Katalog

ZÜMRÜTTEN AKİSLER A.M. Celal Şengör tarafından Neofelis diardi olarak adlandırılan leopar 1821 yılından beri biliniyordu. Fakat sadece gece etkin olduğu ve çok iyi kamuflaj özelliklerine sahip bulunduğu için farklılıklar hiç kimsenin dikkatini çekmemişti. Son gözlemler sırasında, özellikle de büyük köpek dişlerinin çok dikkat çekici olduğu görülmüş. Sumatra ve Borneo’daki yağmur ormanlarında WWF’nin tahminlerine göre 18.000 bulutlu pars yaşamakta. Araştırmacılar Borneo’daki bulutlu parsın yaklaşık olarak 1.4 milyon yıl önce karadaki pars topluluğundan ayrılmış olduğunu düşünüyor. Genetik analizlerle de iki türün DNA’sı arasında en az kırk farklılık saptanmış. Ayrıca hayvanların postunda da önemli farklılıklar var. Bulutlu parsın postunda buluta benzer koyu lekeler var. Borneo, bir doğa hazinesi. WWF’nin bir araştırmasıyla, Borneo’da sadece bir yıl içinde 52 yeni hayvan ve bitki türünün bulunduğu ortaya çıkmıştı. önemli genlerin kaybolduğu anlaşılmış. Bu kayıp yüzünden araştırmacılar yeni aşı versiyonlarıyla aynı bağışıklık reaksiyonunun gelişemeyeceğini düşünüyorlar. Geçen yıl gerçekleştirilen bir araştırmayla da Japonya’daki bir kökün günümüzdeki modern aşıların %66’sında kullanılan üç kökten daha etkili olduğu anlaşılmıştı. Araştırmayı yöneten bilim adamı Robert Bosch, eski köklerde daha az genetik değişimlerin meydana geldiğini söylüyor. Yeni kökler, daha az yan etkiye neden olduğu için seçilmişti. Bir olasılıklı bunun sonucunda aşının etkisi azalmıştı. Sayın Başbakan yine esip gürlemiş YÖK'e (ve dolayısıyla üniversitelere): Üniversite kurmak hükümetin, öğretim üyesi yetiştirmek YÖK'ün göreviymiş. Eğer YÖK bu görevini yerine getirmezse, o görevi yapacak bulunurmuş. ‘Yavuz Hırsız’ Üniversiteye Karşı Bay Başbakan adeta ne dediğini bilmiyor. Ne başı olduğu hükumetin görev ve sorumluluklarının, ne de kendince çattığı kurumun imkânlarının farkındadır. Böyle bir görgü ve bilgi eksikliği sergileyen birinin ülkemizin başbakanı olması ülke ve ulusun yaşamını ciddî olarak tehdit eden pek feci bir tesadüftür. Bay Başbakan üniversite kurmaktan bahsediyor: Kurduğu hangi üniversite için hükümeti, mesela aklınca kendisine örnek aldığı Demokrat Parti hükümetinin bile bir doğu üniversitesi kurabilmek için hazırlattığı o muhteşem «Doğu Üniversitesi Hakkında Rapor» adlı eser gibi bir eser meydana çıkarabilmiştir? Bakınız o raporda neler vardır: I. Doğu Anadolu'nun coğrafî durumu: a) Fizikî Coğrafyanın ana çizgileri, b) Doğu Anadolu'da nüfus ve yerleşme, c) Doğunun şehir ve kır nüfusu münasebetleri; II. Doğu İllerinde Münakale (yani ulaşım): a) Münakalenin tabiî şartlarla münasebeti (ilişkisi), b) Doğu yolları; III. Doğu illerinde sağlık durumu: a) Doğu illerinde hayatiyat ve sağlık durumu, b) Muhit indeksleri, c) Doğu illerinde umumi sağlık sahasındaki faaliyetler, d) Doğunun önemli halk hastalıkları, e) Sağlık durumu bakımından Doğu Üniversitesinin yeri; IV. Doğu illerinin ziraî yapısı ve gelişme imkânları; V. Doğu Anadolu'nun orman ve ormancılık durumu; VI. Doğunun akar suları; VII. Doğunun yeraltı servetleri ve endüstrisi: a) Madenler, b) Endüstri c) Doğu Üniversitesi bakımından petrollerimiz; VIII. Doğu Bölgesinin enerji istihsali ve kaynaklar; IX. Doğu illerinin bazı teknik ihtiyaçları: a) Doğu illerinin «génie sanitaire» (temizlik işleri) tesisleri, b) Doğu illerinde yapı ve imar işleri; X. Birleşik Amerika üniversitelerine bir bakış; XI. Doğu illerinin eğitim durumu; XII. Tarihte Doğu Anadolu; XIII. Netice. Peki, bu raporu yazanlar kimlerdir? Sıralıyayım: Prof. Kemal Ahmet Aru (Mimarişehircilik), Prof. Selâhattin Batu (Zootekni), Ord. Prof. İlhami Cıvaoğlu (Kimya), Ord. Prof. Besim Darkot (Coğrafya), Prof. Muhittin Dilemre (TıpAnatomi), Ord. Prof. Muhittin Erel (Tıp), Prof. Mukbil Gökdoğan (Mimari), Prof. fet İnan (Tarih), Prof. Fuad Külünk (Elektrik Mühendisliği), Ord. Prof. Hâmit Ongunsu (Tarih), Ord. Prof. Hâmit Nafiz Pamir (Jeoloji), Prof. Fikret Saatçioğlu (Orman MühendisilğiSilvikültür), Prof. Hamit Sâdi Selen (Coğrafya), Prof. Celâl Tarıman (Ziraat Mühendisliği), Prof. Abdullah Türkmen (İnşaat Mühendisliği). Bu isimlerin başındaki unvanların ne ifade ettikleri ne yazık ki aynı unvanı taşıyan, ancak bilimsel hırsızlık suçuyla üniversiteden atılmış birisini müsteşarı olarak tutan Bay Erdoğan'a belli ki yabancıdır. Bu rapor 1952'de Millî Eğitim Bakanlığınca basılarak herkesin eleştirisine sunulmuştur. Zamanın bakanı Tevfik İleri bunu ayrıca «hürmetlerimle» sözünü taşıyan kişisel kartıyla birlikte fikrini sormak istediklerine bizzat iletmiştir. AKP hükumeti ne kapsamda bir ön çalışmayla üniversite açmaktadır? Hangi uzmanlardan görüş alınmıştır? Ülkemizde (bazı AKP bakan ve bürokratlarının pek güzel teşhir ettikleri gibi) artık anlamsızlaşan akademik unvanların sahipleri değil, hangi gerçek bilimsel üretimin mümessilleri AKP'ye akıl vermişlerdir? Hangi raporlar hazırlanmış, bunlar kimlerin eleştirisine sunulmuştur? Bırakın rapor hazırlanmasını, hükümet YÖK'ün hazırlayıp kendisine ve tüm bakan arkadaşlarına sunduğu «Türkiye'nin Yükseköğretim Stratejisi» başlıklı rapora hangi katkı ve eleştirileri yapmıştır? Mevcut üniversiteler hangi kadrolar ve hangi bütçelerle desteklenmektedir? Bu ve benzeri soruların Bay Başbakana herhangi bir şey ifade etmediği sözlerinden bellidir. Bu düzeyde bir bilgi sahibinin yaptım oldu kafasıyla üniversitelerin kaderini tayine yeltenmesine verilecek tek cevap tüm yurtta üniversite eğitimini tatil etmektir. Bu, üniversitelerin, aralarında kral ve imparatorların da bulunduğu haddini bilmez yönetimlere karşı orta çağdan beri aldığı bir önlemdir. Üniversite bilgisize teslim edilemez. YÖK behemahal bunu en açık bir şekilde aziz ulusumuza anlatıp en zecrî tedbirini cesaretle almak mecburiyetindedir. Aksi takdirde tarihsel sorumluluğu büyük olacaktır. STRES, BEYİN HÜCRELERİNİ ÖLDÜRÜYOR Tek bir stres vakası bile beyindeki yeni sinir hücrelerinin ölmesine neden olabiliyor. Rosalin Franklin Üniversitesi bil i m adamları, yeni sonuçların depresyonun oluşumuna yeni bir bakış açısı sunabileceğine inanıyorlar. Farelerle yapılan deneylerde, hücre kaybının, öğrenilenlerin işlenmesinden, bellekten ve duygulardan sorumlu olan hipokampüs bölgesinde meydana geldiği görülmüş. Araştırmayla ilgili ayrıntılı rapor Journal of Neuroscience dergisinde yayımlandı. Genç farelerin, saldırgan yetişkin farelerle karşılaşmaları gerçi beyindeki yeni sinir hücrelerinin gelişimini engellemiyor ama hücrelerin hayatta kalma şansı yok oluyor. Geriye duyguların işlenmesinden sorumlu çok daha az yeni sinir hücresi kalıyor diyor araştırmacılar. Hipokampüs, insanda ve farede ömür boyu yeni sinir hücrelerini üreten iki beyin bölgesinden biridir. Araştırma ekibi hücre kaybının depresyona neden olduğunu düşünüyor. Bu nedenle akut stresin, depresyona dönüşmesini engelleyecek yeni terapilerin geliştirilebileceği sanılmakta. Deneyler sırasında hücrelerin stres deneyiminden hemen sonra değil 24 saat veya daha sonra öldüğü görülmüş. Bilim adamları bu süre içinde hücrelerin ölmemesi için müdahale edilebileceğini tahmin ediyorlar. Nilgün Özbaşaran Dede ESKİ TÜBERKÜLOZ İLAÇLARI DAHA ETKİLİ Pasteur Enstitüsü’nün araştırmasına göre BCG aşısının eski versiyonları yeni aşı maddelerine göre daha iyi korumakta. Yeni aşı maddeleri köklerdeki genetik değişimler üzerinde daha az etkili. Araştırmacılar, Proceedings of the National Academy of Sciences dergisinde, eski aşı maddelerinin yeniden incelenmesini öneriyor. Tüberküloz aşısı ilk olarak 1908 yılında Fransız bilim insanları tarafından geliştirilmişti. Araştırmacılar, gliserin/patates karışı CBT 1046/5 6 Nisan 2007 mı içinde yetiştirilen bir tüberküloz kökünü etkisiz hale getirmişti. Aşı insanlar üzerinde uygulanınca hiçbir hastalık doğurmayan bir bağışıklık reaksiyonu ortaya çıkmış ve bunun üzerine aşı dünya genelinde uygulanmaya başlanmıştı. O zamanlar önemli bakteri köklerini diğer kültürlerle hayatta tutmak sadece laboratuvarda mümkündü. 1925 yıllarında Japonya ve Rusya’ya gönderilen kök analizleri ve Avrupa’da 1930 ve 1960 yıllarında uygulanan köklerde zamanla