Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
OBEZİTE CERRAHİSİNDE BAŞARININ SIRRI 10 Maddede Obeziteyi Altetme Obezite, vücutta aşırı yağ dokusu birikimiyle ortaya çıkan, sağlığı tehlikeye atan birçok hastalığa yol açan ve beklenen yaşam süresini kısaltan önemli bir tıbbi ve halk sağlığı sorunudur. Tüm dünyada önlenebilir ölüm nedenlerinin başında gelmekte ve 21.yy.’ın “salgın hastalığı” olarak tanımlanmakta Dr. Rıfat Yalın, Genel Cerrah, drrifatyalin@gmail.com; www.rifatyalin.com bezite, latincede “obesitas” kelimesinden türetilmiştir ve “şişman, yağlı” anlamına gelir. Cerrahinin babası olarak bilinen, Hintli cerrah Sushrata (M.Ö 600) obezitenin diyabet ve kalp hastalıklarına neden olduğunu, yan etkilerinden korunma ve tedavisinin fiziksel aktivite olduğunu ileri sürmüştür. Ortaçağ ve Rönesans döneminde, şişmanlık, toplumda bir seçkinlik ve zenginlik belirtisi olarak kabul edilmiştir. 19.yy’da boy ve kilo sürekli artma göstermiş, 20.yy.da toplumun boyu, genetik olarak üst sınırına ulaşmış, fakat ağırlık artmaya devam etmiş ve obezite yaygınlaşmıştır. Obezitenin en fazla görüldüğü ülkelerin başında ABD geliyor, onları Avusturalya, Kanada ve İngiltere izliyor. ABD’de 1971 yılında % 14.5 olan obezite oranı, 2000 yılında % 30.9’a yükseldi. Aynı dönemde kadınlarda ortalama günlük kalori alımı 1.542 kaloriden, 1.877 kaloriye çıktı. Gıdalarla alınan bu fazla kalorinin, yağlardan çok karbonhidratlardan olduğu anlaşıldı. D onna deM i l d ABD’de genç yetişkinler arasında yapılan çalışmalar, fazladan alınan enerji kaynağının tatlandırılmış içecekler ve patates kızartması olduğunu ortaya koydu. Son yıllarda kötü beslenme tarzından dolayı gelişmekte olan ülkelerde de obezite oranı hızla artmaya başladı. SSYB ve İÜ Tıp Fakültesinin birlikte yaptığı bir çalışmada, son 12 yılda ülkemizde obezite oranı % 44, tip2 diyabet % 9 artmış ve toplumun % 32’si obez bulundu. Esra Kurtuluş (A.Ü) tüm dünyada enaz 300 milyon yetişkinin obez olduğuYunus Yav uz nu, bizim ülkemizde kadınların 1/3’ünün, erkeklerin 1/5’inin obezite grubunda (8.5 milyon) yeraldığını bildirdi. Vücud yağ dokusunun ölçülmesinde, deri kıvrımlarının kalınlığı, karın ve sırt ölçümleri, Magnetik Rezonans Görüntüleme (MRG),Ultrasonografi ve vücud kitle indeksi (VKİ) gibi çeşitli yöntemler uygulanabilir. Bunlar arasında en yaygın olarak kullanılanı ise VKİ’dir. VKİ= Ağırlık (kg) / boy (m2) olarak kolayca hesaplanabilir. Buna göre; VKİ VKİ VKİ VKİ VKİ VKİ te) 18.5 kg/m2 18.524.9 kg/m2 25.029.9 “ 30.034.9 “ 35.039.9 “ 40’ın üstü Zayıflık Normal ağırlık Normalin üstünde şişmanlık Obezite Ağır Obezite Aşırı Obezite (Morbid Obezi O lıklar obeziteye yol açmakta. Bunların dışında yetersiz uyku, sigaranın azaltılması, bazı ilaçlar ve ileri yaşlardaki gebelik de şişmanlığa yol açabiliyor. Fazla yemek yeme, kötü diyet seçimi yanında (aşırı kalorili gıdalar ve içecekler), teknolojik gelişmelerle daha az hareket etme (ulaşım araçlarının kolay ve yaygın olması), bilgisayar ve televizyon karşısında uzun süreler geçirilmesi de obezite gelişmesinde önemli rol oynuyor. Obezitenin gelişmesinde sakin ve hareketsiz yaşam tarzı da etkili. Tüm dünyada çalışma koşulları, daha az fiziksel aktivite gösteren bir ortama doğru kayıyor. Günümüzde tüm dünya toplumunun enaz % 60’ı yetersiz egzersiz yapıyor. Obezite ile birlikte başta kalp hastalığı olmak üzere, tip2 diyabet, hipertansiyon, uykuda solunum durması, osteoartrit, safra kesesi hastalığı ve bazı kanser türlerinin (endometriyum, meme, kolon kanseri) görülme oranı da artmakta, beklenen yaşam süresi kısalıyor. OBEZİTENİN TEDAVİSİ lir; Obezitenin tedavisi üç ana başlık altında toplanabi TANIMI VE SINIFLANDIRMASI Diyet ve egzersiz obezite tedavisinin temelini oluşturur. Az yağ, az karbonhidrat ve az kalorili diyet uygulaması ile belirli bir kilo kaybı sağlanabilir. Altı randomize kontrollü çalışmanın meta analizi sonunda, her üç tip diyet uygulamasının arasında büyük bir fark olmadığı gösterilmiştir. Yürüme, koşma ve bisiklete binme gibi orta derecede egzersiz, diyet ile birlikte yapıldığı zaman daha etkili olmaktadır. Amerika Kalp Sağlığı Derneği, sağlığın korunması için haftada 5 gün, en az 30 dakika orta derecede egzersiz önermekte. İlaç tedavisi; Enerji alımını azaltan, enerji kullanımını artıran pek çok ilacın ise çok sayıda yan etkileri olup, uzun süreli kullanımının zararları tam olarak biliniyor. Yalnız tek bir ilacın (OrlistatXenical) uzun süreli kullanımı ABD de FDA tarafından onaylandı. Sibutramine (Meridia) kalpdamar sistemi üzerine yan etkilerinden dolayı 2010 yılında İngiltere, ABD ve Kanada da piyasadan çekildi. Aşırı kilolu ve diyabetik hastalarda Metformin (Glucophage), belirli bir kilo kaybı sağlayabilir. 3. Cerrahi Tedavi; Obezitenin en etkili tedavi yöntemi cerrahidir. Kilo verdiren cerrahi (Bariatrik Cerrahi ) iki ana gruba ayrılır. İlki mide kapasitesini küçülten cerrahi yöntemler (mide bandıkelepçe) çabuk doyma hissine yol açar, ikinci grup ise barsak boyunu kısaltan ve emilim yüzeyini azaltan yöntemlerdir (mide bypass). Cerrahi sonrası, diyabet %7090, hipertansiyon % 7080, astım % 70, uyku apnesi %80 90 düzelir, depresyon iyileşir ve yaşam kalitesi artar. linde cerrahinin yapılması gerektiğini belirtti. Bariatrik cerrahinin bir takım çalışmasını gerektirdiğini diyetisyen, fizik tedavi, anestezi, endokrinoloji uzmanı, psikolog ve cerrahın birlikte çalışmasının şart olduğunu vurguladı. Gastrik bypass uygulananlarda fazla kiloların % 6080’inin, gastrik tüp uygulananlarda % 5060’nın kaybedileceğini belirtti. Günümüzde bariatrik cerrahide ölüm oranının çok düşük, fakat başta emboli (pıhtı oluşması) olmak üzere bazı komplikasyonlarının olabileceğinin üzerinde durdu. Anastomoz kaçağı % 3’ün altındadır. Kuşkusuz hastaların yeniden kilo almasıda mümkün. Donna deMild (New JerseyABD) bariatrik cerrahi uygulananlara eğitmenlik ve danışmanlık görevi yaptığını belirterek, kendi yaşam öyküsünü anlatarak konuşmasına başladı. 5 yaşındayken anne ve babasının ayrıldığını, bunalıma girdiğini ve ancak sürekli yemek yiyerek rahatladığını bildirdi. Kısa sürede hızla kilo aldığını, çevresinden, arkadaşlarından dışlanarak 160 kg.a ulaştığını söyledi. Diyet ve egzersizle istediği gibi kilo veremeyince, cerrahi tedaviyi seçtiğini ve gastrik bypass uygulandığını belirtti. Halen 44 yaşında, iki çocuk sahibi ve 60 kg. (90 kg.vererek) olarak, tüm bariatrik cerrahi geçiren hastalara neler yapmaları gerektiğini anlattı: CBT 1301/14 24 Şubat 2012 Obezitenin Nedenleri: Gıdalarla aşırı enerji alınması ve fiziksel aktivitenin azalması, pek çok obezite gelişiminde temel neden olarak ortaya çıkmakta. Çok az bir grupda ise, genetik, tıbbi nedenler ve psikiyatrik hasta Florence Nightingale Hastanesi, Obezite ve Metabolik Hastalıklar Bölümü tarafından 20. Kasım 2011 tarihinde düzenlenen toplantıda, bölüm başkanı Yunus Yavuz, obezite cerrahisi ve önemi üzerinde durdu. VKİ’ 3540’üzerinde olanlarda veya VKİ’i 30’un üzerinde olup, beraberinde eşlik eden diğer hastalıkların bulunması ha YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİNİN ÖNEMİ 1. Sık sık ve azar azar beslenin, 23 saatte bir ve günde 56 kez gıda alın. Böylece kan şeker düzeyiniz sabit kalır, metabolik dengeniz bozulmaz. 2. Yavaş yemek yiyin. Her öğününüz 2030 dakika sürsün ve katı gıdaları 2030 kez çiğnemeden yutmayın. 3.Yemekteyken aynı anda sıvı almayınız. Yemekten 2030 dakika önce veya yemekten 3045 dakika sonra sıvı gıdaları içiniz. 4. Büyük yemek tabağı ve büyük porsiyon kullanmayın. 5. Yüksek kalorili, karbonhidratlı yiyeceklerden kaçının. 6. Kafeini azaltın. 7. Mutlaka düzenli egzersiz yapın. 8. Demir, kalsiyum ve B12 gibi vitaminleri düzenli kullanın. 9. Kontrollerinizi ihmal etmeyin ve destek gruplarına katılın, 10. Cerrahi sonrası başarılı olmanız, tamamen “yaşam tarzınızı değiştirmeye bağlıdır.” Sonuç olarak obezite cerrahisi, cerrahinin tanımına ters düşen (patolojik ve hasta olmayan, sağlıklı bir sindirim kanalını bozan) bir cerrahi uygulamadır. Pek çok hastalığın tedavisinde cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi önemli bir yer tutarken, yaşam tarzı çok önemli rol oynamaz. Bariatrik cerrahide ise, cerrahi bir araçtır ve başarının sırrı tamamen yaşam tarzı değişikliğine bağlıdır. 10 MADDEDE YAPILACAKLAR