29 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Cep telefonu ve dizüstü bilgisayarınızın sıra dışı becerileri 1. Bölüm sayısal teknoloji. Son on yılda güncel yaşamımızın vazgeçilmezleri arasına giren cep telefonu ya da dizüstü bilgisayarınızın sizinle birlikte gezinirken, nasıl olupta dev boyutlu antenler ve yığınla kablo gerektirmeden, bulunulan ortamın koşullarına pek aldırmaksızın çalışabildiğini hiç merak ettiniz mi? Peki bu indirgemeye karşın, sayısal teknoloji nasıl olupta örneksel çözümlere üstünlük sağlamaktadır? Sorunun ilk yanıtı bilgi ve becerimizin doğal süreçleri anlamada, bunların tam ve doğru modelini kurmada yersiz kalmasıdır. İkincisi ise gerçek süreçler yerine, sayıları çok da olsa, sınırlı durum ve değerden oluşan sanal evrenler üzerinde çalışmanın kolaylığıdır. Sayısal modelimiz kullanılabileYayılan sinyal+bozulma+elektrom anyetik gürültü ÖRNEKSEL SİSTEM Y anıtınızın, teknoloji tutkunu değilseniz bile, tümüyle olumsuz olacağını sanmıyorum. Hemen hepimizin çatılarımızı kaplayan çirkin anten ormanlarından irkildiğine; tepelere çakılı çelik kuleleri sorguladığına; evimizin içinde dolanan televizyon ve telefon kablolarının karmaşasına bakarak, her yere taşıyabildiğimiz cep telefonu ve bilgisayarların farklı becerileri olduğunu algıladığına eminim. Bu yazıda gezgin iletişim yapabilen telefon, bilgisayar ve benzeri araçların bu hizmetleri verirken aşmaları gereken sorunları ve çözümlerini kısaca açıklamaya çalışacağız. Daha teknik bir anlatımla: “kablosuz iletişimde, birimlerden birinin ya da her ikisinin de hareket etmesi, alıcı ve verici antenler arasında doğrudan görüş hattı olmaması; iletişim ortamının rasgele ve sürekli değişmesi durumlarında ” sorusunu yanıtlayacağız. Yakın dönemlere değin bilim kurgu ürünleri arasında gördüğümüz taşınabilir iletişim araçlarının güncel yaşamımıza girmesini, temelde sayısal (dijital) teknolojinin gelişimine borçluyuz. Bilgi işleme yeteneği ve iletişim hızının yükselmesinde ekonomik çözümler sağlayan sayısal teknoloji, doğası gereği, hatalara daha dayanıklı sistemler geliştirilmesini de kolaylaştırmaktadır. İncelemeye önce, bugünkü aşamaya varmamızı sağlayan sayısal sistemleri tanımlayıp, geleneksel örneksel (analog) sistemlerle olan farklarını vurgulayarak başlayalım. c) İşlenen sinyal SAYISAL SİSTEM a) Vericiden çıkan sinyal b) Alıcıya varan sinyal d) Yorumlanan sinyal Çizim 1 Sayısal ve örneksel iletişim süreçlerinde alınan sinyalin kullanımı SAYISAL TEKNOLOJİ CBT 1093 / 17 29 Şubat 2008 Doğayı, duyularımız ölçeğinde, sürekli bir evren olarak algılıyoruz. Gündelik yaşamımızdaki çoğu işlemi de algıladığımız gerçeği modelleyen gerçek sayılarla yapıyoruz. Örneğin hızı, ağırlığı zaman içinde kesintisiz değişen örneksel (analog) değerler olarak KURALLAR VE ANLAMLAR ölçüp, amacımız için yeterli duyarlıkta işliyoruz. ÖrAncak, bütün bunlar da istenen sonucun alınmaneksel ölçüm yapan bir tartıda, ibrenin 81 82 kg. sına yeterli olmayabilir. Kural dışı cümle kurgunuz, arasında gösterdiği değeri, kilo saplantımız varsa, kullandığınız sözcüklerin mecazi anlamı, yada başka sonsuza kadar artan duyarlıkta (basamakla) ölçebilidilden alıntılar da iletişimin doğru yoruz. Yaptığımız ölçümü sınırsız ve yapılmasını engelleyebilir. Aslına sürekli bir değer olmaktan çıkarıp önsadık bir iletişim, tarafların kullaKablosuz iletişimde ceden belirlediğimiz basamaklara göre nılacak sözcükleri ve anlamlarını yorumlamayı sayısallaştırma olarak taiki yönlü ve yüksek önceden kesin olarak belirlemesinımlıyoruz. Buna göre, sayısal bir terane; cümle yapılarını kesinleştirmehızda iletişim nasıl zide birim 100 gr. olarak belirlenmişse, sine; vurgulama ve perdeleme gibi başarılıyor? ağırlığımız 81,1 ya da 81.2 kilo olarak nitelemelerin kurallarını ve anölçülecek, aradaki değerler ibreli teralamlarını saptamalarına, bir başka zideki gibi gözlenemeyecektir. Sayısal ölçüm ve modellerde kullandığımız sınırlı sayıdaki durumun bilgi kaybına yol açtığı kesindir. ceğimiz ve güvenebileceğimiz sonuçlar verdiği sürece gerçeğinin yerini alabilir. Sayısal sistemlerin örneksellere olan üstünlüğü, salt işlevsellik ve bilgiyi işleme yeteneğiyle sınırlı değil. Belirgin fark, iletişim gibi bilgi ya da verilerin asıllarına sadık kalarak gönderilmesi; oluşan hataların varış noktalarında yakalanması ve düzeltilmesinin istendiği uygulamalarda ortaya çıkmakta. Örneğin, konuşmanızın yanlışsız ve eksiksiz anlaşılabilmesi için: sizin ve muhatabınızın aynı dili konuşması; ortamın gürültüsünün söylediklerinizi örtmemesi ve dinleyicinin dikkatinin sizde olması zorunludur. deyişle konuşma sürecini sayısallaştırılmalarına bağlıdır. Bu bağlamda hatalara dayanıklılığın artışı, alıcının bilgiyi işlemeden önce bildikleriyle karşılaştırarak, farklı olanları en yakın karşılıklarıyla eşlemesinden, yani alınan iletiyi yorumlamasından kaynaklanmaktadır. Bu süreç, kablosuz iletişim bağlamında da benzer biçimde yürümektedir. Çizim 1'de verilen örnekte, vericinin kare biçiminde bir sinyal yaydığı varsayılmaktadır (1.a), ancak dalganın biçimi, bu iletişimin sayısal ya da örneksel olduğuna ilişkin karar vermede yeterli değildir. Dalga alıcıya ulaştığında, ileride değineceğimiz nedenlere bağlı olarak, kare biçimini yitirir (1.b). Örneksel iletişimde alınan dalga olduğu gibi hatalarıyla birlikte işlenir (1.c). Sürecin sayısal olması durumunda alıcı, alıcı sinyali bildiği en yakın biçimine göre düzeltir (1.d). Bunun bir televizyon yayını olduğunu varsayarsak, örneksel televizyon sisteminiz aldığı dalgayı olduğu gibi, yani gürültüsüyle; sayısal olanı ise orijinali gibi, net olarak, görüntüleyecektir. Cep telefonu ve dizüstü bilgisayarınız kablosuz iletişimi sayısal yöntemle ve zamanı çevredeki diğer sistemlerle bölüşerek yapmaktadır. Bu son özellik ise, kullanıcı yoğunluğunun artmasına ve ekonomik olurluğu yüksek çözümlerin ortaya çıkmasına yol açmaktadır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle