran Dede [email protected] • AsitBaz, Elektrolit Denge Bozuklukları • Hematolojik Parametreler • Şoklar • Bazı Onkolojik Aciller • Akut Faz Reaktanları Prof. Dr. Osman ERK Nobel Tıp Kitapevleri, İstanbul 2014, 708 sayfa. Bu kitapta acil servislerde sık olarak karşılaşılan acil metabolik hastalıklar (diabetik aciller, akut sürrenal krizi ve diğerleri); asitbaz, elektrolit denge bozuklukları (asidoz, alkaloz, hiponatrermi, hipernatremi ve diğerleri); bazı onkolojik hastalıklar (tümör lizis sendromu, hiperkalsemi ve diğerleri) ve şoklar ayrıntılı olarak ele alınmaktadır. Bu hastalıkların ayrıcı tanısında son derece yol gösterici olan hematolojik parametreler ve akut faz reaktanları (CRP, prokalsitonin ve diğerleri) güncel kılavuzlar eşliğinde detay bilgilerle aktarılmıştır. Acil servislerde sık olarak karşılaşılan bu hastalıklara ait 89 vaka sunumu; biyokimya tetkikleri, hemogram, arterkan gazı ve radyolojik tetkikler; tedavi ve klinik değerlendirme ile birleştirilerek okura sunulmaktadır. 708 sayfa olan bu kitabı tıp öğrencileri, her branştan asistan ve uzman için başvuru kitabı niteliğindedir. Ecem Basın Yayın tarafından basılan kitap Nobel Tıp Kitapevleri tarafından dağıtılmakta. Kitaplarımız, Kanatlarımız Okuyan Toplum Projesi’nin (www.okuyantoplum.com) yürütücüsü Ferhat Özen’in “ekran bağımlısı mağduru elektronik bir kuşağa Okuma Aşısı iddiasıyla hazırladığı ve “Kitaba küs, okumaya gönülsüz, elektronik dadılar elinde yetişmiş, çevrimiçi çocuklara ulaşmakta zorluk çeken eğitim yöneticilerine ve öğretmenlere ilk yardım” kitabı diye tanıttığı Kitaplarımız Kanatlarımız kitabı.. Bu Yayınları, Tel Faks :0212 511 58 58
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle