23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

POLİTİK BİLİM Aykut Göker http:/www.ınovasyon.org;hagoker@ttmail.com Bazen bu köşeye yaşadığımız dönemle ilgili bazı kayıtlar düşüyorum. Bugünkü uzun bir kayıt. Çünkü niçin böyle bir dönem yaşamayı hak ettiğimizi anlamaya yarayabilir! IR K A R IN D IR MA , İSV EÇ V E D A N İ MA R K A ’D A B İ L E U Y G U L A N DI Bir Bilim Adamımız... “Temel eğitim ve öğretimden yükseköğretime kadar, eğitim ve öğretimin temel motifi bilim ve teknoloji ile barışık bir toplum yaratmak olacaktır. Merak eden, herhangi bir dogmaya saplanmaksızın sorgulayan, özgürce düşünen, tartışan insan yetiştirmek eğitim ve öğretim sürecinin başlıca ilkesi kabul edilecektir. Bunun olmazsa olmaz koşulu eğitim ve öğretimin birliği ve yaygın, laik öğretimdir. “İnsanlığın, bugünkü uygarlığımızı oluşturan, zihinsel mirasına, özellikle de bilimfelsefesanat mirasına sahip çıkacak ve bu mirasa katkıda bulunacak kuşakların yetiştirilmesi, laik öğretimin temel motiflerinden biri olacaktır. Gezegenimiz üzerinde yaşayanların ortak değerleri haline gelen, insan haklarına saygı, demokratikleşme, adil ve kalıcı bir barış, insan onuruna yaraşır bir yaşam kalitesi, doğal ve tarihsel çevrenin korunması gibi kavramları özümsemiş, bu kavramlara sahip çıkan ve zenginleştiren bir toplumun yaratılması, söz konusu temel motifin ana bileşenlerinden biridir.” Bu satırları, Yüksek Planlama Kurulu’nca VII. Beş Yıllık Plan Döneminde Öncelikle Ele Alınması Öngörülen Temel Yapısal Değişim Projeleri Kapsamındaki Bilim ve Teknolojide Atılım Projesi Çalışma Komitesi Raporu’nun (24 Şubat 1995) “TÜBİTAK’ın Eğitim ve Öğretim Reformu Konusundaki Yaklaşım Çerçevesi ve Görüşleri” başlığını taşıyan ekinden aldım. Aşağıdaki sorucevap satırlarını da, 27 Şubat 2012 günlü Vatan gazetesinde yayımlanan, Mine Şenocaklı’nın, bir bilim adamıyla, eğitimde getirilmek istenen ‘4+4+4’ formülü konusunda yaptığı söyleşiden: Peki hocam sizce ilkokula başörtülü de gidebilir mi çocuklar? Tabii. Neden gitmesinler? Bu bir sorun oluşturmaz mı? Neden oluştursun? Aklı açıksa, öğrenmek istiyorsa, okula devam etmek istiyorsa, neden olmasın! Sorun ne bilmiyorum ki! İlginç olan nokta, bu yanıtları veren bilim adamıyla, işaret ettiğim ekte yer alan TÜBİTAK görüşünün DPT’ye sunulduğu dönemde TÜBİTAK’ın başkanı olan bilim adamının aynı kişi olmasıdır. O ekin yer aldığı Rapor’u hazırlayan komitenin başkanı da yine o bilim adamıdır. Şenocaklı’ya göre, aslında, muhatabı ‘1+8[kesintisiz]+4’ü öneriyordu ama, “4+4+4 formülünün [de] kızları okuldan alıp eve hapsedeceği eleştirilerine pek prim vermiyordu.” Çünkü muhatabı olan bilim adamı “Son yıllarda kızların okullaşma oranı yüzde 80’lerden yüzde 98’e çıktı. Bu çok büyük bir başarı. Bunun için herkes çok çalıştı. Ama hükümet istemeseydi bu başarıya ulaşılamazdı.” diyor ve ekliyordu: “Başörtülü ya da başörtüsüz önemli olan kızların okula gitmesi! Bir çocuğun okula gitmesi, öğrenmesi, dünyayı tanıması, arkadaşlar edinmesi, sosyalleşmesi, ne giydiğinden çok daha önemlidir! İlkokulda da başörtüsünün sorun olmaması gerekir!” Şenocaklı açıklama gereğini duyuyor: “Başbakan’ın dindar gençlik yetiştirmek istiyoruz söyleminin hemen arkasından bu yasa teklifi açıklanınca ister istemez böyle endişeler doğdu...” Yanıt çok net: “...benzer bir açıklamayı Başbakanımız AK Parti İstanbul İl Gençlik Kongresi’ne sinevizyonla katıldığında da yaptı. Orada, gençlik hakkında kullandığı sıfatlardan sadece biri dindardı. ‘Bilgili, dünyayla rekabet edebilen, modern, dindar bir gençlik yaratmak istiyoruz’ dedi... Orada bir tek dindar öne çıktı. Çünkü biz Türkiye’de dinle bilimi çarpıştırmak istiyoruz...” Aslında kindar da deŞenocaklı bir hatırlatmada bulunuyor: “A di ama açıkçası basın bile sansürledi o sözünü...” Öyle anlaşılıyor ki, bilim adamımız kindarlık konusunda sessiz kalmayı tercih etmiş... Batı Kültürünün Karanlık Bir Yüzü: Irkçı Kısırlaştırma New York Times gazetesinin 10 Ocak 2012 tarihli sayısında Kim Severson’a ait küçük bir haberin, bu toz duman içinde, pek dikkat çektiğini sanmıyorum. Haber, Amerika Birleşik Devletleri’nin Kuzey Karolina eyalet valisi Bev Perdue’nin 2011’de görevlendirdiği komisyonun, 19291974 yılları arasında Kuzey Karolina Öjenik Kurulu kararıyla ve çoğu “zorla kısırlaştırılan” yaklaşık 7600 kişiden hayatta kalanlara tazminat ödenmesiyle ilgiliydi. Haberin altındaki buzdağını görmek için biraz gerilere gitmek gerekir. Haluk Ertan, hertan@unsw.edu.au E Bu işin nasıl uygulanacağını ise Indiana’da n sağlıklı, zeki ve güçlü olanları seçip, hapishane doktoru Harry Sharp tasarlayacakçiftleştirerek, üstün bir toplum ya da ırk tır. Dr. Sharp’ın yürüttüğü kampanyadan etkiyaratma düşü, insanın kültüründe hep lenen birçok politikacı, kalıtsal hastalığa sahip varolmuştur. On dokuzuncu yüzyılın sonlarına veya suça eğilimli insanların çocuk sahibi oldoğru, biyolojideki gelişmelere bağlı olarak, bu mamaları gerektiğine ikna olur. Bunun sonucu düş’ün bilimsel bir içerik kazanmasıyla Öjeeyalet valisi 1907’de dünyadaki ilk zorunlu kınizm’in temelleri atılır. Bu öğretiye göre; insan sırlaştırma yasasını imzalar. Toplumun “ırk kaırkını geliştirmenin litesini” korumanın en etkili esas yolu onun geneyolu budur. Ayrıca bu öntik kalitesini iyileştirAkıl hastanesindekileri kısırlaştır lem artan sağlık harcamalamektir. Peki ama bu rının azalmasına da yardımcı maya gönüllü yapmak için, hasta olacaktır. nasıl yapılacaktır? Kalıtsal yapısı sağ neden taburcu edilecekleri sözü Toplumun hamurunu lam bireylerin üremesi bozanlar belirlenmiştir bile: verilirdi. Yoksa yıllarca orada kaldesteklenirken, geneIslah olmaz suçlular, alkolikmaları işten bile değildi. Aynı şekil ler, esrarkeşler, cinsiyet detik kalitesi düşük olanların toplumu de tecavüze uğrayan kızların kısır ğiştirenler, akıl hastaları, sabozması engellenmeliralılar, düşük zekâlılar, dolaştırılması da yaygın bir uyguladir. Bazıları daha da ğuştan görme, işitme ve bemaydı. Tecavüz yetmezmiş gibi bir densel engelliler, yoksullar, ileri giderek, kalıtsal yapısı bozukların hiç de tüm yaşamlarını karartacak sokak kadınları, frengililer, ürememesi hatta ortaolan kısırlaştırmaya uğruyorlardı. tüberkülozlular ve kanserlidan kaldırılması geler. Resmi raporlarda tecavüze uğrarektiğini dile getirir. Uygulama ilk aşamada Yirminci yüzyılın baş yan bazı kızların kürtaj sırasında hapishane, akıl hastaneleri larında, gelişmiş ülke ve yetimhanelerde başlayahabersizce kısırlaştırıldıkları da aydınlarından Öjecaktır. Öjenist politikacılar saptanmıştır. nizm’e büyük destek sadece kendi “doğuştan haolur. Çoğu hukukçu, talı” vatandaşlarını değil, Protestan din adamı, göçmenleri de mercekleri altına alır. Akdeniz tıpçı ve biyolog, akıl hastalıklarının ve suça ülkelerinden, Doğu Avrupa’dan, Meksika’dan eğilimin tamamen “kalıtsal olduğu” inancınÇin’den gelenler gümrükte zekâ testinden dadır. Onlara göre, yaşam koşulları ne olursa (IQ) geçirilir. ABD’de çoğunluğu oluşturan; olsun, sonuçta suçlunun çocuğu suçlu, hastabeyaz, Protestan, AngloSakson ve İskandinav nın çocuğu da hasta olacaktır. genetik saflığının” korunkökenli toplumun “g ması için bu önlemler şarttır. Öjenizmin temelleri İngiltere’de atılır ama hayata geçmesi Yeni Dünya’da olur. ABD’nin Indiana eyaletinden Protestan rahibi Oscar McCulloch ve onun kiliseden arkadaşı Indiana Üniversitesi Rektörü Biyolog Davis Jordan’ın, 19. yüzyılın son çeyreğinden itibaren yazdıkları makaleler ve yaptıkları konuşmalar, kısırlaştırma politikasına düşünsel bir temel hazırlar. KÖTÜ DÜŞÜNCENİN YERİ: ABD CBT 1303/8 9 Mart 2012 Zorla kısırlaştırma sadece yasalarla yürütülecek bir politika olmadığından ona bilimsel bir kılıf kazandırmak için gerekli kurumlar süratle oluşturulur. Mesela Harvard’lı evrim biyoloğu Prof. Charles Davenport 1904’te, New York eyaletinin Long Island adasında bulunan Cold Deneysel Evrim Spring Harbour köyünde, “D Merkezi” ni kurar (Burası ileride, dünyanın en BİLİMSEL IRKÇILIK
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle