02 Haziran 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kasİskelet Sistemi Biyomekaniği Çetin Yiğenoğlu “Mekanik yasalarına o kadar aykırı işler yapmışız ki meğer cinayet işlemişiz...” Bu sözler ortopedi konusunda uzman/otorite bir tıp mensubuna ait. Bunları ona söyletense, geçmişte yaptığı ameliyatlardaki hatalarını hidayete erme sonucu anlaması değil. Ondaki aydınlanma anı “Kasİskelet Sistemi Biyomekaniği” isimli iki cilt, 1241 sayfalık kitabı okuması üzerine meydana gelir... 8 yıl önce 50 bilim adamı, birçok tıp mensubunun yetersizliğine çözüm üretmek, boşlukları doldurmak, beklentileri yanıtlamak amacıyla ortak bir proje için buluşarak yola çıktığında hedef “Ortopedi Biyomekaniği” konusunda tek ciltlik bir kitap yazmaktı. Ne var ki evdeki hesap pazara uymadı, peşipeşine büyük terslikler yaşandı, en kötüsü editoryanın iki ası Opr. Dr. Cevdet Alptekin’le Mişel Kokino, ortada yaşamlarını yitirdiler ve 2001’de başlayan çalışma 2004’de durma noktasına geldi. Bu süreçte bazı yazarların ayrılmasına karşın, Ç.Ü. mensubu bir avuç akademisyenin inançlı çabası sonucu, yeni yazarların da katkı koyduğu proje boyutlandıkça boyutlandı. Kitabın adıyla birlikte içeriği ve oylumu da değişti. İbrahim Deniz Akçalı, Mahir Gülşen ve Kerem Ün’den oluşan editör ekibi, alanında “temel kaynak” gözüyle bakılan eserin önsözüne göz atalım: Kasiskelet sistemi mekanik ilkelerinin kasiskelet sistemine uygulanması diye anlaşılması durumunda, temel bilimlerden mühendislik bilimlerine, eğitim bilimlerinden sağlık bilimlerine uzanan geniş bir alanda büyük bir hedef kitlesine sahip olduğu görülür. Bu kapsamda kitabın, örneğin ortopedi ve travmatoloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon, spor hekimliği, beden eğitimi ve spor bilimleri, makine mühendisliği, biyomedikal mühendislik, malzeme ve metalurji mühendisliği, biyofizik vb. gibi birçok alanda uzmanlaşmak isteyenlerle bu alanlarda çalışanların uygulamalarında yararlanabilecekleri temel bir kaynak olacağı düşünülebilir. Ayrıca, sağlık elemanlarını biyomekanik yaklaşımlar konusunda bilgilendirmenin yanı sıra sağlık hizmeti ve insanda yaşam kalitesini iyileştirici bir yaklaşımın hedeflendiği görülür. İşte, böylesine iddialı bir kitaba makine, elektrik, metalurji ve endüstri mühendislikleri, biyofizik, ortopedi ve travmatoloji, fizik tedavi ve rehabilitasyon, nöroşirürji, histoloji gibi farklı disiplinlerden 50 farklı yazar, 36 ayrı ana başlıkla katkıda bulundu. Yazarların çok disiplinli yapısı doğal olarak kitaba da damgasını vurdu. Dünyada, teknoloji kullanımının artmasıyla birlikte yeni yeni kendini duyumsatan “biyomedikal mühendislik” ya da “biyomühendislik” isimleriyle anılan alanlara da ışık tutucu nitelikte olduğu belirtilen kitabın “Temel İlkeler” adlı ilk cildinde mekanik, biyomekanik kavram, yasa ve ilkeler gözden geçiriliyor; yaygın biçimde kullanılan biyo malzemeler ve biyomekanik ölçme yöntemleri ve teknolojisi üzerinde ayrıntılı bilgiler veriliyor. Tıp ağırlıklı “Klinik Uygulamalar” adlı ikinci bölümde ise klinik değer taşıyan yumuşak ve sert doku özellikleriyle iç ve dış gidişimsel kasiskelet düzensizliklerini giderme aygıtları, eklem tipleri ve biyomekaniği, yürüme analizi ve protez biyomekaniği konularında kapsamlı bilgiler içeriyor. Adana Ortopedia Hastanesi ile Çukurova Üniversitesi Makine Alet Cihaz Tasarımİmalat Araştırma ve Uygulama Merkezi’nin (MACTIMARUM) işbirliğiyle gerçekleştirilen projede görev alan yazar ve bilimadamlarının isimleri şöyle: Emre Acaroğlu, İbrahim Deniz Akçalı, Serap Alsancak, Sabri Altıntaş, Ata Can Atalar, Serdar Arıtan, Sabri Ateşalp, Mehmet Aycaz, Hüseyin Bayram, Nadire Berker, Hakan Bozkuş, Taşkın Ceyhan, Uğur Çalpur, Gürbüz Çelebi, Mert Çiftdemir, Meriç Çırpar, Haydar Demirel, Mehmet Demirhan, Mehmet Demirtaş, Ahmet Ekin, Metin Eskandari, Haydar Gök, Berk Güçlü, Mahir Gülşen, İzge Günal, Hasan Havitçioğlu, Mustafa Herdem, Muharrem İnan, Aydıner Kalacı, Ulunay Kanatlı, Petek Korkusuz, Feza Korkusuz, Mehmet Korürek, Prof. Dr.Nusret Köse, Hüseyin Mutlu, Cenk Özkan, Ali Tolga Petekkaya, Yaman Sarpel, Mahmut A. Savaş, İsmet Tan, Hasan Tatari, S. Turgut Tümer, Ergin Tönük, Kerem Ün, Kerem Üsü, Selim Yalçın, Erol Yalnız, Güneş Yavuzer, Ertuğrul Yazgan, Haluk Yetkin. OOOF OFF LINE Tanol Türkoğlu ([email protected]) Şifreli kanallardaki futbol maçlarını internetten yayınlayan sitelerde maç izlemek yerine izleyenlerin birbiri ile yaptıkları canlı yazışmaları takip etmek çok daha eğlenceli. Bir yanda web’den nasıl maç izleneceği konusunda yardımcı olanlar diğer yanda hiçbir şeyden anlamayan küfürbazlar. İnternette Maç İzlerken Şifreli kanallardan lig maçlarını canlı olarak izleme imkânı ilk çıktığında futbol fanatikleri bir süre kahvehanelere gitmek zorunda kalmıştı. Daha sonra çoğu güçlü pazarlama satış faaliyetlerine yenik düştü ve gerekli cihazları alıp abone olarak evlerinin konforunda maç izlemeye geri döndü. Şu sıralarda ikinci şifreli yayın kanalının da devreye girmesiyle benzer bir durum söz konusu. Bu kez kahvehanelere bir alternatif de ortaya çıktı. Internet. Internette yer alan ve televizyon yayını yapan kimi web siteleri dünya televizyonlarında gösterilen pek çok programı (futbol maçı olması ya da şifreli bir kanalda yayımlanması gerekmiyor) internet üzerinden canlı olarak tüm dünyaya sunuyor. İşin ilginç yanı Türk fanatiklerin “kahvehane kültüründeki” dialogları fazlasıyla internete taşımış olması. Nasıl mı? Bu tür web sitelerinde sunulan canlı yazışma (chat) imkânı sayesinde. Öyle ki bir süre sonra maçı izlemek yerine yan sütundaki bu yazışmaları takip etmek çok daha ilgi çekici hale gelebiliyor. Gördüğüm kadarıyla bu yazışmaya girenlerin bir kısmı kendi web sitelerine aldıkları üç beş kuruşluk reklamdan para kazanmak için bu sitelerde “hangi maç hangi web sayfasından nasıl izlenir” hizmetini vermenin peşine düşmüş. İkinci kısım ise bütün sarkastikliği ile bu kişileri eleştirmek, eleştirmek ne kelime ağza alınmayacak küfürlerle deşarj olmak üzere bu sitelere takılıyor. Internete girebilip, web’de dolaşmayı öğrenmiş ve bu büyük emeklerinin(!) karşılığında kendilerine herhangi bir uluslararası ödül verilmemiş (?) olduğundan dolayı büyük bir rahatsızlık duyduklarını sandığım ikinci gruptaki kişiler, tüm bir maç süresince birinci gruptaki kişileri küfür yağmuruna tutuyor. Sebep? Maçı izleyebilmeleri için ne yapmaları gerektiğini kendilerine doğru düzgün açıklayamıyor oldukları için. Bu yazışma ortamının bir özelliği dikkatimi çekti. Site mesajlarda geçen web site adreslerini otomatik olarak sansürlüyorlar. Küfürbazlara yardımcı olmaya çalışanlar buna karşı basit bir çözüm geliştirmişler. Web site adresinin bazı yerlerine boşluk koyarak yazıyorlar. Diyelim ki www.x123.com yazacaklarına www.x123 .com yazarak 3 ile .com arasına bir boşluk bırakıyorlar. Uluslararası uzman internet kullanıcısı ödülünü alamamış küfürbazlar ise adresi kendi bilgisayarlarında boşluk ile birlikte kopyala/yapıştırıp ilgili sayfaya erişemedikleri için basıyorlar küfrü. Tabii bunları bekleyen daha büyük sorunlar da oluyor. Örneğin maç yayımlayan bazı televizyon siteleri, birkaç dakika maç yayını yaptıktan sonra yayını kesiyor ve kişiyi siteye ücretli üye olmaya zorluyor. Burada yapılacak en pratik şey yayın yapan siteyi yanıltmak. Çünkü bu medeni siteler, diyelim ki Türk ve İsviçre takımlarının bir maçını gösteriyorsa, sadece bu iki ülkeden gelen trafiğe engel koyuyor ancak diğer ülkelerden gelen trafiğe karışmıyorlar. Farklı coğrafik bölgeden erişiyormuş imkânı sunan bazı yazılımlar da bu kuralın yanından geçilmesini sağlıyor. Gelin de bunu onlara anlatın! Yardım edenlerin sabırları ise dikkate değer. Birisi en sonunda dayanamadı ve gözü dönmüş bir küfürbaz ile mantıklı bir tartışmaya girdi. İşe annesine küfredilmesi yerine direkt kendisine küfredilmesini önermekle başladı. Sonra da o anda yüzlerce kişi verdiği bilgi ile maç seyrederken o küfreden kişinin seyredememesini onun kendi beceriksizliğine yordu. Buna karşı yurdum insanının köşeye sıkıştığında takındığı tavır devreye girdi. Küfürbaz kişi kendisinin hatalı çıktığı o durumu bir anda unuttu(rdu) ve yardımcı olan kişiyi üç beş kuruş para kazanmak için çetrefilli çözüm yolları sunmakla suçladı. Maçın bitmesiyle en berbat batakhanelerde bile rastlanmayacak türden bu diyaloglar da sona erdi. Sanırım bir sonraki maça kadar. Hepatopankreatobiliyer Cerrahi Editör: Prof. Dr. Ali Emre Hepatopankreatobiliyer (HPB) cerrahinin gelişmesi sonucu ülkemizde bu alana ilgi arttı, karaciğer nakli konusunda da ülkemizde başarılı gelişmeler oldu ve bu bilim insanları Türk Hepato Pankreato Biliyer Cerrahi Derneği altında toplandı. Yayıncı: İstanbul Tıp Kitapevi. HPB cerrahinin gelişmesi üzerine, ortaya çıkan boşluğu doldurmak ve genel isteklere yanıt vermek için Türk HPB cerrahları Ali Emre’nin editörlüğünde bu kitabı hazırladılar. HPB sistem hastalıkları konusu ile uğraşan çeşitli dallardan uzmanlar anlaşılır bir Türkçe ile konuyu açıklıyorlar. Yabancı dilden girmiş olan bazı kelimelerin Türkçe okundukları gibi yazılmasına özen gösterilmiş.. İçindekiler: Karaciğer ve Safra Yollarının Cerrahi Anatomisi, Karaciğer Fizyolojisi, Görüntüleme Yöntemleri, Karaciger Apseleri, Karaciğer Parazitozları, Nonparaziter Karaciğer Kistleri, Selim Karaciger Tümörleri, Habis Karaciger Tümörleri, Karaciğer Rezeksiyonu, Cerrahiye Yardımcı Girişimler, Cerrahi Dışı Tedavi Yöntemleri, Portal Hipertansiyon, Varis Kanamalarının Tedavisi, BuddChiari Sendromu ve Venooklüzif Hastalık. Karaciğer Transplantasyonu PANKREAS, Pankreas Anatomi ve Fizyolojisi, Akut Pankreatit, Ağır Akut Pankreatitin Komplikasyonları, Kronik Pankreatit, Endokrin Dışı Pankreas Tümörleri, Pankreas Endokrin Tümörleri, Pankreas Transplantasyonu, HPB Cerrahide Deneysel Modeller SAFRA KESESİ VE SAFRA YOLLARI, Tanısal Yöntemler, Kolesistolitiyaz, Sarılıklı Hastaya Yaklaşım ve Hemobili, Biliyer Sepsis, Safra Yolu Taşları, Mirizzi Sendromu, Tekrarlayan Piyojenik Kolanjit ve Hepatolitiyaz, Safra Yolları Yaralanmaları ve Striktürleri, Safra Yollarının Kistik Hastalıkları, Safra Kesesi Kanserleri, Hiler Kolanjiyokarsinomlar, Primer Sklerozan Kolanjit, Endoskopik Retrograd Kolanjiyopankreatografi, Perkütan Biliyer Drenaj, Hepatopankreatobiliyer Travma. Kuantum Teorisi Bilim ve Ütopya aylık dergisi, eylül sayısında kuantum teorisini bir dosya olarak sunuyor okura. Dosyanın ilginç yönü, kuantum teorisinin özellikle post modernistler ve dinciler tarafından da bilimi reddetmek amacıyla kullanılmasına karşı bir yazıyı da içermesi. Dosyanın editörlüğünü Namık Kemal Pak yapıyor. Kuantum teorisini anlatan yazısından başka, diğer bilim insanlarının da konuya farklı yönlerden eğilen yazıları var dosyada. CBT 1173/ 10 11 Eylül 2009
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle