Katalog

BİLİM DÜNYASINDAN K I S A OTOBANA YAKIN YAŞAM, ÇOCUKLAR İÇİN ZARARLI Otobana yakın yaşam, çocukların akciğer gelişimini engellemekte. Kaliforniya’da gerçekleştirilen bir araştırma, evleri işlek bir caddeye ya da otobana 500 m’den yakın olan çocukların, yetişkinliklerinde akciğer hastalıklarına yakalanabileceğini gösterdi. Güney Kaliforniya Üniversitesi’nde James Gauderman ile çalışan araştırmacılar bundan trafiğe bağlı hava kirliliğinin sorumlu olduğunu H A B E R L E R olan örümcek ayrıca ultraviyole ışığı da algılayabilmekte. Bu yeti av sırasında olduğu kadar çiftleşme için de önemli bir rol oynamakta. Dişi ve erkek örümceklerin bazı beden bölgeleri çok özel renktedir. Üreme için önemli olan bu bölgeler ultraviyole ışık yansıtıyorlar. Ve bu da hayvanları kızıştıran tek uyarı diye açıklıyor Ulusal Singapur Üniversitesi’nden Matthew L.M. Science dergisinde. Hayvanlar, deneyler sırasında ortasında dişi ve erkek örümcekleri birbirinden ayıran bir cam bölmenin bulunduğu bir kafese yerleştirilmiş. Araştırmacı özel filtrelerle (güneş ışığının aksine) ultraviyole ışın içermeyen yapay bir ışık üretince, örümceklerin birbirlerine olan ilgisi önemli ölçüde azalmış. Erkek örümcekler dişilere çok az ilgi gösterirken, dişi örümcekler ilgilerini tamamen kaybetmişler. Kafes ultraviyole ışınla aydınlatılınca örümcekler yeniden uyarıldılar diyor bilim adamı. recik veya ip şeklinde büyümesini sağlamak için yararlanılabilir diyor araştırmacılar. METAL NANO PARÇACIKLAR MOLEKÜLE DÖNÜŞÜYOR Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) bilim adamları, uzun metal nano parçacık zincirlerinin üretimine izin verecek yeni bir yöntem geliştirdi. Birbirine komşu parçacıklar, kısa molekül zincirleriyle birbirlerine bağlı. Bunlar ise parçacıkların kutuplarına tutunuyor. Araştırmacılar bu tür zincirlerin her şeyden önce camların mekanik özelliklerini iyileştirmek için kullanılabileceğini sanıyor. Francesco Stellaci yönetiminde çalışan araştırmacıların yöntemi, bir mikrometrenin sadece birkaç yüzdesi büyüklüğündeki altın parçacığının üzerinde birbirine karşılıklı yer alan kutuplara uzanmakta. Parçacıklar bir organik molekülün tek moleküler tabakasıyla kaplanmış. Molekül zincirleri kükürt köprücükleriyle altın atomlarına bitişik olarak diziliyor. Araştırmacılar, bu şekilde birbirine koşut kutuplarda, üzerine molekül yerleşemeyen iki bozuk bölge tespit söylüyorlar The Lancet dergisinde. Araştırma çerçevesinde Güney Kaliforniya’nın on iki farklı bölgesinde yaşayan 3677 öğrencinin gelişimi sekiz yıl boyu incelendikten sonra akciğer gelişiminin caddeye yakınlık derecesine göre değiştiği ortaya çıkmış. Evleri otoban veya işlek bir caddeye en fazla 500 m uzakta olan çocuklarda 18 yaşına geldiklerinde, akciğer fonksiyonunda belirgin bir eksiklik tespit edilmiş. Akciğer gelişimi bu yaşta tamamlandığı için, bu eksiklik yaşam boyu akciğerin daha zayıf çalışmasına neden olabilir diyor bilim adamları. Zayıf akciğer fonksiyonu ise astım ve diğer solunum yolları hastalıklarına neden olarak ömrü kısaltabilmekte. KÜF MANTARI İNSANIN YARISI KADAR GENE SAHİP Aspergillus niger olarak adlandırılan küf mantarının genomunu çözen uluslararası bir araştırma ekibi, mantarın sitrik asidi sanılandan çok daha farklı bir biçimde ürettiğini de buldu. Küf mantarının kalıtımı 33.9 milyon baz çiftinden oluşmakta. Aspergillus niger biyoteknoloji alanın da sıkça kullanılan bir mantar türüdür. Mesela sitrik asit üretiminde kullanılır. Son araştırmada, mantarın sitrik asidi henüz açıklanamayan bir biçimde şeker çözeltisinden ürettiği anlaşılmış. Küf mantarına aslında hiçbirimiz yabancı değiliz. Rutubetli odaların duvarlarında görülen siyah lekeler Aspergillus niger mantarının marifetidir. İncelemeler sonucunda küf mantarının 14.000 gene sahip olduğunu öğrendik diyor araştırmacılar. Araştırma öte yandan, teknik alanda kullanılabilecek diğer genleri de gün ışığına çıkardı. Mesela karbonhidratları parçalayan ve hidrolaz olarak bilinen belli başlı enzimler. Aspergillus niger ayrıca tıpkı insandaki hücreler gibi programlanmış hücre ölümüne yatkın. Bu bulgudan mesela mantarın teknik alanda, kü SAĞLIK DİYET VE SPORUN ETKİSİ AYNI Amerika’da gerçekleştirilen bir araştırmaya göre diyet ve spor, zayıflamaya çalışanlarda aynı etkiyi yapıyor. Fakat spor kan dolaşımını güçlendirdiği için bilim insanları tarafından daha yararlı bulunmakta. Araştırma çerçevesinde 35 aşırı kilolu katılımcı farklı gruplara ayrılmış ve her katılımcı altı ay boyu grubu için önerilen şekilde beslenmiş veya spor yapmış. Tüm katılımcılar ortalama olarak beden ağırlıklarının yüzde10’undan kurtulmuşlar. Araştırma, zayıflamanın bedensel hareketlerle daha kolay olduğuna dayanan genel kanıyı çürüttü, ama spor, sağlıklı yaşamın bir parçası diyor araştırmacılar. Nano plastiklerde, atomlar yerine nano parçacıklar birbirleriyle bağlı. ATLAYAN ÖRÜMCEK ULTRAVİYOLE IŞIKLA UYARILIYOR Bilimsel adı Cosmophasis umbratica olan atlayan örümcek usta bir avcıdır. Olağanüstü görme yetisi sayesinde doğrudan doğruya avının üzerine atlayabilir. Birden fazla göze sahip CBT1039/4 16 Şubat 2007 etmiş. Stellacci’ye göre bu, bir küre üzerinde yer alan birbirine bitişik uzun molekül zincir topolojisi için gerekli bir durum. Üzeri kaplı altın parçacıkları, iki bağlantı noktaları bulunan kimyasal moleküllere benziyor. İkinci bir kimyasal reaksiyonla, altın parçacıklarını kısa köprü molekülleriyle birbirine zincirlemeyi başarmışlar. Bağlantı parçaları tam olarak parçacıkların kutupları üzerindeki bozuk noktalara yerleşmiş. Zincir oluşumu Stellacci’nin açıklamasına göre monomer molekülleriyle oluşan plastiğin polimerizasyon reaksiyonu gibi işlemekte. Bu en uzun altın zincirlerinde aşağı yukarı 50.000 tane kürecik bulunmakta. "Nano plastikleri" olarak adlandırılan bu zincirler şimdi daha da uzatılarak, mesela cam gibi maddelerde kullanmaya çalışılacak. Amaç, camın mekanik, elektrik ve optik özelliklerini isteğe göre ayarlayabilmek.