24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

CBT 1046/7 6 Nisan 2007 uyumsuz olabileceğini vurgulayarak kanser ilacının etkisi kaybolmadan yan etkileri azaltacak bir katkı maddesi elde etmek istediklerini dile getirdi. Gıda ürünlerinden kişisel bakım ürünlerine kadar geniş bir yelpazede potansiyel olarak kullanılan hiperaktif maddelerle çalıştığını belirten Aydoğan, "Amacım iki veya daha fazla bileşeni aynı noktaya aynı anda istenilen bölgeye taşımaktır. Bunu yaparken performans kayıplarının önlenmesini ve farklı yan etkilerin görülmesini engellemeyi hedefliyoruz" diye konuştu. Aytemir, kanser ve AIDS gibi yüksek dozda, uzun süreli ilaç kullanımı gerektiren hastalıkların, organ nakli gibi bağışıklık sistemini zayıflatan durumların mantarlara ve enfeksiyon artışına neden olduğunu söyledi. Yoğun bakım ünitelerinde bakterilerden kaynaklanan enfeksiyonlardan bebek ve hasta kaybı önlenmesinde başarısız olduğumuzu vurgulayan Aytemir, projesinin sonunda yan etkileri az, geniş spekturumlu mantarlara ve bakterilere karşı etkili bir birleşim yapmayı hedeflediğini belirtti. Bypass operasyon sırasında ve sonrasında serbest radikallerin hasara neden olduğunu ve bu hasarlar sonucu kalpte ritm bozukluğu, kalp kasında geçici fonksiyon bozukluğu, hücre ölümü gibi komplikasyonların oluştuğunu belirten Karahalil, projenin sonunda bu komplikasyonların önlenmesi ya da azaltılmasını hedeflediğini vurguladı. Böbrek yetmezliği tedavisinde en sık kullanılan yöntemin hastadan alınan kanda biriken metabolik atıkların bir zar aracılığıyla uzaklaştırdığı hemodiyaliz işlemi olduğunu söyleyen Altınkaya ise, bu tür zarlarda bulunan mikrogözeneklerin kandaki toksit bileşiklerin geçmesine izin verirken protein gibi büyük moleküllerin geçmesine izin vermediğini belirtti. Altınkaya, proteinlerin zar yüzeyinde birikmesi, zarın kanla yeterince uyumlu olmaması hasta sağlığında ciddi sorunlar yarattığını belirterek, "Amacım parçalama yeteneği olan enzimleri zarlara yükleyerek birikme olasılığı olan bileşikleri parçalamak ve diyaliz süresini kısaltmaktır. Zarın özelliklerini iyileştirerek diyaliz işlemlerin daha yaygın uygulanmasını ve diyaliz hastalarının işlemden olumsuz etkilenmemesini sağlamaktır" dedi. Bayramoğlu, çalışmasının sonunda biyoçip teknolojisi ile çok pahalı bir enzimin saflaştırılmasında yeni bir teknik sunacağını belirterek "Mıknatıs gibi kullanabileceğimiz biyoçip ile birçok farklı molekülü içeren karışımdan istediğimiz molekülü yapısını bozumadan saf şekilde elde edebilecez. Biyoçipin tekrar kullanılabilmesi maliyeti düşürürken ekstra işlem gerekmediğinden bir takım prosedürleri kısaltmış oluyoruz" diye konuştu. Rana Erden Savunma Sanayii Müsteşarlığı 20072011 Stratejik Planı Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) 2005 yılında hazırlıklarına başladığı Stratejik Plan çalışmasını tamamlayarak yayımladı. Plan 2007 ila 2011 dönemini kapsıyor. Müsteşar Murad Bayar’ın sunuş metninde belirtildiği gibi bu plan "savunma sanayi sektörü için çok önemli bir yol gösterici olacak". Aytekin Ziylan S tratejik Plan’ın çok önemli olan bazı ilkelerini şöyle sıralayabiliriz; • Plan, ulusal savunma sanayimizin geliştirilmesini amaçlamaktadır. • Savunma sanayimizin ulusal önceliklerimiz paralelinde NEDEN UYGULANMADI? geliştirilmesi hedef alınmıştır. TSSPSE’nin bu maddesinin taslak metindeki şekli çok • Ulusal tasarımlarımızın gerçekleştirilmesine öncelik mantıklı idi ve aşağıdaki gibiydi: verilecektir. "Yabancı teknolojilerden yararlanma durumunda bu tek• Savunma sanayii faaliyetlerinin temelini teşkil eden te nolojileri millileştirmek asıl gaye olacaktır. Bunun için satın darik uygulamaları, kullanıcı ihtiyaçlarının karşılanması he alınan teknolojilerin ulusal şirket tarafından özümsendikten definin yanı sıra sektörel gelişmenin de temelini teşkil ede sonra bir üst düzeyde üretilmesi MSB’ce desteklenecektir". cek hale getirilecektir. Savunma Sanayi Müsteşarlığının Stratejik Planı ulusal • 2008 yılından itibaren, belirlenecek ArGe ve yurt içi kelimesini kullanmakla "katı milliyetçi" "şovenist" vb. bir geliştirme projelerinde "Maliyet +" sözleşme tipi uygulana doküman olmadı. Tam aksine çağdaş, mantıklı, sanayileşmiş caktır. bütün ülkelerinkine benzer ülkemiz için yararlı bir doküman • Teknoloji yönetimi, ihracat, offset, kalitetest ve serti oldu. fikasyon, rekabet, istihdam, çifte kullanımlı ticari ürünler giAslında TSSPSE de Türk savunma sanayiini geliştirmek bi konuları içeren kapsamlı bir savunma sanayii politikasının amacıyla gerçekleştirilen yoğun çabalar sonucu hazırlanmış oluşturulmasına gereksinim vardır. bir dokümandır. MSB’ce önce bir taslak doküman hazırlan• Savunma sanayiinin yüksek maliyetler gerektiren bir mış, ilgili bakanlıklar, kamu kuruluşları, TOBB kanalıyla saağır sanayi olmaktan çıkması; proje zenginliğine paralel bü nayicilerin görüşleri alınmış, çeşitli koordinasyon çalışmalayük iç pazar ve alternatif kaynak çeşitliliğinin yaratmış oldu rından sonra bugünkü son haline getirilmişti. ğu pazardaki açılım ve geleneksel pazarlardaki değişim savunUygulansaydı; getirdiği yeni ilkelerle Türk savunma sanama sanayiinde tarihi bir fırsat yaratmıştır. yiinin gelişmesine büyük yararlar sağlayabilecekti. Örneğin • Sanayide güçlü şirket yapılarının ve özartık savunma sistemleri "milli olması gerekenTürk Savunma gün tasarım yeteneklerinin oluşturulması amaler", "kritik sistemler" ve "diğer sistemler" olarak cıyla, kamu sermayeli şirketlerimizde konsoliSanayiinin üçe ayrılacaktı. Milli olması gereken sistemlerle, dasyona gidilmesi projesi Savunma Sanayii İckritik sistemler araştırma ve geliştirmeye dayalı gelişmesi için ra Komitesi tarafından onaylanmış ve Türk olarak açıkça söylenmese bile, ulusal şirketlerde hazırlanmış Savunma Sanayii Holdingi’nin kurulması kaüretilecekti. Savunma sanayii alt sektörlere bölüdevrimsel rarı alınmış olup, bu doğrultuda, çalışmalar denecek ve milli ana yüklenicilik uygulamasına gidivam etmektedir. nitelikli bir lecekti. lamsızdır. Çünkü teknoloji mülkiyet konusudur; ulusal şirketin mülkiyetindeyse "ulusaldır", yabancı ortaklı şirketlerde ise genelde yabancı ortağın mülkiyetindedir, yani "yabancıdır". Yabancı ortaklı bir şirket zaten teknolojinin sahibidir, onu yeniden transfer edip özümsemesi diye bir şey olamaz. DEVRİMSEL NİTELİKTE plan. Bu stratejik plan Türk Savunma Sanayinin gelişmesi için hazırlanmış devrimsel nitelikli bir plandır. Devrimseldir çünkü, planda "ulusal" kelimesi kullanılmaktadır! Bundan önce 20 Haziran 1998 günü Resmi Gazetede Bakanlar Kurulu Kararı olarak yayımlanarak yürürlüğe giren 25.5.1998 gün ve 98/11173 sayılı "Türk Savunma Sanayii Politikası ve Stratejisi Esasları"na (TSSPSE) bakınız bir tek ulusal kelimesi bulamazsınız. Ulusal yerine özellikle "Türk", "yerli" "yurtiçi" kelimeleri kullanılmıştı, çünkü "Türkiye’de Türk yasalarına göre kurulmuş olan her şirket "Türk şirketi’dir, şirketleri ulusal, yabancı ortaklı ve yabancı diye bölümlere ayıramazsınız" diyen bir zihniyet galip gelmiş ve TSSPSE’nin ilk taslağında bulunan ulusal kelimeleri birer birer değiştirilmişti. Bu münasebetle birçok da saçmalık yapılmıştı. Örneğin; TSSPSE’nin 6Bc maddesi aynen şöyle demektedir. "Yabancı teknolojilerden yararlanma durumunda bu teknolojinin yerli savunma sanayii tarafından özümsenmesi asıl gayedir. Satın alınan teknolojiler yerli savunma sanayii tarafından özümsendikten sonra bir üst düzeyde üretilmesi MSB’ce desteklenir." (maddedeki yerli kelimeleri taslak dokümanda ulusal’dı.) Bu maddede sıfat olarak kullanılan "yerli" kelimeleri an Uygulanmayış nedeni de MSB’nin her yıl yayımlaması gereken "milli", "kritik", teknoloji listelerini yayımlamaması. Oysa her ülkede savunma bakanlıkları böyle listeleri yayımlıyor. TSSPSE’nin en önemli ayrıcalığı savunma sistemlerini "milli", "kritik", "diğer" diye ayırdıktan sonra bu sistemlerin ne şekilde tedarik edileceğini de dikte ederek "ulusal teknolojinin geliştirilmesini tedarik sürecine entegre etmesidir". Tedarik sürekli olarak yapılan bir işlev olduğundan ulusal teknolojinin geliştirilmesi de sürekli olarak desteklenmiş olacaktır. Bu nokta çok önemlidir çünkü, politika veya strateji dokümanlarını hazırlayıp yayımlamak başka, onları uygulamak başka şeylerdir. Türkiye’mizde de plan ve/veya strateji dokümanlarının hazırlanması ama uygulanmaması çok yaygındır. Sonuç olarak; SSM çok güzel bir "Savunma Sanayi Strateji" dokümanı hazırladı. Bu dokümanı hazırlayan ekibin bunu uygulayacağı da anlaşılmaktadır. Çünkü Strateji dokümanındaki her cümlenin, her ilkenin arkasında dokümanı hazırlayanların nasıl bir deneyim ve bilgi birikimine sahip oldukları çok açık olarak görülmektedir. Dileğimiz bu bilgi birikiminin gelecek kuşaklara eğitim yoluyla aktarılması ve TSSPSE’nin; SSM Stratejik Planı çizgisine çıkartılarak ve "milli" ile "kritik" teknoloji listeleri yayımlanarak uygulanmasına başlanmasıdır.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle