Katalog

Petrole alternatif yakıt pili Zorlu Grubu, hidrojen ve alternatif enerjiler alanında geliştirdikleri teknolojilerden yararlanarak, cep telefonları, bilgisayarlar gibi taşınabilir cihazlara enerji sağlamak amacıyla yakıt pilleri, konutların tüm enerji ihtiyacını karşılayacak katıoksit yakıt pilleri, sıvı olarak elde edilen hidrojenin güvenli olarak taşınmasına ve depolanmasına olanak tanıyan yeni olanaklar üzerinde çalışıyor. Ürünlerin çok kısa süre içinde kullanılabilir hale geleceğini, otomobillerde kullanımı için biraz zamana ihtiyaç bulunduğunu kaydeden şirket yetkilileri, 2 yıldır hidrojen enerjisini kullanan yakıt piliyle ilgili çalışmaların içerisinde bulunduklarını, nanoteknoloji kullanılarak hidrojenden elektrik sağlayacak elektronların elde edilmesi konusunda yaptıkları çalışmaların patentlerini almak için başvurduklarını bildirdi. Bugüne dek bor madeni türevi boron hidrür ile hidrojeni atmosfer basıncı altında taşınabilir hale getirme konusunda büyük bir gelişme sağlandığını belirten bilim adamları, hidrojen enerjisinden yakıt pili geliştirme çalışmalarında Ankara, Gazi ve Niğde Üniversiteleri ile Azerbaycan ve Moskova Teknik Üniversitesi'nden destek sağladıklarını bildirdi. ekibi bu amaçla çinko okside "çiçek" şeklinde tümüyle yepyeni bir yapı kazandırdılar. Çinko oksit halihazırda konvansiyonel etanol sensörlerinde kullanılıyor. Fakat bu yeni teknik, malzemeye mikroskopik bir yapı kazandırdığı için malzemenin duyarlılığı büyük ölçüde artmış oluyor. Çinko oksidin elektriğe olan direnci, etanole maruz kalınca değişir. Etanol molekülleri bu nano boyutlu yapıya daha kolay yapışır. Sistemin içerdiği sensör, devresindeki çiçek şeklindeki iki yapının birbirine bağlanmasıyla oluşur. Çiçeklerden biri nefes örneğine maruz kalırken, diğeri dış etkilere karşı tümüyle kapalı durumda tutulur. Daha sonra bu ikisi arasındaki direnç karşılaştırılır. Bu sistem yalnızca içkili sürücülerin tespitinde değil, fabrikalardan ve taşıtlardan atılan egzos gazlarının kontrolünde de kullanılabilecek. Bakteri ile dönen mikroölçekli rotor Japonya’da Ulusal Endüstriyel Bilim ve teknoloji Enstitüsü’nden (AIST) bilim adamları Mycoplasma mobile adlı bakteriden yararlanarak silikon dioksit bir rotoru döndürmeyi başardılar. M.Mobile, tatlısu balıklarının vücutlarında yaşar ve kayarak hareket eder. Bilim adamları bu bakteriyi, dairesel silikon bir hat üzerine yerleştirilmiş silikon dioksitten yapılmış bir rotoru döndürmekte kullandılar. Bakterinin saat yönü istikametinde dönmesi için spesifik bir mekanizma geliştiren bilim adamları, bakterinin kayarak ilerlerken rotoru da döndürmesini sağladılar. Bu düzeneğin mikropompa vazifesi görmesi bekleniyor. Dış pompa ve boru kullanımına son verecek olan bu düzeneğin, çipüzerindelaboratuvar kavramında yeni bir sayfa açacağını umut ediyor. Kimyasal teröre karşı nanolifler Günümüzün en yaygın dokuma malzemesi pamuk olmakla birlikte, Texas Teknik Üniversitesi’nin geliştirdiği poliüretan nanolif, yaşam kurtaracak. Üniversitenin Çevre ve İnsan Sağlığı Enstitüsü’nden profesör Dr. Seshadri Ramkumar ve yardımcısı Thandavamoorthy Subbiah, elektro örme yöntemiyle petek şeklindeki bir poliüretan nanokumaş geliştirdi. Poliüretanın yüksek voltaja maruz kalmasıyla geliştirilen nanokumaş, yalnızca toksik kimyasal maddeleri içinde hapsetmekle kalmıyor, aynı zamanda tehlikeli ortamlarda kullanılan giysilerin yapımında kullanılıyor. "Bu lifler mikroliflerden 1 bin kez daha küçük" diye konuşan Ramkumar, "Bu yöntem ile petek şeklinde yapılar üretebiliyoruz. Böylece malzemeye "kafes içinde kafes" şeklini verebiliyoruz. Bu yöntem ile yalnızca yüzey alanı büyütülmekle kalmıyor, aynı zamanda toksik malzeme daha güçlü bir şekilde dokumanın içinde hapsoluyor. Ancak bu liflerin koruyucu etkisi henüz deneme aşamasında" diyor. Bu çalışma "Journal of Applied Polymer Science" dergisinin 5 Eylül tarihli sayısında yayımlandı. Moleküller tek tek oynatıldı ABD, Ohio Üniversitesi’nden bilim adamları taramalı tünelleme mikroskoplarından (TTM) yararlanarak klorofila moleküllerinin düzenini değiştirdiler. Bilim adamları tek bir elektron enjekte ederek moleküllerin 4 durum arasında hareket etmesini sağladılar. Klorofila molekülleri pek çok bitkide yeşil renkten sorumludur ve fotosentez sırasında yaşamsal bir rol oynar. Bilim ekibinin lideri SawWai Hla, "Moleküldeki şekil değişikliği fotosentezin gerçekleşmesini sağlayan temel bir süreçtir. Dolayısıyla bu sürecin elektronik ve mekanik özelliklerini anlamak fotosentezi molekül bazında anlamak anlamına geliyor. Doğal bitki molekülleri, güneş enerjisini dönüştüren cihazların geliştirilmesinde bize yol gösterecek" diyor. Hazırlayan: Reyhan Oksay Mikropları algılayan peçete Doğaya kolaylıkla karışabilen hassas nanolifler, hastane, uçak ve biyoterör tehlikesi taşıyan diğer mekanlardaki bakteri, virüs gibi tehlikeli maddeleri kolaylıkla tespit edebilecek. Bunun için bir peçete veya kâğıt havluyla, mikrop bulaştırıldığından kuşkulanılan yüzeyi silmek yeterli olacak. Nanolifleri geliştiren Cornell Üniversitesi Fiber Bilimi Bölümü’nden Profesör Margaret Frey, malzemenin çok ucuza mal olduğuna ve kullananın özel bir eğitimden geçmesine gerek duyulmadığına dikkat çekiyor. Peçete dokusunun içindeki nanoliflerin çeşitli biyolojik ve kimyasal maddelere karşı içerdiği antikorlar, renk değiştirerek veya başka reaksiyonlar vererek erken uyarıda bulunuyor. Tehlikeli bir durumun saptanması durumunda yüzey dezenfekte ediliyor ve tümüyle temizlenip temizlenmediği bir diğer peçete ile test ediliyor. Bilim adamları bunun biyoteröre karşı geliştirilmiş en kolay ve en ucuz yöntem olduğunu ileri sürüyor. NANO OPTOELEKTRONİK AYGITLAR Optoelektronik, günümüz ileri teknolojisinde önemli ve etkin bir yer tutuyor. Yaygın olarak kullandığımız yarıiletken lazer, LED, fotodetektör ve optik modülatör gibi aygıtlar, optoelektroniğin ürünleri. Bu optoelektronik aygıtlar modern yaşantımızın doğal bir parçası olmuş durumda. Bugün kaçımızın optoelektronik aygıtı var dersiniz? Örneğin günümüzde bilgisayarında CD okuyucusu olan herkesin bir lazeri var. Peki optoelektronik aygıtları günlük yaşamda sık kullanıyor muyuz? Bu sorunun yanıtı da bazılarımız için şaşırtıcı gelebilir. Örneğin, süpermarketlerde alışveriş yaptığımızda barkod okuyucularında bir lazer diyotu kullanıyoruz. İnternet kullandığımız zaman (örneğin okyanuslararası bir elektronik posta yolldığımızda) ürettiğimiz elektronik bilginin lazer ya da optik modülatör tarafından optik bilgiye dönüştürülmesinde ve fiberlerden iletilen optik bilginin, vardığı noktada fotodedektör tarafından elektronik bilgiye geri dönüştürülmesinde sözü geçen optoelektronik aygıtları kullanıyoruz. Optoelektroniğin bu gelişiminde, daha öncesinde yapılmamış, yapılamamış aygıtların icat edilmesine, geliştirilmesine ve üretilmesine olanak sağlayan nanoteknolojinin kritik bir katkısı var. Polis alkollü sürücüleri nanoteknoloji yardımıyla daha kolay ve kısa sürede yakalayabilecek. Çin’deki Harbin Teknik Üniversitesi’nden bilim adamları, nanoteknolojiden yararlanarak insanın nefesindeki alkolü tespit eden minik bir cihaz geliştirdiler. Bilim CBT 1018/11 22 Eylül 2006 Alkollü sürücüleri yakalayan nanoteknoloji