16 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Sağlık İlaç alerjileri Herhangi bir ilaç yan etkisi yaşamış olmanız, sizin o ilaca karşı alerjik olduğunuz anlamına gelmez. Nitekim ilaç alerjileri, tüm istenmeyen ilaç etkilerinin yalnızca %10‘unu oluşturur ve tesirini, dozdan bağımsız olarak duyarlı kimselerde bağışıklık sistemi üzerinden gösterir. Dr. Leyla Pur Özyiğit, Alerji ve İmmünoloji Bölümü, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi İ laçlar, farklı etki mekanizmaları ile hastalıkların teşhisi, tedavisi, semptomların giderilmesi veya kişinin hastalıklardan korunması için kullanılan kimyasal maddelerdir. İlaçların bu gibi olumlu etkilerinin yanı sıra bazı istenmeyen etkileri de mevcuttur. “Yan etki” olarak da bilinen istenmeyen ilaç etkileri oldukça sıktır ve hemen her ilacın kullanımında görülebilir. Bu durumlar, aynı ilaç için kişiden kişiye belirgin farklılık gösterir ve yüksek dozlarda daha sık görülür. İstenmeyen etkiler, bazen bulantı, kulak çınlaması gibi basit ve geçici, bazen de mide kanaması, böbrek yetmezliği gibi hayatı tehdit edecek derecede ciddi olabilirler. Herhangi bir ilaç yan etkisi yaşamış olmanız, sizin o ilaca karşı alerjik olduğunuz anlamına gelmez. Nitekim ilaç alerjileri, tüm istenmeyen ilaç etkilerinin yalnızca %10’unu oluşturur ve tesirini, dozdan bağımsız olarak duyarlı kimselerde bağışıklık sistemi üzerinden gösterir. laylı yoldan yine histamin salımına neden olarak alerji bulgularına yol açarlar. Bunlara aspirini (asetil salisilik asit) ve radyolojide kullanılan kontrast maddeleri örnek verebiliriz. Ayrıca enfeksiyon, stres ve yüksek ateş sonrasında da dolaylı yollardan histamin salımı olabilir ve kişide aynı alerjik reaksiyonlarda olduğu gibi döküntü, kaşıntı gibi bulgular ortaya çıkabilir. Bu nedenle bu tür durumlarda kullanılan ilaçlar yanlışlıkla kişinin kendini alerjik zannetmesine yol açabilir. Leyla Pur Özyiğit rumlarda ise mutlaka ilgili hekiminizi haberdar etmeniz gerekir. Kullanmakta olduğunuz ilaçları dikkatli bir şekilde not almanız, cilt reaksiyonlarında ise mümkünse fotoğrafını çekmeniz tanı aşamasında yardımcı olacaktır. İlaç alerjilerinin belirtileri nelerdir? Bu belirtiler, ilk iki saatten önce oluşan erken ve daha sonra (bazen günler haftalar sonra) ortaya çıkan geç tipteki belirtiler olarak iki gruba ayrılır. Erken belirtiler arasında; cilt reaksiyonları (kurdeşen ürtiker, kızarıklık, dudaklarda şişme), sindirim sistemi belirtileri (bulantı, kusma, karın ağrısı, ishal), solunum sistemi bulguları (öksürük, nefes darlığı, burun akıntısı, hapşırık...), gözlerde kaşıntı, kızarıklık, gözkapağında şişlik ya da bazen tansiyon düşüklüğü, baygınlık ve şuur bulanıklığı ile birlikte şok tablosu (anafilaktik şok) sayılabilir. Bazı cilt bulguları geç olarak da sıklıkla karşımıza çıkabilir. Yine ateş, eklem şişliği, karaciğer ve böbrek gibi organların hasarı ile sonuçlanabilen ilaç reaksiyonları geç tip belirtilere örnektirler. Nasıl tanı konulur? İlaç alerjisi tanısı için alerji kliniklerinde cilt testleri ve provokasyon testi adı verilen testler uygulanmaktadır. Provokasyon testlerinde hastaya, hastane koşullarında ve tıbbi gözlem altında alerjik olduğu düşünülen ilaç çok düşük dozlardan başlanarak uygulanır. Hekim tarafından ilaç alerjisi tanısı kesinleştirildiğinde, hastaya alerjik olduğu bu ilaçları belirten alerji kartı verilir ve bundan sonraki hayatında güvenle kullanabileceği alternatif ilaçlar sunulur. İlaç alerjisi nasıl oluşur? Alerji, alerjen denilen maddelere karşı bağışıklık sisteminin verdiği anormal yanıttır. İlaçların ilk kullanımında bağışıklık sistemi, öncelikle onların moleküler yapılarını tanır, sonrasında ise bazı kişilerde bu ilaçları “zararlı” olarak sınıflandırır. Bu ilk tanışma aşaması kişinin duyarlı hale gelmesine, bağışıklık sisteminin de bu “zararlı” olarak sınıfladığı ilaçlara karşı tetikte beklemesine yol açan aşamadır. Daha sonraki karşılaşmada ise duyarlı kişilerde bağışıklık sistemi, önceden tanıdığı ve “tehlikeli” bulduğu bu ilaçlara karşı savaşa geçer. Genellikle aşırı miktarda üretilen antikorlar aracılığı ile vücutta histamin gibi kimyasal maddeler salınır. Bu durumda gözlenen bulgular kızarıklık, kurdeşen tarzı döküntüler, nefes darlığı burun akıntısı, şuur kaybı gibi alerjinin klinik belirtileridir. Bazen de bağışıklık sistemi cevabı, duyarlı hale gelen T lenfositler aracılığı ile oluşur; bu durumda ise kişide gözlenen bulgular daha farklı cilt reaksiyonlarıdır. İlaç alerjisi belirtileri, çoğunlukla hastanın ilacı birkaç kez sorunsuz şekilde kullanmasını takiben ortaya çıkar. Bazen ilaçlar bağışıklık sistemini etkilemeden ancak do Tedavisi var mı? İlaç alerjilerinin kesin tedavisi mümkün olmasa da kişinin alerjik olduğu ilacı kullanmasının mutlak gerekli olduğu veya alternatif tedavinin olmadığı bazı özel durumlarda ilaç desensitizasyonu (duyarsızlaştırma) denilen tedavi yöntemi uygulanabilir. Alerji kliniklerinde uygulanan bu tedavi seçeneği ile hastanın bağışıklık sistemine alerjisi saptanan ilaca karşı geçici bir süre için tolerans kazandırılır. Ancak ilacın kesilmesini takiben 25 gün sonra hasta ilaca karşı eski duyarlı durumuna geri döner. Dolayısı ile aynı ilaca yeniden ihtiyaç duyulduğunda ilaç desensitizasyonu işlemi tekrarlanmalıdır. Doğrulanmamış ilaç alerjisi şüphesi, birçok hastayı kullanılması gerekli ilaçlardan yoksun bırakmaktadır. Bu nedenle ilaç alerjilerinde doğru tanı ve hastalıkla karşılaşıldığında güvenle kullanılabilir alternatif tedavi seçeneklerinin belirlenmesi çok önemlidir. Hastaların alerjik olduğu ilaçlar hakkında bilgi sahibi olmaları ve alerji kartını her zaman yanında taşımaları onların sağlığını ilaç alerjileri açısından güvence altına alacaktır. Hangi ilaçlar alerjiye neden olur? Teorik olarak tüm ilaçlarla alerji görülebilir. Antibiyotikler (penisilinler, sefalosporinler, sülfonamidler), aspirin ve diğer ağrı kesiciler başta olmak üzere, anestezide kullanılan ilaçlar, kas gevşeticiler, kalp ilaçları, mide ilaçları, kemoterapi ilaçları, insülin ve radyolojide tanı amaçlı kullanılan kontrast maddelerle de sıklıkla ilaç reaksiyonları görmekteyiz. İlaç alerjisi şüphesinde ne yapılması gerekir? Öncelikle böyle bir şüphe varlığında doktorunuza sorarak kullanmakta olduğunuz ilacı hemen kesmeniz hayati önem taşımaktadır. Gözlerde ve yüzde şişlik, ses kısıklığı, nefes darlığı, bayılma hissi gibi acil durumlarda hemen 112 aranarak en yakın sağlık birimine ulaşmanız sağlanmalıdır. Daha basit du Türkiye Görme Özürlüler Kitaplığı Kurucusu Yazgan’ı Yitirdik Yüksel Atakan, Y.Müh. Dr. [email protected], Almanya 11 yaşında bir kaza sonucu gözlerini yitirmesine rağmen, ilk, orta ve lise’den sonra Hukuk Fakültesini de birincilikle bitiren değerli Gültekin Yazgan, Türkiye’nin ilk ve tek Görme Özürlüler Kitaplığını (TÜRGÖK) 2004 yılında eşi Tülay Yazgan ve arkadaşlarıyla birlikte kurdu. İzmirde bulunan bu kitaplıkta bugün 300 gönüllü, öykü, roman, ders kitapları ve sözlükleri kabartma kitaplara ve sesli CD’lere dönüştürerek yurt içi ve dışındaki 4000 görme özürlüye bunları ücretsiz olarak yollamaya ve ulaşılacak kişi sayısını gitgide arttırmaya çalışıyor. Gültekin Yazgan genç yaşında kendi mesleğini uygulayabilmek için önce devlet katlarında görme özürlü olduğundan, pek ilgi görmedi, sonra yılmadıo, görme özürlü bir kişinin de görenler kadar ve hatta daha fazla topluma yararlı olabileceğini, liselerde gören öğrencilere ders vererek kanıtladı, öğrencilerin ve müfettişlerin saygınlığını kazandı. Yaşam boyu başarıyla avukatlık yaptı ve geri kalan zamanını görme özürlülerin toplum içindeki sorunlarının çözümüne ayırdı. İngiltere’de Görme Özürlüler kitaplığındaki olanakları yakından izledi ve benzer bir kitaplığın İzmir’de kurulmasına öncülük ederek kabartma kitap baskı makinelerini ve sesli CD araç ve gereçlerini yardımlarla sağlattı. Bu örnek insanı, ne yazık ki 29.01.2012 günü 84 yaşında yitirdik. Arkasında bıraktığı kitaplık, bugün yakın arkadaşları ve gönüllülerinin özverili, yoğun çalışmalarıyla, son yıllarda özellikle Ege’lilerin bağışlarıyla İzmir’de satın alınan apartman katlarında, sürüyor. Devlet’ten herhangibir destek görmeden, bağışlarla hazırlanan sesli CD’ler, sesli dergilerle 7’den 70’e hizmet veriyor. Ayrıca ödünç kabartma kitap projesiyle, TÜRGÖK’ün ilköğretimde okuyan 714 yaş grubunun parmakları ile kitap okuma zevkini tadmaları, kitaplık olanaklarından daha çok yararlanmaları, okudukları kitapları zamanında geri gönderme bilincini kazanmaları amaçlanıyor. Gören ya da görmeyen çocuklar üzerinde yapılan araştırmalar, ilköğretim çağındaki çocukların, dinlemekten daha çok, okumaktan zevk aldıklarını ortaya koyuyor. Ödünç kabartma kitap projesi, TÜRGÖK üyesi çocuklarının kabartma kitap okumalarını hızlandırmalarını, imla ve ifadelerini güçlendirmelerini sağlayacak. Türkiye’den ve Dünya’dan klasiklerin yanı sıra günümüzün sevilen çocuk edebiyatı yazınlarını okuyarak kitap okuma zevkini tadacaklar ve geleceklerine temel oluşturacak kültürel dünya ile yakından tanışacaklar. Görme Özürlü Kişilerin eğitimi, bu kitaplığın temel amacı. Önce görme özürlü çocuklar ve gençler sonra da kabartma yazı okuyabilen yetişkinler için kitap basımı gerçekleştirilecek. Üretimi daha maliyetli ve zahmetli olan kabartma kitapların çok sayıda kişiye ulaşabilmesi ve diğer araç ve gereçlerin satın alınabilmesi, yenilenebilmesi için bu kitaplığın desteğe gereksinimi var (www.turgok.org). Örnek insan Gültekin Yazgan, kurduğu bu kitaplıkla, Türkiye’de 1 milyona yakın görme özürlü için ilk adımı atarak 4000 kişiye ulaşmayı sağlamada öncülük etti. Ne mutlu onun anısını ve Görme Özürlüler Kitaplığını yaşatmayı sürdürenlere. Darısı, 1 milyon kişiyi topluma aydın kişiler olarak kazandıracak, Devletin başına.. CBT 1301/17 24 Şubat 2012
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle