01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

GÜNDEM Başbakan Bir Demeç Verir mi? "Manevi Mirasım Akıl ve Bilimdir!" "Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır... Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur... Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel eksen üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar." Mustafa Kemal Milli Eğitim Bakanı Dr. Reşit Galip’in sorusuna Mustafa Kemal’in yanıtı. Kaynak: İsmet Giritli, Kemalist Devrim ve İdeoloji, İÜ. Yayınları Cumhuriyet BİLİM VE TEKNOLOJİ Sayı: 1094 7 Mart 2008 İMTİYAZ SAHİBİ Cumhuriyet Vakfı adına İlhan Selçuk GENEL YAYIN YÖNETMENİ İbrahim Yıldız YAYIN YÖNETMENİ Orhan Bursalı SORUMLU MÜDÜR Güray Öz GÖRSEL YÖNETMEN Tüles Hasdemir YAYIMLAYAN Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş. İDARE MERKEZİ VE YAZIŞMA ADRESİ Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sokak No:2 34382 Şişli İstanbul Tel: 0212.343 72 74 Faks: 0212. 343 72 64 CUMHURİYET REKLAM Tel: (0212) 251 98 74/ 343 72 74 Yerel Süreli Yayın BASKI İhlas Gazetecilik A.Ş. 29 Ekim Caddesi No: 23 Yenibosna İstanbul www.cumhuriyet.com.tr [email protected] CBT 1094/3 7 Mart 2008 Şimdi düşünün: Kafasını türbanlamış kızlar ve kadınlar, onların başlarını türbanlamayı en önemli görevi sanan din uleması ile bunun ticaretini yapan siyaset takımı... insanın nasıl iki ayak üzerine doğrulduğuna ilişkin bir bilimsel çalışmaya nasıl bakar? İki ayak geni olabileceğine, insanın dört ayaklı atalardan, bu gendeki bir mutasyon sonucu ayrıldığına, insanlaşma süreci ve macerasının böylece başladığına; insanın ellerinin serbest kalması sonucu beyninin geliştiğine... inanır mı? Yeryüzündeki bütün varlıkların, canlı cansız herşeyin, birden tanrı tarafından varedildiğine inananlara; bütün canlıların bugün hâlâ yaratıldıkları gibi olduklarına ve asla evrimsel hiçbir değişiklik geçirmediklerine inanan yaratılışçılara, köktendincilere, kör kafalara ve beyinlere, siz, Üner Tan'ın Teorisini ve Sendromunu, Tayfun Özçelik ve arkadaşlarının bulduğu iki ayaklılık genini anlatabilir misiniz? Türbanlıdinci bir öğrenciyi, üniversitede böyle bir araştırmanın içine çekebilir misiniz? *** Başbakan'a, Cumhurbaşkanına ve arkadaşlarına, dinci siyasetçilere, örneğin şöyle bir açıklama yaptırtabilir misiniz bugün: “Bizden öncekiler Avrupanın bilimini, teknolojisini almadılar. Biz tamamen uygarlığın bilimini teknolojisini alıyoruz. TÜBİTAK'a bilimsel araştırmalar için büyük paralar aktarıyoruz. Amacımız ülkemizi Avrupanın bilim düzeyine yükseltmektir... Nitekim 5 yıllık çabalarımız bugün dünya bilimi açısından en önemli sonuçlarından birini verdi ve bilim insanlarımız, insanlığın evrimsel gelişmesinde önemli tartışma konularından biri olan iki ayak üzerine kalkış teorisine büyük bir katkıda bulundu!.. “Bilim insanlarımızdan Prof. Üner Tan, el ve ayakları üzerinde yürüyen insanlarımızı inceleyerek, Üner Tan Sendromu'nu ortaya attı. Prof. Tayfun Özçelik de, dünya ile yarışarak, bu sendromun genetik kökenlerini ortaya çıkardı ve iki ayak üzerinde yürümemizi sağlayan genlerden birini bularak dünya biliminde öncü bir konuma yükseldiler... “Ben inanıyorum ki, insanın evrimsel gelişmesinde bütün karanlıkta kalmış kritik noktaları bizim bilim insanlarımız aydınlatacaklar, böylece dört ayaklılıktan kurtulan insanoğlunun gelişiminde saklı kalan bulmacaları bir bir çözecekler... “Böylece, Türkiye bilimin bu en önemli sayfasını aydınlatacak ve ülkemize ilk Nobel ödülünü getirecekler... “Bilim insanlarımızın bu başarısını gönülden kutluyorum, onların çalışmalarına her türlü desteğin verilmesi için de hükümetimizin elinden geleni yapacağını açıklıyorum!” *** Sayın siyasetçiler, bilim böyle bir şeydir! Eğer bilim insanlarımızın bu başarısı konusunda böyle bir demeç veremeyecek ve sevinci paylaşamayacak durumundaysanız, bilimi destekleyemezsiniz! Eğer bilimsel bulgular, inançlarınıza aykırı sonuçlar sunarsa, ne yapacaksınız? Tam tersine, köktendinci inançlarınızı değiştiremeyeceğinize göre, bilime köstek olmanın yollarına sapacaksınız... *** İktidarın eğitimde uygulamalarını görüyoruz. Milli Eğitim Bakanlığı, eğitimi dinselleştirmenin binbir yolunu arayıp buluyor. Bu iktidar döneminde, okullarımızın başarımlarında en küçük bir kıpırtı olmadı, dahası, OECD araştırmalarına göre daha da gerileyip duruyoruz! Eğitimin dinselleştirilmesi, Türkiye'yi daha da gerilere atacak potansiyeli taşır. Ancak eğitimin bilimselleşmesi, bizleri ileriye götürebilir. Ülkemiz bilim savaşı değil din savaşları veriyor! Bir avuç bilimcimiz de, bilimi savaşı! Ne yazık ki, önceki YÖK yöneticileri ve “laik” hükümetler ve devlet yöneticileri, üniversitelerimizde bilim savaşları verilmesini sağlayacak, kökten idari değişiklikleri yapmadı, yapamadılar. YÖK'ü onlar da siyasetin aracı olarak kullandılar. Sandılar ki YÖK hep kendi ellerinde kalacak! Oysa, YÖK'ü değiştirebilselerdi, YÖK'ü sadece üniversitelerin bilim ve eğitimöğrenimöğretimin en üst düzeye çıkmasını sağlayacak önlemlerin alınmasıyla sorumlu bir konuma yükseltebilselerdi, üniversiteler rektör seçimlerinde yasalsalt bilimsel kriterler belirleyip uygulamaya koysalardı; bugünkü kargaşayı yaşamayacaktık, dinciler de bu kadar kolay kurumları dincileştiremeyecekti... Türkiye bilimi ise bugünkü yerinden çok daha ileri düzeye taşınmış olacaktı!.. Şimdi duruma bakın, nelerle uğraşıyoruz! *** İyi ki, Üner Tan'lar, Tayfun Özçelik'ler ve daha niceleri var ve onlar sayesinde ulusun umudu ayakta tutuluyor!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle