24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP BÜ’nden türbana açıklama İlericilikBoğaziçi Üniversitesi’nde 121 öğretim üyesi türbanla ilgili şu açıklamayı yaptı: Hükümetin “türban sorunu” ile ilgili son girişimini kaygıyla izliyoruz. Kaygımızın temelinde, sorunun, onu doğurmuş ve gelecekte daha da büyütecek olan uygulamalardan soyutlanmış biçimde, 'türbana özgürlük' sloganına indirgenmesi yatmaktadır. B aşka yasaları ve evrensel ahlak ilkelerini çiğnemeyen her kıyafetin universitede serbest olması temel hak ve özgürlükler bağlamında savunulabilecek genel bir ilkedir. Dolayısıyla, başı örtülü bir kişinin de üniversitede okuyabilmesi, ilkesel olarak eğitim hakkının gereğidir. Ancak, bunu uygulamada mümkün kılacak bir düzenlemenin yeri anayasa olmamalıdır. Ayrıca YÖK yasasında yapılacak bir 'başörtüsü tanımı' da hem laiklik hem özgürlük ilkeleriyle çelişecek ve sorunu çözmek bir yana, daha da karmaşıklaştıracaktır. Çözüm için sağlıklı bir düzenleme, sorunun tüm boyutları ilgili taraflarca derinlemesine ve içtenlikle tartışıldıktan sonra elde edilebilir. Bu süreç aceleye getirilmemeli ve mutlaka aşağıdaki noktalar dikkate alınarak, bütünsel bir yaklaşımla yürütülmelidir: 1. Türban serbestisinin zamanla üniversite öncesi eğitim kurumlarını da kapsayacak biçimde genişletilmesine asla izin verilmemelidir. Reşit olmayan kız öğrencilerin başlarının örtülmesine yönelik her türlü uygulama ve girişime karşı hukuki, idari ve toplumsal tüm önlemler alınmalıdır. Bu, genç kızların kendi hayatlarıyla ilgili kararları kendi iradeleriyle alabilecek özgür bireyler olarak yetişebilmeleri için vazgeçilemez bir ön koşuldur. 2. Benzer biçimde, reşit olmayan kızların başlarını örtmeleri için özel ortam oluşturan imam hatip okullarına kız öğrenci alınmasına son verilmelidir. İhtiyacın çok üzerinde olan imam hatip okulları da normal liseye dönüştürülmelidir. Adı Soyadı Ali İ. Tekcan Ali Kerem Saysel Ali R. Kaylan Ali Tamer Ünal Alpar Sevgen Arzu Öztürkmen Aslı Sencer Erdem Aybek Korugan Aydan Gülerce Aydın Pesen Ayfer Bartu Candan Aylin Koçak Ayse Gürel Ayse Hamide Koz Aysen Candaş Bilgen Aysun Dizdar Ayşe Buğra Ayşe Mumcu Ayşecan Boduroğlu Ayşegül Toker Ayşın Baytan Ertüzün Bahar Güner Belkis Halfon Bengü Börkan Berna Kılınç Bertan Badur Betül Tanbay Bige Kolukısa İnelmen Bilge Ataca Binnaz Toprak Biray Kırlı Burak Güçlü Burak Gürel C. Emre Alper Can Malta Cem Say Cengiz Kırlı Cevza Sevgen Deniz AlbayrakKaymak Yard.Doç.Dr. Okutman Öğr.Gör. Doç.Dr. Öğr.Gör. Öğr.Gör. Doç.Dr. Uzman Okutman Yard.Doç.Dr. Prof. Dr. Prof.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Doç.Dr. Prof.Dr. Doç.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Doç.Dr. Doç.Dr. Yrd. Doç Dr. Prof.Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Yard.Doç.Dr. Doç.Dr. Okutman 3. Eğitim ve öğretim kurumlarında zorunlu din dersleri kaldırılmalı ve seçmeli hale getirilmelidir. Din derslerini zorunlu kılan ilgili anayasa maddesi kaldırılmalıdır. 4. Laik devletin önemli bir görevi de çoğunluğun eğilimlerine uymayanları çoğunluk baskısından korumaktır. Bu bakımdan, üniversitede türbanın serbest bırakılması düşünülürken, başını örtmeyen kızların, farklı inançların, oruç tutmayan ve Cuma namazına gitmeyenlerin, her yöre ve mahallede özgürce yaşayabilmeleri ve okuyabilmeleri için ciddi önlemler alınmalı ve kararlılıkla uygulanmalıdır. 5. Kamu görevlilerinin, türban gibi belirli bir dini inancı açıkça sergileyen giysi giymeleri, tüm inançlara eşit durması gereken laik devlet anlayışıyla bağdaşmadığı için kabul edilemez. Kamu hizmeti verenlerde 'laik giyim' kuralı bir kişisel özgürlük kısıtı değil, hizmetin önyargısız ve hakkaniyetle sunulmasıalınması için bir zorunluluktur. Hükümet bu doğrultuda kendini bağlayıcı açıklamayı bir an önce yapmalı ve arkasında durmalıdır. Üniversitede sadece türban serbestisine odaklanan ve yukarıdaki noktaları dikkate almayan bir yaklaşımın, özgürlükleri genişletmek yerine kısıtlayacağını, toplumsal barış yerine huzursuzluğa yol açacağını düşünüyor; Hükümeti, Meclisi ve sayın Cumhurbaşkanını yukarıdaki çerçevede bir diyalog ve uzlaşma süreci başlatmaya, bu çerçeve dışındaki aceleci düzenlemelerden vazgeçmeye çağırıyoruz. Deniz Tarba Ceylan Dilek Demirci Diler Oner Duygu Köksal Ebru Z. Mugaloğlu Emine Adadan Emine Erktin Erhan Altunel Esin Boduroğlu Esra Mungan Eşref Eşkinat Fatma Gök Feyza Çorapçı Fikret Adaman Güven Güzeldere Gül Sosay Gülçin Alpöge Güler Fişek Gün Kut Günizi Kartal Gürkan Kumbaroğlu Gürol Irzık H. Özcan Gülçür Hadi Özbal Hale Saybaşılı Hamit Fişek I. Ercan Alp Işık Aytaç İbrahim Semiz İlhan Or İsmail Kaplan Karanfil Soyhun Kemal Kirişçi Kıvanç İnelmen Koray Çalışkan Kuban Altınel Kuyaş Buğra Lamia Gülçur M. Asım Karaömerlioğlu Meltem Gürle Yrd. Doç Dr. Prof.Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Doç.Dr. Prof.Dr. Prof. Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Öğr.Gör. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Yard.Doç.Dr. Doç.Dr. Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Prof.Dr. Prof. Dr. Prof.Dr. Prof. Dr. Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Doç.Dr. Yrd. Doç. Dr. Meral Demirel Mine Eder Mine Nakipoğlu Muhittin Mungan Nermin AbadanUnat Nes'e Bilgin Nesrin Özören Nevra Necipoğlu Nilsun Ince Niyazi Türkelli Nur Gurani Arslan Nüket Esen Orhan Yenigün Oya Pınar Ardıç Özlem Görey Özlem Öğüt Pınar Yolum Rana Sanyal Refik Erzan Refik Güllü Reşit Canbeyli Sahru Yüksel Selcan Kaynak Serra Müderrisoğlu Sibel Irzık Sibel Tatar Şehnaz Tahir Gürçağlar Taner Bilgiç Tınaz EkimAşıcı Tunga Güngör Ümit Bilge Ünal Zenginobuz Viktorya Aviyente Yaman Barlas Yasemin Kahya Yavuz Akpınar Yıldız Silier Zeynep Atay Zeynep Sabuncu Zeynep Uysal gericilik üzerine Bireylerin ilerici veya gerici oluşu biyolojik bir gelişim sonucu değil, toplumsal bir davranış biçimidir.. Zencilerin aşağılanmasında derilerinin rengi belirleyici oluyor. Ancak hiç kimse, zencileri aşağılayanların genetik yapılarında bu var diye ortaya çıkamaz. Mümtaz Başkaya, baskaya@superposta.com 1 Unvanı Doç.Dr. Doç.Dr. Prof.Dr. Doç.Dr. Prof.Dr. Doç.Dr. Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Öğr.Gör. Yard.Doç.Dr. Uzman Yard.Doç.Dr. Okutman Yard.Doç.Dr. Öğr.Gör. Prof.Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Prof. Dr. Öğr.Gör. Prof.Dr. Öğr.Gör. Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Okutman Doç.Dr. Prof.Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Öğr.Gör. Prof.Dr. Yard.Doç.Dr. Prof.Dr. Doç.Dr. CBT1093/20 29 Şubat 2008 091 sayılı CBT dergisinde “İlericilik ve gericilik doğuştan mı?” başlıklı çeviri yazısını okuduğumda, bir kez daha hayal kırıklığına uğramış oldum. Çünkü, daha önce de “Din ve bilim” başlıklı yazıyı okumuş ve Cumhuriyet gibi çağdaş bir gazetede böylesi bilim dışı yazıların yer alıyor olmasını doğru bulmamıştım. Bu yazıya göre, insanların siyasi duruşu büyük ölçüde biyolojisi tarafından belirleniyormuş. İlk olarak ABD'de filizlenen bu iddia, Amerikan siyasetinin ders kitaplarında yer alan muhafazakâr ve liberal görüşü örnek almakta imiş. Birbiriyle uyuşmaz gibi görünen siyasi görüşlerin, doğumdan sonra da büyük bir inatla değişime direndiği ileri sürülmekte imiş. En önemlisi, bu iddiayı destekleyen bilimsel kanıtların her geçen gün artması, iddiayı ciddiye almayanları bir kez daha düşünmeye zorluyormuş. Zaman zaman gazete ve dergilerde, görsel yayınlarda bu tür postmodern şeyler ileri sürülüyor. Örneğin, bir sözde bilim insanı çıkıyor ve “inanç geni” bulduğunu açıklıyor! Bir başkası, buna benzer iddialar ileri sürüyor. Bu tür safsatalara, özellikle ABD'de daha çok rastlanıyor. Yaratılış teorisi diye adlandırdıkları bilim dışı şeylerde, evrimin gelişimi göz ardı edilerek, akıllı tasarımların olduğu öne sürülüyor. Ve bu tür bilim dışılıkları, evrim teorisini yıpratmak için kullanılmaya çalışılıyor. İlericilik ve tutuculuk olarak siyasi yelpazenin iki ucunda yer alan siyasi görüşlerin beynimize doğuştan kazınmış olduğunu, bilimsel bulgulara dayanarak kanıtlamaya çalıştığını söyleyen Teksas'taki Rice Üniversitesi'nden siyaset bilimci John Alford “Muhafazakâr bir insanı, ilerici olması için zorlamak, bu insanı mavi gözlü olması için ikna etmeye benzer” diyor. İnsanın tavır ve davranışları, sosyal davranış biçimleridir. Bu davranışlar, sosyal olgular sonucu şekillenir. İnsanın dış dünya ile teması sonucu çevresel etkilerle şekillenir. Muhafazakârlık da, ilericilik de bu çevresel faktörlerle bir davranış biçimi ile gelişir. Bu değişimler, biyolojik değişim içermez ve soyut kavramlardır. Ayrıca, ancak toplumsal ve çevresel olaylarla gelişir ve gelişime uğrar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle