10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

6 Son Araştırmalardan CBT 1438/10 Ekim 2014 Taş işleme tekniği, Afrika ve Avrasya’da eşzamanlı gelişmiş Bugüne dek el baltasının ilk önce Afrika kıtasında üretildiği sanılıyordu. Fakat Science dergisinde yayımlanan son bir araştırmayla Avrasya’daki taş devri insanlarının tahmin edilenden daha becerikli oldukları ortaya çıktı. Connecticut Üniversitesi’nden Daniel Adler ve ekibine göre Avrasyalı taş devri insanları, Afrikalılardan bağımsız olarak “gelişkin” el baltaları üretmiş. 400.000200.000 yıl önce Afrika ve Avrasya’da kabaca işlenmiş el baltalarının yerini daha keskin kenarlı el baltaları alır. Ancak bilim insanları taş aletlerindeki yenilik lerin ilk önce Afrika’da ortaya çıktığını düşünüyordu. Daha gelişkin taş işçiliği, Afrika’dan göçenler tarafından Avrasya’ya getirilmişti. Oysa son buluntuları değerlendiren uzmanlar taş işçiliğinin birbirinden bağımsız olarak ortaya çıktığını ve eşzamanlı geliştiğini söylüyor. Paleontologların bu iddiası, Ermenistan’ın Nor Geghi kentinin yakınında 2008 yılında bulunan taş aletlere dayanıyor. Binlerce buluntu 325.000335.000 yıl öncesine tarihlendirilmiş. Taş aletlerin işleniş türlerinde büyük farklılıklar söz konusu. Bazılarında el baltalarında olduğu gibi iki kenarında yonga çıkarılmış ve tepeleri elle kavranacak biçimde. Diğer yongalar “Levallois” tekniğiyle işlenmiş. Bu teknik taş alet üretiminde büyük bir gelişme olarak kabul edilir. Elde edilen yonga daha eski örneklere göre daha ince ve keskindir. Yeni aletlerle hayvan postu, ahşap veya kemik daha iyi işlenebildi. Adler ve ekibi “Bu bizim için Afrika ve Avrasya’da taş işleme tekniklerin eşzamanlı olarak geliştiğinin açık bir kanıtıdır” diyor. Kan terapisi, iki Ebola İzlanda’daki zehirli hastasını iyileştirdi gaz, Avrupa’ya ulaştı İzlanda’daki Bardarbunga Yanarda ğı’ndaki püskürme her gün muazzam miktarda kükürt dioksit (SO2) salıyor. Uygunsuz rüzgârlar kötü kokan bu bulutu Atlantik’te sürükleyerek Avrupa’ya taşıdı. Almanya’daki SO2 miktarı hızla arttı. Fakat yine de metreküp başına 350 mikrogramlık AB limitini aşmadı. Avusturya’da durum biraz farklı. İki ölçüm istasyonunda alınan değerler metreküp başına 400 mikrogram civarında. Kükürt dioksit yanmış dizel gibi kokar ve renksizdir. Kükürt dioksitli havayı soluyan insanlarda baş ağrısı, öksürük ve solunum yollaTitanozorların birçoğu bugüne dek hep Güney Amerika’da bulunmuştu. Şimdi Afrika’da daha önce bilinmeyen bir dinozor türü bulundu. Yaklaşık 100 milyon yıl önce yaşadığı düşünülen dinozor, birkaç filin ağırlığı kadardı. Rukwatitan bisepultus adı konan dinozor Ohio Üniversitesi araştırmacıları tarafından Tanzanya’nın güneybatısındaki Rukwa havzasında bulunmuş (Journal of Vertebrate Paleontology). Bilgisayar tomografisiyle de yapılan ayrıntılı incelemeler, dinozorun diğer tüm dinozorlar türlerinden farklı özellikler taşıdığını göstermiş. Afrika’da bugüne kadar çok az Titanozor kalıntısı bulunmuştu, örneklerin çoğu Güney Amerika’ya aittir. Paleontologlar kısa bir süre önce de Arjantin’de dünyanın en büyük dinozor türünü bulduklarını açıklamışlardı. “Yirmi altı metre uzunluğundaki hayvanın ağırlığı, bir fil sürüsünün ağırlığına eşitti.” tı saatlik bir yolculuktan sonra UUİ’ye kenetlendi. Serova ve iki arkadaşı UUİ komutanı tarafından kutlamayla karşılandı. 38 yaşındaki kozmonot on yedi yıldır uzaya giden ilk Rus kadını oldu. Serova ekibin diğer üyeleri Alexander Samokutajev ve Amerikalı astronot Barry Wilmore ile perşembe akşamı Baikonur’dan yola çıkmıştı. 168 günlük misyon süresince birden fazla dış modülün eklenmesi ve çok sayıda araştırmanın gerçekleştirilmesi planlanmış. Serova UUİ’ye üzerinde isminin baş harfleri bulunan on beş parça giysiyle gitmiş. Duş olmadığı için UUİ’deki tüm astronotlar ıslak havluyla temizleniyorlar. Uzay giysileri hazırlayan Rus firması KentavrNauka’nın şefi Alexander Jarov, İngiliz şarkıcı Sarah Brightman’ın da Şubat 2015’te giysi provası yapacağını açıkladı. Brightman Eylül 2015’te ilk kadın turist olarak uzaya gidecek. rında yanma görülür. Yüksek oranlarda akciğer ve bronşlar zarar görür. Uzun vadeli soluma ise kan oluşumunu bozabiliyor. Yanardağın yakınında oturan İzlandalılar başka bölgelere taşındı. Diğer bölgelerde yaşayanlar ise pencereleri kapalı tutmaları konusunda uyarıldı. Tahminlere göre yanardağ her gün 10.00060.000 ton kükürt dioksit salıyor havaya. 2010 yılında yine İzlanda’daki Eyjafjallajökull buzul yanardağından havaya olağanüstü miktarda kül savrulmuş ve Avrupa’nın büyük bir kısmındaki hava trafiğini engellemişti. Bardarbunga’da henüz bu tür aksaklıklar yaşanmadı. Çünkü kraterde çok büyük bir patlama meydana gelmedi. Fakat tehlike devam ediyor, böyle bir patlama hala mümkün ve uygunsuz rüzgârların etkisiyle de benzer bir kaos yaşanabilir. ra iyileşmiş. Ancak bu özel tedavi etkisinin, ilaçlara mı yoksa ABD’deki tıbbi olanaklara mı dayandığı henüz kesin olarak söylenemiyor. Gine, Liberya ve Sierra Leone’deki kötü sağlık sistemleri nedeniyle kan terapisi orada hemen uygulanamıyor. Resmi açıklamalara göre bugüne kadar Ebola salgını yüzünden 2900’ün üzerinde insan yaşamını yitirdi. Bu sayının daha da artması bekleniyor. Tanzanya’da yeni bir dinozor türü İki Ebola hastası, iyileşmiş hastaların kanları verilerek tedavi edildi. İki erkek hasta da iyileşti. Kulağa inanılmaz gibi gelse de kan terapisi binlerce kişinin umudu olabilir. Dünya Sağlık Organizasyonu da kan terapisini umut verici bir tedavi olarak değerlendirdi. Bu tedavi fikri, hastalığı atlatanların kanlarında özel antikorların bulunmasına dayanıyor. Fakat tedavi edilenlerin sayısı henüz çok düşük olduğu için bu tür terapilerin etkisi hakkında kesin karar vermek için erken. Hastalığı Liberya’da kapan iki Amerikalı doktor, iyileşmiş kişilerin kanıyla tedavi edildikten son Su, Güneş’ten daha eski ! Dünyamızdaki suyun bir kısmının Güneş sisteminden daha eski olduğu anlaşıldı. Bu su, Güneş’i ve gezegenleri biçimlendirilen çok eski bir buluta ait. Bu da diğer gezegenlerde de suyun, dolayısıyla da yaşamın temelinin bulunduğu anlamına geliyor. Suda, dünyadaki yaşamın kökeni yatar. Fakat bu element ilk tek hücrelilerden çok daha önce vardı. Araştırmacılar son olarak Güneş’ten bile çok önceleri var olduğunu buldular. Suyun yüzde otuz ila ellisi Güneş sisteminin oluşmasından çok daha önceleri bile varmış diyen astronomlar, bu sonuca kuyrukluyıldızlardaki, uydulardaki ve yeryüzündeki okyanuslardaki “ağır su” miktarına göre ulaşmışlar. Ağır su, hidrojen atomu yerine döteryum içerir. Bu madde çekirdeğindeki fazladan bir nötron ile farklılık gösterir. Hidrojenden daha ağır olan döteryum, özellikle de düşük sıcaklıklarda kimyasal olarak daha farklı davranır. Michigan Üniversitesi’nde Ilsedore Cleeves ve ekibi, Güneş sistemindeki ağır su oranının ilk olarak burada oluşmuş olamayacağını hesaplamış. Araştırmacılar, bundan 4,6 milyar yıl önce Güneş’i ve gezegenleri biçimlendiren moleküler bulutta bile suyun bulunduğunu tahmin ediyor. Eğer haklıysalar, diğer gezegenlerde de su ve dolayısıyla da yaşamın yapıtaşları var demek. Bilim insanları bilgisayarda gezegenleri biçimlendiren kimyasal süreçleri “canlandırınca”, genç Güneş sisteminin ağır suyu çok yavaş ürettiğini görmüşler. “Suyu gezegenler üretmediyse, başka yerden gelmiş olmalı.” İlkel bulutta, 273,15 derecelik mutlak sıfır noktasının altında sıcaklıklar hüküm sürmektedir. Mutlak sıfır noktasında moleküller donar, yani atomlar hareket edemez. Bu noktaya yakın bir yerde ağır su, farklı koşullarda oluşuyor ki bu da Güneş sistemindeki göreceli olarak yoğun miktarda bulunan suyun varlığını açıklayabilir. Sonuçlarımız, Güneş sistemimizdeki suyun önemli bir kısmının Güneş sisteminden eski olduğunu gösteriyor diyor araştırmacılar. Bu da şu anlama geliyor: Suyun yarısı ilkel bulutta oluşmuştur ve bir ihtimalle tüm genç gezegenlerde, yaşamın oluşumu için gerekli organik bileşimleri içeren bol miktarda buz var. Uluslararası Uzay İstasyonu’nda ilk kadın kozmonot Rus Jelena Serova , geçen cuma ilk kadın kozmo not olarak Uluslararası Uzay İstasyonu’na (UUİ) ulaş tı. Baikonur uzay istasyonundan yola çıkan “Sojus TMA14” al
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle