Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A İŞTE JÜPİTER’İN YENİ YÜZÜ Hubble uzay teleskopundan alınan son görüntülerden Jüpiter'deki çizgili motifin değiştiği anlaşıldı. Ekvatora paralel uzanan bulut çizgilerinin bazılarının biçimi ve rengi değişmiş diyor Amerikalı bilim kadını Amy SimonMiller. Değişimin neye bağlı olarak gerçekleştiği kesin olarak bilinmese de araştırmacı, gelişmeden Jüpiter atmosferindeki yüksek ve alçak tabakalar arasındaki gaz naklinin sorumlu olduğunu düşünmekte. Jüpiter atmosferinde geçen son yirmi yıl içinde iki kez önemli değişimler saptanmıştı. Ancak o zamanki teleskoplarla ayrıntılı görüntüler almak mümkün değildi. Goddart Enstitüsü'nde çalışan NASA araştırmacıları mart ve haziran aylarında Hubble teleskopunu Jüpiter'e doğru çevirerek H A B E R L E R konuşarak çok daha iyi öğrendikleri ortaya çıkmış. Teletubbies programını izleyen çocuklar neredeyse hiç yeni kelime öğrenmemiş. Doğrudan doğruya yetişkinlerin konuşmalarını dinleyen çocuklar daha sonra öğrendikleri kelimelerle ilgili objeleri gösterebilirken, “televizyon çocukları” bunu başaramamışlar. Anne babalar çocuklarının televizyon programlarından yeni kelimeler öğrenmelerini bekliyorlar ama, bu beklenti boşuna diyor psikolog Krcmar. New Horizons uzay sondasının Jüpiter'den Plüton'a uçuşunu izlemek istiyorlardı. Ve Jüpiter'den alınan görüntüleri incelediklerinde atmosferindeki değişimleri fark ettiler. Ekvatorun üzerindeki geniş bir çizgi beyazdan kahverengine dönüşmüştü. Burada ayrıca yılan biçiminde koyu bir yapı göze çarpmış. Uzmanlar, bulutların rengini Jüpiter'in üzerinde bulundukları yükseklikle açıklamaya çalışıyorlar. Buna göre beyaz çizgiler koyulardan daha yüksekte bulunuyor. Renk ve biçim değişikliğinin, farklı atmosfer tabakaları arasındaki gaz ve madde alışverişine dayandığı tahmin ediliyordu. Hubble teleskopundan alınan detay görüntülerle şimdi Jüpiter atmosferindeki gelişmeler hakkında daha kesin bilgiler edinilmeye çalışılacak. insanlar gördüklerinde konuşmayı daha iyi öğreniyorlar. Susam Sokağı gibi yayınları izleyen daha büyük çocukların aksine, iki yaşına kadar olan çocuklar yeni kelimeleri doğrudan doğruya insanlarla iletişim kurarak öğreniyorlar diyor Wake Forest Üniversitesi'nden Marina Krcmar. Araştırmacı ekibiyle birlikte 48 küçük çocuğun yeni kelime öğrenme yetisini farklı ortamlarda kontrol etmiş. Araştırmanın birinci aşamasında bir yetişkin doğrudan doğruya 1524 aylık çocuklarla konuşmuş. İkinci aşamada çocuklar ekranda konuşan yetişkinleri izlemişler. Son aşamada ise küçük çocuklara “Teletubbies” programından bölümler gösterilmiş. Böylece küçük çocukların yeni kelimeleri doğrudan doğruya insanlarla AIDS’İ İYİLEŞTİREN TEDAVİ UMUDU Alman bilim insanları ilk kez hücrelerdeki AIDS virüsünü ayıklamaya başardılar. Bu gelişme sayesinde AIDS belki tedavi edilebilecek Alman bilim insanları laboratuar çalışmaları sırasında ilk kez insan hücrelerindeki AIDS virüsü genlerini ayıklamaya başardılar. Science dergisindeki yazıya göre bu amaçta özel bir enzim geliştirilmiş. Hamburg Pette Deneysel Viroloji ve İmmünoloji Enstitüsü Profesörü Joachim Hauber, bu şekilde bulaşık hücreyi iyileştirdik. Daha önce bunu hiç kimse başaramamıştı, bu biyotek noloji alanında önemli bir gelişme diyor. MaxPlanck Moleküler Hücre Biyolojisi ve Genetik Enstitüsü araştırmacılarının da katıldığı çalışma, AIDS hastalığını iyileştiren tedavi yönteminin geliştirilmesi için umut oldu. Bugüne kadar bir HIV enfeksiyonunun ortadan kaldırılması mümkün değildi. Nitekim retrovirüs grubuna dahil olan Aids virüsünün kalıtımı bulaşık insan hücresinin DNA'sına “yerleşmekte”. Hauber on yıl içinde insanlar için bir AIDS tedavisinin geliştirilebileceğini umuyor. Bundan sonra fare deneyleriyle ilgili üç yıllık bir program var. Daha sonraları Hamburg'da klinik deneylerin başlaması gerekiyor. Bilim insanları araştırmada belli başlı doğal bir enzimin (rekombinaz) özelliklerinden yararlanmış. Paleontoloji EN ESKİ AVRUPALI YİNE KUZEY İSPANYA’DA BULUNDU İspanyol bilim insanları 1994 yılında Burgos bölgesinde, bugüne dek en eski Avrupalı olarak kabul edilen insanın kalıntılarını bulmuşlardı. El Pais gazetesindeki habere göre ön azı dişi yaklaşık olarak 1,2 milyon yıl önce kuzey İspanya'da yaşayan bir insana ait. Diş Sierra de Atapuerca sıradağlarında yer alan Burgos bölgesindeki bir kazı çalışmasında bulunmuş. Araştırmacıların 1994 yıHomo antecessor insanına ait kafatası kalıntıları lında aynı bölgede buldukları bir insan kalıntısı bugüne kadar en eski Avrupalı olarak kabul ediliyordu. Yaklaşık olarak 800.000 900.000 yıl önce yaşayan bu insan, “Homo antecessor” olarak sınıflandırılmıştı. Yeni buluntunun hangi türe ait olduğu henüz bilinmemekte. “Belki Homo antecessor insanının bir atası olabilir fakat bunu henüz kanıtlayamıyoruz” diyor Jose Maria Bermudez de Castro. Azı dişinin 1,2 milyon yıllık olduğu tahmin ediliyorsa da araştırmacı daha eski olabileceğini gösteriyor. Buluntu, insanların Avrupa kıtasında sanılandan daha önceleri yaşamaya başladıklarını göstermesi açısından önem taşımakta. Doksanlı yılların başlarına kadar ilk Avrupalının 500.000 yıl önce yaşadığı tahmin ediliyordu. KEMİK ERİMESİNE KARŞI SPOR, ERKEKLERDE DE ETKİLİ İsveçli bilim insanlarının son bir araştırması, erkeklerin de spor yaparak yaşlılıkta osteoporoza (kemik erimesi) bağlı kemik kırılmalarından korunabileceklerini gösterdi. Uppsala Üniversitesi'nden Karl Michaelsson, PloS Medicine dergisinde, kemik erimesinin sadece menopoza girmiş kadınlarda görülmediğini, erkeklerde de meydana gelen kemik kırılmalarının üçte birinin sporla engellenebileceğini söylüyor. Araştırma çerçevesinde 35 yaşını aşkın 2000 erkeğin verileri incelenirken bedensel etkinliklerine göre üç gruba ayrılmışlar. Bu gruplar arasında meydana gelen kemik kırılmalarında ÇOCUKLAR TELEVİZYONDAN YENİ KELİME ÖĞRENMİYORLAR CBT1062/4 27 Temmuz 2007 İngiliz BBC kanalı tarafından hazırlanan “Teletubbies” yayınının küçük çocukların konuşma yetisinde hiçbir katkısı bulunmadığı ortaya çıktı. Amerikalı psikologlar, bir ve iki yaş arası çocukların bu tür televizyon yayınlarından yeni kelimeler öğrenmediklerini saptadılar. Çocuklar, karşılarında konuşan