Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ciddi oyun: FUTBOL Teknolojik gelişimler ışığında veri aktarımının hız kazanmasıyla birlikte bilgi paylaşımında sınırlar ortadan kalkmıştır. Bilginin en büyük sermaye olduğu günümüz ortamı, birbirinden farklı ifadelerle adlandırılmaktadır. Yrd. Doç. Dr. Deniz Yengin (İstanbul Kültür Üniversitesi) G ünümüz ortamını; Daniel Bell PostEndüstri Toplumu, Jacques Ellul Teknoloji Toplumu, Jean Baudrillard Tüketim Toplumu, Guy Debord Gösteri Toplumu, Yoneji Masuda Enformasyon Toplumu, Frank Webster Bilgi Toplumu, Manuel Castells ve Jan van Dijk Ağ Toplumu olarak adlandırmaktadır. nternetin yaygınlaşması ve paylaşımın birbirinden farklı ortamlarla aktarılması sonucunda Castells ve Dijk’in Ağ Toplumu ifadesi günümüz ortamıyla belirgin bir biçimde örtüşmektedir. Bilginin hızlı ve sınırsız aktarımı beraberinde dijital temelli bireyler yaratmaktadır. Bireylerin dijital ortamlara olan bağlılığı McLuhan’ın Teknolojik Determinizm’iyle bire bir uymaktadır. Teknoloji merkezli bir iletişim ortamından yola çıkarak McLuhan; bireylerin teknokratlara dönüşeceğini vurgulamaktadır. Bu noktada; teknokrasi ortamında ağ toplumuna entegre olan futbol kültürü dikkat çekmektedir. yiz? Yurtdışında dolaşırken yine futbol oyuncularını vurgulayarak o ülkenin dilini bilmesek bile iletişim kurmaz mıyız? Kendi ligimiz kadar başka ligleri de takip etmez miyiz? Bu liglerde ilgi duyduğumuz takımlar olmaz mı? Şampiyonlar Ligi’ni takip etmez miyiz? Bu soruların cevaplarının çoğunluğu olumluysa işte o zaman aslında bizlerin birer Futbol Toplumu’nun üyesi olduğu ortaya çıkmaktadır. Evrensel dil olarak futbol; bireyler kadar ülkeler için de önem taşımaktadır. Artık ülkelerin ekonomik ve politik durumlarından çok futbol alanında göstermiş oldukları başarılar daha çok konuşulmaktadır. Özellikle Türkiye’de futbol kültürü üst düzeydedir. Türkiye’de ciddi bir olgu olarak futbolda yaşanan şiddet olayları sonucunda sporda şiddet yasası bile çıkartılmıştır. Türkiye’de bireyler hem ulusal hem de uluslararası anlamda birbirinden farklı futbol maçlarını canlı olarak izleyebiliyor. 410 nisan tarihli televizyon kanallarının futbol yayın akışlarının verilerini inceledik. Bir haftalık süreçte hafta içi ve hafta sonu olarak da birbirinden farklı değerlere rastlanmakta. Toplamda hafta içi 10, hafta sonu ise 22 futbol programı ve canlı karşılaşma kanalların yayın akışları içerisinde yer almakta. Hafta sonunun yoğunluğu genellikle tatil olarak değerlendirilmekte ve bu noktada futbol, bireyler için sosyalleşmenin önemli bir aracı olarak kullanılmaktadır. Araştırma verilerinin frekans, süre ve yüzde olarak dağılımları sınıflandırıldığında, futbol yayınlarının kanalların yayın akışlarının değişmez bir kaynağı olduğu gerçeği göze çarpmaktadır. Yayın Frekans(f) Süre (dk) Program 11 905 Canlı Maç 21 1845 Toplam 32 2750 Yüzde(%) 33 67 100 Tablo 2: 0410 Nisan 2011 tarihlerindeki Televizyon Kanalların Program ve Canlı Maç Dağılımları Seçilmiş olan televizyon kanallarının yayın akışlarında bulunan futbol yayınları program ve canlı maç olarak sınıflandırılarak değerlendirildi. Bu incelemede; 11 futbol programı yer aldığı süre bakımından 905 (33%) dakika, 21 canlı maç ise 1845 (67%) dakika kanalların yayın akışlarını doldurmaktadır. Canlı karşılaşmaların çokluğu dikkat çekerken çıkan veriler sonucunda her gün ortalama üç canlı maç yayınlanmakta. 32 futbol programı ve canlı maç süre bakımından toplamda yaklaşık 46 saat yayın içermektedir. Yaklaşık 31 saatlik canlı maç yayını var. Bu karşılaşmaların 7’si yerli, 14’ü ise yabancı karşılaşmalar. Haftanın iki günü futbol yayınlarıyla geçiyor. Yoğun canlı maç trafiği bireylerin önemli bir zaman dilimini eritip tüketiyor. Ancak şu unutulmamalı, futbol sadece bir oyundur. Huizinga’nın oyun nitelikleri olan ciddi olmayanlık, kurallılık ve sınırlılık özellikleri günümüzde tersine işlemektedir. Futbol sınırlılık özelliğini kaybetmekte ve karşılaşmalar sona erdiği halde hâlâ karşılaşmayla ilgili tartışmalar devam etmektedir. Kurallılık özelliği ise karşılaşmaları takip edenler tarafından ihlal edilerek kural dışı uygulamalarla desteklenmektedir. Son olarak ciddi olmayanlık kavramı anlamını yitiriyor. Karşılaşmalar sonrasında yayınlanan ve saatlerce süren futbol programları futbolu oyun olmaktan çıkarıyor, ciddi bir konu ve iş boyutuna getiriyor. Sosyalleşmenin en önemli kaynağı ve aracı olarak futbol günümüzde siyaset kadar gündemi belirleyebilmekte ve kitleleri etkileyebilmektedir. Bu noktada; futbol artık oyun niteliklerini tam anlamıyla uygulayamadığı için ciddi bir iş olarak değerlendirilmektedir. Adorno’ya göre kültür, bireyin yaşam alanında pozitif olmasını ve bireyi mutlu kılarak uyuşturmaktadır. Bu bağlamda kültür endüstrisinin bir parçası olarak futbol; Franco’nun “Futbol uyuşturucudur” ifadesinde belirttiği gibi hem güncelliğini korumakta hem de Ağ Toplumu’nu yaşadığımız uzam içerisinde daha da güçlenerek yoluna emin adımlarla devam etmektedir. Ayrıca Huizinga’nın kültürden önce oyun olgusunun varlığı ve kültürü oyunun yarattığı varsayımından yola çıkarsak, oyun olarak futbol kendine has bir kültür yaratarak günümüzde daha da güçlenmektedir. Latince kökenli bir kelime olan ludik (ciddi olmayan), oyun olarak tanımlanmaktadır. Johan Huizinga Homo Ludens adlı çalışmasında ludik’ten yola çıkarak her dilde oyun kavramını inceleyerek tanımlamaya çalışmıştır. Özellikle oyunun kültürden önce olduğunu vurgulayan Huizinga’ya göre, ayrıca oyun olgusunun kültür oluşumuna yol açtığını ifade etmektedir. Bu bağlamda oyun; kuralları olan, ciddi olmayan, giriş ve çıkış sınırları olan, gerçek olmayan ancak gerçekmiş duygusu vererek bireyleri bir aktivitenin içine sokan olgudur. Sınırlılık, kurallılık ve ciddi olmayanlık oyunun önemli nitelikleridir. Bu özellikleri taşıyan en popüler spor dallarından biri de futboldur. Geniş kurallar listesine sahip olan futbolda en önemli araç toptur. 22 kişinin bu topun peşinden koşmasıyla maçın kaderi belirlenmektedir. Basit bir oyun anlayışına sahip olan futbol, kitleler tarafından takip edilerek yorumlanabilmektedir. Günümüz ağ toplumunda iletişim sürecinin hız kazanmasıyla veri alışverişi artmaktadır. Küreselleşen bir yapıyla her an her yerde olup bitenlerden haberdar olabilmekteyiz. Kitle iletişim araçlarının çokluğu bize bu imkânları sunabilmektedir. Enformasyonlar bireylerin sosyalleşme sürecinde önemli bir kaynak olmaktadır. Küresel dünyada futbol önemli bir sosyalleşme aracı olmaktadır. Özellikle yeni tanıdığımız bir kişiyle futbol (hangi takımın taraftarı) konuşarak iletişimimizi güçlendirmez mi OYUN: SINIRLILIK, KURALLILIK, C DD OLMAYANLIK FUTBOL TOPLUMU CBT 1264 / 14 10 Haziran 2011 Türkiye’deki futbol olgusunun popülerliği kitle iletişim araçlarındaki kullanımından da anlaşılmaktadır. Kitle iletişim aracı olarak televizyonda maç yayınları ve programlarının yoğunluğu bunun en önemli göstergesidir. Bu çalışmanın evrenini 0410 Nisan 2011 tarihleri aralığında bir haftada yayımlanan futbol maçları ve programları oluşturuyor. Bu tarihlerde Türkiye’de ulusal yayın yapan 9 genel ve 3 spor kanalı bu çalışmanın örneklemidir. ncelemede televizyon kanallarının 18:0024:00 saatleri arasındaki bir haftalık yayın akışlarına bakıldı. Genel kanallarda hem futbol programları hem de canlı maç yayınları, spor kanallarında ise sadece canlı maç yayınları incelenmektedir. Futbol üzerine yapılan araştırma sonucunda önemli verilere ulaşılıyor. Bir haftalık kısa bir zaman dilimi içerisinde futbol yayınlarının çokluğu dikkat çekicidir. Tablo 1’de detaylı olarak verilen futbol program ve canlı yayınlarının trafiği kanalların yayın akışlarını dolduruyor. Ancak en çok izlenilen Atv, Kanal D, Showtv ve Startv kanallarının yayın akışları içerisinde futbol program sıklığı bulunmuyor. Bu kanallar daha çok dizi yayınlarına yönelmekte ve primetime yayın akışlarını bu dizilerle dolduruyor. Kanalların dizilerle uyguladığı yayın politikası da, incelenmesi gereken bir başka sorunsaldır. Diğer kanalların yayın akışlarında ise futbol programları ve canlı futbol karşılaşmaları yer alıyor. Şampiyonlar Ligi’nden Türkiye Ligi’ne, Türkiye Ligi’nden UEFA Avrupa Ligi’ne, UEFA Avrupa Ligi’nden talya Ligi’ne, talya Ligi’nden Fransa Ligi’ne, Fransa Ligi’nden ngiltere Ligi’ne, ngiltere Ligi’nden spanya Ligi’ne kadar birbirinden farklı futbol karşılaşması canlı olarak yayınlanıyor. TELEV ZYON YAYINLARINDA FUTBOL C DD OYUN: FUTBOL