Katalog

Sağlık Kış aylarında cilt bakımı Kış aylarında soğuk ve kuru hava ile temas eden açık bölgelerimiz (yüz, eller) kurumakta, kızarmakta, hassaslaşarak çatlayabilmekte. Saçlarımızın bakımından beslenmeye kadar bu sorunlara engel olabilmek için deri bakımında izlenebilecek 10 adım aşağıdaki şekilde sıralanabilir: Dr. Buket perçe – VKV Amerikan Hastanesi Dermatoloji Bölümü D erimizin en önemli görevi vücudumuzu çevresel faktörlere (ısı değişiklikleri, çevre kirliliği, mikroplar, kimyasal maddeler, alerji yapma riski olan maddelere) karşı korumaktır. Ayrıca derimiz sağlıklıysa vücudun aşırı su kaybını engelleyerek kurumasına ve üşümesine karşı bir bariyer oluşturur. Kış aylarında soğuk ve kuru hava ile temas eden açık bölgelerimiz (yüz, eller) kurumakta, kızarmakta, hassaslaşarak çatlayabilmektedir. Alerjik kişilerde yünlü, sentetik, deri giysilere karşı kontakt dermatitler kış aylarında daha sık görülmektedir. Derinin üzerinin giysiler, ter, yağ salgısı ile sürekli örtülü olması yağ bezi hastalıklarının (akne, sebore, milium kistler) artmasına neden olmaktadır. Lipofilik mantar hastalıkları pitriasis versikolor (samyeli hastalığı) ve nem artışına bağlı intertriginöz (vücuttaki kıvrım yerleri) bölge enfeksiyonları daha sık oluşabilmektedir. Bu sorunlara engel olabilmek için deri bakımında izlenebilecek 10 adım aşağıdaki şekilde sıralanabilir:   1Temizlik: Yüz ve vücudumuzda, kurumaya engel olmak amacıyla yağ asidi, gliserol ve yağ içeren sindet dediğimiz sıvı veya katı hafif temizleyiciler kullanılmalıdır. Bu ürünler çok köpürmedikleri için bazı kişilerce tercih edilmezler ancak daha az tahriş etme riski taşırlar ve yıkarken aynı zamanda da nemlendirirler. Yanlış sabun kullanımı sadece kendisi deriyi kurutmaz daha sonra sürülen nemlendiricilerin allerji yapma riskini de artırır. Ayrıca hassas kişilerin kokusuz ürünler kullanmaları daha uygundur. Hassas kişiler özellikle kışın parfümlü banyo köpükleri, banyo tuzları, sık kese ve fırça da kullanmamalıdırlar. Özellikle çocuk ve yaşlıların derileri daha hassas olduğu için kışın onların deri temizliğinde doğru ürünler kullanılmazsa kolayca kururlar ve kaşınırlar. Bu kaşıntı sorunu sadece temizleme ve nemlendirmeye özen göstererek düzeltilebilir. Kışın yıkanırken çok sıcak veya soğuk su yerine ılık su tercih edilmelidir.      2Nemlendirme: Yüz ve vücut deri tipine uygun nemlendiriciler seçilmeli, her banyodan sonra veya banyo yağları şeklinde yıkanırken uygulanmalı ve kuruluğa engel olunacak şekilde nemlendiriciler kışın daha sık sürülmelidir.   Nemlendiricilerde bulunan maddeler şunlardır: 1) Vazelin gibi örtücü yağları çok kuru derisi olan kişiler kullanmalıdır. 2) Nemi deriye çeken üre, laktik asit, gliserin, hyaluronik asit ve pantenol içeren nemlendiriciler herkes tarafından mutlaka kullanılmalıdır. 3) Bitkisel maddeler: Alerji yapma riskleri çok yüksek olduğu için bu maddeleri içeren nemlendiricileri kullanırken çok dikkatli olunmalıdır. Bu maddeler: soya, yeşil çay, siyah çay, oolong çayı, üzüm çekirdeği,  limon ve lavanta yağı, ginseng, biberiye, meyan köküdür. 4) Hayvansal ürünlerden arı sütü ve arı reçinesi de nemlendiricilerde bulunabilir. 5) Biyolojik ürün denen kallikrein, yumurta ekstreleri, keratin, fibronektin, epidermal büyüme faktörü, lektinler, beta glukanlar, plasenta ekstreleri de nemlendirici lere farklı olumlu özellikler kazandırırlar   6) Esansiyel yağ asitlerinden araşidonik asit, linoleik asit ve linolenik asit  doğal nemlendiricilerdir ve bunlara F vitamini de denmektedir.   3 Peeling:  Kışın deri tipine göre sıklığı ayarlanarak glikolik asit, retinoik asit veya salisilik asit içeren jel, krem veya maskelerle derinin ölü tabakasının yenilenmesi mutlaka sağlanmalıdır. Peeling yaparken şunlara dikkat etmek gerekir: 1) Deri  inceyse ve açık renkse yüzeyel peelingler, yağlı ciltlerde daha derin peelingler uygulanmalıdır. 2) Daha önce deri güneşten hasar görmüşse peeling hafif yapılmalıdır. 3) Peeling yaparken deride dermatit, psoriasis gibi hastalıklar veya enfeksiyon olmamalıdır. 4) Peeling sonrası derinin nemlendirilmesi doğru ürünlerle yapılmalı, güneşten korunmanın daha önemli olacağı unutulmamalıdır.   4 Güneş koruması: Kış aylarında da güneş koruması devam ettirilmelidir. Özellikle karda (yansıma nedeniyle) ve yüksek yerlerde güneşin etkisi artmaktadır. Yağmurlu havalarda bile güneş açtığında ışığa duyarlı ciltler en az SPF: 15 – 30 arası sprey, krem veya losyon formlarındaki koruyuculardan kullanmalıdırlar.   5 Anti aging: Kışın soğuk ve kuru havadan dolayı  yaşlanma karşıtı ürünlere de gereken önem verilmelidir. Bu ürünler krem, losyon, jel, serum, maske formlarında bulunurlar.Antiaging olarak kullanılabilecek ürünler şunlardır: 1) Retinoidler:Tretinoin, isotretinoin, retinaldehit, tazaroten, retinol ve retinil palmitat, adapalene bu gruptadırlar. Bunlar sentetik Avitamini deriveleridir.  2) Alfa hidroksi asitler: Glikolik asit, laktik asit, sitrik asit bu gruptadırlar. Şeker kamışı gibi çeşitli gıdalardan elde edilen bir grup organik asitlerdir.  3)Antioksidanlar: Antioksidanların  deriyi yaşlandıran serbest radikalleri azaltarak bunların yaşlanmaya neden olan lipid peroksidasyonu, DNA hasarı ve inflamasyon etkilerine engel oldukları bilinmektedir. Bu nedenle vitaminlerden C, E, K, beta karoten, nikotinamid ayrıca glutatyon, koenzim Q10, lipoik asit, süperoksit dismutaz gibi antioksidanların kullanımı artırılmalıdır. Bunlar hem dıştan sürülen ürünlerde hem de kapsül veya tablet formlarında bulunmaktadırlar. 4) Proteinler ve peptidler: Kullanılan hayvansal kaynaklı proteinler; kollagen, elastin, süt proteinleri (kazein, laktalbumin), keratin, ipek proteinleri (serisin, fibroin), retikülin, fibronektin ve proteoglikanlardır. Hayvanların timus, plasenta veya kemik dokularından elde edilen ekstreler de antiaging amaçla kullanılabilir. Bitkisel kaynaklı proteinler ise buğday, mısır, soya, pirinç, yulaf ekstreleridir.   6 El bakımı: Soğuk havalarda gliserin, vaze lin, lanolin içeren el kremleri daha sık uygulanmalı, el sabunları kremli veya yağlı olmalı, eldiven kullanılmalıdır.   7 Ayak bakımı:  Kış günlerinde kalın çoraplar, bot, çizme içinde uzun süre kalan ayaklara salisilik asit ve üre içeren krem ve pomadlar düzenli olarak uygulanmalıdır. Ayrıca mantar öldürücü maddelerin sprey, pudra, köpük, krem şeklinde uygulanması, mantar enfeksiyonlarına karşı ayakları korumaktadır.   8 Saç bakımı:  Saçları soğuk hava ve çevre kirliliğinden korumak için yumuşak şampuanlar ve saç kremleri uygulanması, zaten kış şartlarından kuruyan saçlara olabildiği kadar boya, perma, dalgalı saç düzeltici gibi kimyasal maddelerin kullanılmaması, saç kurutulurken kurutucunun çok sıcak olmaması, saça 30 cm. den yakın tutulmaması, saçları – tırnakları güçlendiren biotin, çinko, demir   tabletlerinin kullanılması kışın özen gösterilmesi gereken bir diğer konudur.   9 Tırnak bakımı: Tırnaklar da soğuk havalarda daha çok kırılmakta ve incelmektedir. El kremleri, tırnakları korumak için yeterli olmamaktadır. Bu nedenle tırnak koruyucu kremlerin düzenli kullanılmasına dikkat edilmelidir. Oje ve aseton kullanımı azaltılmalıdır.   10 Beslenme: Beslenme de deriyi korumak için dikkat edilmesi gereken bir faktördür. A, C, E, B1, B2, B6, B12, niasin, biotin vitaminleri, karnitin, karotenoid, folik asit, çinko, bakır, demir, selenyum, manganez, bol su alımına dikkat ederken zayıflama diyetlerinin abartılmaması ve yağ, karbonhidrat kısıtlamasının dozunda yapılması önemlidir. Bol sebze meyve yiyerek, protein ve esansiyel yağ asitlerinin ve antioksidan olarak yeşil çay, üzüm ve soyada bulunan polifenollerden bioflavonoidler, resveretrol, tanin alımına özen gösterilmesi kışın olumsuz çevre şartlarının   derimizi kurutmasına, kızartmasına, hastalandırmasına ve yaşlandırmasına engel olunabilir. CBT 1388 17 / 25 Ekim 2013