05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SON ARAŞTIRMALAR KORKU BEY N ETK NL KLER N DE T R YOR HER NSANDA YÜZLERCE MUTASYON SÖZ KONUSU manın sonucuyla örtüşmekte. Yeni mutasyonlar bir dizi genetik hastalıklardan sorumlu. Bilim insanları mutasyon oranının güvenilir bir şekilde hesaplanabilmesi halinde gelecekte insanlar arasındaki ve kalıtımın çeşitli bölgelerindeki farklılıkların da incelenebileceğini düşünüyorlar. Bu sayede de istenmeyen mutasyonların engellenmesini sağlayacak yöntemlerin bulunması bekleniyor. (Current Biology). Çinli bilim insanları travmatik deneyimlerden sonra beyin etkinliklerinde değişimler meydana geldiğini buldu. Mayıs 2008 yılında Wenchuan depremini yaşayan deneklerin birçok beyin bölgesinde, farklı etkinlik motifleri saptanmış. Araştırmaya katılanların beyinlerini manyetik rezonans tomografisiyle inceleyen bilim insanları, değişimlerin beynin fonksiyonuna zarar veren beyin bölgeleri arasındaki karşılıklı etkiyle sınırlı olduğunu gör CBT 1173/ 4 11 Eylül 2009 müşler. Sichuan Üniversitesi’nde Su Lui ile çalışan ekibin PNAS dergisindeki yazısına göre araştırma sonuçları şiddetli stres semptomlarının daha erken teşhis edilmesine ve daha iyi tedavi edilmesine yardımcı olacak. Araştırma çerçevesinde 70.000 kişinin yaşamını yitirmiş olduğu depremden hayatta kalan 44 sağlıklı kişinin beyin etkinlikleri incelenmiş. Travma yaşayan insanlar bilinçli olarak depremi düşünmedikleri zaman bile beyinlerde farklı etkinlik motifleri görülmekte. Bilim insanları daha önceki araştırmalarda, olumlu veya olumsuz deneyimlerin hatırlanması veya yeniden yaşanması halinde her zaman asıl olayda etkinleşen beyin bölgelerin etkinleştiği saptamıştı. Ancak Lui’nin görüşüne göre büyük bir travma beynin genel durumunu bile değiştirebilmekte. Beyin araştırmacıları ve psikologlar benzer araştırmalarla, yıllar veya on yıllar önce yaşanmış travmatik deneyimlerin etkilerini araştırmışlardı. Bunlar genelde yavaş ve aralıksız olarak süren strese bağlı değişimler olarak ortaya çıkıyordu. Ancak deprem kurbanlarıyla ilgili araştırmada yaşanan olay ve inceleme arasında yalnızca yirmi beş gün bulunuyordu. Bu da beynin şok deneyiminden yıllar sonra değil kısa bir süre sonra değişimlerle tepki verdiğini göstermekte. Depremi yaşayan kişilerin prefrontal korteksleri (ön beyindeki bir bölge) hiperaktif diyor uzmanlar. Duyguların işlenmesinden sorumlu olan bu bölge, olayların değerlendirilmesinde ve reaksiyonların bastırılmasında etkili. Ayrıca çeşitli beyin bölgeleri arasındaki karşılıklı etki de yavaşlamış. Beyin etkinliğinin önemli bir kısmı yalnızca beynin reaksiyonlarını değil bunlar arasındaki bağlantıları da etkilemekte. Sonuçların, posttravmatik stres riski altında bulunan insanların erken teşhis edilmesinde yardımcı olabileceği sanılmakta. Uluslararası bir araştırma ekibinin sonuçlarına göre, her insanın kalıtımında yaklaşık olarak yüz ila iki yüz yeni mutasyon var. Ancak bu genetik hataların birçoğu zararsız ve sağlık veya dış görünüş üzerinde etkili değil. Wellcom Trust Sanger Enstitüsü’nden Chris TylerSmith yönetiminde çalışan ekip, 13. kuşaktan akraba olan iki erkeğin kalıtımındaki on milyon “harfi” incelerken, Y kromozomu üzerindeki kalıtım parçasını dikkate almış. Y kromozomu neredeyse hiç değişmeksizin babadan oğula geçtiği için mutasyonlar burada çok iyi izlenebilmekte. İki erkeğin Y kromozomunda dört mutasyon saptamışlar. Bu şekilde tüm kalıtımdaki mutasyon sayısı hesaplanmış. Hesaplamaları göre her kuşakta 1530 milyon nükleotide yeni bir bozukluk katılıyor. Bu da her insanın 100200 mutasyon taşıdığı anlamına gelmekte. Bu açıdan bakıldığında yeni araştırma sonucu, genetikçi John Burdon Sanderson Haldane’nın 1935 yılında kalıtsal bir kan hastalığına sahip insanların incelenmesine dayanan araştır DÜNYANIN LK KURT KLONU ÖLDÜ 2005 yılında Seul Ulusal Üniversitesi veterineri Shin Nam Sik tarafından kop DÜNYADAK EN SO UK BÖLGE BULUNDU yalanan iki dişi kurttan biri 26 Ağustos’ta öldü. Snuwolf ve Snuwollfy olarak adlandırılan iki kurt 2007 yılında kamuoyuyla tanışmıştı. Bedensel durumu gayet iyi olmasına rağmen Snuwolf aniden öldü diyor Shin. Kesin ölüm nedeninin anlaşılması için otopsi sonuçlarını bekleyen araştırmacı Snuwolf’un bakteriyel bir enfeksiyon veya kopyalama sırasında meydana gelen teknik hatalar yüzünden öldüğünü düşünüyor. Shin ve ekibi 2006 yılında da üç erkek kurt kopyalamıştı. Bilim insanları kopya kurt deneyleriyle soyları tükenmekte olan hayvan türlerini korumak için çalışıyorlar. İlk kopya köpek de Güney Kore’de dünyaya gelmişti. Astronomlar uzay gözlemevi için en uygun bölgeyi saptadı. Antarktik platosunda 4053 m yüksekliğinde yer alan Ridge A. tahminlere göre dünyanın en kuru, en sessiz ve en soğuk bölgesi. Ridge A. bölgesinde kış aylarındaki ortalama sıcaklık eksi yetmiş derece ve hava o kadar kuru ki ne bulutlar ne de buhar görüşü engelliyor. Uyduların, yer istasyonlarının ve iklim modellerinin verilerini değerlendiren Will Saunders’ın (New South Wales Üniversitesi) Publications of the Astronomical Society of the Astronomical Society of the Pacific dergisindeki yazısına göre söz konusu bölge kıtanın en yüksek noktasında değil bu yerin 150 km güneybatısında yer almakta. Anlaşıldığı üzere civar bölgeye henüz hiçbir insan adım atmamış. Ancak bu durum yakında değişebilir. Çünkü atmosferik şartlar nedeniyle Ridge A bölgesi gözlemevi için ideal bir yer. Saunders bölgenin Hawaii ve Şile’deki zirvelerinden bile çok daha elverişli olduğunu iddia ediyor. Gökyüzü çok daha karanlık ve kuru olduğu için belli büyüklükteki teleskoplar bile dünyanın en büyükleri kadar iyi görüntü yakalayabilecek. Nilgün Özbaşaran Dede Araştırma “KORUYUCU GENİN” BAĞIRSAK DOKUSU ÜZERİNDEKİ ETKİSİ Hollandalı, Avusturyalı ve Alman bilim insanları, kanserden koruyucu gen olarak bilinen “p53” geninin devre dışı bırakılması halinde bağırsaklarda önemli değişikliklerin meydana geldiğini saptadı. Nature Genetics dergisindeki yazıya göre araştırmada yaşlı organizmalardaki durumun açığa kavuşturulması amacıyla kısa telomerli fareler kullanılmış. Bilindiği gibi kromozom uçları ilerleyen yaşla birlikte kısalmakta. Bilim insanları farelerin bağırsak bölgesindeki “p53” genini devre dışı bırakmışlar. “p53” kontrol geni olarak bilinmekte ve kalıtımın sağlıklı olup olmadığını kontrol ediyor. Ama aynı zamanda hücre ölümlerine (apoptoz) de neden olabilmekte. Bu gen olmadığı zaman hatalar ve dolayısıyla da tümörler çoğalmakta. Çeşitli kanser türleri çoğunlukla yaşlılıkta ortaya çıkmakta. Mesela bağırsak kanseri farelerde olduğu gibi insanlarda da genelde yaşlılıkta görülüyor. Bilim insanları kısa telomerler ve devre dışı kalan “p53” geniyle kanser oluşumunun erken safhalarını araştırmak istemişler. Koruyucu gen olmaksızın bağırsak hücrelerinde gerçekten de bozukluklar artmış. Daha sonra ise bağırsak cidarında önemli değişimler meydana gelmiş ve en sonunda da hücreler ölmüş. Fakat karzinom oluşmadı diyor araştırmacılar. Bilim insanları şimdi farklı genleri “açıp kapatarak” yaşlanma, hücre yenilenmesi ve kanser arasındaki bağlantıyı anlamaya çalışmak istiyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle