23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

BİLİMYARIŞMA GÖNÜLDEN BİLİME Ahmet İnam FLL Enerji Bulmaca yarışmasında Terakki birinci Yaşama anlam katan "ideallerimizi" oluşturacak yorumlama gücümüz eksik. İçimizdeki var olma, yorumlama gücümüz; kısacası, iç gücümüz eksik. Biz ve Felsefe Dilimizde felsefe yapılıp yapılamayacağı polemiklerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Türkçe'de felsefe yapılmalı, yapılıyor ve yapılacak da... Ancak bizim entelektüellerimiz Türkçe bilmeyi, Türkçe kelimeleri bilmek sanıyor. Halbuki Türkçe bilmek destanlarımızı, masallarımızı, halk şiirimizi, musikimizi de bilmek demektir. Türkçe bilmediğimiz için diğer dillerde yazılanları da dilimize kazandıramıyoruz. Batı felsefesine ait ürünler Türkçe'nin mana ve lezzetine vakıf olmamış insanların eline düşüyor. Mesela Barthes çevirecek birinin Türk edebiyatını bilmesi ve benzer konularda Türkçe eserler vermiş olması gerekir. Çünkü her çeviri bir yorumdur. Bizim çevirmenler ise metni anlamadan, kelime kelime manayı çeviriyorlar. Gelenekle kendi ilişkinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Kendi yorumum içinde Ahmed Yesevî'nin öğrencisiyim ben. Tasavvuf, hayatımda çok etkili. Tasavvuf içinde kendimi bir mürid değil muhip olarak görüyorum. Ahmet Yesevî'den Yunus Emre'ye dek tasavvufi şiir ve halk şiiri beni çok heyecanlandırıyor ve manevi olarak etkiliyor. Halkımız yüzlerce yıl Yunus'u yaşattı. Hepimizin ortak tabanı Anadolu insanı olmalı. Halkımızdan öğreneceğimiz çok şey var. Ben kendimi İslam kültürü içinde tanımlıyorum. Halkımızın Yunus'la temiz duygularla kurduğu bağı, Batı kültüründe gezen aydınımız kuramıyor. Niçin? Çünkü entelektüellerimizin çoğunun kalbi yok. Kalpsiz bir beyin ise ancak ve ancak mukallit olabilir. Entelektüellerimizin gelenek ile kalp yoluyla bağ kurmaması sonucu ortaya "Hıyaran" adlı kitabımda "hıyar" dediğim insan tipi çıkıyor. Buna karşılık ben hıyarlığımı yenmek için gönlümü arıyorum. Ararken öleceğim galiba... Gelenekle nasıl bir bağ kurmak gerekir? Gelenek müzelik bir şey değil. Albümlerde, kitaplarda kalacak bir şey de değil. Gelenek benim geleceğimi hazırlayan bir olgudur. Gelenekle irtibat kurabilmek, geleneği geleceğe taşımak ve yaşatmak demektir. Bir yazınızda "Türkiye, türküleyemiyor" diyor ve soruyorsunuz, "Türkiye ne zaman türkü söyleyecek?" diye... Bu soruyu sorma ihtiyacınız neden kaynaklanıyor? Bunca türkü albümü ve 'türkü bar' varken, sahi Türkiye türkü söylemiyor mu? Türkü ile türkü barlarının ne ilgisi var? Türkiye bağrındaki türküyü yeterince farkedememiştir. Türk kültürüdür türküleyecek olan, tek tek bireyler değil. Hele "artiz" takımının türkü tezgahları bizim kültürümüzden dokuyamaz. Kültürümüzün gönlü dirilmeli ki türkü çığırabilsin. Türkücülerimiz çok, ünleri yurtdışına ulaşanları da var. Ama Türkiye'den türkü sesi gelmiyor. Nedir işitilen öyleyse? Çığlık, mırıltı, gürültü... Türkiye, türküleyemiyor; Türkiye Türk olanı, Türk'ü, türkü ile söyleyemiyor. Türkiye, Türkiye olarak kendini gösteremediği için, türkülerle dolu ve türküler doğuran bir ülke olduğumuz halde, hayatımızdan ve kültürümüzden türkü sesi gelmiyor. Bize ait olanı, sanat, edebiyat, bilim ve düşünce ürünleriyle özgün biçimde ortaya koyamadığımız için... Türküleyemememiz, maddi bir eksiklikten mi kaynaklanıyor? Türkiye'de insanların güven içinde, uzun vadede sahip olacaklarını düşündükleri değerler konusunda sıkıntıları var. Değerlerimizin, medya tarafından, siyasalekonomik güçlerce maskeleniyor. Türkiye'de insan, değerlerini sağlıklı biçimde yaşayamıyor. Bu durum, kültürün kendi anlamını ortaya koyamamasından, yaşamını değerlendirip yorumlayamayışından kaynaklanıyor. Yaşama anlam katan "ideallerimizi" oluşturacak yorumlama gücümüz eksik. İçimizdeki var olma, yorumlama gücümüz; kısacası, iç gücümüz eksik. Türkiye'de kültür bu açıdan çökkünlükler (depresyonlar) yaşıyor. Türkü tıkanması, türküye çıkamama, türkü ile var olamama. Serpilip gelişen, çiçek açan kültürler türkü söyler. Bir gün Türkiye de söyleyecek. Kültürüne gerekli duyarlılığı gösterdiğinde, gerekli değeri verebildiğinde... Son olarak, sizce Batı kültürüne söyleyecek sözümüz var mı? Gel, bu soruya cevaben sana bir toplantı için Paris' e gittiğim zaman kaleme aldığım bir dörtlüğü okuyayım: Konuştu dinledik, yazdı okuduk. Ya bizim ne yaman özümüz vardır. Sevgi tezgahında kavram dokuduk; Batıya söylenir sözümüz vardır. F irst Lego Ligi Türkiye Robotik Turnuvaları 28 Şubat 1 Mart tarihlerinde Feshane'de gerçekleştirildi. Bu yılın teması “Enerji Bulmaca”ydı. Terakki Takımı Türkiye Robotik Turnuvalarına katılan 56 takım arasında Robot Performans, Teknik Sunum, Takım Çalışması ve Sunum'dan oluşan 4 kategoride de toplam en yüksek puanı alarak şampiyon oldu. Terakki, Caner Saçkan, Ufuk Barış Mutlu, Emirhan Kayısı, Enes Çaylak, Onur Satıcı, Kerem Akyüz, Berkay Cesur, Kadir Uymaz'dan oluşan Fen Lisesi ve Lise öğrencileriyle yarıştı. Takımın koçluğunu Fizik Öğretmeni Göksenin Şen, sunum çalışmasını Kimya Öğretmeni Aynur Kuruçay, Takım danışmalığını ise Terakki Fen Projeleri Koordinatörü Nurettin Yaman yaptı. Smartkids, Yaratıcı Çocuklar Derneği ve Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi işbirliği ile gerçekleştirilen yarışmada, enerjiyi en iyi kullanan öğrenciler ödüllendirildi. Dünyada 1998 yılından bu yana devam eden, Türkiye'de ise bu yıl dördüncüsü düzenlenen FIRST LEGO Ligi (FLL) Turnuvaları'nın bu yılki konusu “Enerji Bulmaca” adı altında alternatif enerji kaynakları. Çocuklara bilim ve teknolojiyi sevdirmek, yaratıcılıklarını arttırmak ve zihinsel gelişimlerine yardımcı olmak amacıyla düzenlenen FLL Robotik Turnuvaları'a bu yıl dünya çapında 44 ülkeden 916 yaş arasında 100 bin çocuk katılırken, Türkiye'de 12 ilden 58 takım yarıştı. Her yıl belirlenen tema doğrultusunda Lego Mindstorms™ setlerini kullanarak robotlar tasarlayıp programlayan çocuklar, bu yıl enerji kaynaklarını ele alan 'Enerji Bulmaca' temasıyla ilgili yaptıkları araştırma projelerini sunarak, hazırladıkları robotları yarıştırdı. Yaratıcı Çocuklar Derneği tarafından gerçekleştirilen FLL Türkiye Robotik Turnuvası'nda, enerji tüketiminin bugünkü ve gelecekteki nesillerin yaşam kalitesini nasıl etkilediğini, güneş enerjisinden bioyakıtlara kadar geniş bir çerçevede inceleyip alternatif enerji projeleriyle dünyamıza yararlı çözümler üretti. FLL Robotik Turnuvalarının uluslararası ayağı olan Dünya Şampiyonası'na, Türkiye 2010 yılında ev sahipliği yapmaya hazırlanıyor. Turnuvada Türkiye Şampiyonluk Kupası'nı alan takım, Nisan ayında Atlanta'da yapılacak olan Dünya Festivali'nde Türkiye'yi temsil edecek. ÖDÜL KAZANANLAR Şampiyonluk ödülü: Şişli Terakki Lisesi. 2ncilik ödülü: İzmir Amerikan Koleji. En iyi proje ödülü: Özel İzmir SEV İ.Ö.O. Erdal İnönü en iyi araştırma ödülü: Öncü Koleji. En yenilikçi çözüm ödülü: Bursa Tunçsiper İ.Ö.O. En yaratıcı sunum ödülü: Malazgirt İ.Ö.O. En iyi robot tasarım ödülü: Smartkids. En yaratıcı tasarım ödülü: Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi. En dayanıklı tasarım ödülü: Istek Vakfı Acıbadem İ.Ö.O. En iyi programlama ödülü: TEGV Fındıkzade Eğitim Parkı. En iyi takım çalışması ödülü: Bornova Hilal Necmiye Hüsnü Ataberk İ.Ö. Takım çalışması 2.’cilik ödülü: TEGV Diyarbakır Bağlar Eğitim Parkı. Takım çalışması 3.’cülük ödülü: TEGV İzmir Çiğli Eğitim Parkı. En iyi robot performans ödülü: Hasköy İ.Ö.O. Robot peformans 2.’cilik ödülü: Bahçeşehir Fen ve Teknoloji Lisesi. Robot peformans 3.’cülük ödülü: İstek Vakfı Acıbadem İ.Ö.O. Semih Güven özel ödülü: Bornova Hilal Necmiye Hüsnü Ataberk İ.Ö. Evrensel tasarım ödülü: Özel Sahakyan Nunyan Ermeni İ.Ö.O. Yükselen yıldız ödülü 1: Technokids. Yükselen yıldız ödülü 2: Özel İzmir SEV İ.Ö.O CBT 1094 / 11 7 Mart 20008
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle