01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

‘Nanoteknoloji için acil yol haritası gerek” Petrol Ofisi sponsorluğunda gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk Nanoteknoloji Kampı, ülkenin önde gelen 13 üniversitesinde okuyan gençlerin katılımıyla 914 Temmuz tarihleri arasında Gebze’deki TÜBİTAKTÜSSİDE (Türkiye Sanayi Sevk ve İdare Enstitüsü) tesislerinde gerçekleştirildi. Kamp boyunca tıptan enerjiye, tekstilden elektroniğe her sektörde gelecekte yaşam biçimimizi değiştirmesi öngörülen nanoteknoloji konusunda çalışmalar yapan bilim adamları ve uzmanlar son gelişmeleri ve uygulamaları aktardılar. Petrol Ofisi Ticari ve Endüstriyel Satışlar Müdürü Mutluay Doğan ve Marmara Araştırma Merkezi Malzeme için girişimciliğin motive edilmesinin gerekliliğine değindi. Bu bağlamda gelişigüzel yatırımlar pazarın önünü keseceği için yatırımların sağlam bir strateji doğrultusunda yönlendirilmesini önerdi. Doğan, Petrol Ofisi’nin nanoteknoloji konusundaki ilgisinin ne boyutta olduğu yönündeki sorumuzu özetle şöyle yanıtladı: "PO, nanoteknoloji ile birebir ilgili değil. Bu konuda araştırma yapacağı çok gelişmiş bir laboratuarı yok. Ancak Genel Müdürümüz Jan Nahum nanoteknolojinin öneminin bilincinde. Bu nedenle temmuz ayında yapacağımız bir toplantı ile bu konuda spesifik bir yol haritası belirleyeceğiz. Böylece varolan teknolojileri mi destekleyeceğimiz, yoksa araştırmalarımıza hız mı vereceğimiz sorusu kesin bir karara bağlanacak. Burada kritik bir noktayı göz ardı etmemek gerekiyor. O da bilimsel araştırmaları ticari hale getirmektir. Ticari hale dönüştürülemeyen bilimsel çalışmalar kendi kendini besleyemez ve ekonomik bir güç haline gelemez." çirdiği evreleri kısaca açıkladıktan sonra günümüzde ulaştığımız "Bilgi Çağı" ve bunun ötesinde oluşumu tartışılan "Bilgelik Çağı" veya "Nano Çağ"ın gelmekte olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin bu yeni evreye seyirci kaldığı takdirde çok ağır bir bedel ödeyeceğini vurgulayan Dr.Baykara, çok özel analitik tekniklere gereksinim duyulduğunu belirtti. Türkiye’nin şu anda nanoteknoloji alanında nerede olduğu sorumuzu özetle şöyle yanıtladı: "Şu anda Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü, Bilkent, ODTÜ ve Anadolu Üniversiteleri’nde nanoteknoloji konusunda araştırma merkezleri kuruldu. Ancak bu alandaki en önemli eksikliğimiz mali kaynaklardan çok yetişmiş eleman azlığı. Bu konuyla uğraşan hocaların birikimleri apayrı konularda. Bu arada elektron mikroskobu, atomik kuvvet mikroskobu gibi araçları temin etmek kolay. Hepsinden önemlisi moleküler biyoloji ve gen mühendisliği konularında bir kıpırtının olmaması. Bilkent’te bu konularda biraz hareketlilik görüyorum. Bu hedefe yönelik en acil önlem özel bir teşvik mekanizmasını harekete geçirmektir. Patent konusunda da teşvik seferberliği başlatmalıyız. Nanoteknoloji ve patent süreci at başı ilerlemelidir." Reyhan Oksay VİZYON 2023 Doç.Dr.Tarık Baykara, Nanoteknoloji Kampı’nın odak noktasının, Cumhuriyetin kuruluşunun 100.Yıldönümü olan 2023 yılında Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanındaki konumu veya kısa adıyla Vizyon 2023 ile ilgili tartışmalar olduğunu söyledi. Dr. Baykara, insanlığın uygarlık savaşımında ge Mutluay Doğan Enstitüsü Müdürü Doç.Dr.Tarık Baykara konuşmalarında Türkiye’nin en kısa zamanda nanoteknoloji konusunda acil bir yol haritası belirlememesi durumunda nanoteknoloji trenini kaçıracağımız uyarısında bulundu. NANOTEKNOLOJİDE GELİŞMELER 9.6 MİLYAR DOLAR Nanoteknoloji kampı Mutluay Doğan’ın konuşmasıyla başladı. Nanoteknolojinin genel bir tanımını yaptıktan sonra ekonomik etkilerine değindi. On yıl içinde dünyada hakim konuma gelmesi muhtemel olan nanoteknolojinin 2014’de 2.9 trilyon dolar tutarında bir değer zinciri yaratacağını söyledi. 2005 yılı göstergelerine göre dünyadaki nanoteknoloji yatırımlarının 9.6 milyar dolar seviyesinde olduğunu söyleyen Doğan özetle şu bilgileri verdi: "Bu miktarın 4.61 milyar doları devlete, 4.47’si de özel şirketlere ait. Bu alanda faaliyet gösteren ülke sıralamasında ilk sırayı ABD, Japonya, Almanya, G.Kore, Tayvan, İsrail, Singapur alıyor. Bu sıralamanın içinde adımız bile yok. Türkiye, şu anda üzerimize gelmekte olan nanoteknoloji dalgasını yakalayamaz ise, dalganın altında kalır. Ne yapıp edip bu dalganın ivmesinden yararlanmalıyız." Doğan konuşmasında nanoteknolojik ilerlemenin önündeki en önemli engelin yetişmiş bilim adamı ve uluslararası organizasyonların yetersizliği olduğunu vurguladı. Bunun yanı sıra insanların teknolojiyi değil, ürünü satın aldığına da dikkat çeken Doğan, yatırımların ekonomik bir değere ulaşması Nanoteknoloji ile en küçük buzdolabı İki fizik kuramcısı, Brownian hareketinden yararlanarak çalışan bir buzdolabı üretiminin mümkün olduğunu söylüyor. Küçük parçacıkların çevrelerindeki moleküllerle çarpışması sonucu ortaya çıkan gelişigüzel hareketler olarak tanımlanan Brownian hareketi, bugüne dek soğumayı engelleyen bir olgu olarak algılanıyordu. Oysa Belçika’daki Hasselt Üniversitesi’nden Chris Van den Broeck ve ABD’deki Alabama Üniversitesi’nden Ryochi Kawai, son günlerde geliştirdikleri mikroskobik bir motor ile ısıyı yükseksıcaklık rezervuarından düşüksıcaklık rezervuarına transfer etmeyi başardı. Tek bir asimetrik molekülden oluşan bu motor farklı sıcaklıklardaki iki rezervuarın arasına yerleştirildiğinde termal dalgalanmaları düzeltmek için otomatik olarak tek bir yöne doğru hareket ediyor. Bu soğutucunun üretilmesi durumunda nano ölçekli makinelerin soğutulmasında kullanılacak. Atomik kuvvet mikroskobu ile molekülleri ayıklamak IBM’in ABD’deki Almaden Araştırma Merkezi’indeki bilim adamları farklı nitelikteki molekülleri ayırt etmek için bir atomik kuvvet mikroskobundan (AKM) yararlanıyor. "AKM’nin bu şekilde kullanılması ultrahassas moleküler ayırımın yolunu açıyor" diye konuşan Amerikan Elektroforez Birliği Başkanı David Garfin, "Bugün kılcal tüplerde elektroforez ayırımı genel olarak saatlerce sürebiliyor. Oysa bu yeni teknoloji sayesinde moleküller özelliklerine göre saniyelerle ölçülebilecek sürelerde ayırt edilebilecek" diyor. Bu yöntemi uygularken bilim adamları önce akım vererek molekülleri AKM ucunun altında topladılar. Daha sonra akımın kutuplarını ters çevirerek moleküllerin tiplerine ve cinslerine göre değişik şekillerde hareket etmesini sağladılar. Akımı farklı dozlarda vererek ve mikroskobun ucunu hareket ettirerek farklı molekülleri önceden belirlenmiş bölgelerde toplamayı başardılar. IBM’den Kumar Wickramasinghe, "Bu yeni yöntem dolmakalemden çok inkjet yazıcılarının çalışmasına benziyor. Örneğin yazıcı yalnızca elektrik verildiği zaman çalışır" diyor. CBT 1009/10 21 Temmuz 2006
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle