23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sa l k Kalın bağırsak ve rektum kanseri: Önlenebilir bir hastalık Kalın bağırsak ve rektum kanserleri kadınlarda meme ve akciğer, erkeklerde ise prostat ve akciğer kanserlerinden sonra en sık görülen ve en sık kansere bağlı ölümlere neden olan kanser türüdür. Günümüzde çeşitli tarama yöntemleriyle bu ürkütücü hastalığı önleme veya erken evrede tespit edildiğinde tam şifa ile tedavisi mümkündür. Doç. Dr. Tan Attila, VKV Amerikan Hastanesi, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Bölümü Kolorektal kanserler kalın bağırsağın ve rektumun iç yüzeyini oluşturan hücrelerin anormal bölünüp çoğalmasıyla ortaya çıkıyor. Anormal bölünüp çoğalan birkaç hücre zaman içinde polipleri oluşturuyor. Polip, kalın bağırsağın iç yüzeyine doğru büyüyen kabartı görünümünde bir yapıdır. Polipler saplı ve sapsız olarak ikiye ayrılır. Genelde kalın bağırsak polipleri hiçbir belirti vermiyor. Hangi poliplerin kansere dönüşüp dönüşmeyeceği ancak polip dokusunun kolonoskopik yöntemlerle çıkartılıp, mikroskop altında incelenmesiyle ortaya çıkıyor. Zaman içinde polipleri oluşturan hücrelerin kanser hücrelerine dönüşme riski bulunuyor. Kolorektal kanserlerinin büyük bir bölümü poliplerden gelişiyor. Erken dönemde poliplerin içinde sınırlı olan kanser hücreleri zamanla çoğalarak bağırsağın içine doğru büyüyerek bağırsakta tıkanıklığa ve kanamaya yol açıyor. Bağırsak duvarının derinliklerine doğru ilerleyen kanser hücreleri bağırsağın komşuluğundaki ve uzaktaki organlara yayılıyor. Buna metastaz adı veriliyor. Genelde polip oluşumuyla kanser oluşumuna kadar geçen sürenin 5 ile 10 yıl kadar olduğu tahmin ediliyor. Bu sürenin uzun olması kolon kanseriyle savaşta elimize çok değerli bir fırsat veriyor. Hastaların şikâyetleri ortaya çıkmadan yapılan tarama testleriyle tespit edilen polipler çıkarıldığında kolorektal kanser oluşumunun önüne geçilmiş olunuyor. Kolon ve rektum kanseri nasıl oluşur? dan tarama testleri yaptırmak suretiyle kolon kanseri önlenebilmektedir. Bağırsak poliplerinin çok büyük bir bölümü maalesef hiçbir belirti vermediğinden dolayı hastalar doktora gidip kanser tarama testi yaptırma ihtiyacı duymamaktadır. Bu nedenle kolon kanseri oluşmadan önce elimizdeki çok değerli zaman dilimini heba etmektedir. Eğer polipler tarama testleriyle erken evrelerde teşhis edilip, kolonoskop yardımıyla çıkartılırsa pek çok hastada kolon kanserinin önüne geçilebilinir. Kolorektal kanserler sinsi seyrediyor. Genelde hastaların çoğu tarama testi yaptırmadıklarından dolayı, hastalığın ileri evresinde hekimlere başvurmaktadırlar. Rektal kanama, tuvalete çıkma alışkanlığında değişiklik (kabızlık veya ishal), dışkıda eskiye oranla incelme, dışkıladıktan sonra tamamen boşalmama hissi, karın ağrıları, gaz şikâyetleri, kansızlık ve açıklanamayan kilo kaybı olan kimselerin hiç vakit kaybetmeden hekime başvurmaları gerekmektedir. Yaş en önemli risk faktörüdür. Kolorektal kanserlerinin büyük bölümü 4550 yaşın üzerindeki kimselerde görülmektedir. Risk altındaki kimseleri şöyle sıralıyor: • 50 yaşın üzerindekiler • Ailesinde kolon kanseri veya kolon polipleri olanlar • Rahim, yumurtalık ve meme kanseri olan kadınlar • Ülseratif kolit ve Crohn hastalığı bulunanlar • Ailesel adenomatöz poliposis (Familial Adenomatosis Polyposis) veya kalıtımsal polipsiz kolorektal kanser (Hereditary nonpoliposis colorektal cancer) hikâyesi olanlar. Kolorektal kanserlerin klinik belirtileri nelerdir? Kolorektal kanser tarama tetkikleri dışkıda gizli kan, kalın bağırsak grafisi, sanal kolonoskopi ve kolonoskopidir. Dışkıda gizli kan: Kalın bağırsak kanserlerinin teşhisi için kullanılan en basit tarama testidir. Kolorektal kanser veya poliplerin yüzeyindeki damarlar dışkının geçişi sırasında zedelenip kanayabilir. Ancak çoğu zaman kanamanın az olması nedeniyle bu kanama gözle görülemez. Özel kimyasal maddeler kullanılarak gaytada kan hücrelerinin bulunup bulunmadığı tespit edilir. Bu çok ucuz ve kolay bir testtir. Dışkı örneğinde bir kez bile gizli kan saptanırsa, ikincisinde saptanmamış olsa dahi endoskopik yöntemlerle araştırılması gerekir. Dışkıda gizli kan testinin 50 yaşından sonra senede üç kez yapılması koruyuculuk açısından önem taşır. Dışkıda gizli kan bakılmasının kalın bağırsak kanseriyle hayatını kaybedenlerin sayısını azalttığı klinik araştırmalarla kanıtlanmıştır. Ancak yöntemin dezavantajlarından bir tanesi, yanlış pozitif ve yanlış negatif sonuçların yüksek olması. Tümörler ya da polipler her zaman kanama yapmadığından dolayı negatif test sonucu, kolon kanseri veya polipleri olmadığı anlamına gelmemesi. Kolorektal kanser tarama tetkikleri nelerdir? si ve hastaların radyasyona maruz kalmalarıdır. Kolon grafisinde olduğu gibi sanal kolonoskopidede polip veya kanser bulunduğunda bu hastaların kolonoskopi olması gerekmektedir. Kimler risk altında? Kolon grafisi: Kalın bağırsağın içine anüs yoluyla özel bir ilacın lavman şeklinde verilmesi ve kalın bağırsağın filminin çekilmesiyle yapılır. Orta ve büyük boy polip ve kanserlerin teşhisinde çok etkin olmasına rağmen, küçük boy polipleri teşhisinde istediğimiz kadar hassas bir test değildir. Kolon grafisinde bir lezyon bulunduğunda bu lezyonların çıkartılması veya parça alınarak mikroskop altında incelenmesi için kolonoskopi yapılması gerekir. Sanal kolonoskopi: Yeni bir teknoloji olan sanal kolonoskopi bilgisayarlı tomografi yardımıyla kalın bağırsağın görüntülenmesine denir. Orta ve büyük boy lezyonların teşhisinde hassas olmasına rağmen, küçük boy ve düz poliplerin teşhisindeki hassasiyeti pek çok araştırmada kolonoskopinin gerisinde kalmaktadır. Diğer bir dezavantajda sanal kolonoskopi sırasında hastaların radyasyona maruz kalmaları. Teknolojinin gelişmesiyle sanal kolonskopi daha sık kullanılan bir tarama testi olma potansiyeline sahiptir. Bu yöntemin en büyük dezavantajları işlem sırasında örnekleme ve tedavi yapılamaması ve kolonoskopi sırasında gözle görülebilen düz lezyonların teşhis edilememe Kolonoskopi Dğer tarama yöntemlerine göre kolonoskopinin avantajı aynı işlem sırasında poliplerin çıkartılabilmesidir. Kolonoskopi ucunda kamera bulunan, bükülebilinen bir alet yardımıyla kalın bağırsağın iç yüzeyinin görüntülenebilmesi işlemidir. Kalın bağırsak problemlerinin tanımlanmasında, poliplerin çıkartılmasında ve biyopsi alınmasında (mikroskop altında incelenmek için parça alımı) kullanılır. Kalın bağırsağın içi işlemden bir gün önce ishal yapan ilaçlarla temizlenir. Kolonoskop yardımıyla anüsden kalın bağırsağın ince bağırsakla birleştiği yere kadar tetkik yapılır. İşlem sırasında gerekli durumlarda biyopsi alınır ve polipler çıkartılır. Genelde sakinleştirici ilaç verildiğinden dolayı işlem sırasında hastalar rahatsızlık hissetmezler. Hastalar tetkikten sonra normal gıdalarını alabilirler. Kolonoskopinin en önemli dezavantajları işlemden evvel barsak temizliğinin yapılmasının gereksinimleri ve kolonoskopiye bağlı kanama, perforasyon gibi risklerdir. Kolonoskopi en etkin kalın barsak kanseri tarama ve teşhis testidir. Ailede kolon kanseri hikâyesi bulunmayan ve kolonoskopisinden herhangi bir polibe rastlanmayan hastaların kolonoskopilerini 10 yıl sonra tekrarlamaları önerilir. Kolonoskopisinde herhangi bir polip bulunmayan, fakat ailede kolon kanseri hikâyesi olanların riskleri daha fazla olduğundan dolayı kolonoskopilerinin 5 yıl arayla yapılması önerilir. Kolonoskopide polip bulunması durumunda poliplerin mikroskopun altındaki görüntüsüne, sayısına ve büyüklüğüne göre takip kolonoskopisine karar verilir. Yapılan araştırmalar tarama yöntemleri sonucu kolon poliplerinin tespit edilip çıkartılması yoluyla kolon kanserinin önlediği veya erken teşhis ile kolon kanseri hastalarının daha uzun yaşadığını ortaya koymuştur. Kolonoskopi ne sıklıkla yapılmalı? Risk altında olanlar ne yapmalı? Risk altındaki kişiler hastalığın belirtileri ortaya çıkma CBT 1383 17 / 20 Eylül 2013
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle