23 Kasım 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP nin işlevine kısaca değindikten sonra ankette yer alan öğretmen görüşlerine yer vermeyi düşünüyoruz. Yaşam becerileri (yaratıcılık, sorun çözme, sorumluluk alma vb.) gelişmiş bireylerin yetişmesi için, bu becerilerin geliştirilmelerini sağlayacak uygun öğrenme ortamlarını sunabilecek öğretmenlere gereksinim vardır. Bu nedenle öğretmenlerin durumu kendi yeterlikleri ve içinde bulundukları olanaklar açısından değerlendirilerek uygun önlemler alınmalıdır. Bu açıdan geliştirdiğimiz ölçeğin yararlı olacağını düşünüyoruz. Acaba öğretmenlerimiz kendilerini nasıl görüyorlar? Ankette yer alan, “Fen bilimleri öğretmenleri yeterlik ölçütlerini kendi açınızdan topluca değerlendirdiğinizde kendinize kaç puan verirsiniz?” sorusunu yönelttiğimizde, yaklaşık %85'i 81100, kalanları da 6180 aralığını belirtmişler; böylelikle kendilerini “çok yeterli” olarak değerlendirmişlerdir. Anketteki açık uçlu sorularda, kendilerine önerilmiş bulunan yeterlik ölçüt ve göstergelerinden hem gereksiz bulduklarını hem de eksik bulduklarını belirtmeleri istenmişken, pek çok öğretmen, bizim yönelttiğimiz sorular yanında, kendilerince önemli buldukları kimi sorunları da sıraladılar. Anketteki açık uçlu sorulara verilen yanıtlara ek olarak, görüşme yapılan 26 öğretmenin daha ayrıntılı yanıtları da değerlendirildi. Görüşmelerin birinci sorusu, “Mesleğinizi yürütmede yeterliğinizi etkileyen sizin dışınızdaki etmenler nelerdir?” olup bu yanıtlar, genel anketin açık uçlu sorularına verilen ilgili yanıtlarla birleştirildiğinde,“olanaklar” başlığı altında toplanıp, önem sırasında aşağıdaki gibi sıralanabilir: • Laboratuvar koşullarının yetersizliği, • Sınıf koşullarının yetersizliği, • Sınıflardaki öğrenci sayısının çokluğu, • Bilgisayar ve internet olanaklarının bulunmaması, • Teknolojik olanakların yetersizliği, • Hizmet içi eğitim ve üniversite ile işbirliği gereği, • Öğretim programlarının yoğunluğu, • Öğretim programlarının geliştirilmesi, • Okulun maddi olanaklarının yetersizliği, • Yıldan yıla kötüleşen öğrenci profili, • Çalışma koşullarının zorluğu, • Ders işlemede kullanılacak yöntemler. Yöntem sorunu, “Fizik dersi karatahtada problem çözerek öğrenilmez. Laboratuvarlara girip deneyler yoluyla görerek, duyarak, dokunarak öğrenilmeli.” önermesiyle vurgulandı. Türkiye Beyin Haftası Yaşında! Okul öncesi öğrenciden merak eden ve öğrenebilir en yaşlı kişiye, toplumda beyinsinir sistemi farkındalığını, beyinsinir sistemi sağlığını ve işlevselliğini geliştirme bilincini yaymayı amaç edinen Dünya Beyin Haftası, 1998'den bu yana Türkiye Beyin Araştırmaları ve Sinirbilimleri Derneği (TÜBAS) ve bazı üniversitelerin önderliğinde, farklı illerde değişik etkinliklerle kutlanıyor. Prof. Gönül Ö. Peker, TÜBAS Gnl Bşk, SfNTürkiye Bşk, Türkiye B.H. Koordinatörü tap ve dergiler armağan edildi. Son iki yıldır, hedef kitlemiz, ağırlıklı olarak, ortaöğretim kurumlarındaki biyoloji derslerini tamamlamış 10.12. sınıf öğrencileri. EÜTF Fizyoloji'de doktora ve uzmanlık öğrencileri tarafından hazırlanarak, iki yarım gün içinde, gerçek beyin kesitleri eşliğinde, örgün ve etkileşimli biçimde verilen beyin ve davranış bilimi ve sağlığı özel modülünde, konuya ilişkin anatomik, histolojik, fizyolojik ve nörokimyasal temeller verilmekte, daha sonra da, öğrenmebellek, madde bağımlılığı, depresyon, şizofreni gibi seçilmiş konularla da tanışma sağlanmakta. Bu uygulamanın öncesi ve sonunda ve altı ay sonrasında verilen, modül içeriğine dayalı çoktan seçmeli sorulardan oluşan testle ardalan bilgisi, kısa süreli bellek (erken öğrenme) ve uzun süreli bellek (içselleştirme, gerçek öğrenme) etkileri ölçülüp, değerlendirilmekte. Testle eşzamanlı olarak üç kez verilen anketle de konuya ilişkin algılar, yaşantılar, kaygılar ve beklentiler saptanmaya ve bilgi edinmenin bunlarla etkileşimi anlaşılmaya çalışılmakta. Alt ve üst yapı özellikleri, özellikle öğrenci ve aile ardalanları, sosyoekonomokültürel nitelikleri birbirinden çok farklı olan liselerdeki pilot uygulamalardan çok ilginç sonuçlar elde edildi. “Ortaöğretim Öğrencileri Arası Beyin Bilgisi Yarışması”, öncü uygulamaları ilk kez bu yıl Eskişehir ve İzmir'de başlatılmış olan yeni bir etkinlik alanıdır. Hedef kitle olarak öğrencilere ağırlık verilmesinin bir başka nedeni de, son yıllarda, dünyada ve Türkiye'de bir “arzu nesnesi” durumuna terfi etmiş bulunan sinirbilimlerin varlık nedeni olan (mesleksel ve bilimsel ardalan bağlamındaki) çoğulculuğun ve çeşitliliğin anlam ve öneminin erken yaşta anlatılmasını ve kavranmasını sağlamak ve çocukları / gençleri bu alanda yetişmek üzere cezbetmek, yönlendirmek ve kılavuzluk etmektir. Bilindiği üzere, kendisini çözmeye, anlamaya çalışan biricik organ ve organ sistemi beyinsinir sistemidir. Sinir sisteminin, yönetiminde rol almadığı hiçbir organ veya organ sistemi düşünülemez. Evrimleşme, gelişme ve değişmenin (plastisite) kuralları ve koşulları da beyinsinir sistemi için diğerlerinden çok farklı işlemektedir. Tüm organlar ve tüm organ sistemleri için, herbirine, kendisine özel, bilim ve teknoloji ard takılarını ekleyebilirsiniz ama, felsefe, etik ve ekonomiyi ancak ve ancak, son yıllarda karşılaştığımız gibi, beyin ve sinir sistemi ile birlikte kullanabilir ve nörofelsefe, nöroetik ve hatta nöroekonomiden sözedebilir; böylece, harikulâdelik ve nimetleri yanısıra, yolaçmakta olduğu sorunsalları ve ortaya attığı yeni soruları da irdelemek ve çözmek için çabalarsınız. 1 MESLEĞİ SÜRDÜRMEDE EKSİKLİKLER Görüşmelerde öğretmenlere yöneltilen, “Mesleğinizi yürütmede yeterliğinizi etkileyen kendinizle ilgili etmenler nelerdir?” sorusuna verilen yanıtlar, genel anketin açık uçlu sorularına verilen ilgili yanıtlarla birleştirildiğinde, bunlar da “yeterlikler” başlığı altında sıralanabilir: • Deney yapma konusunda eksiklik, • Teknoloji kullanımında yetersizlik, • Öğretim yöntemleri ve teknikleri konusunda eksiklik, • Kendi alanlarında yapılan çalışmalarla ilgilenmeme ve alanında kendisini yetersiz bulma. “Yeterlikler” olarak gruplanan ve daha çok öğretmene bağlı olan etkenler, “olanaklar” olarak gruplanan dış etkenler gibi sayıca çok olmasa da öğretim eylemi için daha yaşamsal önemdedirler. Ama yine de, “Yeterlikler mi, olanaklar mı?” sorusu tartışılmaya değerdir. Öte yandan, “Hizmet içi eğitime gereksinim duyuyor musunuz? Hangi konularda bir hizmet içi eğitim almak istersiniz?” sorusuna verilen yanıtların sıralaması da önem sırasına göre aşağıdaki gibidir: • Laboratuvar teknikleri, deney tasarımı ve geliştirilmesi, • Bilgisayar ve teknoloji kullanımı, • Proje hazırlama, • Alanda yeni gelişmeler, • Öğretim programlarını geliştirme, • Eğitim araçları geliştirme. Öğretmenlerimizin büyük çoğunluğunun kendilerini “çok iyi” olarak görmelerine karşın birçok konuda eksik yanlarını da görmeleri ve gelişime açık olmaları anlamında hizmet içi eğitimi istemeleri, daha nitelikli eğitimcilerin yetiştirilmesi yolunda bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. CBT1094/22 7 Mart 2008 016 Mart Dünya Beyin Haftası 2008 ve EXPO 2015 Izmir “Herkes için Sağlık” temalı etkinliklerimizi kısaca duyuralım. • ”Beyin ve Davranış Bilimi ve Sağlığı” Özel Eğitim Modülü Uygulaması ve ÖlçmeDeğerlendirmeler: 1021 Mart 2008 tarihlerinde 5 ayrı lisenin 11. Sınıflarında gerçekleştirilecek. • ”Beyin Bilgi Yarışması” Pilot Uygulamasının Birinci Aşaması, 1016 Mart'ta 5 ayrı lisedeki tüm 11. sınıf öğrencileri arasında ve her bir lisede bağımsız olarak, İkinci (Final) Aşaması, 1923 Mayıs Gençlik Haftası'nda, 5 lisenin ”Beyin Takımları” arasında gerçekleştirilecek sıralama yarışması olarak düzenlendi. • ”Sanatsal Sinemada Beyin ve Davranış: Sinemanın Estetiği & Büyüsü ile Beyin & Davranışı Buluşturmak”: Tüm halkımıza açık sanatsal ve tıpsal tanıtım ve irdelemeler: 1013 Mart 2008, ”Uyanışlar”, ”KPax”, ”Akıl Oyunları” ve ”Guguk Kuşu”. EÜTF M. Erel Amfisi ve EÜ KültürSanat Amfisi, Bornova, İzmir • ”Beyin Ozanı Shakespeare: Shakespeare'in en renkli ve ünlü kahramanlarında beyin halleri ve davranışın izlerini sürmek!”: Tiyatrobilimci, edebiyatçı, oyuncu, davranış bilimci, sinirbilimci ve beyin görüntülemeci bakış açısı ile tartışma, tiradlar ve dramatizasyonlar. 19 Mayıs Gençlik Haftası, EÜTF M.Erel Amfisi, Bornova, İzmir (Bilgi) gonul.peker@ege.edu.tr ve vedat.evren@ege.edu.tr (232) 3882868 veya 390 3321) Geçmiş yıllarda, İzmir, Eskişehir, Denizli, Manisa, Kayseri ve Kocaeli'de, bir çok temel sinirbilimci, nörolog, psikiyatrist, nöroşirürjiyen, anesteziyolog, radyolog, geriyatrist, fizyoterapist; kadın, çocuk ve toplum sağlığı uzmanı, genetikçi, psikolog, eğitimbilimci, kentbilimci, edebiyatçı, sosyolog, felsefeci ve gösteri sanatları temsilcileri ile onlarca halka açık, “beyin sağlığını koruma, geliştirme, iyileştirme” konulu panel, söyleşi ve konferans gerçekleştirilmişti. Çoğul meslek ve bilimsel ardalan mensubu ile, zaman zaman, beyin ve sinir sistemi farkındalığı çok daha farklı boyutlara taşınmış; beyindavranış ile eğitebilirliğin sınırsızlığı ve açılımları, birey olma süreci, toplumsallaşma, demokratikleşme, özgür irade, etik ve hukuk, estetik algı ve sanatsal yaratıcılık ve üreticilik bağlamlarında bile tartışmaya açılmıştı. Beyin Haftası etkinliklerinin en önemli hedef kitlesi ve paydaş grubu, özelikle İzmir ve Eskişehir'de, okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretim kurumları ile öğrencileri olageldi. Bu kapsamda, 10 yılda 50'den fazla ilköğretim kurumundaki 4. ve 5. sınıflara örgün eğitim verildi ve konu ile ilgili kalıcı eğitim araçları ile ki
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle