Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
YENİ ZÜMRÜTTEN AKİSLER A. M. Celal Şengör Ürünler Hesaplı ekitap okuyucusu Prestigo firmasının yeni ekitap okuyucusu PER3052B, 119 Avro’ya satışa sunuldu. Yeni ekitap okuyucusunun 12.7cm’lik renkli ekranının çözünürlüğü 800x400dpi. Aletin 2GB bellek kapasitesi SD kart bağlantısı sayesinde büyültülebiliyor. USB 2.0 bağlantısıyla okuyucudan PC’ye veri aktarımı yapmak mümkün. Lityum iyon akü on saat kadar dayanıyor. PER3052B ayrıca WMA, WAV, FLAC, TXT, PDB, HTML, PDF, EPUB, ARMVB, AVL, FLV, MP4, DAT, VOB, MPG, JPG ve BMP formatlarıyla uyumlu. Okuyucu çanta, USB kablosu ve kulaklıkla birlikte satılıyor. Bilgi için: http://trendgadget.net/2010/07/13/prestigioper3052bebookreader/ ğünde yansıtıyor. Diğer özellikleri 1GB bellek kapasitesi, MicroSD kart girişi ve USB girişi. Fiyatı yaklaşık olarak 310 dolar. Bilgi için: http://www.samsunghub.com/2010/07/07/samsungsph03compactledprojectorlaunchedinkorea/ Sevgili okuyucularım bu yazım, bu yaz İstanbul’dan yazdığım son yazı. Bundan sonraki yazılarım herhalde Anadolu’nun muhtelif yerlerinden gelecek. Yazma keyfim gene kaçtı. Haziranın tatsız olayları tabii bunun içinde önemli bir etken ama beni çileden çıkaran şeylerin siyasi/askeri hadiselerle ilgisi yok. (Onlar bizleri milletçe çileden çıkarıyor.) Bu Gazeteciler Ömürleri Boyu Nerede Yaşadı? Benim üzüntüme mucip olan son haftlarda gazetelerde gözüme ilişen bazı zırvalıklar. Bunları yazan geri zekâlılar (son kez isim vermeden yazıyorum, bundan sonra isim vererek yazacağım) bana «acep bunlar nerede yaşadılar bugüne kadar?» sorususu sordurtuyor: Dış dünya ile hiçbir teması olmayan bir bodrumda falan mı tutulmuşlar ve çıkar çıkmaz muhabir yapılmışlar? Sergiledikleri cehalet ve düşüncesizlik akıl alır şeyler değil. Birinci örneğim Guatemala City’de meydana gelen bir çöküntü olayını «Acaba kıyamet alameti mi?» diye sunanlarla ilgili. Bu saçmalık birkaç gün üst üste değişik gazetelerde yer aldı. Yeraltında bulunan kayaç kütleleri çeşitli nedenlerle yerlerinden taşınabilir (kimyasal veya mekanik nedenlerle) ve bu tür yerlerin üzerinde göçükler oluşabilir. Örneğin bizim ülkemizde de Tuz Gölü’nün güneyindeki geniş yatay tabakalı kireçtaşı alanlarında meydana gelen göçükler, obruklar olarak bilinir. Bunların muhtelif örneklerinin pek güzel fotoğrafları 10 Şubat 2009 tarihli bazı gazetelerimizin internet sahifelerinde yer almıştı. Dünyada da meşhur olan ve İngilizce jeolojik ve fiziki coğrafi terminolojide «sink holes» veya «karst pits» olarak bilinen bu doğa olayını insanlar Lise 1 coğrafyasında öğrenirlerdi. Bana da bunları rahmetli coğrafya hocalarım Vecihe Yalkın Hanımefendi ile Dz. Öğr. Albay Tarık İnözü öğretmişlerdi. Sonra merhum Sırrı Erinç Hoca’nın o eşsiz Jeomorfoloji kitabının ikinci cildinde bunların detaylı anlatımlarını okumuştum. Tabii herkes coğrafya veya jeoloji meraklısı olmak zorunda değildir. Ama yerde oluşan bir göçüğün nedenini onun altında meydana gelen doğal veya yapay olaylarda aramak sanırım ne büyük bir tahsil ne de keskin bir zekâ gerektirir. İlkokul mezunu aklıselim sahibi bir insan, göçük altının herhangi bir nedenle boşalmış olduğunu, bunun da doğal bir açıklamasının olduğunu düşünebilir. Sıradan bir göçüğün kıyameti hatırlatması için, onu hatırlayanın ya aklen hasta ya da geri zekâlı olması gerekir. Gene bir gazete haberimize göre, bilim adamları Afrika’nın doğusunun kıtanın geri kalanından ayrıldığını bulmuşlar! Günaydın! Bunu yazan zat son kırk senedir hangi gezegende ikamet ediyordu acep? Duymadıysa söyleyeyim, Amerika da Avrupa’dan her yıl 2.5 cm uzaklaşıyor (İzlanda’ya gidip bu olayı aynen Afar’daki gibi gözleriyle görmesi mümkün.) Arabistan, Afrika’dan yılda 0,4 1,1 cm’lik bir hızla kaçıyor ve arkasında Kızıldeniz’i açıyor. Bunları uygar ülkelerde ilkokul çocukları okullarda okuyor, televizyon programlarında seyrediyor. Bizde gazeteye yazı yazan zevat Bihter’in intiharıyla uğraşmak yerine arada bir mesela National Geographic veya History Channel gibi kanallara girip en azından okuyarak öğrenemediklerini öğrenseler veya böyle salakça «haber» yapacaklarına bu konuyu bilen birine açıp telefonu sormak zahmetine katlansalar. Diyelim ki bunu yazan muhabir zır cahil, peki sayfa editörü, genel yayın müdürü? Onlar da mı öyle? Türkiye’deki bu cahiller saltanatı nasıl sona erecek? Yakında bir iğnenin ucunda kaç meleğin dans edeceği tartışmalarına mı gelecek sıra? Basın konseyi ne iş yapar? Dünyada artık yaşam kalitesi, hatta yaşama şansı bilime bağlanmışken Türkiye’deki bu akıl almaz cehalete ve aptalların hükümranlığı nasıl sona erecek? Demokrasi borazancılığı yapmak kolay. Bu cehaletle mi demokratik olacağız? Bu zır cahlillerin oylarıyla başımıza kendi benzerlerini getirip dünyaya rezil rüsfa olmakla kalmayacağız, yaşam kalitemizi, bizzat yaşamımızı tehlikeye atacağız. Bunlarla mı eğitim politikamızı tartışacağız? Bunlarla demokrasi ha? Hadi canım sen de. (Rahmetli İsmet Paşa’nın ruhu şad olsun: Demokrasiyi getirip ilk seçim yenilgisini aldığında, «en büyük yenilgim en büyük zaferimdir» diye demokrasinin ruhunu ifade eden enfes bir laf etmişti. Ah Paşam, bir kalkıp gündelik gazetelerimizi okusan veya televizyonlarımızı seyretsen. O zaferin nasıl feci bir hezimete dönüştüğünü görüp acep ne dersin?) Dikkat çok su kullandın! Waterpebble markasıyla satılan bu ürün duşta su israfını önlüyor. Plastik çakıl taşı biçimindeki aletin sensoru duş sırasında kullanılan su miktarını ölçerek, LED lambasıyla üç farklı renkte uyarıyor. Normal miktarda su kullanımında yeşil, normali aşan su sarfiyatında sarı ve çok fazla kullanımında kırmızı ışıkla sinyal veriyor. Waterpebble duş sırasında duş teknesinin zeminine bırakılıyor. Fiyatı 10 Avro. Bilgi için: http://www.waterpebble.com/ Kristal dijital çerçeve Ality Crystal firması dünyaca ünlü kristal firması Swarovski ile birlikte dijital bir çerçeve üretti. Çerçeve 12,3mm kalınlığıyla piyasadakilerin en incesi. 20,32cm’lik ekranın çözünürlüğü 800x600 piksel. Fotoğraf dışında sesli ve görüntülü verilerle de uyumlu. Çerçeve uzaktan kumandayla çalıştırılabiliyor. Fiyatı 129.99 dolar. Bilgi için: http://www.mmdnewswire.com/digitalphotoframe9205.html Profesyonellere 33 megapiksel Mamiya firması profesyonel fotoğrafçılar için yeni kamerası RZ33’ü tanıttı. Sıradan kameraların APS sensoru 25,1x16,7mm iken RZ33’ün 48x36mm’lik sensoru var. Yani Mamiya’nın sensoru neredeyse iki misli büyük ve buna uygun büyük fotoğraflar çekiyor. RZ33 daha çok bir stüdyo kamerası ve tamamen elle ayarlandığı için anlık görüntüler için uygun değil. Fiyatı 19.990 dolar. Bilgi için: http://www.mamiyausa.com/mamiyarz33lenses.html Mükemmel ses kalitesi Mutfakta sebze bahçesi Arcadian Audio firmasının yeni Pnoe lüks hoparlörü kaliteli AER MD3B sürücüleri sayesinde mükemmel bir ses kalitesi sunuyor. 16 ohm’luk hoparlörün hassasiyeti 100dB. İlginç tasarımlı hoparlör özellikle de dinleyicilerin en az üç metrelik mesafede bulunduğu büyük salonlar için uygun. http://www.arcadianaudio.com/descriptionstyle .html Idea 2010 tasarım yarışmasında Hyundai Engineering and Construction firmasına bronz madalya getiren Kitchen Nano Garden, apartmanda oturanlar için düşünülmüş kullanışlı bir ürün. Kitchen Nano Garden, dört raf üzerinde yetiştirilen sebzelere ışık ve besleyici madde veriyor. Hidroponik sistem sayesinde toprağa gerek kalmadığı için mutfak kirlenmiyor. Sebze bahçesinin ışığı, besleyici maddesi ve suyu isteğe göre ayarlanabiliyor ve bu şekilde bitkilerin daha hızlı büyümesi sağlanıyor. Mesela maydanoz gibi daha fazla tüketilen bitkiler için hız seviyesi 1 ayarlanıyor. Her rafın suyu, ışığı vb. ayrı ayrı ayarlanabildiği için tüm rafların ayna anda kullanılması gerekmiyor. Firma seri üretime ne zaman geçileceğini açıklamadı henüz. Bilgi için: http://winarco.com/hyundaiintroduceskitchennanogarden/ Nilgün Özbaşaran Dede LED lambalı mini projektör Samsung firmasının yeni SPH03 LED mini porjektörünün LED lambasının parlaklığı 30 ANSI lümen ve 30.000 saat ömürlü. Projektör, WGA çözünürlükteki görüntüleri maksimum 203cm büyüklü CBT 1218/ 5 23 Temmuz 2010