Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN S O N SİGARA İÇİMİ DÜNYADA BİRİNCİ ÖLÜM NEDENİ A R A Ş T I R M A L A R tosentez %13'lük bir randıman sağlıyor. Bu tür sistemler bu nedenle konutlarda veya otomobillerde kullanılmaya hazır değil henüz. Araştırmacılar bu yüzden boyar maddeleri, reaksiyon merkezini ve yapıyı geliştirmek istiyorlar. den temizleyebilmeyi umuyorlar. Ama yıllarca süren tedavinin ardından hastanın kanında neredeyse hiç virüs saptanamasa bile burada virüs rezervleri kalabilir. Araştırmayı yöneten Anthony Fauci “Belki de HI virüsünü bedenden tümden temizlemek hiçbir zaman mümkün olmayacak” diyor. Virüs sürekli değişime uğradığı için de yirmi yıllık araştırmalara rağmen etkili bir aşının geliştirilebilme imkânı çok daha uzak bir tarihe kaldı. HI virüsünün bağışıklık sistemini tamamen şaşırtacak bir yol bulduğuna inanan araştırmacılar, virüsle savaşmak için doğadan daha iyi taktiklerin bulunması gerektiğini bildirdiler. Tıp Nobel ödüllü bilim insanı David Balti Dünya Sağlık Organizasyonu, bu yüzyıl içinde sigara içimi nedeniyle bir milyon kişinin hayatını kaybedeceğini gösteren araştırmayı açıkladı. Sigara içimi yüzünden altı dakikada bir, bir insan ölüyor. Dünya Sağlık Organizasyonu'na (WHO) göre yirminci yüzyılda sigara içimi yüzünden yüz milyon kişi yaşamını yitirmiş. Sigara içimi engellenmediği taktirde yirmi birinci yüzyılda bir milyar kişi ölebilir diye uyaran organizasyon, sigara tüketimini azaltacak altı önlemi de “AIDS’İ TÜMDEN İYİLEŞTİRMEK MÜMKÜN DEĞİL” sine özel bir uyum olabileceği düşünülüyordu. Son araştırma bu tahminin doğru olmadığını gösterdi. Nitekim Christopher Petkov'un deneylerinden anlaşıldığı gibi aynı bölge maymunlarda hemcinslerinin seslerini duyduklarında etkinleşiyor. Söz konusu beyin bölgesi en çok Makak seslerinde etkinleşmekte, böcek sesi, gök gürlemesi ya da yağmur damlalarının sesinde çok daha düşük beyin etkinliği ölçülmüş. Araştırmacılar bu sonuçlarla, insan seslerini birbirinden ayırt edememe problemini çözmek istiyorlar. Son bir araştırmaya göre HI virüsünün bedenden tümden temizlenmesi mümkün değil. Virüsler midebağırsak sindirimindeki lenfatik sistemde “gizleniyorlar”. NIAID Laboratuvarı'ndan TaeWook Chun ve Bethesda Alerji ve Enfeksiyon Hastalıkları Enstitüsü'nden Anthony Fauci, virüsün reaksiyonunu uzun bir süredir AİDS ilaçlarıyla tedavi gören hastalarda incelemişler. Buna göre HI virüsleri midebağırsak sindirim sisteminin çevresindeki lenfatik dokudaki “virüs rezervinde” saklanıyorlar. Bu doku bedenin kendi bağışıklık sisteminde büyük bir rol oynadığı için araştırmacılar virüsleri bu bölge açıkladı. Bunlara yüksek vergi, sigara reklamı yasağı ve sigara içenler için bağımlılıktan kurtulma programları da dahil. Araştırma için 179 üye ülkenin verileri bir araya getirilmiş. Sayılar dünya nüfusunun %99'unu içermekte. Verilere göre dünya genelinde bir milyarın üzerinde sigara tiryakisi bulunmakta. Gelişmiş ülkelerdeki tiryaki sayısı azalırken, gelişmekte olan ülkelerde sigara içenlerin sayısı gitgide artıyor. Araştırma sonuçlarına göre sigara içenlerin %80'i gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkelerde yaşıyor. Sigara paketleri üzerindeki uyarıları yeterli bulmayan yetkililer, paketlerin üzerine sigara bağımlılığından kurtulmak için yardımcı olacak kurumların telefon numaralarının da yazılmasını öneriyorlar. GÜNEŞ ENERJİ SİSTEMİNDE BİTKİLERDEN ESİNLENİLDİ Amerikalı bilim insanları yeşil yapraklı bitkilerdeki enerji dönüşümünü taklit ettiler. Penn Eyalet Üniversitesi'nden Thoms Mallouk tarafından geliştirilen mini santral, tıpkı bitkiler gibi güneş enerjisi topluyor ve bu enerjiyle suyu parçalıyor. Yeşil yapraklarda, iğneli bitkilerde ve yosunlarda boyar maddeler güneş ışığındaki enerjiyi alırlar. Mallouk ve arkadaşları işte bu ilkeyi çok daha basit bir şekilde taklit ettiler. Bitkiler ayrıca çok daha başka reaksiyonlardan da yararlanıyorlar. Araştırmacılar enerji toplamak için turuncu ve kırmızı boyar maddeleri kullanıyorlar. İridyum oksitten oluşan bir reaksiyon merkezinde böylece su, hidrojen ve oksijen olarak parçalanmakta. Araştırmacılar ayrıca iki ürünün hemen yeniden birleşmesini de önlüyorlar. Sistemle şimdilik %0,3'lik bir randıman elde edilebiliyor. Oysa doğa fo Paleontoloji AMERİKA’YA GÖÇ ÜÇ AŞAMADA GERÇEKLEŞMİŞ MAYMUNLAR BİRBİRİNİ SESLERİNDEN TANIYORLAR Makak maymunları hemcinslerini seslerine göre birbirinden ayırt ediyorlar. Beyinde etkinleşen bölge, insanınkiyle aynı. Tübingen MaxPlanck Enstitüsü araştırmacıları, Makak maymunlarına çeşitli sesler dinletirken manyetik rezonans ile beyin etkinliklerini kontrol etmişler. Dil motiflerinin ayırt edilmesinden sorumlu beyin merkezi, şakak loplarında yer alıyor. Bu yetinin insanın konuşma yeti CBT1093/4 29 Şubat 2008 Bilim insanları bugüne dek insanların Amerika'ya bir kara köprüsü üzerinden küçük gruplar halinde göçmüş oldukları konusunda hemfikirdiler. Ancak Florida Üniversitesi araştırmacıları şimdi Asya'dan Amerika'ya gerçekleşen göçün bugün Bering boğazının suları altında kalan Beringia bölgesinde durduğunu söylüyorlar. Bu bölgeye 10005000 kişilik bir grup yerleşmiş. Araştırmacılar göç yolunu bulabilmek için çeşitli araştırmaların verilerini değerlendirmişler. Asya ve Amerika'daki yerlilerin DNA analizlerine göre Bering boğazının jeolojik verilerini değerlendiren bilim insanları, o bölgedeki kara kütlelerinin hangi zamana kadar var olduğunu ve ne zamandan sonra sular altında kaldığını saptamışlar. Daha sonraysa arkeolojik yerleşim yerleri incelenmiş. İşte bu şekilde elde edilen sonuçlara göre Amerika'ya yerleşimin üç aşamada gerçekleştiği ortaya çıkmış. İlk göç Asya'dan Sibirya'ya gerçekleşmiş. İki büyük buzul nedeniyle Beringia'da 20.000 yıllık bir “bekleme evresi” yaşanmış. Florida Üniversitesi'nden Andrew Kitchen'in açıklamasına göre buzulların erimesinden sonra insanlar Alaska veya Kanada üzerinden Amerika'ya ulaşmışlar.