24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TEKNOLOJ POL T K Baha Kuban baha.kuban@gmail.com Önceki yazılarda tanıtılmaya çalışılan ‘bilim işlikleri’nden sonra demokratik ve katılımcı teknolojik tasarım pratikleri içinde belki de en ilginci Danimarka’dan gelir. Bu köşede yer alan pek çok katılımcı toplumsal deneme gibi bunun da yine İskandinavya’dan çıkması sanırım şaşırtıcı değil. nternet ekonomik büyüme, istihdam ve zenginlik getiriyor McKinsey Küresel Enstitüsü, internetin ekonomik büyüme, istihdam ve ülke zenginliğine katkıları konusunda kapsamlı bir rapor hazırladı. Bu rapora göre, sektör olarak ele alındığında internete dayalı tüketim ve harcamalar şu anda tarım ve enerjiden daha büyük bir paya sahip. nternet, geniş kapsamlı bir ekonomik faaliyet mozaiğidir. Bunlar sayıları milyonları bulan günlük çevrimiçi işlemlerden, TV programlarını cep telefonlarına indirmeye kadar uzanan çeşitli faaliyetlerdir. nternette yürütülen işlemler artık günlük, sıradan etkinlikler olarak kabul edilirken, internetin küresel büyümeyi, verimliliği ve istihdamı nasıl etkilediği konusunda çok az şey biliniyor. McKinsey Küresel Enstitüsü (MGI) ve McKinsey Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon tarafından hazırlanan ve eG8 Forumu ile bilgi işbirliği sonucu geliştirilen internet raporu, G8 ülkeleri ile Brezilya, Çin, Hindistan, Güney Kore ve sveç’in internet ekonomileriyle ilgili verileri dünya kamuoyuna sunuyor. Yeni McKinsey araştırmasına göre internet, küresel gayri safi hasılanın (GSY H) giderek büyüyen ve önemli bir kısmını oluşturuyor. Gerçekten de bir sektör olarak ele alındığında, internete dayalı tüketim ve harcamalar şu anda tarım ve enerjiden daha büyük bir paya sahip. Ortalama olarak internet, bu araştırmanın kapsadığı 13 ülkenin GSY H’nin %3.4’ünü oluşturur. Bu miktar GSY H açısından spanya veya Kanada boyutlarında ve Brezilya’dan daha büyük bir hızla büyüyor. McKinsey raporu internetin GSY H ve büyüme üzerindeki etkisini ortaya çıkartan ilk nicel (kantitatif) değerlendirme. Özel ve kamu sektöründe faaliyet gösteren şirketler, dijital dönüşümden mümkün olan en büyük faydayı sağlamak için bu verilerden yararlanabilirler. nternetin küresel ekonomiye katkılarını ortaya çıkartmak için rapor iki temel kaynağı ele alıp inceliyor. Bunlar tüketim ve sağlayıcılık (tedarik). Rapor, bu bağlamda, makroekonomik, istatistiksel ekonometrik ve mikroekonomik yaklaşımlardan yararlanıyor. Bu süreçte farklı ülkelerdeki 4.800 küçük ve orta ölçekli işletme incelendi ve sonuçları değerlendirildi. nternetin küresel büyüme üzerindeki etkisi hızla artıyor. MGI’nin incelediği gelişmiş ülkelerdeki büyümenin %21’i son beş yılda internet kaynaklı. Oysa 15 yıldır internetin katkısı %10 civarındaydı. nternetin sağladığı ekonomik değerin çoğu, sektörünün dışına taşıyor. Başka bir deyişle daha geleneksel bir yapıya sahip olan endüstri şirketleri bu değerin %75’ini ele geçirmiş durumda. nternet ayrıca istihdam yaratma açısından da katalizör görevi görüyor. ncelenen 4.800 küçük ve orta ölçekli işletmede, teknolojik verimliliğe bağlı her iş kaybı için 2.6 iş yarattığı ortaya çıkmış. ABD küresel internet sağlayıcı ekosistemi içindeki en büyük oyuncu; küresel internet gelirlerinin %30’unu ve net kârlarının %40’ını ele geçirmiş. Ayrıca incelenen 13 ülke içerisindeki küresel ekosistemde en dengeli yapıya da sahip. Birleşik Krallık ve sveç, kısmen kendi telekom operatörlerinin performansına ve önemine bağlı olarak oyunda değişiklik yapmaya çalışıyor. Hindistan ve Çin, küresel internet ekosistemi içinde kendi konumunu güçlendirirken büyüme hızları %20’yi aşıyor. Fransa, Kanada ve Almanya, sağlayıcı ekosistemi içindeki varlıklarını arttırmak için güçlü internet kullanımını kaldıraç olarak kullanıyor. Diğer Asya ülkeleri, Japonya’dan daha hızlı bir şekilde internet ekonomisi üzerindeki etkilerini süratle arttırıyor. Brezilya, Rusya ve talya internet sağlayıcılığının daha emekleme döneminde. Ancak çok büyük bir büyüme potansiyeline sahipler. Raporun ortaya çıkarttığı bulgular, şirket yöneticilerinin internetin sunduğu fırsatlara odaklanmalarını ve müşteri erişimini genişletmelerini gerekli görüyor. Şirketler, ayrıca piyasaları temelinden değiştiren internet teknolojilerinin, iş modellerini nasıl, hangi hızda bozduğuna da dikkat etmek zorunda. Kamu sektörü liderleri, internet kullanımını, altyapı kalitesini ve internet harcamalarının kişi başına düşen GSY H’ye yaptığı katkıları göz önünde bulundurarak, internete erişimini genişletmeye çalışmalı. Hükümetler ise altyapıya, işgücüne, finansal sermayeye ve çalışma ortamını iyileştirecek koşullara yatırım yaparak, internetin yurtiçindeki ekosistemini güçlendirmeye çalışmalıdır. Türkçesi: Reyhan Oksay Kaynak: www.mckinsey.com CBT 1264/8 10 Haziran 2011 Danimarka Parlamentosu’na danışman bir organ olarak, 1986’da kurulan benzer bir Kurulun yerine geçen Teknologiradet ya da Danimarka Teknoloji Kurulu, teknolojilerle ilgili olarak toplumu bilgilendirmek, yeni teknolojilerin potansiyellerinin yanı sıra insana, topluma, çevreye olası etkileri konusunda farkındalık yaratmak üzere ortaya çıktı. Kurulun ana gövdesini oluşturan 50 kişilik temsilciler grubu, başta çalışan sendikaları ve demokratik kitle örgütleri olmak üzere, Danimarka toplumunun örgütlü ve örgütsüz çeşitli kesimlerinin temsilcilerinden oluşuyor. Teknologiradet’in kurucu ilkesi aşağıdaki şekilde ifade ediliyor; “Teknoloji, açık ve kesin yanıtlar verilmesinin mümkün olmadığı sorular da ortaya çıkarır. Bizim, Danimarka’da toplumsal gelişmeyi demokratik ve katılımcı yöntemlerle ekonomik, ekolojik ve toplumsal olarak sürdürülebilir bir doğrultuda yönlendirmek gibi bir arzumuz vardır. Geliştirdiğimiz ve kullandığımız teknolojilerin bu amaca uyacak şekilde şekillendirilmesi zorunludur. Teknolojiyi insanlar biçimlendirir ve dolayısıyla onun çözdüğünden fazla sorun çıkarmaması için gerek görecekleri sınırları ve hedefleri kendileri belirleyebilirler. “ İnsanın ‘işte bu kadar basit’ diyesi geliyor ama Teknologiradet bu kadarla da yetinmeyerek, demokratik toplumsal tasarımı sağlayacak ve yerleşik uzmanlık kültürünü aşacak çeşitli özgün yöntemleri de deneyerek ve yanılarak zaman içinde mükemmelleştirmeye çalışıyor. Kurulun teknoloji politikaları alanında denediği çeşitli teknikler arasında yurttaş jürileri ve oturumları, disiplinlerarası çalışma grupları, gelecek panelleri, çapraz sorgulama oturumları v.s gibi adlar taşıyan çok çeşitli teknik ve yöntemler var. Bütün bu son derece yaratıcı yöntemlerin ortak özellikleri, ister tek tek teknolojik ürünler ister büyük teknolojik sistemler açısından olsun, karmaşık teknik bilgileri özellikle kısa ve uzun vadeli etkileri bakımından, sıradan insanların anlayıp değerlendirebilecekleri çerçevelerde sunmaya çalışmaları. Bu tekniklerin büyük ölçüde Danimarka toplumunun özelliklerine uyduğu, onun kültürel alışkanlıklarına uyumlu olduğu tartışılmaz. Buna rağmen bazılarının Avrupa’nın değişik ülkelerinde ve ABD’de denenmeye başladıklarını biliyoruz. Teknologiradet bu transferlerin başarılı olması için Avrupa Birliği tarafından geliştirilen özel programlara katılarak destek veriyor. Yazının başlığındaki yurttaş forumları ya da oydaşma konferansları (consensus conferences), yukarıda sıralanan çeşitli yöntemler arasında ele aldığı konular ve ele alış biçimi açısında en ilginçlerinden biri. Bir yurttaş forumu düzenlenmesi için tartışmalı teknik bir konunun sözkonusu olması gerekiyor. Ancak buna ek olarak bu alanda ilerleme sağlanabilmesi için belirli hukuki düzenlemelerin yapılması ihtiyacı da olmalı. Bu yöntemin ayırdedici yanı teknolojik bir sorunsal ya da tartışma karşısında uzman ya da politikacıların değil sıradan insanların değerlendirmelerinin öne çıkmasının sağlanması. 1987 yılından bugüne kadar pekçok konuda düzenlenen yurttaş forumlarının ele aldığı bazı önemli teknolojik konular şöyle: Sanayi ve Tarımda Gen Teknolojisinin Kullanılması (1987), Gıdalarda radyasyon kullanımı(1898), İnsan genomu haritalaması(1989), Hava kirliliği (1990), Eğitim teknolojileri (1991), Transjenik hayvanlar(1992), özel otomobilin geleceği (1993), elektronik kimlik kartları(1994) ulaşımda bilişim teknolojileri kullanımı (1994), tarımda entegre teknikler (1994), tarım ve gıda sektörlerinde kimyasal kullanımının sınırları(1995), gen terapisi(1995), tüketim ve çevre (1997), evden çalışma (1999), genetik olarak değiştirilmiş gıdalar (1999), gürültü ve teknoloji(2000), elektronik gözetim teknolojilerinin kullanımı (2000), gen testleri (2002) çevrenin değeri (2005). Bugüne kadar Danimarka’da 22 kez yapılan bu forumlar, pek çoğunda Teknologiradet’in desteği ile çeşitli ülkelede 58 kez ve AB çapında 2 kez yapılmış. Gelecek yazıda yurttaş forumları yöntemini anlatmak üzere... Toplumsal Denetim; Teknoloji İçin Yurttaş Forumları ÜLKELER N POZ SYONLARI NE YAPMALI? Arap devrimine yol açan 3 neden Baştarafı 67. sayfadan devam ni ortaya koydu. Kant ve Hegel gibi en büyük filozoflar bile ngiltere’de David Hume’den veya Fransa’da Voltair’den farklıydı, yani siyasi liberalizmin meşaleleri sayılmazlardı. Almanya’nın Avrupa’nın kültür tarihine yaptığı sınırsız katkılar bambaşka. “Reformasyon ve bununla bireylerin güçlenmesi ve yazının matbaayla yaygınlaştırılması; işte bunlar Alman katkıları. Reformasyon çabaları yazılarla ve el ilanlarıyla basılı olarak yayıldı. Kitlelerin okuryazarlaştırılmasına Almanya öncülük etti. Prusya gibi küçük Katolik devletlerde bile okuryazarlılık oranı Fransa’dan daha yüksekti. Fransa’ya okuryazarlılık Almanya’dan geldi. Almanya demokratik olmadan çok önce bir eğitim ulusu ve kanun devleti haline geldi. Ama Martin Luther King de öte yandan dini reformların mutlaka liberalizm ruhuyla gerçekleşmesi gerekmediğini de kanıtladı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle