20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ZÜMRÜTTEN AKİSLER A.M. Celal Şengör olumlu bir özelliği de, cerrahi girişim sırasında kalbin durdurulmaması. Güvenli ameliyat için robot vantuzlarla kalbin üzerine tutunmakta. Bilim insanları bundan sonra robota bir kamera ve bir de yüksek frekans elektrotu ilave edecekler. Bu şekilde zarar görmüş kalp dokusu alınarak, kalp ritim bozuklukları tedavi edilebilecek. İktidarın işbirlikçilerinin yaptıkları yasadışı işler sayın savcılarımız tarafından kovuşturulabilir, sorumluları adalet karşısına çıkartılabilir ve yasa dışına kaymış kurumlarımızın tahribatı önlenebilir. ÜRKEK GERGEDAN KAMERA TUZAĞINDA Geriye kalan yaklaşık elli Borneo gergedanından biri Borneo adasında, doğa korumacılarının kamera tuzağına yakalandı. Böylece soyu tükenmekte olan bu ürkek hayvanın ilk film görüntüleri elde edilmiş oldu. Dünya Doğayı Koruma Vakfı (WWF) tarafından sunulan iki dakikalık videoda, gergedan gece ormanda otlanırken ve kamerayı koklarken görülmekte. Bilindiği kadarıyla son Borneo gergedanları (Dicerorhinus sumatrensis harrissoni) sadece Malezya’nın Sabah eyaletinde yaşıyor. WWF’nin açıklamalarına göre gergedanlar çok ürkek oldukları için bugüne kadar hiç kimse tarafından görülememişti. Sumatra gergedanlarının bir alttürü olan bu hayvanlar 950 kilo gelmelerine rağmen, beş gergedan türünün en küçüğüdür. rir. İncelenen balıkların yaşları iki ila yüz yirmi sekiz arasında değişiyordu. Bilim adamları daha sonra türlerin ne hızda büyüdüklerini saptayınca, altı balık türünde büyüme hızının son yüz yılda değiştiği anlaşılmış. Örneğin 40 –400m derinlikte yaşayan büyük gözlü Morwong balığının (Nemadactylus macropterus) büyüme hızı 1950’den sonra yılda %0.73 oranında artmış. Buna karşın 1800m derinliğe kadar görülen Allocyttus verrucosus balığının büyüme hızı %0,3 azalmış diyen araştırmacılar büyüme hızıyla ilgili verilerin, güneybatı Pasifik’teki iklim değişimi verileriyle örtüştüğünü görmüşler. Üstteki su tabakalarındaki sıcaklık son elli yıl içinde yükselirken, alttaki sıcaklıklar 19.yy’ın ortalarından bu yana azalmış. Küresel ısınmanın devam etmesi halinde derinlerde yaşayan balıkların da daha hızlı büyüyebileceği tahmin edilmekte. Ayrıca daha hızlı büyüyen balıkların aşırı avlanmadan daha iyi korunabileceği sanılıyor. Öte yandan yavaş büyüyenlerin soyu avlanma yüzünden daha fazla tehdit altına girecek. Aydın, Entelektüel ve Bazı Şeyleri Gerçekten Bilenler Dünyanın hemen her yerinde halk arasında adı herhangi bir konuda olumlu bir şekilde duyulan kişiler kısa zamanda her konuda fikirlerine danışılan, medyanın fikirlerini almak için peşlerinden koştuğu bireyler haline gelirler. Dikkat etmezlerse, bu ilgi zamanla onlara her sözlerinde gerçekten bir keramet olduğu izlenimini verir ve bu sefer sorulsa da sorulmasa da akıllarına gelen (veya popüler olan) tüm konularda düşüncelerini beyan etmeğe ve topluma kılavuzluk etmeğe kalkarlar. Türkiye'de de özellikle son yıllarda "aydınlar" veya "entellektüeller" adı altında pek çok kişi veya kişi grubunun fikirleri hemen her konuda medyada boy gösterir oldu. Bunun kısmi bir nedeni, bizzat medyanın bazı meslek grubu mensuplarına kendiğilinden "aydın" yaftasını yapıştırmasıdır. Ancak bazan bazı gruplar kendilerine bu sıfatı bizzat kendileri uygun görmektedir. Aslında aydın ve bunun batı Avrupa dillerindeki karşılığı olan entelektüel kelimesi onsekizinci yüzyıldan bizlere miras olan çok yüce bir kavramı dile getirir. Onsekizinci yüzyıl, Aydınlanma Çağıdır. Aydınlanma çağının özelliği, bir önceki yüzyılda şahlanan doğa bilimlerinin kılavuzluğunda insan yaşamına, bilimsel eleştiri süzgecinden geçirilemeyen ve/veya geçirilmeyi kabul etmeyen her türlü saplantıdan arınmış, kontrolu ve dolayısıyla düzeltilmesi mümkün bir yön çizmeyi amaç edinmiş bir bakış tarzının, Batı Avrupa ve Kuzey Amerika'nın doğusunda tahsilli insanlar arasında yaygın bir kabul görmesidir. Dikkat edilirse 18. yüzyılın aynı zamanda gözlemsel doğa bilimlerinin de modern çehrelerine bürünmeye başladıkları asır olduğu görülür. Bu asrın etkili isimleri arasında modern bilgibilimin temellerini atan David Hume'u, sosyal bilimleri (sırf ekonomiyi değil!) sağlam bir kuramsal temele oturtan Adam Smith'i, doğa bilimleriyle sanatın büyük sentezcisi Goethe'yi, Alexander ve ağabeyi, modern araştırma üniversitesi kavramının yaratıcısı Wilhelm von Humboldt'u, modern yaşam bilimlerinin mimarları olan von Linné, Cuvier ve Lamarck'ı, yasaların ruhunu doğanın bize bahşettiği çerçeve içerisinde arayan Montesquieu'yü, Newton'u ülkesinde tanıtmak için büyük çaba harcayan Voltaire'i, modern yerbilimlerini Hume'dan öğrendiği felsefeyi geliştirerek oluşturduğu bilgibilim çerçevesinde kontrolü mümkün bir teoriye kavuşturan James Hutton'ı, modern kimyanın dâhi kurucusu, büyük insansever Lavoisier'yi ve bunların daha nice benzerlerini görüyoruz. Tüm bu insanların ortak yanları, kendilerine seçtikleri ilgi alanlarında insanlığa kendilerinden sonra gelenlerin bilimsel çerçevede eleştirebildikleri, kalıcı düşünce âbideleri bırakmış olmalarıdır. Bütün bu kişiler tüm yaşamları boyunca eleştirel akıl ve gözlem kılavuzluğunda son derece ciddi araştırmalar yapmışlar, birbirlerinin yaptıklarını denetlemişler ve Aydınlanma çağı süresince tüm insanlığa tarihte eşi az görülen bir ümit ve iyimserlik kaynağı olmuşlardır. Geçmiş çağlarda da Ömer Hayyam gibi, Lükres gibi bu tür gerçek aydınlar toplumu aydınlatıcı eserler vermişlerdir. Bunlar da yukarıda saydığım kişilerle çok önemli bir özelliği paylaşırlar: Topluma akıl verdikleri konuları önce kendi akıllarında bilimsel bir süzgeçten geçirmek. Ne yazık ki yirminci yüzyıl, bilimde şahit olduğu muazzam gelişmenin yanında aynı zamanda yükselen bir bilim ve akıl düşmanlığına da sahne olmuştur. Bu bilim düşmanlığını da halk arasında «aydın» veya «entelektüel» denen kişiler yaratmış ve geliştirmiştir. Kökleri aydınlanma çağında JeanJacques Rousseau'ya giden, Byron ve Shelly gibi romantiklerden çağımızda da Brecht'ten Feyerabend'e, Hemingway'den Sartre'a ve günümüzün demokrasi ve çokseslilik adına bilimin yanında dini kökenli ve yanlış olduğu bilinen iddiaların da öğretilme haklarını savunanlara, gelişmeyi bilgisizlikleri nedeniyle inkar ederek topluma bu nedenle durmadan karamsar bir tablo çizenlere kadar açılan bir tayfın üyelerinin de ikide bir aydınlar arasında sayıldığını görüyoruz. Bu kişileri «aydınlatan» kaynak ise belli değildir! Her kalemi eline alanı (toplum için gerekliliklerini inkâr etmeden!) «aydın» bellemenin yalnız Türkiye'ye mahsus bir hastalık olmadığı kesindir. Ama gerçek aydınları, yani bir şeyi bilimsel bir yöntemle bulup irdeleyebilenleri, sadece yazıp konuşmaktan çekinmeyenlerden ayıramazsak önüne gelen peygamber özentisinin toplumumuzu akıl dışına çekmesine engel olamayız. HİNDİSTAN’IN İLK TİCARİ AMAÇLI ROKETİ UZAYDA Hindistan ticari amaçlı ilk uydusunu uzaya gönderdi ve ticari uzay yolculuğu imkanı sunan, ABD, Rusya, Çin, Ukrayna ve ESA ile rekabete hazırlanıyor. Hindistan’da üretilen “Polar Satellite Lounch Vehicle” roketi, 23 Nisan 2007 tarihinde Hindistan’ın güneyindeki Sriharikota istasyonundan fırlatıldı. Roket, 352 kilo ağırlığındaki İtalyan uydusunu taşıyor. Uydu, uzayın geçmişine ait astronomik ölçümler yapacak. Ticari uzay yolculukları yılda 2.5 milyar Avro’luk bir pazar oluşturmakta. Nilgün Özbaşaran Dede İKLİM DEĞİŞİMİ BALIKLARI DA ETKİLİYOR İklim değişiminin, Pasifik’teki balıkların büyümeleri üzerinde de etkili olduğu ortaya çıktı. Üst su tabakalarında artan sıcaklık yüzünden balıklar elli sene öncesine göre %30 daha hızlı büyüyorlar. Derin ve soğuk bölgelerde ise büyümeleri yavaşlamakta. Araştırma çerçevesinde güneybatı Pasifik’te yaşayan çok uzun ömürlü sekiz balık türü incelenmiş. Araştırmacılar, 1987 ve 1996 yılları arasında yakalanan balıkların kulak kemiklerindeki büyüme halkalarını saymışlar. Ağaç halkaları gibi kulak halkaları da hayvanların yaşı ve büyüme hızları hakkında bilgi ve CBT 1051/5 11 Mayıs 2007
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle