01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Bilgi Toplumu Stratejisi Raporu’nun takipçisi olacağız! Faruk Eczacıbaşı, Türkiye Bilişim Vakfı Başkanı D CBT 1018/7 22 Eylül 2006 evlet Planlama Teşkilatı’nın, bir yabancı danışmanlık şirketine hazırlattığı Bilgi Toplumu Stratejisi Raporu, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi. Rapor, Türkiye’nin 20062010 yıllarında kalkınma ve büyüme hamlesinde bilgi ve iletişim teknoljilerini nasıl kullanması gerektiğini gösteriyor. Raporun girişinde "Türkiye’nin Bilgi Toplumuna Dönüşüm Politikası" belgesinde belirtildiği gibi, "Bilim ve teknoloji üretiminde odak noktası haline gelmiş bilgi ve teknolojiyi etkin bir araç olarak kullanan, bilgiye dayalı karar alma süreçleriyle daha fazla değer üreten, küresel rekabette başarılı ve refah düzeyi yüksek bir ülke olmak" gibi temel bir hedef belirlenmiştir. Raporun amacı "Türkiye’nin Stratejik Öncelikleri" kısmında şöyle açıklanıyor: "Ekonomik ve sosyal alanda topyekün bir değişimi ifade eden bilgi toplumuna dönüşüm süreci; giderek güçlenen ekonomisi, genç ve dinaRAPORUN EKSİKLİKLERİ mik nüfus yapısı, küreselleşen dünya ekonomisinin avantajSon on yıllarda Türkiye’nin Rapor yayımlanmadan önce DPT, taslak konusunda sivil larını giderek daha iyi kullanan deneyim sahibi girişimciletoplum kuruluşlarından görüş aldı. Bu görüşlerin bazısını son ri ile Türkiye açısından büyük fırsatlar sunmaktadır. Bu fırkalkınmabüyüme yolunda rapora ekledi, bazısını eklemedi. Raporun nihayet hazırlanmasatlar etkin şekilde kullanılarak, 2010 yılına kadar uluslarasürekli tökezlemesini, artan sından memnunuz ama eksikleri olduğunu da göz ardı edemerası rekabet gücüne sahip bilgiye dayalı ekonomik ve sosyal yiz. Türkiye Bilişim Vakfı da dahil olmak üzere bilişim alanıncari açığını, bozulan ithalatgelişimin sürdürülebilir kılınması ve toplumsal refahın artıda uzmanlaşmış sivil toplum kuruluşlarının bazı beklentilerini rılması için bütüncül bir dönüşüm stratejisi işlenmesi gerekihracat dengesini, artan yanıtlamaktan uzak gibi duruyor: mektedir." işsizlik, bozulan gelir *100’ü aşkın proje arasında ilişkiler net değil ve genel kateRapor beş ayak üstüne oturtuldu: gorilere alma dışında eylemlerin ihtiyaç önceliklendirmesi yok. • Vatandaşlar dağılımı ve sosyoekonomik *2006 eylemlerinden bütçede yer almayanların nasıl finanse • İşletmeler her türlü sorununu edileceği belli değil. Kamuya, özel sektöre ve vatandaşa ne ka• Devlet dara mal olacağı belli değil. • BİT sektörü düşünecek olursak, * Bilgi toplumuna dönüşüm, sadece kamunun dönüşümü ya• ARGE ve yenilikçilik Rapor’un hiç olmazsa bazı ni eDevlet olarak planlanmış görünüyor. Geri kalan kısmında Stratejik olarak öncelikleri sırasıyla... belirsizlikler biraz fazla. • Sosyal Dönüşüm konularda iyileşme fırsatı * Türkiye, bilişim konusunda yüksek ithalatçı, düşük ihracat• BİT’in İş Dünyasına Nüfuzu yaratacağını iyimserlikle cı olarak konumlanıyor. Tersi olması için önlem gerekirdi. • Vatandaş Odaklı Hizmet Dönüşümü * Stratejinin nasıl uygulanacağı belirsiz. Kim, nasıl, ne kadar umuyoruz. • Kamu Yönetiminde Modernizasyon sorumlu olacak? Detaylarda kurumsal yapının nasıl bir işleyiş • Küresel Rekabetçi BİT Sektörü kazanacağı tam olarak belirlenmiş değil. • Rekabetçi, Yaygın ve Ucuz İletişim ve Altyapı Hizmetleri *Belki de en önemli eksiklik, bundan sonra Türkiye’nin eDönüşümü için fi• ARGE ve Yenilikçiliğin Geliştirilmesi kir üretecek olan eDönüşüm İcra Kurulu’nda sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin yer almamasıdır. Karar mekanizmalarının etkinliği, "Kamu kaynaklarının 10 YILDAN BERİ harcanması, sivil toplum kuruluşlarının etkinliğine bırakılamaz" gibi bir gerekBu, sadece bir "yol haritası" değil. Neden o yoldan gidilmesi gerektiğini irdeleçeyle temelinden reddediliyor. Kamu kaynaklarının kullanımında birinci dereceyen düşünsel bir arkaplanı da var: de söz sahibi olmadan da bir işbirliği yöntemi geliştirilebilir. Üyeliğini hedefledi(1) Bilgi ve iletişim teknolojilerini en uygun ve doğru biçimde kullanarak, ekoğimiz AB çalışma yöntemleri bu gibi işbirliğini zaten gerekli kılmaktadır. nomide üretimi, verimliliği, etkinliği artırmak. Böylece, kişi başına düşen milli Görünüşe bakılırsa, "eski köye yeni âdet getirmek" açısından bu kadar iddialı geliri gerçek üretimle yükseltmek. bir stratejinin uygulanması, kendini "eski âdetlerden" bir türlü kurtaramıyor. (2) Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün bizzat gelişerek ülkenin (belki Bundan sonraki çalışmalarda "ne" yapılacağından önce, "nasıl" yapılacağı Hindistan, İrlanda gibi?) gelişmiş bir sektörü ve istihdambüyüme aracı haline konusunda görüş birliği sağlanabildiği takdirde, işbirliği arzusu ve heves, gelmesini sağlamak. dolayısıyla başarılı sonuç alma olasılığı daha fazla olacaktır. Devlet, neredeyse 10 yıldır böyle bir rapor hazırlatmak istiyordu. 1998’de UlaşSon on yıllarda Türkiye’nin kalkınmabüyüme yolunda sürekli tökezlemesini, tırma Bakanlığı yönlendirmesinde TUENA (Türkiye Ulusal Enformasyon Altartan cari açığını, bozulan ithalatihracat dengesini, artan işsizlik, bozulan gelir yapısı) çalıştayları yapıldı. 2002 ve 2004’de iki kez Bilişim Şurası toplandı. Bütün dağılımı ve sosyoekonomik her türlü sorununu düşünecek olursak, Rapor´un hiç bu çalışmaların raporları yayımlandı. Ama bunları da takip edecek mekanizma olmazsa bazı konularda iyileşme fırsatı yaratacağını iyimserlikle umuyoruz. yoktu. 2004’te Türkiye Bilişim Vakfı ve Türkiye Bilişim Sanayicileri ve İşadamRaporda öngörülen olumlu adımları kamu hızla atmalı, biz de sivil toplum ları Derneği birer Bilgi Toplumu Stratejisi hazırladılar. Ancak bu kez kamu ilgi kuruluşu olarak bu adımların doğru atıldığını takip etmeliyiz. Rapordaki eksikgöstermedi. Neticede, DPT’nin açtığı ihaleyi kazanan Peppers and Rogers danışlerin giderilmesi amacıyla biz, elimizden gelen uyarı görevini yapacağız. manlık şirketi 1.5 yıllık bir çalışma sonucunda şimdiki raporu hazırladı. 21. yüzyılda çağdaş ve teknik devlet yönetimleri sadece hükümet ve bürokBu, elbette geç kalmış bir rapor. Keşke dünyada İnternetin kullanılmaya başrasinin değil, hükümetler dışı örgütler ve sivil toplum kuruluşlarının da katılımıylandığı, bilgi ve iletişim teknolojilerinin ekonominin gaz pedalı olabileceğinin la yapılmaya başlanmıştır. AB yolunda ilerlemeye devam eden Türkiye’de, bu idrak edildiği 1990’larda Türkiye’de böyle bir strateji düşünülseydi? 1995’te Türeğilimin tersine bir tutum, bize yeni on yıllar kaybettirecektir. kiye Bilişim Vakfı’nı kurduğumuzda bizim amacımız "bilişimle kalkınma" yolun da kamuyu bilgilendirmekti. Kararlı ve global trendlerden haberli bir tutumla, Hindistan, İrlanda, İsrail’in yaptıklarını biz de yapabilirdik. Bu noktada örneğin Hindistan’ın ucuz iş gücü olduğu iddia edilebilir. Ama her ülkenin kendi yapısına uyduracağı ve kendi kaynakları ile gerçekleştirebileceği modeller yaratılması mümkündür. Türkiye de böyle bir model yaratabilirdi. Ama bunun için strateji gerekiyordu. Sonuç olarak şimdi hükümete bilişimle kalkınma reçetesini en az 10 yıl gecikmeyle sunan rapor, 2000’de AB tarafından benimsenen Lizbon Gündemi stratejisini içeriyor. Ayrıca, daha önceki yıllarda öngörülmüş 100’ü aşkın projeyi tanımlıyor. Yeni öngörüleri de var.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle