22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Tat konusunda bilmediklerimiz 2011 yılı TÜBİTAK bilim Ödülleri açıklandı 2011 Yılı TÜBİTAK Bilim, Özel, Hizmet ve Teşvik Ödülleri ile TÜBİTAKTWAS Teşvik Ödülüne ilişkin değerlendirme çalışmaları sonuçlandı. TÜBİTAK Bilim Kurulu tarafından 2011 yılında 1 Bilim Ödülü, 1 Özel Ödül ve 10 Teşvik Ödülü ile 1 TÜBİTAKTWAS Teşvik Ödülü verilmesine karar verildi. 2011 yılında Hizmet Ödülü verilmedi. Ülkemizde yaptığı çalışmalarla bilime uluslararası düzeyde önemli katkılarda bulunmuş, hayattaki bilim insanlarına verilmekte olan Bilim Ödülü için 2011 yılı ödül miktarı 25.000. TL, altın plaket ve ödül beratından oluşuyor. Bilim Ödülü sahiplerine ayrıca ödül miktarı kadar araştırma desteği de veriliyor. Bu yıl Bilim Ödülü’nün, Sosyal/Kültürel Psikoloji alanında “Benlik”, “Aile”, “İnsan Gelişimi” konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışmaları nedeniyle Prof.Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı’na verilmesine karar verildi. Kağıtçıbaşı halen Koç Üniversitesi, Psikoloji Bölümü’nde görev yapıyor. haritasını dil ucunun tatlı, ucun hemen arkasınını tuzlu, yanlarının ekşi ve arkasının acı tatları algılayan alıcılar barındırdığı yönündeki bilgileri anımsadınız mı? Bu bilgiler tümden yanlış. • Orta okulda size öğretilen dil Bartoshuk aşırı yağlı yiyeceklere düşkünlükle kulak enfeksiyonlarına yakalanma sıklığı arasındaki bağlantıyı araştırıyor. •O düzmece dil haritasının kaynağı Alman dilinde hazırlanıp yalan yanlış İngilizceye çevrilen bir araştırma makalesiydi. •Gerçekte, dilin her bölgesi (duyarlık dereceleri farklılıklar gösterse de) her türlü tadı algılayabilir. rı hepimiz biliriz. Ancak soya sosu, domates ve bol glutamat içeren başka birçok yiyeceğin ağızda bıraktığı hoş tadı tanımlayan “umami” adlı beşinci tat daha az biliniyor. önce umami alıcılarının yalnızca dilin üzerinde değil, sindirim yolu boyunca yer aldıklarına tanık oldular. Ancak bu alıcıların sindirim ve beslenmede üstlendikleri rol henüz bilinmiyor. •Tatlarla ilgili beğenilerimiz çok erken evrelerde oluşuyor. Havuç, sarmısak ve vanilya gibi kimi yiyeceklerin tatları yalnızca anne sütüne değil, amniyotik sıvıya da karışıyor. Philadelphia’daki Monell Kimyasal Duyular Merkezi’nden Julie Mennella’nın araştırması bebeklerin ilk kez anne rahminde “tattıkları” yiyecekleri tercih ettiklerini gözler önüne seriyor. kokular sütün tadını da etkileyebiliyor. Bir mandıradaki iyi havalandırılmamış ahırın kokusu kahvaltı sofrasında kimsenin yaşamak istemeyeceği denli kötü bir deneyime dönüşebiliyor. BİLİM ÖDÜLÜ ödül miktarı 10.000.TL, gümüş plaket ve ödül beratından oluşuyor. Teşvik Ödülleri bu yıl Temel Bilimler dalında Prof. Dr. Ali Murat Güler, Yrd. Doç. Dr. F. Ömer İlday, Doç. Dr. Amitav Sanyal, Doç. Dr. Nurettin Şahiner’e verildi. Mühendislik Bilimleri dalında ise Prof. Dr. Hafzullah Aksoy, Doç. Dr. Hande Yaman Paternotte, Doç. Dr. Osman Sağdıç, Prof. Dr. Harun Sönmez ödüle layık görüldü. •Tatlı, tuzlu, ekşi ve acı tatla •Emziren kadınların aldıkları •Japon bilim insanları bir süre Bilim Ödülü eşdeğeri olarak oluşturulmuş bulunan Özel Ödül, yurtdışında yaptığı çalışmalarıyla bilime uluslararası düzeyde katkıda bulunmuş, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı, ha Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı, Prof. Dr. İlhan Fuat Akyıldız yattaki bilim insanlarına veriliyor. Özel Ödül için 2011 yılı ödül miktarı 25.000.TL, altın plaket ve TÜBİTAKTWAS TEŞVİK ÖDÜLÜ ödül beratından oluşuyorBu yıl Özel Ödül’ün, MühenYıllar itibarıyla fizik, kimya, biyoloji ve matematik dislik Bilimleri dalından, “Kablosuz haberleşme alanında gelecek nesil (3G, 4G, NG) kablosuz haberleşme ağ alanlarında dönüşümlü olarak verilmekte olan TÜBİTAKTWAS Teşvik Ödülü, 2011 yılında fizik alanında ları, kablosuz algılayıcı ağlar ve uydu haberleşmesi konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışma verilmiştir. TÜBİTAKTWAS Teşvik Ödülü için 2011 yılı ödül miktarı 2000. ABD Doları, gümüş plaket ve ları” nedeniyle Prof. Dr. İlhan Fuat Akyıldız’a verilmeödül beratından oluşuyor. sine karar verildi. Akyıldız halen Georgia Institute of Bu yıl TÜBİTAKTWAS Teşvik Ödülü “ElektroTechnology’de görev yapıyor manyetik alanında metamalzemeler ve fotonik kristaller TEŞVİK ÖDÜLLERİ konularındaki uluslararası düzeyde üstün nitelikli çalışTeşvik Ödülü, ülkemizde yaptığı çalışmalarla bilime maları” nedeniyle Doç.Dr.Kaan Güven’e verilmesi kararlaştırıldı. Güven, Koç Üniversitesi Fizik Bölümü’nde gelecekte uluslararası düzeyde önemli katkılarda bulunabilecek niteliklere sahip olduğunu kanıtlamış, ödülün görevli. http://oduller.tubitak.gov.tr/2011odulalanlar.htm verildiği yılın ilk gününde 40 yaşını geçmemiş hayattaki adresini ziyaret ediniz. bilim insanlarına veriliyor. Teşvik Ödülü için 2011 yılı ÖZEL ÖDÜL •Dilinizin üzerindeki o minik yumrular gerçekte tat alıcıları değiller. Bu pütürcükler Latin dilinde “mantar biçiminde meme ucu” anlamına gelen mantar biçimindeki papillerdir ve her birinde 50100 arası yumrucuk bulunur. •Bilim insanları tatlı, ekşi, tuzlu ve umami için yalnızca birkaç türde alıcı olduğuna inanırlar. Oysa acı için en az 25 tür alıcı vardır. •Acıya duyarlığımız bizleri zehirlerden korumak amacıyla evrilmiş olabilir. Siyanür ve striknin gibi bitkilerdeki zehirli bileşiklerin büyük bir çoğunluğunun tadı acıdır. •İnsanların yaklaşık %1525 kadarında geri kalanlara kıyasla daha çok sayıda papil ve tat alıcısı bulunur. Bu kişiler süper tat alıcıları olarak bilinirler. fazlasıyla yoğun gelir. Süper tat alıcılar brokoli ve karalahana gibi acı ama besleyici yiyecekleri ancak burunlarını kapatarak (böylece aldıkları tadı azaltarak) yiyebiliyorlar. Florida Üniversitesi’nden Linda Bartoshuk bu tür kişilerde kanser öncesi kolon poliplerine ortalamadan düşük sayıda tat tomurcuğuna sahip olanlara kıyasla daha çok tanık olunduğunu ortaya koydu. •Kereviz, domuz eti ve domalan mantarı androstenon adıyla bilinen ve tat alma duyusunu güçlü bir biçimde etkileyen aromatik bir bileşeni içeriyor. Yeryüzünde yaşayan insanların yarısı kadarı bunun kokusunu alamazken, yaklaşık %15’i kokuyu odunumsu ya da çiçeksi olarak betimliyor. Geri kalanı da bileşenin aygır idrarı gibi koktuğuna dikkat çekiyor. •Son grupta yer alanlar genelde kereviz, domuz eti ve domalan mantarının tadından pek haz etmiyorlar. •Tatlı ikramlar ve alkol beyindeki aynı ödül merkezlerini devinime geçiriyor. Mennella bir süre önce ailelerinde alkol bağımlılarının olduğu bebeklerin genellikle çok şekerli yiyeceklere daha düşkün olduklarını ortaya koydu. •Batı Afrika’ya özgü mucize meyve (Synsepalum dulcificum) dilin üzerindeki tat alıcılarına ilişerek ekşi yiyeceklerin şekerliymiş gibi algılanmasını sağlayan mirakulin adlı bir glükoprotein içeriyor. benzeri ekşi tatları limonlu keki aratmayan bir tada dönüştürmek için onu yiyen ya da mirakulin içeren bir hapı mideye atan “tat avcıları” tarafından yoğun bir ilgi görüyor. CBT 1272/13 5 Ağustos 2011 Dünyanın en küçük çiftçileri Besin üretmek için toprak işleme yetisi yalnızca insana özgü değil. Karınca ve termit gibi bazı böceklerde de ilginç tarım teknikleri kullanırlar. Fakat amiplerin de bu tür yetilere sahip olduğu bilinmiyordu. Rice Üniversitesi biyologu Debra Brock ile çalışan bilim insanları bu yüzden Dictyostelium discoideum mantarının da bu tür becerileri olduğunu görünce şaşırmışlar. Amipler bakterileri topluyor ve daha sonra başka bir bölgeye “ekmek” üzere saklıyorlar. Bu şekilde en sevdikleri yiyeceklerini yeni yaşam alanlarına taşıyorlar diyor araştırmacılar Nature dergisinde. Dictyostelium discoideum mantarları, toprakta yaşayan ve birbirleriyle iletişim halinde olan amiplerdir. Büyüme evresini tek hücreli olarak geçirerek bakterilerle beslenirler. Besin kıtlaştığı zaman on binlerce amip, dört hücreli bir organizma olarak birleşmektedir. Bu organizma ise ölü amiplerden oluşan bir sapa ve tekhücrelilerin sporlarını taşıyan spor kesesine (sorus) dağılmıştır. Bu gelişim evresi, amipler için koşulların düzelmesi halinde sona eriyor ve sporlar gelişiyor. Debra Brock ve ekibi şimdi serbest yaşayan amiplerin üçte birinin bir tür ilkel tarım yaptıklarını buldu. Laboratuarda gerçekleştirilen deneyler sırasında amipler, hemcinsleri gibi bakterilerin tümünü yemek yerine belli zamanlarda beslenip, çok hücreli organizma oluşturarak, artakalan bakterileri spor kesesinde (sorus) biriktirmişler. Amiplerin, daha sonra bakterisiz bir alana bırakıldıklarında birlikte getirdikleri bakteriler sayesinde yeterli yiyecekleri vardı diyor araştırmacılar. Fakat bakteri toplayan amipler bakterili alana bırakıldıklarında, tarım yapmayan bakterilere kıyasla daha az spor üretmişler. Demek ki bakteri toplamak her zaman avantajlı değil diyor Brock. Bu da niçin tüm amiplerin aynı davranışı sergilemediklerini açıklıyor. •Süper tat alıcılara kimi tatlar •Söz konusu meyve, limon ve •Tat sinyallerini taşıyan ana sinir sinyalleri dilden beyne aktarırken orta kulaktan geçer. •Florida Üniversitesi besin mühendisleri genetik yöntemlerden yararlanarak mirakulin genini domates ve çileğe aktardılar. Araştırmacılar şeker düzeyi düşük, ama tadı son derece şekerli meyve ve sebzeler tasarlamayı amaçlıyorlar. Rita Urgan Discover
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle