24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

MÜZİK VE YARATICILIK Besteciler müzik yazarken nasıl esinleniyor? Sanatçılar yeni bir yapıt yaratırlarken nasıl bir süreçten geçerler? Bu süreç sırasında kafalarından neler geçer ve ne gibi değişimlere uğrarlar? Aşağıda dünyanın en önde gelen bestecilerinin esinlenmeyle ilgili görüşleri yer alıyor. "Franz Ferdinand" grubundan Alex Kapranos Şarkılarınızı bestelerken nasıl bir süreçten geçtiğinizi anlatabilir misiniz? Bunun iki farklı aşaması var. İlk aşama, tüm duyguların dışarıya aktığı başlangıç aşaması. İkincisi de, bunların herkese seslenecek bir niteliğe dönüştürüldüğü kesip biçme ve evirip çevirme aşaması. En iyi parçalar kendiliğinden gelenlerdir. Bunların ortaya çıkışında yaşanan kurduğunuz şeylerden kopmak zorunda kalırsınız. Belli ortamlarda beste yapmak daha mı kolay? Orada burada beste yapmak gibi bir alışkanlığım var. Son albümün parçalarını otel odalarında, turne sırasında bindiğim otobüsün arkasında, koridorlarda, gitarımı elime alıp tıngırdatmaya fırsat bulduğum her yerde besteledim. Öyle ki, ortam pek de önemli değil. İçimden beste yapmak geldiğinde, oturup beste yapıyorum. Daha çok kendimi baskı altında hissetmediğim ve çevremde olup bitenlerin farkında olmadığım zamanlarda böyle bir duyguya kapılıyorum. Beste yaparken farklı bir kişiliğe mi bürünüyorsunuz? Kafamı dağıtan şeylerden kaçmaya çalışırken kabalaşıyorum. Eskiden annemle dalaşıp dururdum. Aslında gülünç bir durum, çünkü genelde öyle kaba biri değilimdir. Hatta fazlasıyla terbiyeli ve nazik olduğum bile söylenebilir. Bir tek beste yaptığımda kaba biri olup çıkyorum. Beste yaptığınızda kendinizi nasıl hissediyorsunuz? İyi bir besteyse, gerçekten coşku verici durum. Bir öyküyü ilk kez dinlemek gibi bir şey. O anda yer ve zaman kavramı yok oluyor. Gündelik işler konuşmalar, anahtarınızı nerede bıraktığınız sanki bir başkasının kafasından geçenlermiş gibi görünüyor. İnsanın dikkatini dağıtan unsurlar size bu öteki beyni anımsattığından kızgınlık yaratıyor. Beste ve güftelerimin büyük bir bölümünü beynimin ufak bir parçasını kullandığınızda yaşanan günlük deneyimler oluşturuyor. Ancak beynimin öteki bölümü sürekli olarak daha sonra yararlanabileceği şeyleri depoluyor. nız ancak o güne dek varlığını anımsamadığınız görüntüleri su yüzüne çıkardığınız bir süreç bu. Bu süreçte imgeler çorap söküğü gibi birbirini izliyor ve sonunda bir ezgiye dönüşüyor. Ne tür imgeler? Söz gelimi, bir zamanlar gördüğüm bir ağaç ansızın aklıma geliverdi ve "Ain’t No Love" parçasını bestelememi sağladı. Ağacın üzerinde güneşte elmas gibi parıldayan su damlacıkları vardı. Bu imge yıllar önce belleğime kazınmıştı, ancak orada olduğunun farkında bile değildim. Bir bestenin iyi ya da kötü olduğunu nasıl an larsınız? Esin kaynağına her “Bir bestenin iyi zaman bel bağlamamak gerekir. Salt haolduğunu tüm vadan geldi diye iyi olduygularınızı ması gerekmiyor. Ama, kimi zaman bir ayaklandırdığı anda bestenin iyi olduğunu anlarsınız.” tüm duygularınızı ayaklandırdığı anda anlarsınız. Yarattığı duygu, ezginin özündeki o duruluk açıkça ortadadır ve sizi büyüler. Ancak, içinizden geldiği gibi oluşan besteler çoğunlukla üzerinde enine boyuna kafa yorulan bestelerden çok daha başarılı olur. Beste yaparken nasıl bir ruh durumu içinde olursunuz? Son derece yoğun bir dönemdir. Odanın içinde serseri mayın gibi dönenip durur, tırnaklarımı yer, kafamı kanatana dek kaşırım. Bu süreç de son anına dek bitmek bilmeyen korkunç bir kaşıntı gibidir. Sizi ele geçirir. Albüm yapma süreci böyle bir süreçtir. İşe üstünkörü koyulur, birkaç tını tıngırdatır, eğlenirsiniz. Ama işin içine girdikçe beklentileriniz de giderek artar ve gözünüzü hırs bürür. Kendinizden geçersiniz. Bu dönemlerde çok çekilmez biri olurum ve normal yaşama dönmekte epey zorlanırım. Yaratma güdünüzü tetikleyen nedir? Yürekteki açıklık ve duyguların taşması. O anda yaşadığım duyguları dışa vurmam için elime gitarı geçirmem gerekir. DAVİD GRAY’in yeni albümünün adı Life in Slow Motion Müziğe olduğu denli sahnedeki görselliğe de önem veriyorsunuz. Bu fikirlere nasıl ulaşıyor sunuz? Yazının devamı arka sayfada CBT 1009/15 21 Temmuz 2006 duygu, insanın ilk kez bisiklete bindiğinde ya da araba sürdüğünde yaşadığı türde bir duygudur. Onu denetlemeye çabalarsınız, ama hangi yöne gittiğinden emin olamazsınız. Kafanız bir anda bir yığın düşünceyle dolar. Ardından çok daha denetimli olan, gereksiz ya da yüreğinizde yakaladığınızın özünü bozduğuna inandığınız her şeyin atıldığı öteki süreç yaşanır. İlk süreçte yaptıklarınızın üzerinde pek düşünmezsiniz, yalnızca önünüze geleni yaparsınız. Şarkı bestelemek gerçekte oldukça kolaydır. Gelgelelim, ikinci süreç son derece acımasız ve iticidir. Çünkü, bu süreçte gönül bağı David Gray Bestelerinizi nasıl yapıyorsunuz? Henüz tam gelişmemiş fikirlerden yola çıkıp, onları geliştirmeye ve, kimi zaman kafamda tasarlayıp da havada kalmış başka fikirlerle birleştirip, bir ezgiye dönüştürmeye çalışıyorum. Kısacası, bir makine ustası gibi çalışıyorum. Ancak, zaman zaman durup dururken bir ezginin kendiliğinden çıktığı da oluyor. O zaman gitarımı alıyorum ve yarım saatte bestemi tamamlıyorum. Bu, bilinçli düşüncenin devreden çıktığı, içgüdüsel “Bilinçli düşüncenin devreden çıktığı, bir süreç. Bu süreçte beyinde kapalı içgüdüsel süreçte beyinde kapalı bir kapı olan bir kapı açılıveriyor. Sizi şaşıraçılıveriyor.” tan olayları, beyninizde depoladığı Goldfrapp’tan Alison Goldfrapp ve Will Gregory
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle