Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
UZUN YAŞAMIN GİZİ JAPONYA’DA Uzun yaşam konusunda Japonlar başı çekiyor. Japonya ortalama yaşam süresi olan 82.6 ile gerek uzun yaşam, gerekse sağlıklı yaşam açısından dünyada tektir. Japon erkeklerinin uzun ve sağlıklı yaşam süresi beklentisi 79.3’tür ve dünya ortalamasının 10.5 yıl üzerindedir. Peki bu insanların sırrı nedir? Tokyo Üniversitesi’nden Nayu Ikeda ve meslektaşları bazı ipuçları elde ettiler. Japon tipi beslenme genellikle sağlıklıdır ve düzenli sağlık kontrolü yaptırma alışkanlığı yaygındır. Her yıl yaklaşık 3 milyon insan kapsamlı bir genel sağlık taramasından geçer. Bu uygulama sırasında insanlar bir gece hastanede kalırlar. Dünyada yüksek tansiyon, sağlıklı yaşamın önündeki en büyük tehdit olarak dururken, Japonların tansiyonları düşüyor. Tuzu azaltma yönündeki kampanyalar ve yüksek tansiyon ilaçlarına erişimin kolaylaşması bunda epey etkin bir rol oynuyor gibi duruyor. Harvard Üniversitesi’nden Josh Salomon bu konuda şöyle konuşuyor: “Eğer Japonlar sağlıklı yaşlanabiliyorsa, hepimiz benzer şekilde yaşlanabiliriz. Japonlar bize sağlıklı yaşlanmanın mümkün olabileceğini somut olarak kanıtlıyor.” Bütün olarak dünya nüfusunun üçte ikisi enfeksiyon hastalıkları dışındaki hastalıklardan yaşamını kaybedecek. Bunlar kanser, kalp hastalıkları ve inmedir. Fakat kadın ve erkeklerde başlıca ölüm nedenleri arasındaki farklılıklar şaşırtıcı boyutta. Küresel olarak kadınlarda en sık görülen ölüm nedeni AIDS’tir. AIDS, kadın ölümlerinin %14.4’ünü oluşturuyor. Kalpdamar hastalıkları %10.7, kazalar % 7.5 ve doğuma bağlı sorunlar %7.3 oranında sorumludur. Erkeklerde ise en önemli ölüm nedeni kalpdamar hastalıklarıdır; erkek ölümlerinin % 12.8’inden sorumludur. İkinci sırada ise trafik kazaları ve AIDS % 10.7 gibi aynı oranda sorumluluk taşıyor. Şiddet de önemli bir faktördür; oranı % 5.2’dir. Oysa kadınların yalnızca % 0.5 oranı trafik kazalarında yaşamını yitiriyor. Imperial College London’dan Majid Ezzati bu konuda şöyle konuşuyor: “Yaşam tarzı faktörleri ve salgın hastalıklar aşılması güç sorunlar olarak karşımıza çıkıyor. Oysa trafik kazaları engellenebilir nedenlerdir. Bunun için denenmiş ve kanıtlanmış politik önlemleri örnek almak gerekir.” Kasiskelet hastalıklarına bağlı ağrılar ve nörolojik sorunlar gibi sağlıklı yaşlanmayı tehdit eden sorunlar gelecekte daha büyük ilgi bekliyor. Kalkınmakta olan ülkelerde de zaman kaybetmeden yaşlanmayla birlikte ortaya çıkan bu hastalıklara karşı farkındalığın geliştirilmesi gerekiyor. Reyhan Oksay Kaynak: New Scientist, 22/29 Aralık 2012 Trafik canavarı: ERKEK KATİLİ Uzun yaşmın anahtarı: MEYVE VE EGZERSİZ Doğru beslenmek ve formda kalmak sağlıklı bir yaşamın iki önemli anahtarı. Bunları herkes bilir ama uygulamaz.. Hareketsizlik ve kötü beslenme tüm dünyada sağlıklı bir ömrün %10’unun kaybına neden oluyor. Yediklerimiz ile ilgili olarak en büyük risk meyve azlığından ve çok fazla tuzdan kaynaklanıyor. Yeterli miktarda meyve yememek gibi basit bir nedenin dünya sağlığını bu kadar olumsuz etkilemesi bazılarına şaşırtıcı gelebilir. Ancak meyve tüketimini arttırmak göründüğü kadar kolay değildir. Majid Ezzati bu konuda şu bilgileri veriyor: “Meyveler mevsimsel gıdalardır. Pek çoğu yılın büyük bir kısmında pahalıdır, lüks gıda maddesi olarak değerlendirilir. Meyvelerin yıl boyunca var olmalarını sağlayabiliriz ama ekonomik maliyeti çok yüksektir.” Sodyum tuzu da bir diğer düşmanımızdır. Tuzun özellikle yoksul ülkelerde daha fazla tüketiliyor olması sorunu daha da karmaşık hale getiriyor. Aşırı tuz tüketimi tansiyonu yükseltir. Yüksek tansiyon da dünyanın hastalık yükü için en büyük risk faktörüdür. DÜNYA GÖSTERGELERİ 2013’te hangi ülkede doğanlar şanslı? 25 yıl önce 1988’de Dünya başlıklı bir çalışma, 50 ülkeyi en ideal yaşam koşullarına sahip olma açısından değerlendirdi. Bu sıralamanın birincisi ABD’di. Şimdi Economist Intelligence Unit 2013’te hangi ülkekede doğanların en ideal yaşam koşullarına sahip olacaklarına ilişkin bir değerlendirme yaptı. Yaşam kalitesi endeksi hazırlanırken, hem insanlara yaşamlarından ne kadar memnun oldukları yönündeki öznel sorulardan, hem de nesnel göstergelerden yararlanıldı. Zenginlik yaşam kalitesini her şeyden çok etkilemiş olsa da, suç oranları ve kamu kurumlarına güven gibi göstergelerin de etkili olduğu görüldü. Hepsinde 11 göstergeden yararlanıldı. Bunlardan bazıları coğrafya gibi sabit iken, bazıları da zaman içinde çok yavaş bir şekilde değişime uğruyor (demografi, sosyal ve kültürel özellikler gibi..) Türkiye 1988 yılında 41. sırada iken, 2013 yılında 51.sıraya düşmüş durumda. Ayrıntıltı bilgi: http://www.economist.com/news/21566430wherebeborn2013lotterylife CBT 1348/ 9 18 Ocak 2013