Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sağlık 4+4+4=12 saat uyku Küçük çocuklar, yuvaya veya ilkokula başlama sürecinde, hiç alışık olmadıkları bir ortama geçerler. Aileden uzun saatler uzak kalmaları, yeni tanışıklıklar oluşturmaları ve özellikle farklı bir disipline uyum zorunluluğu belirgin stres yaratacaktır. Bu nedenle uyku saatleri değişmeye başlar. Daha da önemlisi, beynin bu durumu sindirmesi ve yoğun bilgi depolanması, iyi uyku uyumalarını gerektirir. Dr. Sabri Derman, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi Uyku Sağlığı ve Hastalıkları Bölüm Başkanı U yku, yaşamın olmazsaolmaz gereksinimlerinden birisidir. Beslenmeleri normal olarak süregiden hayvanlarda deneysel olarak oluşturulan uykusuzluk, birkaç hafta içinde vücudun hemen bütün sistemlerinin çökmesine ve ölüme yol açmıştır. Ender rastlanan genetik bir hastalık, insanlarda da aylar içinde kişilerin adeta eriyip ölmesine neden olmaktadır. “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur”, ama bu sağlamlığın sürdürülmesinde düzenli ve yeterli uyku şarttır. Son 25 yıldır birçok ülkede süregiden uzun soluklu araştırmalar, sağlıklı uykunun biyolojik dengelerimizi nasıl sağlayıp sürdürdüğü konusunda önemli verilere ulaşmıştır. Uyku sağlığı ve hastalıkları, Latinceden gelen iki kelimenin birleştirilmesiyle “Somnoloji” adlı yeni bir tıp bilimi dalı oluşturmuştur. Özellikle bebeklikle ergenlik arasındaki yaşlarda düzensiz, yetersiz ve/veya kalitesiz uyku, hem bedensel hem de bilişsel eksinliklere ve bozukluklara yol açmaktadır. Bebeklerde ve genç çocuklarda uyku bozukluklarının tanısı zor olabilir veya önemsenmez. Her gece ideal olarak ne kadar süreyle uyumamız gerektiğini genetik faktörler belirler. Genetik gereksinim, erişkin bir insanda yaklaşık 4 saat ile 14 saat arasında değişebilir. Bu süre hem kadınerkek farklılıkları gösterir hem de yaşa bağlı olarak değişir. Herkesin sekiz saat uyuması gerektiğine dair yerleşik bilgi, endüstri devriminden ve gece ışıklandırmaları mümkün olduktan sonra ortaya çıkmıştır. Üstelik bu durum, küçük çocuklara uygulanamaz. DÜZENLİ VE YETERLİ UYKU ŞART Bebeklerde ve genç çocuklarda beyin hızla büyümeye devam etmektedir. Bu büyüme, özellikle beyin hücrelerinin sayıca artması ve aralarında yoğun ve karmaşık bağlantılar oluşturmaları nedeniyle olmaktadır. Bu süreçte hem annebabadan gelen kalıtsal bilgilerin rolü vardır, hem de bebeğin/çocuğun içinde bulunduğu ortamın, aldığı besinlerin, maruz kaldığı fiziksel etkenlerin ve hastalıkların belirleyici önemi vardır. Son yıllar ortaya koymuştur ki, anne karnından itibaren bütün gebelik ve çocukluk çağlarındaki duygusal durumlar ve travmalar fiziksel koşullarla etkileşim içindedirler. Çocuğun hem fiziksel hem de ruhsal/bilişsel yapısını bu süreçteki faktörler karşılıklı etkileşmeler belirlemektedir. Küçük çocuklarda yuvaya veya ilkokula başlama süreci, hiç alışık olmadıkları bir ortama geçerler. Aileden uzun saatler uzak kalmaları, yeni tanışıklıklar oluşturmaları ve özellikle farklı bir disipline uyum zorunluluğu belirgin stres yaratacaktır. Bu nedenle uyku saatleri değişmeye başlar. Daha da önemlisi, beynin bu durumu sindirmesi ve yoğun bilgi depolanması, iyi uyku uyumalarını gerektirir. BEYNİN GELİŞİMİNDE UYKUNUN ROLÜ SAĞLIKLI BİR UYKU ALIŞKANLIĞI Bu konuda aileye önemli görev düşer. Sağlıklı bir uy ku/uyanma döngüsünün yerleştirilmesi ileriki yıllar için de önemlidir. İyi alışkanlıkları öğrenmek, kötü alışkanlıkları değiştirmekten daha kolaydır. Bu konuda uygulanabilecek bazı yöntemler şunlardır: • Yuva ve ilkokul çağında çocukların 4+4+4=12 saat uyumaları normaldir. • Uyku saatleri, ancak düzenli uygulanırsa kısa sürede “huy” olur • Akşam yemekleri görece erken verilmeli, aşırılıktan kaçınılmalıdır • Uyku ortamı mutlaka karanlık, sessiz ve rahat olmalıdır. • Yatak odasında açık gece ışığı, sesli saatler, pilot ışıklı aletler olmamalı. • Ebeveynler çocuğun uyuması için aynı yatakta yatmamalı. • Çocuğun gece uyanıp ebeveyn yatağına/odasına gelmesine izin verilmemeli. • Okuldan çok uykulu gelirse çocuk 3040 dakika dinlenebilir, sonra uyanmalı. • Özellikle minikler, ebeveyn eve geç geldiği durumlarda, kendilerini sevsin diye uyandırılmamalı • Hafta sonlarında bu disiplin, o da gerekliyse, 1 saatten fazla değişmemeli D Ü NY A G Ö S T E R G E L E R İ 2020 Uluslararası Coğrafya Kongresi (IGC 2020) İstanbul’da Yapılacak Türk Coğrafya Kurumu’nun bildirdiğine göre 1922 yılında kurulan ve 102 ülkenin üye olduğu Uluslararası Coğrafya Birliği’nin (International Geographical Union IGU) dört yılda bir düzenlediği kongrelerden 34. sünün 2020 yılında İstanbul’da yapılması oybirliği birliği ile kabul edildi. Geçtiğimiz Ağustos ayında Almanya’nın Köln kentinde yapılan 32. kongreye yaklaşık 80 ülkeden 2000’in üzerinde bilim adamı katılmıştı. 25 ayrı paralel oturumda sunulan 1800 üzerindeki bildirilerle, iklim değişiklikleri ve doğal afetlerden sürdürülebilir kalkınmaya, jeopolitikten nüfus artışına, dünyanın gündemini oluşturan birçok konu tartışılmıştı. 32. kongrenin Türk coğrafyacılar için ayrı bir önemi vardı. Türk Coğrafya Kurumu’nun önderliğinde başlatılan çalışmalarla 2020 yılında yapılacak 34. Kongre için aday olundu. 2010 yılında ilan edilen adaylık süreci içersinde birçok uluslararası toplantıya katılınmış, Türkiye’nin adaylık süreci tüm üye ülkelerle paylaşılmış, İstanbul’un uluslararası kongreler için artan önemi tüm delegelere anlatılmıştır. Bu şekilde sağlanan mutabakatla Almanya’da yapılan oylama sonucunda Türkiye ve İstanbul 34. Kongre için oybirliği ile seçilmiştir. http://tck.org.tr , http://igc2020istanbul.org/?page=turkishgeographicalsociety Gelişmekte olan ülkelere kimler silah satıyor? Silah satıcıları, gelişmekte olan ülkelere 2004 yılından sonra en yüksek miktarda satışı geçen yıl gerçekleştirdiler. Toplam olarak 28 milyar dolara ulaşan bu satışlar dünyadaki toplam silah satışlarının % 60’ını oluşturuyordu. Dünyanın önde gelen silah üreticilerinden ABD ve Rusya, bu ülkelere satılan toplam silahların yaklaşık üçte ikisini sağlıyor. ABD’nin silah dışsatımında, uzun yıllardır müşteri ilişkileri ön plana çıkıyor. Bu bağlamda müşteriler her yıl sipariş listelerini, yedek parça taleplerini ve bakım hizmeti ihtiyaçlarını güncelliyor. Geçen yıl silah satıcılarının yüzünü en fazla güldüren ülke Suudi Arabistan oldu. Kaldı ki gelişmekte olan ülkeler içinde en yüksek talep Ortadoğu ülkelerinden geliyor. 2011 yılında bu ülkelere yaklaşık 2.8 milyar dolarlık silah sevkıyatı yapıldı. Rusya’nın ürettiği pahalı ve ileri teknoloji ürünü silahların en büyük müşterisi ise Hindistan. Hindistan 2.7 milyar dolarlık silah alımı ile Ortadoğu ülkelerini izliyor. CBT1332/17 28 Eylül 2012