24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Türkiye ve diğer gelişmekte olan büyük ekonomilere ilişkin kırılganlık göstergeleri D B. Ali Eşiyok me kuruluşları başta olmak üzere, tüm kriz ve/veya kırılganlık ölçümlerinde uluslararası finans sisteminin yakından izlediği en temel parametrelerin başında geliyor. Söz konusu oranın 100’ü aşması ekonomide önemli bir kırılganlık sinyali olarak algılanıyor. Söz konusu göstergeye göre gelişmekte olan büyük ekonomilerin performansı incelendiğinde en kötü performansa sahip ülke olarak Türkiye öne çıkıyor. 2011 yılında söz konusu oran %95.3 oranında gerçekleşerek önemli bir kırılganlığa işaret ediyor. Kısa vadeli dış borç/toplam rezerv oranı diğer hiçbir gelişmekte olan büyük ekonomide %50’nin üzerinde bulunmuyor. Net Dış Yükümlülükler/GSYH Oranları (%) Yabancı TÜRKİYE 6 GÖSTERGEYE GÖRE KATEGORİSİNDE EN KIRILGAN ÜLKE ünya ekonomisinde 1970’li yılların ortasından itibaren konusu gösterge cari işlemler açığının ya da fazlagiderek şiddetlenen krize karşı uygulamaya konan neosının toplam rezervler içerisindeki payını gösterdiğinde ekoliberal yeniden yapılanma politikalarının bir ögesi olanomiler açısından bir kırılganlık göstergesi olarak yorumlanırak gündeme gelen finansal serbestleşme süreci 1980’li yıllaryor. Gelişmekte olan büyük ekonomilere ilişkin cari işlemler dan itibaren hız kazanmaya başladı. Başka bir deyişle, finansal dengesi/toplam rezervler oranları incelendiğinde, söz konusu sermaye dünya ölçeğinde üretim, istihdam gibi reel değişkengöstergeye göre en kırılgan ülke olarak Türkiye öne çıkıyor. lerden bağımsızlaşarak otonom bir nitelik göstermeye başla2012 yılında Türkiye’de söz konusu oran eksi %47.5 ile diğer dı. Bu gelişme finansal piyasalarda kırılganlıkları derinleştirdi gelişmekte olan büyük ekonomilerden önemli ölçüde ayrışıve finansal krizler için uygun koşullar hazırladı. yor. Hiç kuşkusuz bu sonuç makroekonomi açısından önemTürkiye ekonomisinin 1989 yılından itibaren giderek sıkli bir risk oluşturuyor. laşan krizlere girmesi esas olarak finansal serbestleşme süreÇalışmada bir kırılganlık göstergesi olarak ele aldığımız cinin bir sonucu olarak gerçekleşti. Türkiye 1989 yılında Tablo: Gelişmekte Olan Büyük Ekonomilere İlişkin Kırılganlık Göstergeleri (%) TL’nin konvertibilitesini IMF’ye onaylatabilmek için dış 2010 2011 2012 2010 2011 ticaret ve mali piyasalarda her türlü serbestleştirmeyi ger Arjantin Güney Kore 2.6 3.4 1.2 Cari işlemler d./toplam rezervler 10.1 8.5 çekleştirdi ve bunun sonucunda 1990’lı yıllarda üç (1991, Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH 0.4 0.4 0.1 Cari işlemler d./GSYH 2.9 2.3 1994, 1998/1999) ve iki binli yıllarda iki (2001, 2008/2009) Kısa dönem dış borç/toplam dış borç 12.4 14.5 Kısa dönem dış borç/toplam dış borç büyük kriz yaşadı. Türkiye ekonomisi, yaklaşık 20 yıllık gibi Kısa dönem dış borç/toplam rezervler 26.6 36.0 Kısa dönem dış borç/toplam rezervler 46.7 40.3 Toplam rezervler/toplam dış borç kısa bir zaman diliminde, Cumhuriyet tarihinin hiçbir kesi Toplam rezervler/toplam dış borç Net uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH 12.8 12.0 Net uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH 13.3 7.9 tinde görülmeyecek bir sıklıkla krizden krize sürüklendi ve Brezilya Meksika ekonomi giderek daha da kırılganlaştı. Cari işlemler d./toplam rezervler 16.4 14.9 14.7 Cari işlemler d./toplam rezervler 1.6 6.5 2.2 2.1 2.4 Cari işlemler d./GSYH 0.2 0.8 Finansal liberalizasyon politikaları Türkiye yanında di Cari işlemler d./GSYH Kısa dönem dış borç/toplam dış borç 18.6 10.4 Kısa dönem dış borç/toplam dış borç 16.0 17.9 ğer gelişmekte olan ekonomileri de krize sürükledi: Latin Kısa dönem dış borç/toplam rezervler 22.7 12.0 Kısa dönem dış borç/toplam rezervler 32.4 34.4 Amerika’da 199495 döneminde Meksika’daki krizin ardın Toplam rezervler/toplam dış borç 81.9 87.1 Toplam rezervler/toplam dış borç 49.5 52.0 39.8 34.3 33.8 Net uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH 40.2 38.9 dan ortaya çıkan Tekila Krizi, 199798’de Tayland, Endonez Net uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH Rusya ya, G.Kore ve Malezya’da yaşanan Asya krizi, 1998’de Rusya Çin Cari işlemler d./toplam rezervler 8.2 4.2 5.8 Cari işlemler d./toplam rezervler 14.1 19.6 ve Brezilya’da yaşanan krizler ve 2001 yılında Arjantin’de Cari işlemler d./GSYH 4.0 1.9 2.3 Cari işlemler d./GSYH 4.4 5.1 Kısa dönem dış borç/toplam dış borç 62.2 69.6 Kısa dönem dış borç/toplam dış borç 11.8 12.9 yaşanan finansal krizler bu türden krizlerdi. Kısa dönem dış borç/toplam rezervler 11.9 14.7 Kısa dönem dış borç/toplam rezervler 12.6 14.1 Yukarıda belirtilen krizler yanında dünya ekonomisi 2007 Toplam rezervler/toplam dış borç 521.8 474.8 Toplam rezervler/toplam dış borç 93.9 91.6 yılından bu yana küresel bir kriz içerisinde bulunuyor. Küre Net uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH 27.8 22.6 21.0 Net uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH 1.1 8.0 Güney Afrika sel kriz, 2007 yılında önce ABD’de konut piyasalarında bir Hindistan Cari işlemler d./toplam rezervler 17.4 20.1 Cari işlemler d./toplam rezervler 23.1 28.1 finansal kriz olarak ortaya çıktı, 2010 ve izleyen yıllarda ise Cari işlemler d./GSYH 3.1 3.2 Cari işlemler d./GSYH 2.8 3.4 metropol ülkeler yanında gelişmekte olan çevre ekonomi Kısa dönem dış borç/toplam dış borç 19.4 23.3 Kısa dönem dış borç/toplam dış borç 21.2 16.6 18.8 26.1 Kısa dönem dış borç/toplam rezervler 49.6 38.7 leri de etkisine almaya başladı. Küresel kriz gelişmekte olan Kısa dönem dış borç/toplam rezervler Toplam rezervler/toplam dış borç 103.5 89.4 Toplam rezervler/toplam dış borç 42.8 42.9 (ya da popüler ifadeyle “yükselen piyasalar”da) ekonomiler Net uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH 11.8 12.3 15.3 Net uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH 16.8 6.8 de büyüme oranlarında yavaşlama, işsizlik şeklinde ortaya çı Endonezya Türkiye 5.3 1.5 22.2 Cari işlemler d./toplam rezervler 52.9 85.4 karken, AB ülkelerinde kamu maliyesinde yaşanan sorunlar Cari işlemler d./toplam rezervler Cari işlemler d./GSYH 0.7 0.2 2.8 Cari işlemler d./GSYH 6.2 9.7 ve borç krizi, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da ise toplumsal ça Kısa dönem dış borç/toplam dış borç 16.9 17.9 Kısa dönem dış borç/toplam dış borç 26.1 27.3 tışmalar şeklinde kendini gösterdi. Kısa dönem dış borç/toplam rezervler 34.3 34.7 Kısa dönem dış borç/toplam rezervler 90.9 95.3 Türkiye ile birlikte gelişmekte olan büyük ekonomilere ilişkin kırılganlık göstergelerini toplu olarak gösteren Tablo incelendiğinde en kırılgan ülke olarak Türkiye öne çıkıyor. Türkiye tabloda yer alan 6 kırılganlık göstergesinin beşinde en kırılgan ülke olarak öne çıkarken, sadece kısa dönem dış borç/toplam dış borç göstergesine göre Çin Türkiye’den daha kırılgan gözüküyor. Söz konusu kırılganlık göstergeleri daha yakından incelendiğinde şu tespitleri yapmak mümkün gözüküyor: Cari İşlemler Dengesi/GSYH Oranları En temel kırılganlık göstergelerinin başında cari işlemler dengesi/GSYH oranı geliyor. Söz konusu oranın %5’i geçmesi ekonomilerde önemli bir kırılganlık ögesi olarak değerlendiriliyor. Bu bağlamda gelişmekte olan büyük ekonomiler arasında en yüksek cari açık/GSYH değerine Türkiye sahip bulunuyor. 2012 yılında söz konusu oran Türkiye’de %6.0 olarak gerçekleşerek, kritik eşik olan %5’i aşmış gözüküyor. Ekonomide kırılganlık oluşturan, krizleri tetikleme özelliğinden dolayı üzerinde önemle durulması gereken göstergelerden birisini de “kısa vadeli dış borç stoku/ toplam rezervler” oranı oluşturuyor. Söz konusu gösterge, uluslararası derecelendir Cari İşlemler Dengesi/Toplam Rezervler Söz 2012 13.4 3.8 8.7 5.8 0.8 41.1 15.4 3.7 6.4 0.0 47.5 6.0 52.7 EN KIRILGAN ÜLKE TÜRKİYE Toplam rezervler/toplam dış borç Net uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH 49.3 40.6 51.6 39.0 Toplam rezervler/toplam dış borç Net uluslararası yatırım pozisyonu/GSYH 28.7 50.7 28.6 45.8 Kaynak: World Bank veri tabanından hareketle kendi hesaplamamız. Net uluslararası yatırım pozisyonuna ilişkin veriler IMF veri tabanından elde edilmiştir. Kısa Vadeli Dış Borç Stoku/Toplam Rezervler ların bir ülkedeki varlıkları ile yerli aktörlerin dış dünyadaki varlıkları arasındaki fark “net dış yükümlülüklernet uluslararası yatırım pozisyonu” olarak adlandırılıyor. “Net dış yükümlülükler/ GSYH” oranının %40’ı aşmasının ekonomide önemli bir kırılganlık kaynağını oluşturacağı kabul ediliyor. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, net dış yükümlülüklerin GSYH içerisindeki payı göstergesine göre en kırılgan ülke olarak Türkiye öne çıkıyor. 2012 yılında söz konusu oran Türkiye’de eksi %52.7 oranında gerçekleşerek önemli bir kırılganlık kaynağına işaret ediyor. Kısa vadeli Dış Borç/Toplam Dış Borç Kısa vadeli dış borç/toplam dış borç oranı, TL’nin dolar karşısında hızla değer kaybettiği bir konjonktürde özel kesimin mali bünyesini etkileyerek önemli bir kırılganlık kaynağını oluşturuyor. Söz konusu gösterge değerleri göz önüne alındığında Türkiye Çin’den sonra en kırılgan ikinci ülke olarak öne çıkıyor. 2011 yılında kısa vadeli dış borç/toplam dış borç oranı Çin’de %69.6 oranında gerçekleşirken, Türkiye’de %27.3 oranında gerçekleşiyor. Ancak Çin’in sahip olduğu yüksek rezervler kısa vadeli dış borçların toplam dış borçlar içerisindeki yüksek payını bir kırılganlık kaynağı olmaktan çıkarıyor toplam rezervlerin toplam dış borçları karşılama oranı göstergesine göre de Türkiye en kırılgan ülke konumunda bulunuyor. Türkiye’de 2011 yılında söz konusu gösterge %28.6 oranında bulunurken, diğer gelişmekte olan büyük ekonomiler arasında hiç birinde toplam rezervler/toplam dış borçlar %40’ın altında bulunmuyor. Söz konusu göstergeye göre Türkiye’ye en yakın ülke olan Arjantin’de dahi toplam rezervlerin toplam dış borçları karşılama oranı %40.3 oranında bulunuyor. Sonuç olarak, Türkiye ekonomisi, güncel iktisat tartışmalarında sıkça vurgulandığı üzere sadece “cari açık” göstergesine göre değil, diğer birçok temel göstergeye göre de gelişmekte olan büyük ekonomiler arasında en kırılgan ekonomi olarak öne çıkıyor. Türkiye ekonomisinin son yıllarda daha kırılgan hale gelmesinde özellikle finansal liberalizasyon politikalarının ve kısa vadeli sermaye hareketlerinin etkisini vurgulamak gerekiyor. 1989 yılında 32 Sayılı Karar ile birlikte gündeme gelen finansal liberalizasyon politikaları sonucunda birçok makro ekonomik parametrenin (başta reel kur ve cari açık olmak üzere) yönünü kısa vadeli sermaye giriş/çıkışları belirliyor ve bu yapı ekonomide önemli belirsizliklere ve kırılganlıklara neden oluyor. CBT 1388 3 /25 Ekim 2013 EKONOMİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle