10 Haziran 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bilim Tarihi CBT 1438 /10 Ekim 2014 13 Biyoloji Tarihi Bir bilim dalının eğitiminin, tarihsel gelişiminin bilgisinden kopuk olarak verilmesi, o bilim dalının doğuş ve gelişme mantığı ile yapısının tam olarak açıklanmamış olması demektir. Prof. Dr. Orhan Küçüker’in hazırladığı Biyoloji Tarihi kitabı, biyolojinin en iyi biçimde ancak biyoloji tarihi perspektifi içinde verilebileceğinin önemli bir örneğidir. OOOF OFF LİNE Tanol Türkoğlu [email protected] İnterneti Şekillendiren 20 Kişi İşte internetin ilk 45 yılına (1969 – 2014) yön vermiş 20 kişi! Geçen günlerde bir arkadaşımdan aldığım epostada internete yön veren 20 kişinin listesi vardı. Bana göre bu listede eksik ve fazlalıklar bulunuyordu. O nedenle kendi listemi oluşturmaya karar verdim. İşte internetin ilk 45 yılını (bence) şekillendiren 20 kişilik liste: • Vint Cerf & Bob Kahn : Bu ikili internetin gerçek babaları olarak kabul edilir. Internet iletişiminin altyapısını oluşturan TCP ve IP protokollerinden TCP’yi geliştirmiş (1974), daha sonra da bunu IP ile birleştirerek TCP/IP’yi oluşturmuşlardır. Internet üzerinde iki nokta arasındaki iletişim bu protokol sayesinde gerçekleşir. • Tim Berners Lee : Web altyapısının mimarı Lee bunu CERN’de çalışırken dahili kullanım için geliştirmiştir (1991) • Ray Tomlinson : Eposta sistemini geliştirmiş, @ işaretini eposta adreslerinde kullanmıştır (1971). • Michael Hart : ekitapların atası sayılacak Gutenberg Projesi’ni başlatmıştır. • Scott Fahlman: Dijital yazışmalarda kullanmaktan zevk aldığımız gülen suratları (emoticon) ilk kullanan kişidir. • Marc Andreessen : Web mimarisinin görsel yüzü olan tarayıcı yazılımların ilk mucididir (1993). Mosaic adını verdiği yazılım daha sonra Netscape adını almıştır. Bugün en popüler tarayıcılar MS Explorer, Google Chrome, Firefox, Safari ve Opera’dır. Marc Andreessen bugün de hâlâ teknoloji şirketlerine yatırımlar yapmaktadır. • Jarkko Oikarinen : Chat dünyasının ilk ürünü olan IRC’nin mucididir (1988). Kişisel web sayfasında şu ibare vardır : “Mantık değilse sihirdir; sihir değilse kadın mantığıdır”. • Ward Cunningham : Wiki teknolojisini geliştirmiştir (1995). Şu sözü ile ünlüdür: “Internette bir sorunun cevabını aramak için, soruyu sorup cevap verilmesini bekleme, yanlış cevabı paylaş. Birisi mutlaka onu düzeltecektir”. • Sabeer Bhatia : İlk ücretsiz eposta hizmeti olan Hotmail’i geliştirmiş (1996) daha sonra da Microsoft’a 400 milyon dolara satmıştır. • Larry Page & Sergey Brin : Tek kelime : Google ! (1998) • Steve Jobs : Jobs’un ikinci dönemindeki iPhone (2007) ve iPad (2010) başarısı, tüm dünyada mobil internetin popülerleşmesini ivmelendirdi. • Bill Gates : Doğal olarak Bill Gates’i de anmak gerekir. Kişisel bilgisayarlarda hâlâ bir numara olan Windows işletim sistemini Microsoft geliştirdi. • Shawn Fanning : Napster’ın kurucusu. Müzik sektörünün iş yapış biçimini, ciro modellerini dönüştürmesine neden oldu. En son ne zaman bir müzik CD’si satın aldınız? • Peter Thiel : PayPal ödeme sistemi altyapısını geliştirdi (2000). Hâlâ onun kadar güçlü bir alternatif yok. Belki BitCoin. • Bram Cohen : 2001’de Bittorent iletişim protokolünü geliştirdi. Paylaşmak hiç bu kadar kolay olmadı. • Jeff Bezos : Amazon’un kurucusu. ETicaretin ilk global başarılı örneği (1995). Bunun Uzakdoğu muadili Alibaba, geçen ay içinde halka arz edildi. • Jack Dorsey : Twitter’ın kurucusu. Herkesin söyleyecek bir sözü var (2006). • Mark Zuckerberg : Facebook! (2004) Sosyalleşme olgusu yeniden tanımlanmakta. Osman Bahadır [email protected] B atı üniversitelerinin hemen hepsinde her bilim dalı (matematik, astronomi, fizik, kimya, jeoloji, biyoloji vb.) kendi tarihleriyle birlikte eğitim konusu olmaktadır. Çünkü her bilim dalının tarihten gelerek biçimlenmiş bir mantığı ve yapısı vardır. Bunu söylerken elbette bilimlerin tarih boyunca düzgün doğrusal bir biçimde ilerlemiş olduğunu söylemiyoruz. Fakat tersine örneğin fiziğin yüzlerce yıl boyunca geçirdiği karmaşık gelişme aşamalarının kavranmasının, bugünkü fiziğin çok yönlü anlaşılmasında da önemli bir rolü olduğunu söylemiş oluyoruz. Üstelik bunun da ötesinde, fizik tarihi bilmenin, güncel fizikte yaratıcı düşünceler için de bir etken olabileceğini belirtiyoruz. Ülkemizde bilim dallarının eğitimi, genel olarak o dalların en son ulaştıkları düzeyden yapılmaktadır (eğer son gelişmeler izlenebilmişse elbette, bu nedenle belki “öğreticinin en son ulaştığı düzeyden” dememiz daha doğru olur). Böyle bir eğitim tarzı ise, öğrencinin en yeni bilgileri önünde hazır bulmuş olarak algılamasına (ve edinmesine) ve böylece gerçekte o bilgilerin hangi analizlerin veya yaratıcı tasarımların sonucunda oluştuğu bilgisinden yoksun kalmasına yol açmaktadır. Bu durum her şeyden önce, öğrencinin kendi alanında analiz ve sentez yapma yeteneği bakımından yeterince gelişmemesiyle sonuçlanabilmektedir. Bilim tarihi, aynı zamanda düşünce tarihidir. Bu nedenle bilimin düzeyinin gelişmesi, aynı zamanda yaratıcı düşüncenin gelişmesinin ve dinamiklerinin de tecrübelerini ve ipuçlarını sunmaktadır. Öte yandan bilimlerin tarihi, en iyi olarak, her bilim dalının uzmanları tarafından hazırlanmış olan tarihlerdir. Biyoloji Tarihi’nin yazarı Prof. Dr. Orhan Küçüker kitabına yazdığı önsözde önemli bir saptama yapıyor: “Her bilim dalının tarihi ayrı ayrı ele alınmalı ve gelişim süreci, bu sürece etki eden sosyal, siyasal, ekonomik olaylarla birlikte değerlendirilerek yazılmalıdır. Türkiye’nin bilim BİLİM TARİHİ AYNI ZAMANDA DÜŞÜNCE TARİHİDİR tarihçileri arasında paylaşılan görüşe göre, bu iş, hem büyük emek ve zaman gerektirdiği için, hem de her bilim dalının kendine özgü ve karmaşık yapısı nedeniyle özelleşmiş bilgi birikimine gereksinim olduğundan, bu işlerin altından sadece meslekten bilim tarihçilerinin kalkabilmesi her zaman pek olanaklı olmayabilmektedir. Bu nedenle bilim tarihine ilgi duyan ve çalışma konuları içerisindeki bilimin tarihini araştıracak bilim adamlarına ihtiyaç olacaktır. Üstelik yaşamlarını adamış oldukları bilimsel alanın tarihini araştırmak, bilim adamları için kendi uğraşları kadar saygın ve gereklidir.” Fizikçiler fizik tarihini, kimyacılar kimya tarihini, matematikçiler matematik tarihini, jeologlar jeoloji tarihini öğrenmeli ve öğretmelidir. Zaten kendi bilim dallarının tarihini de, Prof. Küçüker’in belirttiği gibi en iyi kendileri çözümleyeceklerdir. Karl R. Popper’ın bilimin kendi tarihiyle ilişkisi konusundaki şu sözleri de bu gerçeği iyi bir şekilde özetlemektedir: “Bilim tarihi hakkında iki şey vardır: Bunlardan birincisi, yalnızca bilimi (yani bilimsel problemleri) anlayan bir kişinin bilimin tarihini anlayabileceği; diğeri de yalnızca bilim tarihini (yani bilimin problemlerinin tarihsel gelişimini) anlayan bir kişinin bilimi anlayabileceğidir.” Biyoloji Tarihi ders kitabı, biyoloji ve tarihi ile ilgili olarak bize işte bu karşılıklı ilişkiyi kurma olanağını sağlamaktadır. Biyoloji Tarihi’nde biyoloji ile ilgili tarihsel olgular, tarih öncesi dönemlerden günümüze kronolojik bir sıra izlenerek verilmiştir. Bu çerçevede biyolojiyle ilgili gelişmeler, dünyada prehistorik dönemlerden itibaren antikçağda, ortaçağda ve 20. yüzyıla kadar olan dönemde biyoloji, Türkiye’de ise Osmanlılarda, Erken Cumhuriyet döneminde ve 1933 Üniversite Reformu sonrasında biyoloji başlıkları altında incelenmiştir. 536 sayfalık Biyoloji Tarihi ders kitabı 850 görsel öğe ile de bezenmiştir. İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Botanik Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Orhan Küçüker’in hazırladığı Biyoloji Tarihi ders kitabı, bilimin en iyi ancak tarihi gelişimiyle birlikte öğretilebileceği biçimindeki modern eğitim ilkesinin öncü nitelikteki bir örneğidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle