02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

82. YILINDA TÜRKİYE EKONOMİ KURUMU “Tasarruf ve Yerli Malı” Haftaları olarak kutlanan haftanın adı, 1946 yılından başlayarak “Yerli Malı Haftası” olarak kısaltıldı. Haftanın adı, 1950 yılında “Ekonomi ve Yerli Malı Haftası”, 1983 yılında ise “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” oldu. Ancak daha sonraki yıllarda hafta kısaca “Yerli Mallar Haftası” olarak adlandırıldı, önemini yitirdi, gündemden düştü. Ancak tasarruf konusunu tüm dünyada önemseyenler de var. Örneğin, 31 Ekim 1924’te ilan edilen Dünya Tasarruf günü her 31 Ekim’de birçok ülkede kutlanıyor. ABD ve AB başta olmak üzere gelişmiş ülkeler, kendi sanayilerini ve istihdamlarını korumak üzere önlemler alıyor. Örneğin, ABD’de “Buy American” kampanyası eski ve halen canlı biçimde süren ve federal yasalarla güvence altına alınan bir kampanyadır. Tasarrufun ve yerli malı kullanmanın önemli bir boyutu da istihdamı arttırabilme çabasıdır. Türkiye Ekonomi Kurumu’nun “tasarruf et, yerli malı kullan” söylemi, “dış açığa ve birlikte gelen dış borçlanmaya olanak verme” düşüncesinin de ürünü idi. O dönemde, dış açıkların ve dış borçların ülkeyi çıkmazlara sürükleyeceği korkusu daha fazla vardı. Burada iki noktaya daha değinmek gerekir. AB üyeleri ve ABD gibi yüksek borçlu ülkelerin bugünlerde düştüğü zor ve içinden çıkılmaz durum, makul ölçüleri aşan borçlanma korkusunun ne kadar yerinde olduğunu gösteriyor. Bazı iktisatçıların “tasarruf artarsa tüketim azalır, bu da daha düşük büyüme demektir” türü söylemlerinin yanlış olduğunu belirtmeliyiz. Bu söylem, yatırım ve ihracatı talep unsurları olarak dikkate almıyor. Belli bir gelir düzeyinde daha fazla tasarruf, tüketimde azalma, ancak yatırım ve ihracatda artış demektir. Tasarruf oranı yüksek Çin, Kore, Malezya, Singapur, Tayvan gibi Asya ülkelerine, Şili gibi Latin Amerika ülkelerine ve Almanya, Norveç gibi Avrupa ülkelerine bakarsak, tasarruf oranlarının görece yüksek, bunu izleyerek yatırım ve ihracat oranlarının da yüksek olduğunu görürüz. III. Evrim, Bilim ve Eğitim Sempozyumu Üniversite Konseyleri Derneği’nin düzenlediği III.Evrim, Bilim ve Eğitim Sempozyumu, 1718 Aralık 2011 tarihleri arasında Boğaziçi Üniversitesi Garanti Kültür Merkezi’nde yapılacak. Sempozyumu ayrıca Türk Tabipler Birliği, Ankara Tabip Odası, İstanbul Eczacı Odası destekliyor. Doğadaki canlı çeşitliliği, ortak mekanizmalar, genetik yapıdaki süreklilik gibi birçok süreci ve olguyu açıklayan evrim kuramı bugün halk sağlığı, tarım, çevrenin korunması gibi farklı alanlarda uygulama yeri buluyor. Fosil bilimdeki buluntulardan moleküler genetiğin verilerine kadar birçok farklı bulgu evrim kuramı sayesinde insanın doğadaki yerine ışık tutuyor. Bilim dünyasında bu kadar önemli ilerlemeler yaratan ve ana kuramlardan biri olan evrim kuramı ülkemizde bilim düşmanı çevreler tarafından durmaksızın tahrip edilmeye çalışılıyor. Yıllar içerisinde evrim kuramının müfredattaki içeriğinin azaltılmasının ötesinde, bugün öğretimini engellemek için derslerinde evrimden bahseden öğretmenler hakkında soruşturma açılması olağanlaşmış durumda. Evrim kuramını reddeden bilim dışı yaklaşım resmi kanallardan destek aldıkça, sahte fosil sergileri açanlar üniversitelerde boy gösterme cüreti buluyor. Gerici düşünce, toplumun aklını kuşatmak için üniversiteyi ve bilimi tahakkümü altına almaya uğraşıyor. Oturum Başlıkları: İnsan Evrimi, Moleküler Evrim, Ekoloji ve Evrim, Evrim Eğitimi, Biyoloji Felsefesi, Öğretmen Çalıştayı. Prof. Dr. Richard Dawkins sempozyuma 18 Aralık’da 12.2013.20 arası telekonferans ile katılacaktır. İletişim Bilgileri: Tel: 0212 244 35 09 email: [email protected] Türkiye Ekonomi Kurumu 12 Aralık 1929 tarihinde kurulduğunda, 1218 Aralık haftasını daha sonraki yıllarda “Tasarruf ve Yerli Malı Haftası” olarak kutlamayı kararlaştırmış ve bu karar kurumun ilk tüzüğünde yer almıştı. İlk “Tasarruf ve Yerli Malı Haftası” 1218 Aralık 1930 tarihinde kutlandı. Ercan Uygur, Türkiye Ekonomi Kurumu Başkanı 1. Türkiye Ekonomi Kurumu’nun Kuruluşu: Türkiye Ekonomi Kurumu, Milli İktisat ve Tasarruf Cemiyeti adıyla, 80 yıl önce Büyük Buhranın başladığı dönemde 12 Aralık 1929’da Atatürk’ün telkiniyle ve onun himayesinde kuruldu. İlk tüzükte Kurum’un kuruluş amaçları şöyle belirtilmişti. A Halkı israfla mücadele etmeye, tutumlu yaşamaya ve tasarruf etmeye teşvik etmek. B Yerli malların kullanımını teşvik etmek için bu malları tanıtmak ve sevdirmek. C Yerli malların üretimini çoğaltmak, bunların dayanıklılığını, kalitesini ve beğenilirliğini yabancı mallar düzeyine getirmek ve fiyatlarını düşük tutmak için çaba göstermek. D Yerli malların sürümünü arttırmak suretiyle toplumun refahını yükseltmek. Belirtilen amaçların bir iktisat kurgusu ve süzgecinden geçtiği, içi boş bir “yerli malı kullan” söylemi olmadığı açıktır. Kurum, Büyük Buhran’a ve Türkiye’nin giderek bozulan dış dengesine karşı sanayileşmeyi, sanayiyi yaratacak yatırım için tasarruf etmeyi, kaynak biriktirmeyi; diğer yandan da sanayi üretimine talep yaratmak için yerli malı kullanmayı vurgulamıştır. Bu kurguda; kalite, fiyat ve rekabet gibi önemli ekonomik kavramların altı çizilmiştir. Türkiye Ekonomi Kurumu’nun 82. kuruluş yılını kutladığımız ve küresel bunalımın etkilerinin sürdüğü bugünlerde, belirttiğimiz vurgulamaları hatırlatmak isteriz. 2. “Tasarruf ve Yerli Malı” Haftaları: Türkiye Ekonomi Kurumu kurulduğunda, 1218 Aralık haftasını daha sonraki yıllarda “Tasarruf ve Yerli Malı Haftası” olarak kutlamayı kararlaştırmış ve bu karar kurumun ilk tüzüğünde yer almıştı. İlk “Tasarruf ve Yerli Malı Haftası” 1218 Aralık 1930 tarihinde kutlandı. 12 Aralık 1934’te haftanın adı “Milli Ekonomi ve Yerli Mallar Haftası” olarak değiştirildi. Kurum’un öncülüğünde 1930’larda ve 1940’larda tüm Türkiye’de yaygın İSO 2010 çevre ödülleri verildi İstanbul Sanayi Odası’nın “İSO 2010 Yılı Çevre Dostu Ürün ve Uygulama Ödülleri” 8 Aralık 2011 tarihinde sahiplerini buldu. İSO’nun 1995 yılından 2000 yılına kadar üyelerine verdiği çevre ve çevre teşvik ödüllerine, 2001 yılında yaşanan ekonomik kriz sebebiyle ara verilmişti. 2005 yılında tekrar başlayan süreçte ödüller, 2007, 2008 ve 2009 yıllarında KOBİ’ler özelinde verildi. Dünyada artan “Yeşil İş”, “Yeşil Ekonomi” eğilimleri çevre ödüllerini çeşitlendirmeyi gündeme getirince, 2010 yılında ödüller “Sürdürülebilir Çevre Dostu Ürün ve Uygulama” teması ile verildi. Üniversitelerin çevre mühendisliği bölümlerinden akademisyenler, il çevre ve şehircilik müdürlüğü temsilcisi ve sanayi kesimi adına çevre ihtisas kurulu üyeleri temsilcilerinden oluşturulan jüri komitesi, finalist olmaya hak kazanan toplam 36 ürün, uygulama ve kurumsal sosyal sorumluluk projelerinin dosya ve tesis ziyaretleri değerlendirmesini altı aylık bir çalışma sonunda tamamladı. Şu şirketler ödüle layık görüldü: Özel Ödüller: Ford Otomotive San.A.Ş., Akın Tekstil A.Ş., Tofaş Türk Otomobil Fabrikası A.Ş., Subor Boru San. ve Tic.A.Ş., Eczacıbaşı Yapı Gereçleri San. ve Tic.A.Ş., Akçansa Çimento San. ve Tic.A.Ş., Kumsan Döküm Malzemeleri San. Tic. A.Ş. Dereceye girenler: Arçelik A.Ş. Bulaşık Makinesi İşletmesi; İpek Kağıt san. ve Ticaret A.Ş., Arçelik A.Ş. Çamaşır Makinesi İşletmesi, Eczacıbaşı Yapı Gereçleri San. ve Tic. A.Ş., İçdaş Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım San. A.Ş., Ford Otomotiv San. A.Ş., Aygaz A.Ş., Arçelik A.Ş. Eğitimde Gönül Birliği Programı, Opet Petrolcülük A.Ş. Friterm Termik Cihazlar Sanayi ve Ticaret A.Ş., Sarbak Metal Tic. Ve San. A.Ş., Adell Armatür ve Vana Fabrikaları A.Ş. H CBT 1291/8 16 Aralık 2011 buluş yapmanın düşünüldüğü kadar zor olmadığını anlaacettepe Üniversitesi Beytepe tarak, buluş yapmaya teşvik ederken Yerleşkesi’nde gerçekleştiri“Hayatı kolaylaştıran ve ihtiyaçlara len, “İş Dünyasında ARGE” konucevap veren küçük buluşlar, buluşçusuna lu seminerde söz alan ülkemizin büyük ticari başarılar kazandırabilir” diönde gelen patent ve marka vekilye konuştu. liği kuruluşu Ankara Patent’in Ku“Yenilik yapan, yenilikleri uygularucu Ortağı ve Genel Müdürü Mehyan ve ticari değere dönüştürerek remet Kaan Dericioğlu, Türk insanıkabet gücü kazanan ve bu gücü sürdünın yenilikçi bir yapıda olduğuna Mehmet Kaan Dericioğlu rebilen toplumların geliştiğini görmezdikkat çekerek, “Buluş yapma polikten gelemeyiz. Mevcut örnekler Türk tansiyeli her insanda var ve bunu insanının da özendirildiğinde ve ortam sağlandığıngerçekleştirmek için gerekli birikim ve kapasite biz da bunu başarabileceğini göstermiştir. Bir Türk mülerde fazlasıyla mevcut. Önemli olan bu birikimi ve hendisi 118 buluşu ile bunu kanıtlamıştır” diyen Kapotansiyeli ortaya çıkartabilmektir. Nitekim buluş ya an Dericioğlu; “Gelişmiş ülkeler sınıfında yer almak panlar da uzaydan gelmedi” dedi. istiyorsak; düşündüklerimizi ürüne dönüştürmeli, Dericioğlu, lisans ve yüksek lisans öğrencilerine, yeni ve yaratıcı fikirler ortaya koymalıyız” dedi. ‘Türkiye’nin buluşçulara gereksinimi var’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle