Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
stanbul Bakırköy Behram Ağa lköğretim Okulu’nun Kuruluş Tarihçesi * Ömer Aydın Atasoy, Prof. Dr., İstanbul Teknik Üniversitesi, http://www.akademi.itu.edu.tr/atasoy/, oaatasoy@gmail.com s tanb u l’ da “Mah rem iyet” Konferansı! G B akırköy Cevizlik Mahallesi Huban Sokağı’nda zemin ve giriş katlarından oluşan tarihî bir taş binada öğretim yapan Behram Ağa lköğretim Okulu’nun geçmişi bugüne kadar araştırılmadı. Burada, 1962 yılında mezun olduğum ilkokulumun Osmanlı mparatorluğu dönemi için yaptığım arşiv araştırmasının sonuçları özetliyorum. Bakırköy Behram Ağa İlkokulu 2000 (Atasoy arşivi). Okulumuzun kurucusu Hâfız Behram Ağa, çocukluğundan itibaren Os4 sınıflı olan ilköğretimin aksamaması için Hazînei manlı Sarayı’nda eğitilip yetiştirildi. Başmusâhib ve Hassa’ca ayda 600 kuruş ödenek tahsis edildi 6. 27 Eyhazinedarı şehriyârî oldu. 5 Ekim 1880 tarihinde Pa lül 1889 tarihli bir belgeye 8 göre, okulumuzun kapısıdişah II. Abdülhamid tarafından dârüssaade ağalığına na törenle Mektebi btidâ’îi Hamîdî yazılı bir levha atandı 1. Tarihçiler, Hâfız Behram Ağa’yı döneminde asıldı. Bu tören, âdet olduğu üzere, II. Abdülhamid’in padişahtan sonra sarayın en etkili kişisi olarak kaytahta çıkışının (cülus) yıl dönümünde yani 31 Ağusdettiler. tos 1889 tarihinde yapılmış olmalıdır. Hâfız Behram Ağa, Bakırköy’de Türk okulu ol1902 yılında, okula kayıtlı öğrencilerin sayısı otumadığını 2 görerek, ilkokul çağındaki çocuklarımızın züçe düştü6. Bu durumda, Bakırköy’de 1900 yılında eğitimi için 1000 metrekarelik bir arsa üzerine 3 hâaçılan nas Rüşdiyesi (kız ortaokulu) 9,10 binasının filen içinde bulunduğumuz küçük ve şirin binayı yapziki yetersizliği ve köyün o günler için ulaşımı zor bir yerinde bulunması da dikkate alınarak, okulumuzun nas Mektebi Rüşdîi Hamîdî adıyla kız ortaokulu olmasına karar verildi. Mevcut otuzüç öğrenciden kızlar, binamıza yerleşen kız ortaokulunun ibtidâ’î kısmında öğrenime devam ettiler. Erkek öğrenciler ise başka bir yerdeki erkek ortaokulu ibtidâ’î kısımına nakledildiler.6 Cumhuriyet döneminde, okulun adı Behram Ağa lkokulu oldu. 126 yıllık bir geçmişe sahip olan okulumuzun daha nice yüzyıllar yaşamasını diliyorum. Kaynaklar (Arap harfleriyle yazılmış belgelerin lâtin harflerine transkripsiyonlarını yapan Arşiv Uzmanı Ramazan Tuğ‘a teşekkür ediyorum): 1) T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Y.PRK.BŞK, 3/62, Hicrî 1 Zilkade 1297. 2) T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, MF.MKT, 94/160, Hicrî 26 Zilhicce 1304. 3) T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Y.MTV, 28/56, Hicrî 12 Safer 1305; Y.PRK.HH, 20/60, Hicrî Cemaziyelevvel 1306. 4) T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, DH.MKT, 1449/119 ve MF.MKT, 95/7, Hicrî 4 Muharrem 1305. 5) Leo Taxil (Çeviren: Makriköy Mektebi Behramî muallimi Ahmed Rasim): Jezvit Tarihi, Matbaai Ebüzziya, Kostantiniyye, Hicrî 1304, ön sözün sonundaki tarih Hicrî 15 Şaban 1303. 6) T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, MF.MKT, 666/59, Rumî 23 Eylül 1318. 7) Ahmet Nezihi Turan (Hazırlayan): Darüssaade Ağaları, Ahmed Resmî Efendi, Hamîletü’l Küberâ, Kitabevi, 2000, s.175. 8 ) T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, DH.MKT, 1662/57, Hicrî 5 Safer 1307. 9) T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, MF.MKT, 521/10, Hicrî 27 Rebîülâhir 1318. 10) T.C. Başbakanlık Osmanlı Arşivi, MF.MKT, 523/34, Hicrî 8 Cemâziyelevvel 1318. * Bu çalışmamı, öğrencisi olmaktan onur duyduğum ilköğretmenim Sayın Perihan Çapar adına armağan ediyorum. 1960 yılı Nisan ayında, 3. sınıf öğrencileri olarak, müdürümüz Lütfü Balkan ve ilköğretmenimiz Perihan Çapar ile çektirdiğimiz hatıra fotoğrafı (Atasoy arşivi) . eçtiğimiz günlerde iPhone telefonlarının gizli bir şekilde, günün hangi saatinde neredeyiz konusunda bilgi topladığını, bunları kayıt ettiğini ve senkronize edildiklerinde bu bilgilerin bilgisayara aktarıldığını öğrendik. Bu olay bilgi ve iletişim teknolojilerinin bizlere sunduğu sonsuz olanaklar kullanılarak, özel hayatımızın nasıl kolayca yok edilebileceğinin sadece bir örneği. Bu türden örnekleri çoğaltmak mümkün; sosyal paylaşım siteleri, ülkemizde de örnekleri bulunan konum bilgilerimizi yayınlayan cep telefonu uygulamaları ve benzerleri. Mahremiyet konusunda bir farkındalık yaratmak için ortaya çıkmış “Please Rob Me (Lütfen Evimi Soy)” sitesi, bireylerin sosyal paylaşım sitelerine girmiş olduğu bilgilerden yararlanarak, kimlerin evinde olmadığını bulmanın mümkün olduğunu göstermiş. Dolayısıyla genel olarak işin ciddiyeti konusunda gerek bireyler, gerek kurumlar bazında bir farkındalık eksikliği olduğu ortada. Özellikle bireylerin ne zaman, nereye, nasıl gittikleri, gittikleri yerde ne kadar kaldıkları ve benzeri türden bilgileri içeren mobil veriler, kişinin özel hayatı ve mahremiyeti ile çok yakından ilgili. O halde bu bilgilerin toplanmasını önlemek ya da önlemeye çalışmak ilk bakışta iyi bir çözüm gibi gelebilir. Ancak, bu meselenin hafife alındığının ve ciddiyetinin farkına varılmadığının bir kanıtıdır. Ayrıca, pratikte bunu yapmak son derece güç olabilir. Ve mobil veriler, kamu yararı açısından çok önemli bilgiler içeriyor da olabilir. Müşteri davranışlarının öngörülmesinden, güvenlik konularına; şehir planlamasından, trafik düzenlenmesine; salgın hastalıkların yayılma eğilimlerinin incelenmesi ve yayılmasının önlenmesinden, yine hastalıklarla insan davranışları arasındaki ilintilerin keşfedilmesine kadar sayısız faydadan bahsedilebilir. Bu konudaki iyi haber, bütün bunları veri madenciliği kullanarak yapabiliriz; hem de bireysel mahremiyeti koruyarak. Bu noktada atılacak en önemli adım, hem bireylerin mahremiyet hakkını koruyacak, hem de bu verileri toplayan kurum ve kuruluşların önlerinde izleyebilecekleri yol gösterici nitelikte yasal düzenlemelerin ve uygulama örneklerinin ortaya çıkartılması olacak. Öte yandan, mahremiyetin kişiden kişiye değişen bir konu olduğu ortadayken, bunları yapmak da son derece güç bir iş. Dolayısıyla, her kesimin görüşünü dile getirebileceği ve diğer tarafların bakış açısını öğrenebileceği etkileşimli platformların oluşturulması, atılacak ilk adım. Doğal olarak bireyler ve kurumlarda bir farkındalık yaratmak bu türden platformlara olan katılımı artıracaktır. Aslında bu konuda bir farkındalık oluşmaya başladı bile. Örneğin, Vodafone’un “Tüketici Hakları Bildirgesi”nin “Güvenlik Hakkı. Kişisel bilgilerinin korunması herkesin hakkıdır” 10. maddesi, mahremiyetin ticari bir hassasiyet haline geldiğinin göstergesi. nsanlar da, bu konuda biraz daha duyarlı olmaya başladı. Çeşitli ülkelerde bu konuda idari boyutta bir takım resmi kuruluşlar oluşturuldu bile. Ancak alınacak daha çok yol var. Uzmanlara göre mahremiyet konusu önümüzdeki on yılın en önemli konularında birisi olacak. Bu amaçla 7 Avrupa ülkesinden 11 katılımcıdan oluşan konsorsiyumca Sabancı Üniversitesinin koordinatörlüğünde yürütülen Avrupa Birliği projesi MODAP (Mobility, Data Mining and Privacy) kapsamında, stanbul’da mahremiyetin çeşitli boyutlarının tartışıldığı bir konferans düzenleniyor. Konferansın amacı, meselenin değişik boyut ve katmanlarının ele alındığı ve sosyal bilimlerden hukuka; güvenlikten birey haklarına; kamu yararından ticari faydalara; bilimsel tekniklerden yasal düzenlemelere kadar; her konunun tartışılabileceği disiplinler arası bir tartışma ve araştırmageliştirme platformu yaratmak. Konferans, kapsamı ve katılımcıları itibarıyla ülkemizde bir ilk olma özelliği taşıyor ve dünyanın çeşitli ülkelerinden konunun ileri gelenlerinin birbirlerinin bakış açılarını anlamasını sağlayacak bir ortam yaratıyor. Konferans 2021 Haziran 2011 tarihinde Sabancı Müzesi’nde (http://www.theseed.gen.tr) gerçekleştirilecek. Türkiye Bilişim Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı’nın konuşmasıyla açılacak konferansta konunun uluslararası alanda ileri gelen uzmanları ve sektör temsilcileri konuşmalar yapacak ve fikirlerin tartışılabileceği paneller düzenlenecek. 2021 Haziran tarihlerinde “Privacy: Beginning or the End” Konferansında Prof. Dr. Hasan Mandal, Sabancı Üniversitesi CBT 1264/16 10 Haziran 2011 tırdı 2,4. Mektebi btidâ’îi Behramî adındaki bu özel okul 1885 yılında altmış kadar kız ve erkek öğrenciyle açıldı 2,5,6. Okulumuzun ilk öğretmenleri arasında ünlü yazar Ahmed Rasim de vardır 5. Ahmed Rasim, ilkokullarda okutulmak üzere, Yeni Usul Muallimi Sarf, Yeni Usul Muhtasar Sarfı Türki ve Resimli Küçük Tarihi Osmani gibi kitaplar yazmıştı. Bu kitapların bir kısmı, okulumuzdaki öğretmenliği sırasında verdiği dersler için hazırladığı notlardan oluşuyordu. Öğretmen ve müstahdem maaşları dahil tüm giderleri ödeyen 2,4 Hâfız Behram Ağa, okul arsasına ek olarak 1500 metrekarelik bir arsaya gelir sağlayıcı dükkan vesaire yaptırmayı ve bunların tümünü okula devretmeyi plânlarken 2 12 Ağustos 1887 tarihinde vefat etti 7. Beşiktaş lçesi Maçka semtindeki Şeyh Mezarlığı’na defnedilen 7 Hâfız Behram Ağa’nın vârisi olmadığından, Padişah II. Abdülhamid okul binasını ve arsasını kendi üzerine kaydettirdi 3. O dönemde ULUSLARARASI KONFERANS