Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MEDYA VE BEYNİMİZ nı, eğitimlerini ve davranış eğilimlerini incelediler. Ve sonuçta önceki, daha küçük çaplı çalışmalarla benzer sonuçlara ulaştılar. Çocuklukta ve ergenlik çağında izlenen TV miktarı ile dikkat eksikliği ve uyku alışkanlığı arasında yakın bir ilişki olduğu böylece kesinleşmiş oldu. Ayrıntıları ileri bir tarihe saklayan Johnson ve meslektaşlarının son analizleri gelecek ay yayımlanacak. Johnson, yoğun TV izleme alışkanlığının başlıca şu sorunlara yol açabileceğine dikkat çekiyor: • Sözel ve fiziksel saldırganlıkta artış • Uyku bozuklukları • Obezite ve obeziteye bağlı sağlık sorunları • Dikkat eksikliği ve öğrenme zorlukları Daha önceki küçük ölçekli araştırmalardan birini yürüten Seattle’daki Washington Üniversitesi’nden Dimitri Christakis, ortalama TV izleme süresini (bir yaşında günde 2.2 saat, 3 yaşında 3.6 saat) iki misline çıkartan çocuklarda, yedi yaşına geldiklerinde dikkat eksikliği hiperaktivite sendromu riskinin %25 oranında arttığını söylüyor. Bazı bilim adamları henüz kanıtlanmamakla birlikte TV izleme ile otizm arasında bir bağlantı olduğunu iddia ediyor. bir yaşam tarzı sürmeleri gerekiyor. Böyle bir deney ne olası ne de etik olmayacağı için bilim adamları bunun yerine deneyleri çok uzun bir zaman dilimine yayarak durumu kurtarmaya çalışıyorlar. Yine de bu kadar çok sayıda bulgunun bir araya getirilmesi, oldukça inandırıcı sonuçların elde edilebilmesini sağlıyor. ELM SOKAĞI KABUSU ETKİSİ Geçen ay İngiltere’de Elm Sokağı Kabusu filmini 20 kez izleyen bir kişi, madeni bir eldiven ile sokaktaki insanlara saldırdı ve sonucunda hapsi boyladı. Bu adamın filmin etkisiyle saldırganlaşmış olabileceğine dikkat çeken Johnson, 17 yıllık çalışmasıyla çocukluk döneminde izlenen TV miktarı ile diğer insanlara saldırgan davranışlarda bulunmak arasında yakın bir ilişki olduğunu ortaya koymuştu. Bu arada nedensel ilişkinin iki yönlü çalıştığını belirten Johnson, daha saldırgan insanların şiddet içeren programları tercih ettiğini açıklıyor. Ancak bu, tüm etkiyi açıklamakta yetersiz. Bulgular, televizyonun saldırganlığı zaman içinde de yükselttiğini gösteriyor. 14 yaşındayken günde 3 saatten fazla televizyon izleyen genç insanların, günde 1 saat izleyenlere göre beş misli daha saldırgan olduğu ortaya çıktı.Bu etkiyi yaratan yalnızca “action” ve korku filmleri değil. Canada’daki British Columbia Üniversitesi’nden Lesley Joy, yalnızca programın içeriğinin değil, izleme süresinin uzunluğuğun da saldırganlığı tetiklediğini söylüyor. MEDYA VE ŞİDDET EĞİLİMİ Modern medya ve zihinsel faaliyet ilişkisi üzerindeki çalışmaların büyük bir kısmı ekrandaki şiddet içeren görüntülere odaklanmış durumda. Bu konuda 50 yıllık bir geçmişi bulunan araştırmalar ikisinin arasında küçük de bir bağlantı olduÇocuklukta ve ergenlik ğunu ileri sürüçağında izlenen TV miktarı ile yor. Ancak bu dikkat eksikliği ve uyku konuda kesinalışkanlığı arasında yakın leşmiş bir sonuç henüz söz konubir ilişki var. su değil. Kansas State Üniversitesi’nden gelişim psikoloğu John Murray, bu konuda hâlâ sonuç alınamamış olunmasından son derece rahatsız. TV’lerdeki şiddetin, toplumda şiddet ve saldırganlığı artırdığı yönündeki bulguların doğruluğuna kesinkes inanan Murray, bilgisayar oyunlarının bu şiddeti daha da körüklediğini söylüyor. Bunun nedeni Murray’a göre oyunların etkileşimli olması, başka bir deyişle çocuğun oyunun içine girip etkin rol alması. Ayrıca taklit ve gözlem yoluyla öğrenen çocukların, bilgilerin pekişmesi için ödüllendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Murray, “İşte video oyunları da bunu yapıyor. Aslında herkes TV’deki şiddetten aynı şekilde etkilenmiyor. Yine de bütün olarak ele alınca izleyicilerin dünya görüşünü, değerlerini ve bakış açılarını değiştiriyor. Hâlâ TV ve toplumda artan şiddet eğilimi arasında bir ilişkinin olmadığını inkar edenler var ve ben bunları anlamakta zorlanıyorum” diyor. Bu ilişkinin ortaya çıkmasını istemeyen grupların başında ABD’dek Motion Pictures Association of America gibi endüstriyel örgütler geliyor. Bu kurumların başındakiler, araştırmaların bilimsel temellere oturtulmadığını ileri sürüyorlar. Bu görüşün bir anlamda doğru olduğunu kabul eden Murray’a göre ideal bir deney şöyle olmalı: Çok sayıda çocuk iki gruba bölünüp, farklı yoğunlukta TV izlettirilip, video oyunları oynattırılmalı. Ancak bunun dışında bu çocukların benzer masını gerektiğini örneklere bakarak tayın ederiz • Duygusuzlaşma etkisiZamanla şiddete gösterdiğimiz tolerans artar. • “Batsın bu dünya” etkisiİnsanlar şiddet içeren görüntülerden sonra kendilerinin başına da bu tür olaylarına geleceğine inanırlar. Bu etkiler her zaman kötü değildir. Örneğin duygusuzlaşma etkisi tıp öğrencileri için yararlıdır, çünkü zaman içinde kan ve diğer vücut salgıları karşısında iğrenme duygusundan kurtulurlar. Ayrıca evdeki yaşam tarzının da çok büyük etkisi vardır. Aile bireyleri TV veya oyunlardakilerden farklı bir davranış şekli sergiliyorsa, çocuklardaki şiddete eğilim dozu azalır. NE YAPILABİLİR? Sonuçta ortaya şöyle bir TV’lerde şiddet, tablo çıkıyor: TV ve bilgisatoplumda şiddeti ve yar oyunları gisaldırganlığı bi modern arttırıyor. Bilgisayar medya zihnioyunları bu şiddeti mizi etkiliyor ve bunları ne körüklüyor. kadar uzun izlersek etkisi de o kadar güçlü oluyor. Modern medya bizleri bazı konularda daha akıllı ve becerikli kılarken, bazılarında da mevcut yeteneklerimizi köreltiyor. Ekrandaki şiddetin ekran dışına taşmasını engellemek ne yazık ki mümkün değil. Peki bu durumda ne yapılabilir? Kimse bu konuda basit bir çözüm öneremiyor. Nihai olarak her şey birey ve anababa olarak yaptığımız tercihlere gelip dayanıyor. Çocuklarımız sportif faaliyetlerin yanı sıra sosyal ilişkilerini güçlendiren uğraşlara da vakit ayırıyor ve zamanlarının çok azını ekran başında geçiriyorlarsa, medyanın çocuklar üzerindeki etkisi yararlı bile olabilir. Ancak saatlerini video oyunlarında ateş ederek, adam öldürerek geçiren çocuklar için hayatın kendileri ve çevresindekiler için zor geçeceğini söyleyebiliriz. Reyhan Oksay New Scientist, 21 Nisan 2007 BEYİN GÖRÜNTÜLERİNİN ORTAYA ÇIKARTTIKLARI Beyin görüntüleme ve diğer fizyolojik ölçümler de, şiddet içeren oyunların oynanması veya şiddet içeren sahnelerle yüklü TV programlarının izlenmesinden sonra ortaya çıkan duygusal tepkilerdeki değişiklikleri ortaya koyuyor. Columbia, Missouri Üniversitesi’nden Bruce Bartholow, bilgisayar oyunlarını alışkanlık haline getirmiş insanlara şok yaratan fotoğraflar gösterildiğinde, beyinlerinin kısıtlı tepki verdiğini keşfetmiş. Başka bir çalışmada da 30 dakika süresince şiddet içeren oyunlar oynayan çocukların beyinlerinde frontal lob bölgesinde, şiddet içermeyen oyunlar oynayan çocuklara göre daha az faaliyet görülmüş. Beynin frontal lob bölgesi dikkat yoğunluğu ve güdü kontrolünden sorumludur. CBT 1051/8 11 Mayıs 2007 ŞİDDETİN DOĞURDUĞU ETKİLER Murray’a göre etkiler üç kategoride incelenmelidir. Bunlar • Taklit etkisiBazı koşullarda nasıl davranıl