Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İklim Değişikliği ‘Manevi Mirasım Bilim ve Akıldır!’ “Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar.” Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İ.Ü. Yayınları Şimdilerde iklim sürekli değişiyor: sıcaklıklar artıyor, yağış düzenleri değişiyor, kar ve buzullar eriyor ve ortalama deniz düzeyleri giderek yükseliyor. Uzmanlar iklimdeki bu tür değişikliklerin süreceğine, sel ve kuraklık gibi felaketlere yol açan aşırı hava koşullarının giderek çok daha sıklıkla ve çok daha yoğun bir biçimde yaşanacağına inanıyorlar. Bu koşulların doğa, ekonomi ve insan sağlığı üzerinde yaratacağı etkiler Avrupa’nın farklı ülkelerine, bölgelerine ve ekonomi sektörlerine göre değişiyor. Bilim insanları 20. yüzyılın ortalarından bu yana meydana gelen ısınmanın büyük bir bölümünün insan etkinliklerine bağlı sera gazı salımlarında gözlenen artıştan kaynaklandığı görüşünde birleşiyorlar. Son 150 yılda küresel sıcaklıkta yaklaşık 0,8° C’lık bir artış meydana geldiği ve bunun zamanla daha da artacağı belirtiliyor. Sıcaklık artışının sanayi öncesi sıcaklıkların 2°C üzerine çıkması insanlar ve doğal sistemler açısından tehlikeli birtakım küresel değişikliklerin yaşanma olasılığının da artmasına neden oluyor. Öyle ki, dünyanın iklim krizini çözmek için gerekli siyasi iradeyi oluşturmak için zamanı giderek azalıyor. Kurucuları arasında çevreci yazar Bill McKibben’in yer aldığı, gençlik öncülüğünde küresel bir iklim hareketi olan 350.org tarafından başlatılıp sürdürülmekte olan Küresel Eksen Değişimi (GPS), küresel iklim hareketinde yeni bir safhanın başlangıç noktasıdır. İlk olarak tüm dünyadan yüzlerce iklim lideri bir topluluk oluşturmak, strateji belirlemek ve eylemlerle dolu bir yıla hazırlanmak için 2430 Haziran 2013 tarihlerinde İstanbul’da biraraya gelecek. Kaynak: Avrupa Çevre Ajansı (EE) Kirleticileri daha az tüketmek deniz düzeylerinde yükselişi yavaşlatabilir Deniz düzeylerindeki artışın kıyı kesimleri için giderek daha büyük bir tehlikeye dönüşmesiyle birlikte, yeni bir araştırma çevreyi kirleten belirli maddelerin salımını azaltmanın bu yüzyıl içinde deniz düzeyinde meydana gelebilecek artışı da büyük ölçüde önleyebileceğini ortaya koyuyor. Araştırmayı yapan ekip havaküredeki salımı ötekilere kıyasla daha hızlı olan dört kirleticinin tüketimini kısıtlamanın deniz düzeylerindeki yıllık artış oranını yaklaşık yüzde 2550 arasında azaltabileceğine tanık oldu. Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Türkiye’nin Haftalık Bilim Haberleri ve Kültürü Dergisi Sayı: 1362 26 Nisan 2013 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına Orhan Erinç GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Aykut Küçükkaya GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir Araştırmayla ilgili raporu kaleme alan ABD Ulusal Atmosfer Araştırmaları Merkezi (NCAR) uzmanlarından Aixue Hu, “Olası büyük bir tehlike oluşturan deniz düzeyindeki artışın önüne geçebilmemiz için, karbondioksit salımlarını bir çırpıda kesemesek bile, en azından kısa ömürlü çevre kirleticileri tüketiminde bir kısıtlamaya gidebiliriz. Bu yeni araştırma bir avuç kirleticiyle ilgili kısıtlamanın hızla yaygınlaştırılması durumunda kıyı kentlerini tehdit eden yükselişin belirgin bir biçimde önlenebileceğini gözler önüne seriyor,” diyor. Araştırmaya önderlik eden Scripps Enstitüsü uzmanlarından Veerabhadran Ramana, “Henüz çok da gecikmiş sayılmayız. Havaküredeki karbondioksit salımlarını dengede tutup, kısa ömürlü çevre kirleticilerinin salımlarını azaltarak küresel ısınmanın hızını ve deniz düzeyi artışını yüzde 30 oranında düşürebiliriz,” diyor ve, “Teknolojik gelişmeler sayesinde kısa ömürlü kirletici salımlarında çarpıcı bir düşüş sağlanabildiğinden, bu tür kirleticiler iklim değişiminin önüne geçilmesinde son derece önemli bir rol oynuyor ve geleceğe daha umutlu bakmamıza olanak tanıyorlar,” diye ekliyor. Nüfusu yoğun olan bölgelerde yükselen okyanus düzeyleri iklim değişiminin en çok kaygı uyandıran etkilerinden biri. New York, Miami, Amsterdam, Mumbai ve Tokyo gibi dünyanın en büyük kentlerinden kimileri deniz düzeyinin altındaki kıyılarda yer alıyorlar. Buzulların ve buz katmanlarının erimesi ve ısınan okyanusların giderek genişlemesiyle birlikte, son yıllarda deniz düzeylerinde yıllık ortalama 3 milimetrelik bir artışın meydana geldiği görülüyor. BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli ve ABD Ulusal Araştırma Konseyi tarafından sunulan raporlara göre, sıcaklıklardaki artışın aynı hızla sürmesi durumunda bu yüzyıl içinde deniz düzeyinde 18 ile 200 santimetre arasında bir yükselişin meydana gelmesi bekleniyor. Böylesine bir artış nüfus yoğunluğu yüksek çok sayıda kıyısal bölgenin, özellikle de fırtına dalgaları vurduğunda, sular altında kalmasına yol açabilir. Yarattığı onca çekincelere karşın, siyasete yön verenler insan eliyle üretilen asıl sera gazı olan karbondioksit salımlarının azaltılması yönünde bugüne dek ortak bir çözüme ulaşmayı başaramadılar. Bu gerçekten yola çıkan araştırma ekibi metan, kurum, soğutucu gaz ve toprak düzeyinde ozonun oluşumuna neden olan gazlar gibi ısıyı hapseden dört başka unsura odaklandı. Uzmanlar havakürede bir haftadan on yıla uzanan bir süre boyunca etkili olabilen bu tür gaz ve parçacıkların, havakürede yüzyılı aşkın bir süre boyunca kalabilen karbondioksit gazına kıyasla, iklim üzerinde çok daha hızlı bir etki yaratabileceğine inanıyorlar. Kaynak: NCAR AtmosNews/ 14 Nisan 2013 tır. Panellerin ilkinde iş dünyasının temsilcileri “iş dünyasının işletmecilik okullarından beklentileri” konusunu tartışacaklar. İkinci panelde ise; işletme biliminin alt dalları dikkate alınarak işletmeciliğin bugünü ve geleceği akademisyenler tarafından tartışılacaktır. İki kademeli değerlendirme sürecinin uygulandığı Kongre’ye bu yıl toplamda 301 bildiri ile katılım sağlanmış; bu rakam, ilk aşama olan özet değerlendirme sürecinde 206’ya, ikinci aşama olan geniş özet / tam metin değerlendirme sürecinde de 133’e indirgenmiştir. Değerlendirme süreçlerinde, şeffaflık göz önünde bulundurularak, bildiriler isimsiz olarak hakemlere gönderilmiş ve aynı kurumdan olan bildiriler o kurumun hakemlerine gönderilmemiştir. Kongre’nin temel amacı; bilimsel gelişmeler, pratikte karşılaşılan sorunların tartışılması ve çözüm önerilerinin geliştirilmesi olacaktır. Bu amaca ulaşmak doğrultusunda, alana ilgi duyan ve değerli katkılar sağlayan akademisyenlerin dışında maddi ve manevi anlamda destekleriyle Kongre’yi güçlendirecek olan iş dünyasının değerli temsilcileri de aktif olarak rol oynamaktadırlar. Ayrıca, bilimsel yönlerinin yanı sıra kongrelerin sosyal yönleri de çok önemlidir. Katılımcıların birbirlerini tanımaları, genç akademisyenlerin kıdemli hocalardan feyz almaları, dostlukların kurulması da kongreler sayesinde gerçekleşir. Kongre’nin yapısı ve işlevi itibariyle bu amaca da hizmet etmesi planlanmaktadır. “Sağlık” sayfası VKV Amerikan Hastanesi’nin, “Bilim Kültür ve Eğitim” sayfası İstanbul Kültür Üniversitesi’nin ve arka sayfa konuları ‘Atılım Üniversitesi’nin katkıları ile hazırlanmıştır. YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No: 2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212 343 72 74 Faks: 0212 343 72 64 CBT 1362/ 2 26 Nisan 2013 CUMHURİYET REKLAM Tel: 0212.2519874/3437274 Yerel Süreli Yayın BASKI DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul 12.Ulusal İşletmecilik Kongresi Bu yıl 12.’cisi gerçekleştirilecek olan “Ulusal İşletmecilik Kongresi”, 0204 Mayıs 2013 tarihlerinde T.C. İstanbul Kültür Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü tarafından düzenlenmekte. Her yıl farklı bir üniversitenin ev sahipliği yaptığı bu organizasyon, 2001 yılından itibaren sırasıyla, Erciyes, Niğde, Gazi, TOBB, Gaziosmanpaşa, Kırıkkale, Hitit, Celal Bayar, Zonguldak Karaelmas, Dokuz Eylül ve Selçuk Üniversiteleri tarafından gerçekleştirilmiştir. Kongre, bu yıl, geçmişi M.Ö. 12.000’lere kadar uzanan ve Mısır, Asur, İyon, Pers, Makedon, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı gibi pek çok uygarlığa ev sahipliği yapan Marmaris’te bulunan, Grand Yazıcı Mares Otel’de düzenlenecektir. Kongre sürecinde gerçekleştirilecek olan oturumlarda işletme biliminin ve işletmeciliğin tüm konularının yer almasına özen gösterilecektir. Bu bağlamda, işletmecilik biliminin alt dallarından YönetimOrganizasyon, Örgütsel Davranış, İnsan Kaynakları Yönetimi, Muhasebe, Finansman, Pazarlama Yönetimi, Üretim ve Lojistik Yönetimi alanlarında toplamda 45 oturumda bildiriler sunulacaktır. Kongrede ayrıca; bir davetli konuşmacı olacak ve 2 panel yapılacak Orhan Bursalı yurdışında olduğundan bu hafta yazısını yazamamıştır.