Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
BİYOELEKTRONİK POLİTİK BİLİM Aykut Göker http://www.ınovasyon.org; hagoker@ttmail.com Savunma sanayiimizle ilgili olarak verilen kritik bir karar vesilesiyle genç Cumhuriyet'in kendi uçak sanayiimizi kurma atılımının 1950'lerde nasıl bir sonla karşılaştığına değinmiştim; ama dünyada sonları farklı öyküler de var... ODTÜ'de gen tabancası üretildi Orta Doğu Teknik Üniversitesi Biyoloji Bölümü öğretim üyelerinden Prof.Dr. Hüseyin Avni Öktem ile Prof.Dr. Meral Yücel yönetiminde 13 kişilik bir ekip , bitki biyoteknolojisi çalışmalarında kullanılacak bir “Gen Tabancası” üretti. Ve Brezilya’dan Bir Öykü... Brezilya kendi uçağını yapmayı 1940'lı yıllarda plânlamış. Atılan ilk adım, 1954'te, bugünkü adı Havacılık ve Uzay Enstitüsü olan, Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü'nün (IPD) kurulması olmuş. İzleyen yıllarda IPD pek çok uçak projesi geliştirmiş. Bu projelerin, hiçbiri ticarî bir getiri sağlamamış ama, Brezilya'da uçak mühendisliğinin gelişmesinde önemli katkıları olmuş. Nihayet 1965'te, Ozires Silva başkanlığında bir grup IPD mühendisinin hazırladığı projenin ürünü olarak, Bandeirante (Portekizce 'Öncü') ticarî adıyla anılacak olan, 1521 yolcu kapasiteli, askerî ve sivil amaçlarla kullanılabilen, çift turbopervaneli, hafif nakliye uçağı geliştirilmiş. IPD, ilk uçuşunu 26 Ekim 1968'de yapan 'EMB 110 Bandeirante'nin seri üretimini yapacak bir istekli aramış; ama özel şirketler buna ilgi göstermemişler. Bunun üzerine 1969'da, Havacılık Bakanlığı, devletin sahipliğinde Embraer şirketini kurmuş. Embraer, ürettiği ilk serî Bandeirante'leri 1973 Şubat'ında Brezilya Hava Kuvvetleri'ne teslim etmiş. Aynı ay içinde, Brezilya Havayolları da, geliştirilen ilk ticarî Bandrante'yi satın almış. 1975'te ihracata başlanmış ve başarısı kanıtlanan Bandrante'lerden 36 ülkeye yaklaşık 500 adet satılmış. Brezilya Havacılık Bakanlığı Embraer'in büyümesi için çok çaba göstermiş. Şirketin geliştirip üretimlerini başka bir imalâtçıya devrettiği planör (Urupema) ve tarım uçağı (Ipanema) projelerinde başarı kazanılmış. Bugün de üretilmekte olan Ipanema tarım uçaklarından şimdiye kadar çeşitli ülkelere 1000'in üzerinde satış yapılmış. İtalya'da tasarlanan bir askeri, hafif jet eğitim uçağının (daha sonra 'Xavante' adıyla anılan ve üretimi 11 yıl sürdürülen 'Aermacchi MB326') montajı da üstlenilen işler arasındaymış. 1974'te Piper Aircraft ile işbirliğine gidilmiş ve PA28 Cherokee, PA34 Seneca ve PA31 Navajo gibi, uçuş eğitimi için ve kişisel amaçlarla ya da hava taksisi olarak kullanılmaya elverişli hafif uçakların yapımına başlanmış. Havacılık Bakanlığı'nın isteği üzerine Embraer, Tucano savaş uçağını geliştirmiş. İlk uçuşunu 1980 Aralık'ında yapan Tucano, dünyanın en başarılı, turbopervaneli, askerî eğitim uçağı olmuş ve satış rakamı 650'yi geçmiş. 1981'de Aeritalia ile birlikte çalışılarak AMX savaş uçağı geliştirilmiş ve bu proje sâyesinde Embraer daha sonraki projeleri için kritik önemde olan yeni teknolojilere ulaşabilmiş. 1970'lerin sonunda Bandeirante'nin yerine geçecek bölgesel bir yolcu uçağı geliştirmeye başlanmış. Bu projenin ürünü olarak ortaya konan ve 1985'te sertifika alan 3040 yolcu kapasiteli, çift turbopervaneli EMB 120 Brasilia bir ihraç ürünü olarak başarı kazanmış. 2002'ye kadar seri üretimi sürdürülen bu uçaktan 350 adet satılmış. 1990'da krize giren Embraer 1994'te özelleştirilmiş. Yeterli yatırım sermayesini sağlayan şirket, koltuk sayısı 3750 arasında değişen ERJ 145 serisi, bölgesel jet yolcu uçaklarını geliştirmiş. 2007 Ocak'ı itibariyle, bu seriye dâhil uçakların dünya satışı 1000'e ulaşmış. 1999 Temmuz'unda Embraer 70110 koltuklu ve orta menzilli yeni bir jet yolcu uçağı ailesi geliştireceğini ilân etmiş. Bu serinin ilk modeli olan Embraer 170 ilk uçuşunu 2002'de yapmış. 2007 Ekim'inde bu seriye dâhil uçak teslimatı 300'e ulaşmış; tahminler bu rakamın, 2016 sonuna kadar 1112'ye erişeceği yönündeymiş. Embraer hâlen iş âlemince kullanılan hafif jet uçakları kategorisinde de varlığını geliştirme yolundaymış. Bugün Brezilya'nın en büyük üç ihracatçısı arasında yer alan Embraer, bütün uçak yapımcıları arasında, yıllık ticari uçak teslimatında, Boeing ve Airbus'ın ardından dünya üçüncüsü konumundaymış; Boeing, Airbus ve Bombardier'in ardından da, uçak sanayiinde dünyanın dördüncü büyük işgücünü temsil ediyormuş... Bu öyküden çıkaracağımız galiba epeyce ders var; bunu da gelecek hafta birlikte yaparız. Ü ç yıllık bir ARGE çalışması sonucu ortaya çıkan ve bitkilere gen transferi yoluyla direnç kazandıran bu sistem, içinde elektrikelektronik, makine, uçak mühendislerinin, moleküler biyoloji, biyoloji, biyoteknoloji, biyokimya uzmanlarının da yer aldığı 13 kişilik bir ekiple meydana getirildi. Bir grup çalışması ürünü olan “Gen Tabancası” sisteminin biyolojik kısmını ise BIOLAB firması ve firmanın ODTÜ ElektrikElektronik Mühendisliği mezunu sahibi Sinan Vasfi yürüttü. Gen Tabancası sisteminin temelini oluşturan genetik çalışmalarının 1520 yıldır sürdürüldüğünü ifade eden Prof. Dr. Meral Yücel, yeni geliştirilen bu aletin gen aktarımını hızlandırması açısından önem taşıdığını belirterek şöyle konuştu: “Türkiye'nin problemleri Tarım Bakanlığı ile görüşmeler sonucu belirlendi. Buna göre 90'lı yıllardan itibaren genetik çalışmalara başlandı. Doku kültürlerinin oturtulmasında, mercimek, tütün gibi bitkilerde başarılı olundu.” Gen Tabancası'nın biyolojik ayağı sorumlularından Prof. Hüseyin Avni Öktem de aletle tütün, mercimek, nohut, buğday, fasulye arpa, soğan, pamuk, şeker pancarı ve domateste gen aktarımının başarılı olduğunu, buğdayda ise tuz ve kuraklık dirençli bitkilerin (transgenik) üretilmesi için çalışıldığını ifade etti. Prof. Öktem, “Agrobacterium” tekniği ile transgenik bitkisinin üretiminin de dünyada ilk kez ODTÜ'de gerçekleştiğini söyledi. GEN TABANCASI İLE YENİLEBİLİR AŞILAR Gen tabancasının, yeni araştırmalar yapma noktasında bir araç olduğunu anlatan Öktem, normal aşılar yerine 'yenilebilir aşılar'ın da yakın gelecekte kullanıma sunulabileceğini belirtti: "Çok çeşitli kullanım alanına sahip gen tabancasıyla geliştirilebilecek muzu yiyen çocuklar, sabah kalktıklarında örneğin HepatitB aşısı olmuş olacaklar. Çocuklar için iğne kâbus olmaktan çıkacak. Ya da ineklerin süt sağlayan hücreleri gen tabancasıyla mutasyona uğratılarak aşılı ya da bol proteinlivitaminli süt elde edilebilecek. Mesela büyükbaş hayvanların yediği yoncalara şap aşısı enjekte edilecek, onu yiyen hayvanlar otomatik olarak aşılanmış olacak” CİHAZ NASIL ÇALIŞIYOR? Gen tabancası, bir kontrol ünitesi ve atış kutusundan oluşuyor. Aşılanacak hücre plakaya yerleştiriliyor ve elektronik kontrol ünitesine gerekli atış bilgiler giriliyor. Üzeri istenilen genlerle kaplanmış olan mikron boyutundaki altın veya tungsten parçacıklar atış başlığına yüklenmekte ve sıkıştırılmış azot veya helyum gazı ile hızlandırılarak hedef dokulara püskürtülüyor. 7.TEKNOLOJİ ÖDÜLLERİNDE BİRİNCİ PROJE Gen Tabancası projesinin, TÜBİTAK, TTGV ve TÜSİAD tarafından organize edilen 7.Teknoloji Ödülleri kapsamında Biyoteknoloji, Nanoteknoloji ve Nanobiyoteknoloji Özel Ödülü kategorisinde birincilik ödülüne layık bulunduğunu belirten Öktem, en prestijli teknoloji ödülü olan ve teknoloji ödülleri Oskar'ı olarak bilinen böyle bir ödülün ODTÜ'ye gelmiş olmasının büyük önem taşıdığını ifade etti. Gen Tabancası'nın ticarileşmesi için BIOLAB şirketiyle ortak olarak ODTÜ Teknopark'ta OBİTEK (Ortadoğu Birleşik Teknolojiler) adlı bir firma kurduklarını belirten Öktem, ürettikleri Gen Tabancası'nın dünyada ticari olarak üretilen birkaç sistemden biri, Türkiye'de ise ilk sistem olduğunu söyledi. Yurtiçinde iki araştırma merkezi tarafından aktif olarak kullanılan sistemin Rusya'da satışının gerçekleştiğini ve Çin'le görüşmelerinin devam ettiğini belirten Öktem, sistemin dünya çapında ticari dağıtımını yapan İngiliz firmasının da şu an kendilerinin dağıtımcılığını üstlendiği belirtti. CBT 1093/6 29 Şubat 2008