Katalog

Tekno Haber ALTI DAKİKADA ŞARJ OLABİLEN ELEKTRİKLİ OTOMOBİL AKÜSÜ Siemens, şehir şebekesi ile elektrikli otomobiller arasında bağlantı kurma teknolojisi konusunda çok ciddi çaba harcıyor. Danimarka’da yürütülmekte olan Edison projesi işte bu amaca hizmet ediyor. Projenin hedefi, otomobilleri olabildiğince hızlı şarj edebilmenin yollarını geliştirmek. Projenin 2011 yılında Bornholm Adası’nda hayata geçirilmesi bekleniyor. Siemens ayrıca elektrikli otomobillerin parçaları üzerinde de araştırmalarını sürdürüyor. Şirket hassasiyetle çizilmiş gibi. Bu görüntüler elde edildikten sonra , doktor bir elektrofizyolojik haritalama kateteri ile kalp odacığının içini inceler. Ameliyat masasının altında dönüşümlü olarak birbirini izleyen üç adet manyetik alan, kateter sensörü ucunun konumunu belirler. Bu sensörler uzamsal anatomiyi kaydeder ve bunların elektrik sinyalleri, kalbin elektroanatomik haritasını yaratır. Elektrofizyolojik görüntüler daha sonra yazılım yardımı ile CT veya MR görüntüleri ile birleştirilir. şıyan lazer ayarlarının yapılabilmesi için temel bir yöntem geliştirilmiş oluyor. NORMAL KÂĞITTAN YAPILAN PİL Sıradan bir kâğıt, karbon nanotüplerden oluşan mürekkebe batırılarak pil elektrotuna dönüştürülebiliyor. Sonuçta elde edilen sağlam, esnek ve oldukça iletken elektrotlar, taşınabilir elektronik cihazlar için ucuz bir enerji deposu vazifesi görüyor. Bu teknolojiden yararlanarak, elektronik okuyucular gibi elektronik cihazlar için hafif devreleri ve ekranları yazıcılardan çıkartmak artık mümkün. Karbon nanotüpler, yazıcılarda basılan piller için umut verici bir malzeme oluşturuyor. Karbon nanotüpler hafif, sağlam ve iletken olmalarının yanı sıra enerji depolama kapasiteleri de çok geniştir. Bu özellik taşınabilir elektronik cihazların iki dolum arasında daha uzun süre kullanılabilmesini sağlıyor. Şimdi Stanford Üniversitesi’nden malzeme bilimi profesörü Yi Cui başkanlığında yürütülen bir çalışmada, sıradan kâğıdın, karbon nanotüpleri sünger gibi emdiği görüldü. Cui’ye göre kağıdın avantajı ucuzluğu ve mürekkebin içine yapıştırıcı ilave etmeden karbon nanotüplere sıkıca yapışması. Kâğıdın gözenekli yapısından faydalandıklarını söyleyen Cui, normal kâğıt sura erirken, nantüplere emdirilmiş kâğıdın erimediğine dikkat çekiyor. Ekip şimdi nanotüpleri ve kâğıdı farklı yöntemlerle bir araya getirmeye çalışıyor. ÖĞRENCİLERE UYGUN YAZICI Görüntüleme ve baskı teknolojileri konusunda faaliyet gösteren Canon, yeni PIXMA MP Hepsi Bir Arada Yazıcıları ile ev kullanıcılarına ve öğrencilere yüksek görüntü kalitesinde baskı ve kopyalama sisteminin yanı sıra, uygun fiyat ve kullanım kolaylığı sağlıyor. Yeni PIXMA MP250 ve MP270 yazıcılar, 4800 dpi çözünürlükte baskı yapabilen kartuşları ile fotoğraf laboratuvarı kalitesinde fotoğraf baskısı çıkartıyor. Kolay yerleştirilebilen kartuşları ve kullanıcı dostu yazılımları sayesinde kullanıcılar, kutudan çıkarır çıkarmaz yazıcılarını hemen kurabiliyor ve baskı almaya başlayabiliyorlar. Yazıcıların kullanım kolaylığını en üst düzeye çıkarmak üzere tasarlanan yazılımlar arasında karanlık çıkmış fotoğrafları otomatik olarak düzeltme gibi fonksiyonlara sahip Auto Photo Fix II yer alıyor. Fotoğrafı çok sayıda bölgeye ayırdıktan sonra akıllı hesaplamalar yaparak her bölgedeki düşük ışık seviyesini hesaplıyor ve fotoğrafın kontrast, parlaklık ve rengini otomatik olarak düzelterek kullanıcılara daha iyi ve dengelenmiş fotoğraflar sunuyor. Kopenhag’taki İklim Değişikliği Konferansı’nda üç adet prototip elektrikli otomobilini sergiledi. Bunlardan biri Porsche Cayenne şasesi üzerine oturtulan eRUF Stormster. Araç Siemens tarafından tasarlanmakla birlikte, otomobil üreticisi RUF’un da imzasını taşıyor. 340 beygir gücündeki Stormster, akü tam olarak doluyken 180 km yol gidebiliyor. 9 saniyede 100 km hıza ulaşıyor ve maksimum hızı saatte 150 km’ye çıkabiliyor. Danimarka’nın şehir şebekesine bağlı elektrikli otomobil üretimine bu kadar önem vermesinin nedeni otomobil akülerinin, rüzgâr enerjisinden elde edilen elektrik miktarında yaşanan dalgalanmaları engellemek için bir ara birim olarak kullanılma potansiyelidir. Bu nedenle Edison projesinde görev alan bilim insanları, şebeke ve otomobil arasındaki iki yönlü elektrik akımının en yararlı şekilde nasıl kullanılacağını araştırıyor. İlk aşamada Siemens Energy, otomobilin aküsünün dolum süresini maksimum hıza çıkartmaya çalışıyor. Alışılagelmiş 220 volt yerine aküler 400 volt ve 63 amp’de dolduruluyor. Uzun vadede hedef, şarj kapasitesini 300 kilovata çıkartmak. Böylece otomobil kabaca altı dakika içinde tam olarak şarj edilebilecek. PATLAYICILARI TANIYAN HAVAALANI TARAYICILARI MIT’den bilim insanları tetranertz spektrumunda çalışan lazerlerin frekansını ayarlayan yeni bir yöntem geliştirdi. Bu, el çantasının içindeki bir şişede patlayıcı mı, parfüm mü, yoksa ilaç mı olduğunu anlayabilecek kapasitede bir havaalanı tarayıcısının yolunu açacak. Tetrahertz ışınları kumaşa, plastiğe ve dokusunun içine işleyebiliyor, ancak x ışınları kadar zararlı olmadığı düşünülüyor. Bunlar farklı moleküller tarafından farklı derecelerde emilim gösterdikleri için kimyasallar arasındaki farklılıkları da tespit edebilirler. Ancak bir nesnenin kimyasal yapısını hassas bir şekilde ölçmek için nesnenin sürekli olarak tetrahertz frekanslarına maruz kalması gerekir. Nature Photonics’in son sayısında, MIT Elektronik Araştırma Laboratuvarı’ndan elektrik mühendisi Qing Hu ve meslektaşlarının kaleme aldığı bir makalede, terahertz kuantum akımı ile çalışan lazer ayarının pratik olarak nasıl yapılacağı anlatılıyor. Böylece ilk kez diğer teknolojilerde de kullanılabilme potansiyeli ta ÖZEL BİLGİLERİ MERAKLI GÖZLERDEN KORUYAN FİLTRE KALBİN HARİTASINI ÇIKARMAK Siemens Corporate Research’den (SCR) Dr. Frank Sauer başkanlığındaki ekip, büyütülmüş gerçeklik (Augmented Reality) teknolojisinden yararlanarak kardiyak aritmi tedavisinde ilerleme kaydetti. Sauer, “ Artık kalbin üç boyutlu görüntüsünü elde edebiliyoruz. Böylece kateter hareketlerini gerçek zamanlı olarak izleyebiliyoruz. Bunu sağlayan, bilgisayarlı tomografi (CT) veya manyetik resonans (MR) görüntülerini, elektrofizyolojik kalp haritalama ve görüntüleme (CARTO haritalama) ile birleştiren entegre bir sistem. Tomografi yardımı ile elde edilen üç boyutlu kalp görüntüleri gerçeğini tam olarak yansıttığı gibi, konturları büyük bir Derleyen: Reyhan Oksay CBT 1190/ 11 8 Ocak 2010 3M, bilgisayar ekranları için geliştirdiği Vikuiti™ Gizlilik Filtreleri’yle açık ofisler, kafeler, toplu taşıma araçları ve kütüphaneler gibi mekânlarda, gizli ve özel bilgileri meraklı gözlerden koruyor. Masaüstü veya dizüstü tüm bilgisayarların ekranlarına yerleştirildiğinde, kullanıcının yanında oturanların ekrandaki bilgileri görmesini engelleyen 3M™ Vikuiti™ Gizlilik Filtreleri, darbe ve çizilmelere karşı koruma sağlıyor. Tüm monitör ve dizüstü bilgisayarlar için farklı boyutları mevcut olan filtreler, kolayca takılıp çıkarılabiliyor, temizlenebiliyor ve ekranda parmak izi kalmasını engelliyor. Vikuiti™ Gizlilik Filtreleri™, bilgisayar ve ekran tasarımına uyum sağlamakla beraber, parlamayı önleyerek göz sağlığını da koruyor.