01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

TEKNOLOİYATIRIM POLİTİK BİLİM Aykut Göker http://www.ınovasyon.org Rüzgâr, güneş ve hidrojen enerjisi gibi enerji kaynaklarını geliştirmek, enerjide tehlikeli bir biçimde dışa bağımlı hale gelmiş ve dış ticaretinde sürekli açık veren Türkiye için stratejik önemde bir çözüm değil mi? Küresel Isınma Sorununa Çözüm (2) Scientific American'ın Eylül özel sayısındaki dosyada yer alan, küresel ısınma sorunuyla ilgili önerileri özetlemiştim. Tekrar göz atıldığında, bunların hepsinin teknolojik çözüm önerileri olduğu görülecektir. Yine 15 öneriden 5'i motorlu araçlarla ilgilidir. Bu da doğal; çünkü, dosyadaki verilere göre, tüketiciler, günde 80 milyon varil petrol kullanıyor. Bunun üçte ikisi olan 53 milyon varil ulaşıma gidiyor; bu 53 milyon varilin de 48 milyonu karayolu taşımacılığı için kullanılıyor (29 milyonu insan ulaşımı; 19 milyonu yük taşımacılığı için). Dolayısıyla, atmosfere salınan karbon dioksitte motorlu araçların payı büyük. Bu arada, payın önemli bölümünün ABD'ye ait olduğunu belirtelim. "Eğer diğer uluslar da, Amerikalılarla aynı oranda otomobil yakıtı yaksalardı, dünya petrol tüketimi neredeyse 10 kat yüksek olurdu." Dosyadaki tespit bu... ABD ve diğer ülkelerde, otomobil kullanım tarz ve alışkanlığında yapılacak köklü bir dönüşüm, tabiî ki, karbon neşri sorununun çözümünde çok önemli bir adım olurdu; ama, böyle bir dönüşüm olmadığı sürece, sorunun çözümü, teknolojide dönüşümle mümkün. Görülen o ki, yapılan da bu. Motorlu araçlarda yakıt ekonomisini artırmaya, karbon dioksit neşir oranlarını düşürmeye ve başka yakıt seçenekleri geliştirmeye yönelik teknolojik çözümler, üzerinde en çok çalışılan konular. Dosyada da belirtildiği gibi, türboşarjlı benzin motorları, "düşük emisyonlu" dizel motorları, benzinli hibrid araçlar ve hidrojen esaslı yakıt pili kullanan hibrid araçlar geliştirilmesi, çalışılan konuların başında geliyor. Dosyadaki diğer öneriler ("enerji üretiminde neşredilen karbon dioksitin tutulması ve [yeraltında] depolanması", "alternatif enerji kaynaklarının geliştirilmesi" ve "tarım ve ormancılık" ile ilgili olanlar) incelendiğinde, bunların da teknolojik inovasyonla bağlantılı oldukları görülecektir. Önceki yazımda, "bütün bu konular sanki Türkiye'nin olmadığı bir dünyaya aitmiş gibi durmuyor mu?" derken, kastettiğim de işin bu teknolojik yönüydü. "Türkiye, gelişmekte olan bir ülke, karbon neşrindeki küresel fazlalıktan zâten biz sorumlu değiliz; bu sorun bizim sorunumuz değildir", diye düşünemezsiniz. Çünkü, söz konusu önerilerin büyük çoğunluğu, aslında, Türkiye'nin son derece can alıcı başka sorunları için de kalıcı çâre. Örnek mi? Enerjinin etkin kullanımı ve enerji tasarrufunun Türkiye için de yaşamsal bir önemi yok mu? Rüzgâr, güneş ve hidrojen enerjisi gibi alternatif enerji kaynaklarını geliştirmek ve kullanımlarını yaygınlaştırmak, enerjide tehlikeli bir biçimde dışa bağımlı hâle gelmiş ve dış ticaretinde sürekli açık veren Türkiye için stratejik önemde bir çözüm değil mi? Otomotivde üretim merkezi olma konumunu kaybetmemek ve bunun için de, bu alandaki tasarım ve teknolojik inovasyon yeteneğini hızla geliştirmek zorunda olan Türkiye, yukarıda özetlenen motorlu araç teknolojilerine ayak uydurmak; bunların geliştirilmesinde pay sahibi olmak durumunda değil mi? Orman kaybını durdurmak; korumacı toprak işleme yöntemlerini yaygınlaştırmak Türkiye'yi ilgilendirmeyen meseleler mi? Çevreyle ilgili uluslararası anlaşmalara imza atmış ve 2002 verilerine göre, karbon dioksit neşrinde payı %28 olan Kuzey Amerika ve %15 olan Çin'i, %14'lük payla takip eden Avrupa'yla bütünleşme arayışındaki bir ülke olarak, konulan çevre kurallarına uyabilmek için gerekli bütün teknolojik donanımı ithâl etmek yerine, bir bölümünü kendimiz geliştirip üretsek akılcı bir çözüm olmaz mı? Eğer, bana hak veriyorsanız; o zaman ya hep birlikte yanlış düşünüyoruz ya da bir başka yerde büyük bir yanlışlık var. Çünkü... Açın, 2007'de uygulanmasına başlanacak Dokuzuncu Kalkınma Plânı'nı ve bakın bakalım, enerji ve çevreyle ilgili başlıklar altında, teknolojik çözüm yaratma ve teknoloji geliştirmede yetenek kazanmaya ilişkin herhangi bir öngörü bulabilecek misiniz? Teknoloji Holding bu iki Yönetim Kurulu Başkanı Emin Hitay Teknoloji Holding’ten yatırım atağı Bugüne kadar Tek AŞ. ve Universal Kart Hizmetleri’nin yüzde 50 hissesine sahip olan Teknoloji Holding, büyüme ve yatırım alanlarını genişletme stratejisi çerçevesinde iki şirketin tüm hisselerini satın alarak grup şirketi haline getirdi. Teknoloji Holding, daha önce de işe çevrilebilecek yeni fikirlerini hayata geçirmeye odaklı Embriyo isimli yeni bir şirket kurmuştu. T eknoloji Holding, Spor Toto’nun İddaa adlı oyununu ve Türkiye Jokey Klübü’nün At Yarışlarını internet ve cep telefonu gibi sanal ortamlarda oynatma hakkına sahip Libero A.Ş.’nin % 20 ortağı olan Tek A.Ş. ile, ortak POS işletimi konusunda faaliyet gösteren Universal Kart Hizmetleri’nin tamamını holding bünyesine kattı. Libero A.Ş.’deki tüm hisselerin satın alınmasıyla birlikte yeni hisse dağılımı Turkcell % 55, Intralot (Yunanistan) % 25, Teknoloji Holding % 20 olarak değişti. Yüzde100 olarak gruba katılan ikinci şirket olan Universal Kart Hizmetleri 1998 yılından beri ödeme sistemlerinin BT altyapısının kuruluşu, işletimi ve operasyonlarını gerçekleştiriyor. Bankalara ve zincir mağazacılık kurumlarına kart ve POS operasyonlarının yanı sıra müşteri iletişim merkezi ve teknik destek dış kaynak hizmetleri sunmakta olan Universal Kart, aynı zamanda Visa ve Master Card tarafından da yetkilendirilmiş bir hizmet sağlayıcı firma. Türkiye’de Ortak POS hizmetlerini başlatan ilk ve 50.000’i aşkın POS’un işletimiyle lider firma olma özelliğini taşıyan şirketin Teknoloji Holding çatısı altındaki yeni hedefi, güçlü, bağımsız bir ortak POS operasyon merkezi haline gelmek. YENİLİKCİLİK MERKEZİ "Teknoloji Holding olarak, yeniden yapılanma çalışmalarımızın ardından büyümeye odaklı yatırım atağını başlattık" diye konuşan Teknoloji Holding bu iki Yönetim Kurulu Başkanı Emin Hitay, belirlenen strateji doğrultusunda holding şirketlerinden biri olarak kurulan Embrio’nun bir yenilikçilik merkezi olarak önemine değiniyor. Embrio’nun büyümek için uygun ortam arayan, sanal fikirleri veya tasarıları hayata geçiren bir teknoloji üssü olacağını iddia eden Hitay, şunları söylüyor: "Embrio, Teknoloji Holding’in yeni sanal girişimlerinin yanı sıra, sanal dünyada yatırım yapmak isteyen girişimcileri ve profesyonelleri de destekleyecek." Şu an üniversiteden mezun olan pek çok kişinin kendi işini kurmak istediğin ancak Türkiye’de uygun platformu veya sermayeyi bulamadığına dikkat çeken Hitay, dünyada en çok desteklenen şeyin girişimcilik, yenilikçilik ve katma değer yaratma gücü olduğunu belirtiyor. Yaratıcı bir iş fikri olup, bunu hayata geçirmek için gerekli olanakları bulamayanları destekleyecek olan Embrio, fikirleri hayata geçirirken finansman, işletme, pazarlama gibi her türlü gereksinime yanıt verecek. Şirket internet ve mobil platform projelerini destekleyecek. CBT 1018/6 22 Eylül 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle