Katalog

Sağlık Ülser ve gastritten korkmaya gerek yok! Hijyen koşulları ile buna bağlı olarak ortaya çıkan ‘helicobakter’ enfeksiyonunun görülme sıklığı gelişmiş ülkelerde %1030 arasında değişirken; ülkemizdeki bazı yörelerde bu oran, %90’lara kadar çıkıyor. Tedavi yönteminde Antibiyotik kullanımı kalıcı çözümler sunarken, ameliyat son çare olarak kullanılıyor. Dr. Kasım Kazbay, Vehbi Koç Vakfı Amerikan Hastanesi, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Bölüm Başkanı M ide duvarlarında yer alan enflamasyonlar ‘gastrit’ olarak adlandırılırken; bu enflamasyonların, midenin en iç katmanlarındaki yara oluşumu da ‘ülser’in gelişimine yol açmaktadır. Mide hastalıkları erken dönemlerde mide ağrısı, şişkinlik, hazımsızlık, erken doyma, bulantı, kusma, midede kazınma hissi ile kendini belli etmekle birlikte; ağrı, genellikle karnın üst tarafında olmaktadır. Süt ve antiasit yiyecek alımı ile asit nötralize olacağı için mide ağrıları bir miktar azalmaktadır. mesi nedeni ile ülser tedavisinde ender olarak ameliyat gerekmekte, kronik hastalıkların da ağırlıklı olarak helicobakter enfeksiyonuna bağlı olması nedeni ile antibiyotik tedavisi ile kalıcı çözüm sunulmaktadır. Ülser hastalığında ameliyat genellikle, delinme ve kontrol edilemeyen hastalarda son çare olarak kullanılmaktadır. • Helicobacter pylori enfeksiyonu • Ağrı kesiciler ve aspirin • Vücudun kendi kendine gösterdiği reaksiyonlar sonucu görülen hastalıklar • Safra ve kimyasal irritanlar • Aşırı alkol alımı • Asit salgılamasını artıran hormonal hastalıklar • Alerjik reaksiyonlar Son 20 yılda ülser ve gastrit ile ilgili oldukça yol kat edilmiştir. Daha önceleri sebebi pek anlaşılamayan bu hastalıklar; perhiz, uzun süreli antiasit kullanımı ve çoğu kez ameliyatlar ile tedavi edilirken, Avustralyalı iki bilim adamının bu hastalıkların pek çoğuna bir enfeksiyonun yol açtığını bulması ile ağırlıklı olarak; antibiyotik tedavisine yönelerek; daha kalıcı etki alınmıştır. Bu buluş ile Dr. Marshall ve Dr. Warren, Nobel Tıp Ödülü’nü alırken; pek çok hasta da ameliyatsız olarak bu hastalıklardan kurtulmuştur. ÜLSER VE GASTRİTİN SEBEPLERİ Ülser tedavisi, genellikle hastalığı ortaya çıkaran sebebe bağlı olmakla beraber, helicobakter enfeksiyonunun bulunduğu durumlarda, antibiyotik tedavisini gerektirmektedir. 2 haftalık antibiyotik tedavisi sonrasında bakteri, genellikle temizlenmektedir. Bu tedavi, gelecekteki ülserlerin önlenmesi açısından da oldukça faydalıdır. Ülserin aspirin ve ağrı kesici ilaç kullanımına bağlı olarak geliştiği durumlarda ise aspirin dozunun düşürülmesi, tedaviye yardımcı olacaktır. Ağrı kesicilerin mide üzerine etkileri farklı olduğundan, bu ilaçların ya direkt olarak kesilmesi ya da ağrı kesicinin mideye en az zarar verecek ilaçlar ile değiştirilmesi gereklidir. Bu ilaçların kullanımının kesinlikle gerekli olduğu durumlarda ise genellikle proton pompa inhibitörü denilen mideden asit salgısını engelleyici ilaçlarla birlikte kullanılabilir. Ülserler bazen kendi kendilerine iyileşebildiği gibi bazen de yaşamı tehdit edebilecek komplikasyonlara da yol açabilmektedir. En sık görülen komplikasyon kanama olup; mide kanaması kendini ya kanlı kusma ya da siyah dışkı ile belli etmektedir. Ani kanamalarda tansiyonun düşmesine bağlı olarak; bayılma, halsizlik ve solgunluk görülebilir. Bazen de ülserler tüm mideyi geçip, delik oluşturabilecek kadar derin yaralar oluşturabilmektedir. Mide kanaması ile bu derin yaralar, acil müdahale ve ameliyat ile tedavi edilmektedir. Bazen de iyileşen yaralar, mide çıkışında darlıklara yol açmakta; bu durum da cerrahi ya da endoskopik tedaviyi gerektirmektedir. Günümüzde endoskopik yöntemlerin ve ilaçların geliş ÜLSERİN TEDAVİSİ Sigara kullanımı, hem ülser riskini hem de buna bağlı olarak gelişen komplikasyon riskini artırmaktadır. Ülseri olan kişilerin iyileşme sürece de sigara kullanımı ile gecikmektedir. Aşırı miktarda alkol kullanımı ya da alkolün yiyeceksiz olarak tüketimi de gastrite yol açabilmektedir. Geçmişte ülser tanısı için radyolojik incelemeler kullanılırken; günümüzde endoskopik tekniğinin ilerlemesi sonucunda artık tamamen bu yöntem tercih edilir hale gelmiştir. Endoskopi aynı zamanda olası diğer hastalıkların tanımlanmasına, şüpheli durumlarda biyopsi alınmasına, kanama İÇKİ VE SİGARANIN ÜLSER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ gibi komplikasyonların olması durumunda müdahale edilmeye olanak tanımaktadır. Karın içindeki diğer hastalıklar, mide ülserleri ile kolaylıkla karışabilmekte; bu nedenle özellikle orta yaşın üzerindeki kişilerin daha dikkatli olması gerekmektedir. • Ülser ile benzerlik gösteren diğer hastalıklar • Spastik kolon • GastroÖzefajiyal Reflü • Pankreatit • Safra kesesi ve safra yolları hastalıkları • Pankreas kanser • Duodenit • Dispepsi • Mide kanserleri ÜLSER TANISI Gastrit ve ülserler; genellikle uzun süreli ve iyi huylu hastalıklar olmasına rağmen, bazı şikayet ve bulgular daha acil müdahale ve incelemeyi gerektirmektedir. Ülser vakaları ile ilgili olarak, acil müdahale ve incelemeyi gerektiren bulgular şunlardır: • Kanlı ya da kahve telvesi tarzda kusma • Siyah renkli dışkılama • İstem dışı kilo kaybı • Kronik bulantı ve kusma hali • Karında ele kitle gelmesi • Sebebi açıklanamayan demir eksikliği ve kansızlık HEMEN İNCELEME GEREKTİRECEK ALARM BULGULAR NELERDİR? Karadeniz’in 6 ülkesinde çocuklar oynayarak öğrenecek B CBT 1291/17 16 Aralık 2011 İklim Öngel irleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve bir içecek firmasının işbirliği ile hazırlanan “Her damla değer katar” projesi kapsamında “Karadeniz Eğitim Kutusu” çocuklarla buluşacak. Karadeniz’in 6 ülkesindeki okulların hepsinde uygulanacak proje ile çocukların yaşadıkları coğrafyayı tanımaları ve onu nasıl koruyacaklarını öğrenmeleri amaçlanıyor. Karadeniz Eğitim Kutusu’nun içinde öğretmenler için bir el kitabı, oyun kartları ve Karadeniz haritası bulunuyor. Her okula bir adet verilecek eğitim kutusu, sınıftan sınıfa dolaştırılarak tüm öğrenicilere ulaştırılacak. Milli Eğitim Bakanlığı’nın destek verdiği projedeki el kitabı, Karadeniz konusunda uzmanlaşmış kişiler tarafından hazırlandı. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Bölgesel Proje Koordinatörü Ceyda Alpay, eğitim danışmanından deniz biyoloğuna kadar pek çok kişiyle çalıştıklarını belirterek, “Fotoğrafları Tahsin Ceylan çekti. Karikatürlerin fikirlerini ben oluşturdum. Ortaklaşa hazırlanmış bir kitap oldu. İlgi çek mesi için maskot olarak Karadeniz’de en çok görülen türlerden biri olan yengeci seçtik. Her ünitede konuyla ilgili yengecin çeşitli halleri bulunuyor” diye konuştu. ‘Çocuklar Karadeniz’i öğrenecek’ Kitapta; “Karadeniz’in Olağanüstü Özellikleri, Deniz Yaşamı, Karadeniz’den Nasıl Yararlanıyoruz ve Onu Neden Korumalıyız, Karadeniz’in Sorunları ve Karadeniz’i Koruyalım” üniteleri yer alıyor. Her ünitenin sonunda değerlendirme soruları ve konuyla ilgili oyunlar olduğunu belirten Alpay, amaçlarının çocuklara Karadeniz’i tanıtmak ve onu neden korumaları gerektiğini öğretmek olduğunu kaydetti. Kitabın ilköğretim okullarındaki çocuklar için hazırlandığını söyleyen Alpay, “Konu anlatımını öğretmen sınıfta işleyecek. Her konu sonrasındaki oyunları çocuklarla birlikte oynayacak. Böylelikle çocuklar hem konuyu pekiştirecek hem de öğrenme daha zevkli bir hale gelecek” diye konuştu. Müfredata katma konusunda MEB’den tam destek gördüklerini söyleyen Alpay, “Üniteler illa Fen dersinde anlatılmak zorunda değil. Öyle konular var ki müzik derslerinde de işlenebilir. Öğretmenler istedikleri şekilde konuları seneye yayabilirler” dedi. ‘Proje Türkiye’de başladı’: Alpay; Türkiye, Romanya, Gürcistan, Bulgaristan, Ukrayna ve Rusya’da uygulanacak olan projenin Türkiye ayağının tamamlandığını belirterek, “Eğitim kutusu, Karadeniz’deki her devlet okuluna gitti. Her okula bir adet gönderebildik” dedi. Altay, projenin dünyanın en iyi 11 uygulamasından biri seçildiğini dile getirerek, “EXPO 2012’de Güney Kore’de projemizi ve Karadeniz’i dünyaya tanıtacağız” diye konuştu.