25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

HİZMET SÜRESİ İLE EVRİM KURAMI HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİNİZİ KARŞILAŞTIRIN Canlıların çeşitliliğini açıklayan temel bir kuram Geçerli olabilir ama tam olarak kanıtlanmamıştır. Bilimsel olarak geçerliliğine inanmıyorum. İnançlarımla çeşitliliği benimsemiyorum. Fikrim yok. öğrencilere evrim kuramını kavratmakta daha fazla zorlanmaktadır. Bu farkın gerisinde, lise programında evrim kuramı öncesinde yer alan yaratılış görüşünün etkisi olabileceği düşünmekteyiz. Yaratılış görüşünün biyoloji kitaplarında bulunması muhtemelen öğrencileri bu görüş ve kuram arasında seçim yapmaya sevketmektedir. Ankette ayrıca, öğretmenlere evrim kuramı ve eğitimi ile ilgili bir tartışmaya şahit olup olmadıkları sorulmuş, %65’inden olumlu yanıt alınmıştır. Tartışılan kişilerin çoğunlukla öğretmenler olduğu anlaşılmaktadır; hatta bir öğretmenin cevabı daha da düşündürücüdür: "Arkadaşımın dersine gelen müfettiş ile tartışması olmuştu. Orta 3. sınıf öğrencilerine bu konuda bilgi verirken, müfettiş müdahale etmiş, tersini savunmuş". Tartışmaya bir broşür ya da kitapta rastladığını belirten öğretmenlerin çoğu ise Harun Yahya’nın "Evrim Aldatmacası" broşüründen bahsetmektedir. EVRİM EĞİTİMİNİN GELECEĞİ VAR MI? Bu sınırlı anket çalışmasının sonuçları okullarımızda fen eğitimi açısından son derece vahim bir tablo çizmektedir: Fen öğretmenlerinin önemli bölümünün evrimi bilimsel bir kuram olarak kabul etmedikleri, bu eğilimin genç öğretmenlerde giderek artmakta olduğu, ayrıca öğretmenlerin konuyu işlemekte zorlandıkları görülmektedir. Bu sonuçları nasıl açıklayabiliriz? Birincisi, Milli Eğitim Bakanlığı, 1980 askeri darbesi sonrası evrim kuramı konusunda açıkça olumsuz bir tavır geliştirmiş ve bu tavrı günümüze kadar büyük ölçüde korumuştur. Ders kitaplarına yaratılış görüşünün eklenmesinin yanısıra (bkz. Kutu), 198090 döneminde MEB’ce evrim kuramı karşıtı yayınlar yapılmış ve ücretsiz dağıtılmıştır. Geçtiğimiz iki yılda yaşanan iki gelişme, Ankara’da bir ilköğretim okulu öğretmeninin evrim kuramını anlattığı gerekçesi ile soruşturmaya tabi tutulması ve Mersin’de bir grup öğretmenin soruşturma sebepleri arasında evrim konusu olduğu iddiası, günümüzde de MEB’in evrim eğitimine yaklaşımını göstermektedir. Diğer yandan Türkiye’de güçlü bir yaratılışçı akım varlığını korumaktadır. Yaratılışçı örgütlenmeler 1990’larda yaygın toplantılarla ve 2006’da "yaratılış müzesi" adı altındaki çalışmalarla etkinliklerini sürdürmektedirler. Yakınlarda yayınlanan bir araştırmanın sonucuna göre, Türkiye ve ABD’nin evrim kuramını benimsemekte en çok zorlanan ülkeler arasında yer alması (kabul oranı sırasıyla %25 ve %40) , iki ülkede de çok güçlü olan yaratılışçı örgütlerin etkinlik düzeylerini yansıtmaktadır. Ancak bu sonuçta milli eğitim politikasının büyük payı olduğu kuvvetle muhtemeldir. Bu mesleki ve toplumsal koşullar altında, öğretmenlerin yarıya yakını bir bilimsel olgu ve ilgili kuramı, konunun yeterli eğitimini görmemiş oldukları için ve/veya dinsel kaygılarla kabul etmemektedir. Ancak aksi örnekler de mevcuttur. Örneğin ankete katılan bir okulun öğretmenleri evrim konusunu anlatabilmek için konuyu zümre öğretmenleri kararıyla öne almışlardır. O halde Türkiye’de evrim kuramı eğitimini geliştirmek için ne yapılmalı? Birincisi, öğretmenleri evrim kuramı konusunda daha donanımlı kılacak, konuyu sınıfa ve laboratuvara taşımakta onları destekleyecek çalışmalar yapılması gerektiği ortadadır. Bu konuda üniversitelere, TÜBİTAK’a, ayrıca mesleki ve toplumsal örgütlenmelere görev düşmektedir. Ancak asıl olarak atılması gereken adımlar bellidir: Türkiye’de fen eğitiminde evrim kuramının işlenebilmesi için konunun müfredattaki yerinin değişmesi, yaratılış görüşünün program ve ders kitaplarından çıkarılması, hem biyoloji hem de fen bilgisi ders kitaplarının, evrim kuramının biyolojide sahip olduğu temel konum göz önüne alarak yeniden hazırlanması, ayrıca eğitim fakültelerinde konunun gerekli düzeyde işlenmesi gerekmektedir. Bunlar Türkiye’de biyoloji eğitiminin yaşamsal ihtiyaçları arasındadır. (*)Helmut Schmidt Üniv. Doktora Öğrencisi, Almanya; Üniversite Konseyleri Derneği Üyesi; nazlisomel@yahoo.com); (**) MPIEVA, Almanya; ÜKD üyesi); (***)Ankara Üniv., Eğitim Bilimleri Fak.); (****)ODTÜ, Fen Edebiyat Fak. Biyoloji Böl. i Burada sunulan veriler, bir yüksek lisans tez çalışması kapsamında 2004 yılında Ankara’da görev yapmakta olan 147 biyoloji ve fen bilgisi öğretmenine uygulanan anketin sonuçlarına dayanmaktadır. Öztürkler, R. N. (2005). "Türkiye’de Biyolojik Evrim Eğitiminin Sosyolojik Bir Değerlendirmesi". Ankara Üni. E. B. Enstitüsü. ii Miller, J.D., Scott, E.C., Okamoto, S. (2006). Public Acceptance of Evolution. Science 313 (5788):765766 iii Bu bilgiler sekiz başlıkta toplanabilir: 1. Türler zaman içinde evrimleşir, 2. Türleşme, 3. Çeşitlilik, 4. Canlılar ortak bir ataya sahiptir, 5. Evrimin kanıtları, 6. Doğal seleksiyon, 7. Evrimin hızı ve yönü, 8. İnsanın evrimi. Lord Kinross ve ötekiler... Türkiye üzerine yabancı bilim adamlarının yaptıkları çalışmalara elbette saygı duyuyoruz. Ancak bu, bizim yaptıklarımızın gözden uzak tutulması, yok sayılması anlamına gelmemelidir. Zeki Arıkan ayın Bursalı’nın CBT’de (28 Temmuz 2006, 1010) "Üretmek Üretebilmek" başlıklı yazısında yer alan aşağıdaki satırları okurken şaşırdım: "Dostlarım Türkiye’nin bu toprakların değerleri üzerine her zaman en iyi araştırmaları, biyografileri, raporları vb. yabancı araştırmacı, yazar ve bilimcilerin yazdığına işaret ettiler. Atatürk biyografilerine örnek verdiler. Şüphesiz Lord Kinross’dan sonra, Andrew Mango da parlak bir Atatürk biyogrofisi ile "dünyanın önüne" çıkıverdi!.. Acaba bu iki "yabancı" nın yazdıkları değerde ve parlaklıkla Atatürk biyografisi var mı bilemiyorum. Belki de vardır da, yeterince tanınamamıştır." Türkiye üzerine yabancı bilim adamlarının yaptıkları çalışmalara elbette saygı duyuyoruz. Ancak bu, bizim yaptıklarımızın gözden uzak tutulması, yok sayılması anlamına gelmemelidir. Batıdaki Doğubilim araştırmalarını, emperyalizmin bir uzantısı olarak görmenin yanlışlığını özellikle vurgulamak isterim. Bu çalışmalar içinde böyle bir amaca dönük olanlar bulunabilir. Ancak bu, Doğubilimin toptan yadsınması şeklinde anlaşılmamalıdır. 1940’lardaki büyük çeviri hareketinin LORD KİNROSS de emperyalizmle uzaktan yakından ilgisi yoktur. Ama Cumhuriyet’te bir kalem, bu görüşü ne yazık ki yıllarca savunmaktan geri kalmadı. Aslında Batı’daki araştırmalara çok şey borçluyuz. Hammer, Redhouse, Jean Deny, Gabriel ve daha nice bilginlerin araştırmaları, bu ülkenin tarih ve kültürüne inanılmaz katkılarda bulunmuştur. Ama Cevdet Paşa, Şemsettin Sami, Osman Hamdi vb. görmezlikten gelinebilir mi? Hele Cumhuriyet döneminde yetişen bilim, kültür, düşünür ve sanat adamlarımızı saymakla bitiremeyiz. Lord Kinross efsanesine gelince: 1960’lı yıllarda Atatürk’ün en iyi yaşam öyküsünü Lord Kinross’un yazdığı söylentileri yayıldı. Kitap hemen dilimize çevrildi. Artık herkes ondan alıntı yaparak konuşuyor, bilgiçlik taslıyor, Lord’un adı geçince akar sular duruyordu. Genç erkânıharp öğrencisi Mustafa Kemal’in Beyoğlu’nun arka sokaklarında çapkınlık yapması da kitaba ayrı bir çeşni katıyordu. Bu efsaneyi yıkan, o günlerin genç gazetecisi İlhan Selçuk oldu. Olayın özü şudur: Lordun eseri doğal olarak İngiliz gözüyle yazılmıştır. Kinross satır aralarında şunu demek istiyordu: İngilizlerin desteği olmasaydı, kimi zaman da bazı şeylere göz yummasalardı Türkler bu işin üstesinden gelemezdi. Mango’nun eseri üzerine şimdilik bir şey söyleyecek durumda değilim. Bu iki yabancının yazdıkları "değerde ve parlaklıkta" eserler yazılmıştır bu ülkede. Kısacası Hikmet Bayur’un, Şevket Süreyya Aydemir’in eserleri ilk akla gelenlerden. Prof. Şerafettin Turan, ciltler tutan Cumhuriyet Tarihi’ni yazdıktan sonra, Atatürk’ün de yaşamını neredeyse 1000 sayfayı bulan eserinde anlattı. Elbette yabancıların çalışmalarının değerini bilmeliyiz, biliyoruz. Ama en iyisini onlar yapmıştır saplantısından çıkarak kendi yaptıklarımızı da görmek en iyi çıkar yol gibi geliyor bana. S CBT1018/21 22 Eylül 2006 TARTIŞMAEDİTÖRE MEKTUP
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle